Bakan Özhaseki: 6 Şubat depremleri bu topraklarda başımıza gelen en büyük felaket
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Tarihimizi incelemeye çalışan bir kardeşiniz olarak söylüyorum; bin yıldır hüküm sürdüğümüz, medeniyet kurduğumuz bu topraklarda başımıza gelen en büyük felaket herhalde 6 Şubat'ta gelen felakettir" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Adıyaman'a geldi. Havalimanında il protokolü tarafından karşılanan Bakan Özhaseki, 9 şehirde yapımı tamamlanan 9 millet bahçesinin açılış ve 9 şehirde 9 milyon fidan dikim törenine katıldı. Eğri Çayır Millet Bahçesi'nde düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telekonferans yöntemiyle katıldığı toplu açılış töreninde konuşan Bakan Özhaseki, seçimlerin ardından yeni kabinenin oluşturulması sonrası ilk olarak Adıyaman'a geldiğini ifade etti. Deprem bölgesine hükümet olarak özel önem verdiklerini dile getiren Özhaseki, "Özellikle deprem bölgeleri içerisinde çok hasara uğrayan illerimizden birisi de Adıyaman'dı. Yaraları sarmak için birçok arkadaşımız o günden beri gayret ettiler. Kendilerinden Allah razı olsun, emeklerine sağlık. Ama sizleri unuttuğumuzu zannetmeyin. Sizler dönüp Cumhurbaşkanımıza, 'Allah razı olsun, her türlü sıkıntımızı giderdiniz' diyene kadar buradayız, buradan ayrılmayacağız" dedi.
Anadolu’nun geçmişte de birçok depremle sarsıldığını ancak en büyük felaketin 6 Şubat'ta yaşandığını kaydeden Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
"Cennet gibi bir vatanda yaşıyoruz. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi burası ama unutmayalım ki; bizler deprem ülkesiyiz. Son 100 yılda 6 ve üzerinde şiddetinde Anadolu topraklarında 60'ın üzerinde deprem olmuş, toprağa verdiğimiz canlarımızın 130 bin civarında ve maddi hasarı zaten söylemeye gerek yok. O kadar çok ki; ama toprağa verdiğimiz kardeşlerimizin sayısı da 130 bin civarında. En son depremde bile 50 binden fazla canımızı, kardeşimizi toprağa verdik. Hep asrın afeti deniliyor değil mi? Emin olun, tarihimizi incelemeye çalışan bir kardeşiniz olarak söylüyorum; bin yıldır hüküm sürdüğümüz, medeniyet kurduğumuz bu topraklarda başımıza gelen en büyük felaket herhalde 6 Şubat'ta gelen felakettir."
Dünya dengesinin insanlar tarafından bozulunca felaketler yaşandığını vurgulayan Özhaseki, "Bu dünya bir denge üzerine yaratılmış. Cenabıhak ne bir fazla ne bir eksik yaratmıştır, her şey yerli yerinde ve kararında yaratmıştır. Ve o denge üzerinde devam ederken insanoğlu ne yazık ki; öyle hoyrat kullanıyor ki; tabiatı işte, tabiat o zaman dönüyor insanoğlundan intikam almaya başlıyor. Kirletiyoruz, çok tüketiyoruz, dengeleri bozuyoruz sonra da karşımıza felaketler sırayla gelmeye başlıyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre hava 1 derece ısındı, eğer 2 derece ısınırsa hava, su ve aynı zamanda gıda yönünde büyük bir eksiklik dünyada baş gösterecek. Allah korusun 3 dereceye çıkarsa bu ısınma herhalde yaşanmaz bir hal alacak üzerinde bulunduğumuz dünya" diye konuştu.
Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından törene katılanlarla fidan dikerek millet bahçelerinin açılış kurdelesini kesti. Bakan Özhaseki, daha sonra Adıyaman Valiliği’nde düzenlenen afet koordinasyon toplantısına katılarak, kentteki son duruma ilişkin bilgiler aldı.
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Adıyaman Valiliği’nde düzenlenen afet koordinasyon toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özhaseki, 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin sadece yüzyılın değil, son 1000 yılın felaketi olduğunu ifade etti. Deprem felaketinin 14 milyon insanı etkilediğini belirten Özhaseki şöyle konuştu:
"Büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. Ara ara ifade etmek istiyorum bu 100 yılın afeti değil, 1000 yılın afeti. Bu topraklarda yaşamaya başladığımız 1000 yıl boyunca medeniyet kurduğumuz 1000 yıl boyunca karşılaşabildiğimiz en büyük felaketle karşı karşıya kaldık. Çünkü 11 vilayetimizi ilgilendiriyor, 14 milyon insanımızı etkiliyor. Nihayetinde 850 bin bağımsız birim hasar görmüş, yıkılmış veya yıkılmak üzere bütün bunların telefi edilmesi icap ediyor. Bunların hepsinin ötesi 50 bin canımızı toprağa vermişiz. Adıyaman özelinde de burada rakamlar ara ara itirazlarla değişse de merkezde 45 bin gibi 35 bin kadar da tepelerimizde de hasar görmüş, ağır hasarlı yıkılacak, yıkılmış olan yapımız var. Hayatın normale dönmesi için icap eden her ne ise şimdilik geçici tedbirler alınsa da özellikle bundan sonra çok daha hızlı davranıp en kısa sürede buradaki kayıpları telefi etmeye gayret ediyoruz. İnşallah bunları da telefi etmeye hızlandırmaya gayret edeceğiz."
KAYSERİ'YE GEÇTİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Adıyaman'da yaptığı çeşitli ziyaretlerin ardından memleketi Kayseri'ye geldi. Kayseri Havalimanı'nda karşılanan Bakan Özhaseki, burada açıklamalarda bulundu. Özhaseki, "Biz bu dönem hesabı şöyle yapmıştık; evet, yeter. 30'uncu seneye geldik. Elimden geleni yaptım. Görevimi tamamladım. Kenara çekileyim ve orada biraz daha sakin bir hayat sürelim. Kenara çekilince düşündüklerimden, ideallerimden, davamdan vazgeçecek değilim. Sırat-ı Müstakim üzere gitmekten vazgeçecek değilim. Ama siyasetin dışında, daha az stresli olan bir yerde vakıfçılık yaparak, 1994 yılı öncesinde yaptığım gibi aş evleriyle, öğrenci burslarıyla, fakir fukaraya değişik şekillerde yardımlarla hayatımızı sürdürelim istemiştik. Son dönemde öyle bir seçim ortamı geldi ki, herhalde ben hiç çalışmadığım kadar bu seçimlerde çalıştım. 15-20 gün içinde 13-14 vilayete gittim" dedi.
'4 TANE OY ALACAĞIM DİYE DİZ ÇÖKEN İNSANLAR VAR'
Sözlerini sürdüren Özhaseki şöyle konuştu:
"Bir tarafta bizim gibi bu ülkeye sevdalı, bu ülkenin yerli ve milli değerlerini ön plana çıkarmaya çalışan insanlar. Karşı tarafta da üzülerek söylüyorum, bir siyaset uğruna terör örgütlerinden 4 tane oy alacağım diye diz çöken insanlar var. Amerika'nın müdahil olduğu, Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye dostu olmayan ülkelerin müdahil olduğu, Kandil'deki katillerin işe karıştığı, FETÖ'cülerin Türkiye'deki seçimler için gece gündüz koşturduğu bir ortamda bir kenarda duramazdık. Bir kenarda durmak, bigane kalmak, ilgisiz olmak, 'ben artık yoruldum' diyerek kenara çekilmek herhalde en büyük vebal olurdu. Biz yine inandığımız gibi yolumuza devam ettik. İş bittiği zaman da yine niyetim Sayın Cumhurbaşkanımızdan izin istemekti. Ama 'Türkiye Yüzyılı' gibi hedeflerin olduğu bir ortamda Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından böyle bir görev verilince yeniden, 'bismillah' diyerek yola başladık."
İlyas KAPLAN- Furkan KAVUKLU/ KAYSERİ, (DHA)