AK Parti'li Çelik'ten, tezkerede 'hayır' oyu kullanan CHP ve HDP'ye tepki
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Irak ve Suriye tezkeresine CHP grubundan gelen 'hayır' oyuna ilişkin, "Türkiye'nin terörle mücadelesini bir savaş olarak niteleyip Türkiye'yle terör örgütlerini eşit tutan bir zihniyet ve bu zihniyetle eşit giden bir parti ile CHP aynı hizaya gelmiştir" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin basın açıklamasında bulundu. AK Parti Genel Merkezi'nde açıklamalarda bulunan Çelik, Denizli'de Furkan Zıbıncı tarafından öldürülen Şebnem Şirin olayıyla ilgili, "Bu canilerin içinde bulundukları kültürel ortam, onları teşvik eden çeşitli kodlar, eğitimden sivil toplum çalışmalarına kadar birçok alanda güçlü bir çalışma gösterilmesi gerektiğini bir kere daha gösteriyor" dedi.
'HAYIR OYU VERENLERİN MİLLİ DAYANIKSIZLIĞIYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK'
İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıkları ile Milli İstihbarat Teşkilatı'nın terörle mücadele çalışmalarının güçlü şekilde sürdüğüne işaret eden Çelik, bu hafta Meclis'ten geçen Irak ve Suriye tezkeresine ilişkin değerlendirmede bulundu. Çelik, "En son Irak ve Suriye'deki askeri varlığımız için bir tezkere yüce Meclis'e getirildi. Burada 'hayır' oyu veren partilerin gerekçelerinin mantıksızlığı, dayanıksızlığı ve maalesef milli güvenlik hassasiyetinden yoksunluğuyla karşı karşıya kaldık. Tezkere, milli güvenliğimizi korumak için kararlı olduğumuzu gösteren bir irade beyanıdır. Eğer bu tezkerelerle birlikte yapılan operasyonlar söz konusu olmasaydı, bugün Suriye ve Irak sınırlarının yakınında bir takım terör devletçikleri dediğimiz fiili oluşumlar olmuş olacaktı. Bu fiili oluşumlar kurulma safhasına gelmeye başlamışken TSK, bütün bu çerçeveye girmiş ve oraları darmadağın etmiştir. Dolayısıyla sınırlarımızın yakınında teröre ait herhangi bir oluşuma müsaade etmeyeceğimizi hiçbir terör devletçiğine göz yummayacağımız en kararlı biçimde gösterilmiştir" ifadelerini kullandı.
'ORTAYA ÇIKAN TABLO CHP'NİN TARİHİ AÇISINDAN DA BİR KIRILMADIR'
Çelik, açıklamasının devamında, tezkereye 'hayır' oyu kullanan CHP grubuna eleştirilerde bulundu. TSK'nın sınır ötesi operasyonlarında PKK ve DEAŞ terör örgütleriyle yoğun şekilde mücadele edildiğine işaret eden Çelik, şözlerini şöyle sürdürdü:
"DEAŞ'la Mücadele Koalisyonu içinde karadan DEAŞ'la mücadele eden yegane ülkeyiz ve en çok zayiatı vermiş ülkeyiz. Dolayısıyla 'DEAŞ'la mücadele ediyor' diye PKK'nın devamı YPG/PYD'ye destek verenlerin söylediklerinin aslında ne kadar desteksiz olduğu da bu tabloda görülmektedir. Ama maalesef geçmişte 'PYD/YPG, Türkiye'ye niye saldırsın ki' diyenler, bugün tezkereye 'hayır' oyu vermiştir. Bu ibretlik bir durumdur. Daha önce tezkereye oy verirken 'askerimizi orada savunmasız bırakamayız, o yüzden tezkereye evet vereceğiz' diyorlardı. Bu sefer tezkereye hayır oyu vermek gibisinden maalesef bir savrulmayı yaşamışlardır. Halbuki Silahlı Kuvvetler'in orada var olmaya devam etmesi elzemdir. Bir takım terör örgütleri adına fiili oluşumlar kurulmasına dönük denklemleri görüyoruz. Burada ortaya koyulan iradeye Türkiye'nin güvenliği açısından herkesin destek vermesi gerekirdi. Ama enteresan bir tablo ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin terörle mücadelesini bir savaş olarak niteleyip Türkiye'yle terör örgütlerini eşit tutan bir zihniyet ve bu zihniyetle eşit giden bir parti ile CHP aynı hizaya gelmiştir. Teröre destek verenler PKK'yı terör örgütü saymayanlar, CHP'ye ve içinde bulundukları ittifak üyelerine mesaj göndererek 'tezkereye hayır oyu verin' dedikten sonra CHP'den 'hayır' oyu geldi. Doğrusunu söylemek gerekirse geçmiş zamanlarda CHP birçok konuda anlaşmazlığımız olsa bile Türkiye'nin sınır güvenliği konusunda, milli güvenliği konusunda çok yüksek hassasiyet üretirdi. Meclis'te yapılan konuşmalarda sınır güvenliğimizin sağlanması, milli güvenliğimizin korunması, Irak ve Suriye tarafından gelen terör tehdidinin bertaraf edilmesi konusunda CHP'den arkadaşlarımız, dikkate alınması gereken analizler ortaya koyardı. Bu terörle mücadeleye destek verirlerdi. Ortaya çıkan tablo CHP'nin tarihi açısından da bir kırılmadır."
'YABANCI SİLAHLI KUVVETLER MESELESİ EVET DEDİKLERİ TEZKERELERDE DE VARDI'
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ömer Çelik, CHP'nin tezkere konusundaki 'yabancı asker' iddiasına ilişkin, "Bu yabancı silahlı kuvvetler meselesini çok dile getiriyorlar. Bundan önce 'evet' dedikleri tezkerelerde de vardı bu. Ya daha önce 'evet' derken tezkereleri okumadılar, sanki yeni bir maddeymiş gibi algılıyorlar ya da bilinmeyen ama herkesin bildiği bir ittifak içerisinde bir tutum değiştirdiler" açıklamasında bulundu.
'DİPLOMATİK MİSYONA UYGUN DEĞİL'
Çelik, 10 büyükelçinin 'Osman Kavala' açıklamasıyla ilgili yaşanan gelişmelere ilişkin, "Büyükelçiler, Viyana Sözleşmesi'nin 41'inci maddesine göre davranmak zorunda. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu şekilde bir üslubu kabul etmeyeceğimizi ifade etmiştik. Yapılan iş, ne diplomatların saygınlına uygun bir iştir ne de diplomatik misyona uygun bir davranıştır. Umarız bundan sonra benzeri durumlar tekrar etmez. Büyükelçilerin müdahalesine bile ses çıkartmayanların, başka alanlarda iç siyaset adına hükümetimize dönük saldırganlıklarını da not ettiğimizin bilinmesini isterim" diye konuştu.
'FASIL AÇMAK İÇİN ÖN ŞART OLMAZ'
Ömer Çelik, Türkiye-AB ilişkilerinden en çok konuşulan konulardan birinin yargı ve temel haklar konusu olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Buradaki çifte standart şudur; yargı ve temel haklar konusunda AB'nin eleştirileri nerede konuşulacak? Türkiye bir aday ülkedir, AB'nin de konuda eleştirileri var. Yapılacak şey, yargı ve temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik konularını içeren 23 ve 24'üncü fasılların açılmasıdır. Fakat AB bir yandan eleştiri getiriyor, bir yandan da 23 ve 24'üncü fasılları açmıyor. Fasıl açmak için ön şart olmaz. Müzakereye yanaşmıyorsunuz. O zaman yaptığınız şey bir değerlendirme, bir analiz, bir eleştiri olmuyor. Bu konuları Türkiye'ye karşı negatif koz olarak kullandığınız ortaya çıkıyor."