Bakan Kacır: OSB’lerde istihdam 415 binden 2,7 milyona yükseldi
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İSO Meclisi Ekim ayı olağan toplantısına katıldı. Meclisin ana gündem maddesine ilişkin görüşlerini paylaşan Kacır, “Sayılarını 191’den 362’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik. OSB’lerde çalışan fabrika sayısı 11 binden 58 bine çıktı. OSB’lerde istihdam 415 binden 2,7 milyona yükseldi. Ülkemizde planlı sanayileşme adına büyük bir altyapı inşa ettik" dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ekim ayı olağan toplantısı Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu'nda yapıldı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ında katıldığı toplantı 'Sanayicilerimizin; Üretim, Rekabet Gücümüzün Artması ve Sanayinin Dönüşümü için Düşünce, Öneri, Projeleri' ana gündemiyle toplandı. Toplantıda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Sanayiden ticarete, tarımdan sağlığa, eğitimden ulaştırmaya kadar hemen her alanda gerçekleştirdiğimiz tarihi atılımlarla Türkiye son 22 yılda büyük bir kalkınma ve büyüme ivmesi kaydetti. Tüm alanlarda olduğu gibi sanayi ve teknolojide de asırlık kazanımlar elde etti. Sayılarını 191’den 362’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik. OSB’lerde çalışan fabrika sayısı 11 binden 58 bine çıktı. OSB’lerde istihdam 415 binden 2,7 milyona yükseldi. Ülkemizde planlı sanayileşme adına büyük bir altyapı inşa ettik.Neticesinde sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine ulaştı. Sanayi üretimimiz AK Parti İktidarları yönetiminde 3,2 katına yükseldi. Sanayimizin öncülüğünde ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkardık" diye konuştu.
‘TÜRKİYE’Yİ KÜRESEL ÜRETİM ÜSSÜ KONUMUNA TAŞIDIK’
Ülkemizin rekabet avantajı elde ettiğini vurgulayan Kacır,“Türkiye’yi küresel üretim üssü konumuna taşıdık. Bugün Türkiye, Çin’den Orta Avrupa’ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü en rekabetçi şekilde ihraç edebilen ülke konumundadır. Üretim kabiliyetlerimizle pandemi sonrasında küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendirdiği dönemi başarılı şekilde değerlendirerek büyük bir rekabet avantajı elde ettik. Uzunca bir dönem yüzde 16,8 düzeyinde seyreden İmalat sanayimizin toplam milli gelir içerisindeki payı 2020-2023 döneminde 4 puanlık artış gösterdi" ifadelerini kullandı.
‘HIT-30 YÜKSEK TEKNOLOJİ YATIRIM PROGRAMI’NI CUMHURBAŞKANIMIZ TÜM DÜNYAYA İLAN ETTİ’
Bakan Kacır, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yatırım projelerinin değerlendirme sorumluluğunu üstlendik. Uluslararası rekabet gücünü artıracak ve milli ekonomimizin yükselişini destekleyecek bu programa bugüne kadar; toplam yatırım tutarı 1 trilyon 284 milyar lirayı aşan 247 proje başvurdu. 28 projeye ilişkin Teknoloji/Strateji Puanı’nı hesapladık. Bunlar arasından toplam yatırım tutarı 205 milyar liraya ulaşan 21 proje değerlendirme komitesi tarafından kredi başvurusu gerçekleştirmeye uygun bulundu. Diğer bir kritik icraatımız Ülkemizi yeni teknoloji yatırımlarının adresi kılacak, tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı geçtiğimiz Temmuz ayında Sayın Cumhurbaşkanımız tüm dünyaya ilan etti. Programla, yatırımcılarımıza proje bazlı yatırım teşviklerimizin yanında pazar geliştirme destekleri, cazip koşullarda finansman ve uygun yatırım alanları sunuyoruz.Yarı iletkenlerden mobiliteye, ileri imalattan haberleşme ve uzaya, sağlık teknolojilerinden dijital teknolojilere ve yeşil enerjiye 7 ana sektörde ve yüksek teknoloji değer zincirimizi tamamlayacak diğer alanlarda çıkacağımız çağrılarla özel sektör yatırımlarını, bugüne kadarkilerin çok ötesinde bir seviyeye 2030 yılına dek çıkartmayı amaçlıyoruz" şeklinde konuştu.
‘2024 YILINDA BUGÜNE DEK 129 BİN 290 KOBİ ZİYARETİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ’
KOSGEB’teki çalışmaların ivme kazandığını belirten Kacır,“Sanayicilerimizin ikiz dönüşüm ihtiyaçları doğrultusunda yeni teşvik enstrümanlarını devreye almayı sürdüreceğiz. Ülkemizin uzun vadeli hedefleriyle teşvik mekanizmalarımızı daha güçlü hizalayan yeni teşvik modelimizle de yatırımcılara selektif ve program bazlı olarak cazip teşvikler sunacağız. Yalın bir yaklaşımla oluşturduğumuz yeni modelle birlikte; teşvik sistemimizin seçiciliğini, yerel odağını ve destek etkinliğini artıracak önemli değişiklere gidiyoruz. Yakın bir zamanda yeni sistemin detaylarını kamuoyuyla paylaşacağız.Yine sizlerle paylaştığımız bir önemli hedef KOSGEB’i çok daha fazla sahaya sürmek ve destek programlarımızı yalınlaştırmaktı. Bu anlayışla KOSGEB’teki çalışma arkadaşlarımız 2024 yılında bugüne dek 129 bin 290 KOBİ ziyareti gerçekleştirdi. Sadece İstanbul’da ziyaret edilen KOBİ sayısı 21 bin 247 oldu. Bu ziyaretler önceki yıllarda yapılan ziyaretlerin 12 katıdır" dedi.
‘80’Lİ, 90’LI YILLARDAKİ GİBİ OLAN BİTENİ ISKALAMAYALIM’
Bakan Kacır, İstanbul’un önemine değinerek, “Kalkınma Ajanslarımızın tüm Türkiye’de yürüttüğü bölge planlama çalışmalarını tamamladık. İstanbul bizim için çok kıymetli. Göz bebeğimiz. Önümüzdeki dönemde İstanbul’un kalkınma yolculuğunda en temel amacımız İstanbul’un küresel merkez niteliğini güçlendirmek olacak. İstanbul’un sanayi ve teknoloji ekosisteminde önceliklerimiz: İstanbul’un teknoloji odaklı girişimcilik ve üretim seviyesini yükseltmek, kreatif endüstrilerde dünyanın marka şehirlerinden biri haline getirmek, teknik ve sosyal altyapı kalitesini uluslararası standartlara yükselterek İstanbul’un uluslararası firmalar ve nitelikli iş gücü için küresel cazibesini artırmak olacak. Bütün bunlarla birlikte afet konusunu unutmadan İstanbul’un afetlere karşı fiziksel, ekonomik, sosyal ve kurumsal dayanıklılığını artırmaya yönelik de program ve projeler yürüteceğiz. Yeni araştırma altyapılarında fintek, ikiz dönüşüm teknolojileri, afet teknolojileri gibi kritik sektörlere odaklanarak üretim yapısının dönüşümünü destekleyeceğiz. Sanayi kuruluşlarının döngüsel ekonomiye geçişini hızlandıracak ve temiz üretim/dijital dönüşüm uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Bütün bu çalışmaları birlikte gerçekleştireceğiz. Sizlere çağrım şudur: Bizler her daim sizinleyiz, yanınızdayız. Elbette bugünün dertlerine çare olmak bizim boynumuzun borcudur. Ferman veren derman olacak. Bu işin kuralı budur. Ancak kısa vadeli ve konjonktürel meselelerin gündemimizi tümüyle esir almasına izin vermeyelim. Dünya yapay zeka devrimini yaşarken, kuantum devrimine hazırlanırken, 80’li, 90’lı yıllardaki gibi olan biteni ıskalamayalım" diye konuştu.