Geri Dön
PolitikaBahçeli: Cumhurbaşkanımızın Sisi'yle kurduğu temas doğru bir temastır

Bahçeli: Cumhurbaşkanımızın Sisi'yle kurduğu temas doğru bir temastır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Katar'da liderlerle yaptığı görüşmeye ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yle kurduğu temas doğru bir temastır, bize göre arkası getirilmelidir. Bununla da kalınmamalı, Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile de görüşme vasatı açılmalı, terör örgütlerine karşı ortak bir irade oluşturulmalıdır" dedi.

Bahçeli: Cumhurbaşkanımızın Sisi'yle kurduğu temas doğru bir temastır

MHP Lideri Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Türk milletini huzurlu ve müreffeh bir geleceğe taşıma amacında olduklarını belirterek, "Milliyetçi Hareket Partisi'ne yargısız infaza heves edenlere demokrasinin ve sandığın kaç bucak olduğunu göstermenin azmindeyiz. Haklı ve tarihi mücadelemizde kesinlikle gevşemeyeceğiz. Duyanlar duymayanlara anlatsın; Milliyetçi Hareket Partisi algı oyunlarını bozarak, iftira düzeneklerini yıkarak, kiralık kalem sahiplerini yenerek, sahtekarlığın ve soytarılığın rumuzu olan anket şirketlerini bozguna uğrata uğrata geliyor" diye konuştu.

'GELECEĞİN SÜPER GÜCÜ TÜRKİYE'DİR'

Cumhur İttifakı'nın, Türk ve Türkiye yüzyılının imar, inşa ve ihyasında büyük rol oynayacağını söyleyen Bahçeli, "Hiç kuşkum yok ki, elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız. Gelecek, ay yıldızlı al bayrağın altındadır. Geleceğin süper gücü Türkiye Cumhuriyeti'dir. Cumhur İttifakı ise Türk milletinin gelecek umudu, beka ufku, birlik ve beraberlik şuurudur. 2023 yılında adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurla Cumhuriyet tam olarak kenetlenmiştir. Onun bunun ağzına bakan, ona buna el avuç açan siyasi güruhun önümüze taş koyması, mücadelemizi sekteye uğratması, kararlı duruşumuzu sarsmaya kalkışması beyhudedir, boşuna gayrettir. 2023 yılında Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümü cumhurun demokrasi zaferiyle kristalleşecek, hitamında Türkiye'mizin hızına hiç kimse yetişemeyecektir. El ağzıyla kuş tutmanın gafilliğiyle avunan zillet partilerinin başkanları bu süreçte sadece havlu atmayacaklar, geride kalan hayatlarını kireçlenmiş vicdanlarıyla, kifayetsiz zihniyetleriyle ve bundan mülhem hüsran verici travmatik çalkantıyla geçirmek durumunda kalacaklardır" ifadelerini kullandı.

'ATANAMAYAN ÖĞRETMEN BIRAKMAYACAĞIZ'

24 Kasım Öğretmenler Günü'nü de kutlayarak, öğretmenlerin toplumdaki önemine değinen Bahçeli, şöyle konuştu:

"Öğretmen demek, dünya demektir. Öğretmen her insana çöldeki memba suyudur. Onlara karşı kalbimiz minnet hisleriyle doludur. Mutlu ve huzurlu, kaygı ve korkudan sıyrılmış, geçim derdini yenmiş, sosyal ve ekonomik refaha erişmiş bir öğretmen, milletimizin en kudretli gücüdür. Bu güç geleceğin koordinatlarını çizecek, gelecek nesilleri yetiştirecektir. Öğretmenin hayatı, ailesi ve öğrencileri arasında olmak suretiyle en az iki koldan akış halindedir. Bu akışın tıkanması, bu akışta görülen daralmalar ve sorunlar öncelikle yarınlarımızı riske atacaktır. Bizim gelecekten tasarruf etmeye, geleceği hiçe saymaya, geleceğin üzerine kırmızı kalem çekmeye ne hakkımız ne haddimiz ne de yetkimiz vardır. O halde öğretmenlerimize ne yapsak, hangi hakları versek 'bin defa helal olsun' diyorum, bu mücadelede üzerimize ne düşüyorsa yapmanın mertçe sözünü veriyorum. Öğretmenlerimizin her daim yanında olacağız. Atanamayan hiçbir öğretmen bırakmayacağız. Ücretli, sözleşmeli veya bir başka ad ve tanım altında hiçbir öğretmen kalmamalı, hepsi kadroya geçirilmelidir. Kanaatimiz ve kararlılığımız budur. Kuşkusuz fedakarlık simgesi olan öğretmenlerimizin haklı taleplerini biliyor ve çözümü için de elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum."

'HDP, TBMM'YE SIZMIŞ DÜŞMAN BAKİYESİDİR'

Bahçeli, Türkiye'nin terörle mücadelesine ilişkin de "Terörle ve terörizmle kesintisiz mücadele hakkımızdır. Bu hak milli güvenliğimiz, milli bekamız, milli varlığımız için hayat memat konusudur. Tek bir teröristin yaşamasına dahi artık göz yumamayız. Terör örgütleriyle, yemlendikleri arpalıklarla, arkasında duran ahlaksızlarla tarihi bir hesaplaşmanın içindeyiz. 19 Kasım 2022 gecesi icra edilen Pençe-Kılıç Harekatı Türkiye'nin ve Türk milletinin hukuki ve meşru bir hakkıdır. Bu harekata karşı gelen, bu harekatın durdurulmasıyla ilgili dünyaya çağrı yapan HDP, TBMM'ne sızmış düşman bakiyesidir. Böylesi parti görünümlü bir örgütün siyaset hayatımızda bulunması haksızlıktır. Bu bölücü şebeke kapatılmasın da Hazine'den aldığı yardımlarla teröristlere para aktarmaya devam mı etsin? Buna göz mü yumalım? Fahiş adaletsizliğe sesimiz çıkmasın mı? Anayasa Mahkemesi'nin hala neyi beklediğini sormayalım mı? HDP, Türk siyasetine tuzaklanmış zaman ayarlı bombadır. Bu bomba ya bombacıların elinde patlayacak ya da patlatılacaktır. 2023 yılında bölücü siyasete artık son verilmelidir. İlle de siyaset yapalım diyorlarsa, toplasınlar büyük kongrelerini, iltihak ve irtica etsinler tek yumurta ikizleri Cumhuriyet Halk Partisi'ne. Nasıl olsa siyasetleri aynıdır, tıynetleri aynıdır, niyetleri aynıdır, melanet hedefleri de aynı kavşağa açılmaktadır. Buradan baktığımızda CHP'yi HDP'den, HDP'yi de CHP'den ayrı görmemiz, ayrı tutmamız hayal ötesi bir durumdur" dedi.

'BAKANIMIZA SALDIRANLAR ALÇAKTIR, NAMERTTİR'

İstiklal Caddesi'nde kirli bir organizasyon olduğunu, saldırının 2023 seçimleri için siyasi bir mahiyet taşıdığını iddia edenlerin vatanın sahibi olamayacağını kaydeden Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

"CHP'nin bazı yöneticilerine bakıldığında, İstiklal Caddesi'nde bomba patlatan teröristleri ve örgütlerini aklama ve arındırma çabasında oldukları fark edilecektir. Belge var mı diye sormaları, terör saldırısını muamma olarak tanımlamaları vahim bir çarpıklıktır. İP'in bazı yöneticilerine bakıldığında, aynı tavır ve tutumla hareket ettikleri görülecektir. Bunlar terör örgütlerine bir nevi cephane taşıyan köksüzlerdir. Sorarım sizlere, bu iki partinin HDP'den ne farkı vardır? Bir CHP'li çıkıp, teröristin PKK üyeliği muamma diyebiliyor. Bir İP'li çıkıp, ne delil var diye sorabiliyor. Bir başka ucube de İstiklal Caddesi saldırısını hükümetin düzenlemiş olabileceğini iddia edebiliyor. PKK/YPG'li teröristler yakalanmış ve her şeyi itiraf etmişken, zillet ittifakının teröristlere avukatlık yapması, terörizmin dümen suyuna girmesi utanç verici bir alçalmadır. Teröriste tek bir şey söylemeyen veya söyleyemeyen CHP'li grup başkanvekilleriyle bazı milletvekillerinin HDP ile el ele tutuşup terörle mücadelede muazzam işler yapan İçişleri Bakanımıza saldırmaları, hükümeti karalamaya çalışmaları siyasi namus ve milli onur yokluğunun apaçık işaretidir. İçişleri Bakanımıza 'alçak' diyen, haksız suçlamalarda bulunan, surda gedik açmak için çırpınan, kale duvarlarını yıkmak için dinamit görevi yapan, PKK/YPG adına saldıran terör sevicilerin topu aşağıların aşağısıdır, alçaktır, namerttir."

'ABD, TÜRKİYE'YE AÇIK CEPHE ALMIŞTIR'

Hafta sonu başlatılan Pençe-Kılıç Harekatı'nın, teröristlerin kafalarına demir yumruk gibi indiğini belirten Bahçeli, "İşin özünde bizim terörle mücadelemiz küresel güçlerle mücadeledir. PKK/YPG'yi eğitip donatan, para ve silah yardımıyla destekleyen başta ABD olmak üzere, fail ülkeler Türkiye'nin karşısındadır. Pençe-Kılıç Harekatı'ndan bir gün önce, ABD'nin Özel Kuvvetler Komutanının teröristlerin sözde mezuniyet törenine katılıp nasıl olduğu belli olan sözde başarılarından dolayı gurur duyduklarını açıklaması yalnızca skandal değil, müttefiklik hukukuna saplanmış yeni bir hançerdir. Klasikleşmiş bir ifadeyle söylersek, Türkiye'nin iç politikası, ABD'nin dış politikasıdır. PKK/YPG terör örgütünü kara gücü olarak isimlendiren, petrol kuyularında nöbete diken, bütçesinden yüksek meblağlarda kaynak ayıran ABD, Türkiye'ye açık cephe almıştır. Biz bu cepheyi görüyoruz, 'reste rest' diyecek mertliği ve yürekliliği sonuna kadar da gösteriyoruz" dedi.

Bahçeli, dün PKK/YPG'li teröristlerin Suriye'den Gaziantep'in Karkamış ilçesine düzenlediği roketli saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa dileyerek, "Tek bir terörist bırakmayacağız. Havadan başlayan operasyonların kara gücümüzle desteklenip tamamlanmasını da umut ediyor, bunu temenni ediyorum. 2023 yılında bu melanetin, bu musibetin kökünü bütünüyle kurutacağız. Milletimiz müsterih olsun, Türkiye Cumhuriyeti çok güçlüdür. Tarih boyunca nice badireleri yendik, nice tuzakları bozduk. Kürt kökenli kardeşlerim de oynanan şer oyunların farkındadır. Ne PKK'nın ne YPG'nin ne HDP'nin Kürt kökenli kardeşlerimle hiçbir bağ ve bağlantısı yoktur, olmamıştır, kesinlikle de olmayacaktır. Milli birlik ve dayanışma ruhuyla, mazisi bin yıla dayanan kardeşlik şuuruyla her zorluğun, her zulmetin, her zalimliğin üstesinden geleceğimizi dostlarımız da düşmanlarımız da akıllarından bir an olsun çıkarmamalıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

'CUMHURBAŞKANIMIZIN SİSİ'YLE KURDUĞU TEMAS DOĞRUDUR'

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Katar'da liderlerle yaptığı görüşmeye ilişkin de "Sayın Cumhurbaşkanımızın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yle Katar'da kurduğu temas doğru bir temastır, bize göre arkası getirilmelidir. Bununla da kalınmamalı, Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile de görüşme vasatı açılmalı, terör örgütlerine karşı ortak bir irade oluşturulmalıdır. Türkiye'nin Mısır, Suriye ve Irak'la tarihten gelen çok güçlü bağları vardır ve bilinmektedir. Biz doğrudan ikili görüşmeleri başlatamazsak bozguncular aramızı iyice açacaklardır. Ülkemizin komşularıyla yapıcı, müspet, geliştirici ve samimi diyaloglar kurması, aynı zamanda 2023'ün hedefleriyle de müzahirdir" diye konuştu.

'ZAM YAPAN MARKETLERİN FETÖ'YLE İLİŞKİSİ ARAŞTIRILMALI'

Ayrıca CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Borsası'na yönelik suç oluşturan açıklamalarını kabul etmeyeceklerini vurgulayan Devlet Bahçeli, "Yatırımcıları korkutan, İstanbul Borsası'nın cazibesine ve saygınlığına gölge düşürmeye tevessül eden Kılıçdaroğlu sorumsuzdur, şuursuzdur. İstanbul Borsası'nın yükselişi devam edecek, önü de ardına kadar açık olacaktır. Borsa'ya bizim güvenimiz tamdır. İstanbul Borsası yerli ve yabancı yatırımcılar için en güvenli limandır. Bu arada zincir marketlerde gün aşırı yapılan zamların toplumsal ve ekonomik huzurumuza tahammülsüzlük olduğu kanaatindeyiz. Ticaret Bakanlığımızın fırsatçıların üzerine kararlılıkla gideceğinden, keyfi ve hatta sinsi bir plan dahilinde fiyat etiketlerini şişirenlerden adli ve idari manada hesap soracağından kuşku duymuyoruz. Vatandaşlarımızın kesesine dokunan kim olursa olsun karşısındayız. Sürekli zam yapan zincir marketlerin FETÖ'yle irtibat ve ilişkisinin titizlikle araştırılması gerektiğine de inanıyoruz. Milletimizin sırtına zam kamburu yerleştirmek isteyenler her yerde bizi karşılarında bulacaktır. Bu açgözlülere müsamaha gösterilmemelidir" dedi.