Geri Dön
PolitikaBakan Tekin: Hiç kimse 'sendikal hürriyetimi kullanıyorum, bugün okula gelmeyeceğim' diyemez

Bakan Tekin: Hiç kimse 'sendikal hürriyetimi kullanıyorum, bugün okula gelmeyeceğim' diyemez

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "’Hiç kimse sendikal hürriyetimi kullanıyorum. Bugün okula gelmeyeceğim. Vatandaşların çocukları da ne yaparsa yapsınlar başına ne gelirse gelsin’ diyemez'' dedi.

Bakan Tekin: Hiç kimse 'sendikal hürriyetimi kullanıyorum, bugün okula gelmeyeceğim' diyemez

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bir dizi program için Bursa'ya geldi. İlk olarak bir ilkokulu ziyaret eden Tekin, ardından Bursa Valiliği'ne gitti. Burada il eğitim değerlendirme toplantısı yapan bakan Yusuf Tekin, toplantının ardından basına açıklamalarda bulundu. Bakanı Yusuf Tekin açıklamasında Bursa'da öğrenci ve öğretmen sayısıyla dersliklerinde 3 katına çıkarıldığını belirterek, ''Bursa’da 659 bin 971 öğrencimiz var. Yani yüzde 50 oranında artmış. 9 bin 400 civarındaki derslik sayımızı ise 25 bin 85’e çıkarmışız. Yatırımı devam edenler ihale programında olanlar ve yakında açılışını yapacağımız okullar hariç olmak üzere derslik sayısını da nereden baksan 3 kata yakın artırmış durumdayız. Bu da Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da istatistiklere yansımış durumdadır. Şu anda derslik başına düşen öğrenci sayımız 2002-2003 eğitim öğretim yılında toplam öğrencilerimiz içerisinde ilk öğretimde 2002’de yüzde 44 iken bugün, yüzde 27 öğrenciye düşmüştür'' dedi.

'EĞİTİM VE ÖĞRETİMİN AKSAMADAN DEVAM ETMESİ İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALACAĞIZ'

Eğitim ve öğretimin aksamadan devam etmesini temin için her türlü tedbirin alınacağını belirten Bakan Tekin, ''Bir eğitimci olarak okullarımızda eğitim öğretiminin aksatılmasından rahatsızım. Eğitim öğretimin aksamadan devam etmesini temin etmek için her türlü tedbiri alacağımızı da açıkladık. İnsan hakları teorisi açısından baktığımızda da temel hak ve hürriyetlerle ilgili bütün uluslararası literatürün kabul ettiği skala ve değerlendirme kriterleri vardır. İnsanların vazgeçilmez ve devredilemez temel hak ve hürriyetleri vardır. Yaşam hakkını devredemez, bütünlüğünü korumak hakkını devredemezsiniz, bu türden haklar vardır. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanabilir dersin kullanmalıdır'' dedi.

'EĞİTİM ÖĞRETİM HAKKINI ENGELLEMEYE TEŞEBBÜS EDEN YAPTIRIMLARA KATLANMAKLA MÜKELLEFTİR'

Bakan Tekin, öğrencilerin eğitim öğretim hakkının kullanılmasını sağlıklı bir şekilde kullanmasını engellemeye teşebbüs edenler, kendilerine yönelecek yaptırımlara da katlanmak la mükellef olduğunu söyledi. Bakan Tekin, ''İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanırken başka birisinin temel hak hürriyetini elinden almaması gerekir. Bunu temin etmekte benim görevimdir. Dolayısıyla bana hiç kimse, 'sendikal hürriyetimi kullanıyorum. o yüzden bugün okula gelmeyeceğim. Vatandaşların çocukları da ne yaparsa yapsınlar başına ne gelirse gelsin'' diyemez. Bu bir başkasının temel hakkının hürriyetinin elinden alınmasıdır bir anayasal suçtur kanunlara aykırı bir davranıştır. Dolayısıyla bu anlamda çocuklarımızın eğitim öğretim hakkının kullanılmasını sağlıklı bir şekilde kullanmasını engelleyen, engellemeye teşebbüs eden her kim varsa; kendilerine yönelecek yaptırımlara da katlanmakla mükelleftir'' dedi.

YENİDEN YAPILAN LİSE İLE AK PARTİ İL BAŞKANLIĞI’NI ZİYARET ETTİ

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bursa Valiliği ziyaretinin ardından, yeniden yapılan Demirtaşpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Bakan Tekin, daha sonra partisinin Bursa İl Başkanlığı’na geçti. Burada açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Teknolojinin gelişmesiyle birlikte gündelik alışkanlıkların değiştiğini belirterek, “Örnek olarak bizim gençlik yıllarımızda hepimizin evi sobayla ısınıyordu. Evimizde televizyon yoktu. Olanlar da siyah beyaz televizyonlardı. Özel kanallar yoktu. Yaklaşık 30-40 yıl öncesinden bahsediyorum. Cep telefonu zaten yoktu. Bu bahsettiğimiz şeyler bizim gündelik hayatımızda ve toplumsal hayatımızda çok köklü, radikal değişikliklere sebebiyet verdi. Şimdi o alanlarda bu değişiklikler olurken, eğitim öğretimle ilgili konularda bu dönüşüm sürecine ayak uyduramamak, ‘Hala ben evime televizyon koymayacağım’, ‘Siyah beyaz televizyonla idare edeceğim’, ‘Özel kanalları seyretmeyeceğim’ veya ‘Kalorifer evime kurmam, doğalgaz getirmem’ denilebilir mi? İşte bizim şu anda eğitimde yapmak istediğimiz şeyler bunlar. Biz diyoruz ki ‘Dünya değişti. Bilgiye erişim değişti’. Bundan 30 sene önce bilgiye erişmek için çocuklarımızın harcadığı emek, para, kaynak ile şimdiki dönemi karşılaştıramayız. Ben lise öğrencisiyken bir hafta sonu uğraşsam edineceğim bilgiyi, şimdi bizim çocuklarımız 2 dakikada ulaşıyorlar” dedi.

‘MESLEKİ VE TEKNİK LİSELERDE SEKTÖRLE BİRLİKTE MÜFREDAT YAPTIK’

Eski sistemi devam ettirerek değişen dünya düzeninin yakalanamayacağını söyleyen Bakan Tekin, “‘Biz hala 1980’li 1990’lı yıllardaki eğitim öğretim mantığını devam ettireceğiz, ben ondan geri adım atmıyorum kardeşim’ desek doğru mu olur? Nasıl dünyayı yakalamış olacağız. Ben gerek müsteşarken gerek bakanlığa başladıktan sonra diyorum ki, ‘Nasıl dünyada birçok değişiklik oluyor da bizim hayatımızı radikal değişimlere tabi tutuyorsa Milli Eğitim Bakanlığı da eğitim öğretim politikalarında bu radikal değişiklikleri yapmak zorunda. Ne yapacağız bu konuda? Mesela ben müsteşarken proje okul diye bir kavram ürettim. Dedim ki, ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nda hangi birikim var ki mesela otomotiv kitaplarının programını yazsın’ Niye benim öğretmenim bunu yazıyor. Bunu yazacaksak biz, sektör var otomotiv sektörü. Üreticiler var, bu konuyla ilgili Ar-Ge işleri yapanlar var. Onları çağıralım onlarla birlikte müfredatı yapalım. Şimdi ben, ‘Olmaz. Burası devlet. Devletin işine özel sektör karıştırmıyorum, sivil toplum örgütlerini hiç karıştırmıyorum. Demode de olsa 1930’ların 1940’ların mantığıyla da hareket etsem böyle gideceğim kardeşim’ deseydim mesleki ve teknik eğitimde bir adım yol alamazdık. Dedim ki, ‘Bir dakika, biz mesleki ve teknik eğitimde sektörü çağıralım sektörle ilgili müfredatı, o programın müfredatını onlarla yapalım’. Hatta yetmedi çok daha radikal bir şey yaptık. Dedik ki, ‘Bu toplumsal hayatta yaşanan değişiklikleri eğitim öğretim alanına yansıtmazsak eğer burada mesafe kat edemeyiz. Bu radikal dönüşümleri mutlaka yapmak durumundayız. Ben kendi adıma bunları hayata geçirmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

‘KORKTUM, ÇOK ŞEY YAPMAYALIM DESEYDİM BU DÖNÜŞÜMLERİ YAPAMAZDIK’

Parti olarak muhafazakar yapıda olduklarını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bütün bunları yaparken bizim bir sabitemiz olması lazım. Biz muhafazakar bir iktidarız. Toplumsal yapımız muhafazakar değerlerine bağlı, milli ve manevi değerlerine bağlı bir yapıyız. Bizim bakanlığımızın adı da eğitim bakanlığı. Yani bütün bu işleri yaparken aynı zamanda toplumsal değerlerimizi çocuklarımıza öğretmek konusunda da biz hassas davranmalıyız. Biz bügün bu adımlarımızı atarken bu iki parametreden hareket ettik. 1’incisi, dünyayı yakalayacağız, eğitim öğretim mantığı itibariyle, dünyada ne tür radikal dönüşümler yapıldıysa biz onları yapacağız. 2’incisi de milli ve manevi değerlerimize bağlı bir toplum bir birey yetiştireceğiz ve burada bir toplum inşa etmiş olacağız. Biz bu radikal dönüşümleri kararlılıkla yapıyoruz. Sahada da görüyorsunuz. Çok fazla eleştiri aldım. Özellikle 1,5 yıllık bu ilk dönemlerde. Çünkü çok şey değiştirdik. Ben değişikliklerden korktum, tırstım, bu kadar çok şey yapmayalım deseydim bu dönüşümlerin hiçbirini yapamazdık. Yapamadığımız zaman da ülke kaybedecek, eğitim sistemimiz kaybedecek, rekabetçi olmayacağız” diye konuştu.

‘RADİKAL DÖNÜŞÜMÜ YAPMAZSANIZ, ÇOK HIZLI DEĞİŞEN DÜNYADA İLKEL KALIRSINIZ’

Eğitim sisteminde ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni biz hayata geçirdiklerini söyleyen bakan Tekin, “Aralık ayında TIMMS skorlarında OECD 1’incisi olduk. Bizim içerdekiler eleştiriyorlar, OECD’nin PİSA ve TİMMS direktörü bizim programlarımızı övüyor ve dünyada bazı ülkeler bize Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni satmamız yönünde talepte bulunuyorlar. Anlatmaya çalıştığım şey bu radikal dönüşümü yapmazsanız, çok hızlı değişen dünya koşullarında ilkel bir pozisyonda kalırsınız. Sizi kimsenin ciddiye almadığı, dünyadaki gelişmelere adapte olamadığınız bir eğitim öğretim sistemi kurarsınız hem çocuklarınız dünyanın rekabetçi koşullarında rekabet edemezler, hem de bu anlamda bir sabitesi olmayan bir nesil yetiştirmiş olursunuz. Biz şu anda bu radikal adımları atıyoruz. Benim arzum bu ülkenin çocuklarının dünyada her ortamda her ülkenin çocuğuyla rekabet edebileceği bir eğitim öğretim sisteminden geçmiş olması. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz. Elimizden geldiğince de süreçleri yürütmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

‘MESLEKİ VE TEKNİK LİSELERDE STAJ MAAŞI VE SİGORTA YAPARAK RADİKAL DÖNÜŞÜM YAPTIK’

AK Parti İl Başkanlığı ziyaretlerinin ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nı (BTSO) ziyaret etti. Bakan Tekin, burada "Sektör Buluşması ve Protokol İmza Töreni’ne katıldı. Törende mesleki eğitime verdikleri önemden bahseden bakan Tekin, “Uygulama eğitimine giden çocuklarımızın uygulama eğitimi yapacak iş yeri bulması sıkıntılarıyla karşı karşıya kalınca bir adım daha arttık, asgari ücretin yüzde 30'u ve 50'si kadar, iş yerine uygulamaya giden çocuklara staj ücreti ödemeyi yasal düzenlemeyle yaptık. Sonra sektörün talepleri oldu, ‘Çocuklar staja geliyorlar, meslek hastalıkları ve iş kazalarıyla karşı karşıya kalıyorlar’ dediler, bir de onlara sigorta yaptık. Bunlar 2014-2018 yılları arasında birçoğu toplumsal ve siyasal eleştirilere, muhalefet tarafından yapılan eleştirilere rağmen hayata geçirdiğimiz radikal dönüşüm hamleleriydi" dedi.

‘ALDIĞIM RADİKAL KARARLAR NEDENİYLE MUHALEFET TARAFINDAN ELEŞTİRİLİYORUM’

Haziran 2023 tarihinden itibaren bakan olarak görev yaptığını belirten Milli Eğitim Bakanı Tekin, “Aynı radikal dönüşüm hamlelerini devam ettiriyoruz. Sizden isteğim şu: Ben Milli Eğitim Bakanı olarak muhalefet tarafından çok yoğun eleştirilen bir kişiyim. Özelikle 2 konuda çok eleştiriliyorum. Biri, 'Mesleki ve teknik eğitimlerde siz çocuk işçilik yaptırıyorsunuz, çocukları iş dünyasının emrine veriyorsunuz.' diyorlar. Ben de diyorum ki ‘Böyle bir şey yapmıyoruz. Çocuklarımızın meslek sahibi olması için, ülkemizde nitelikli, vasıflı eleman ihtiyacını gidermek için çocuklarımızın iş yerlerinde beceri kazanmasını, iş yerlerinde kendilerini orada nitelikli hale getirecek bir eğitim almalarını sağlıyorum’. Beni eleştiriyorlar. Sanayi ve ticaret odaları da gidiyorlar bu arkadaşları alkışlıyorlar. Bende bunu anlamıyorum. Aranan nitelikli elemana ihtiyacınız var mı, yok mu? Muhalefetin dediği gibi davranacak olursak okullarımızın kapısını kapatırız, size öğrencilerimizi de kapatırız. Öğrencilerimizi de kapatırız ne staja göndeririz, ne de bir şey yaparız. Bunu yaparız. Ama ben diyorum ki bu, bu ülkeye hizmet etmek değildir” ifadelerini kullandı.

‘SİZ NE DERSENİZ DEYİN, DESTEK OLACAK HERKESLE PROTOKOL YAPACAĞIM’

Eleştiriye maruz kaldığı 2’nci konunun da meslek örgütleriyle, sivil toplum örgütleriyle protokol yapmak istediğinden kaynaklandığını söyleyen bakan Yusuf Tekin, “Diyorlar ki; ‘Her yerle protokol yapamazsın, benim onayladığım yerle protokol yapabilirsin’ Bende diyorum ki, ‘Siz hangi vasfınızla Türkiye’deki sivil toplum örgütlerini, meslek örgütlerini renklendirip meşrulaştırma yetkisine sahipsiniz.’ Benim gözümde bu yetki hukuk devletine aittir. Hukuk devletinin ilgili kurumlarına aittir. Dolayısıyla siz ne derseniz deyin ben bu konuda destek olacak herkesle protokol yapacağım. Yapmak zorundayız. Bu okulları zenginleştirmenin yolu budur” diye konuştu.

‘BU ÜLKENİN ÜRETİM KAPASİTESİNİN ARTMASINI İSTİYORUM’

Radikal kararlar almaya devam edeceklerini ifade eden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bu yaz yayınladığımız mesleki ve teknik politika belgesiyle sektör temsilcilerine bu anlamda inanılmaz bir alan açıyoruz. Neredeyse büyük istihdam yapan büyük sanayi tesislerinin içerisinde okul açıyoruz. O noktayı buraya kadar taşıdık. Derdimiz, bu ülkenin öğretim alt yapısının gelişmesine katkıda bulunmak. Ben bu ülkenin milli gelirinin artmasını istiyorum. Ben bu ülkenin üretim kapasitesinin artmasını istiyorum. Ben bu ülkenin çocuklarının hızla değişen dünyaya adapte olmasını istiyorum. Bunun için de ne gerekiyorsa yapacağız" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından BTSO ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalandı.