Geri Dön
Politika11'inci Cumhurbaşkanı Gül: Filistin'deki katlima gözlerini kapatanlara karşı üniversite gençliği dünyanın vicdanı oluyor

11'inci Cumhurbaşkanı Gül: Filistin'deki katlima gözlerini kapatanlara karşı üniversite gençliği dünyanın vicdanı oluyor

Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Üniversiteler, kamunun vicdanıdır. Bugün dünyanın en büyük üniversiteleri ayağa kalkıyor. Yönetimleri, idarecileri, devlet adamları Filistin'deki katliama gözlerini kapatıp çeşitli diplomatik oyunlarla bu işi kamuoyundan saklamaya çalışırken üniversite gençliği temiz, saf, iyi niyetli dünyanın vicdanı oluyor. Üniversiteler de Gazze'deki Filistin'deki katliamı dile getiriyorlar. Bu bakımdan üniversiteler sadece eğitim veren kurumlar değil, daha geniş, serbest tartışmanın olduğu, bütün insan hakları meseleleriyle ilgilenilen, yanlışlıklar, adaletsizlikler olduğunda bunlara duyarlı olan topluluklar" dedi.

11'inci Cumhurbaşkanı Gül: Filistin'deki katlima gözlerini kapatanlara karşı üniversite gençliği dünyanın vicdanı oluyor

11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendi adını taşıyan üniversitenin mezuniyet töreni için memleketi Kayseri'ye geldi. Üniversite kampüsünde gerçekleştirilen ve bu yıl 7'ncisi düzenlenen 2024 yılı mezuniyet törenine, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Vali Yardımcısı Şemsettin Erkaya ve Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Rektörü Prof. Dr. Cengiz Yılmaz, öğretim üyeleri, öğrenciler ve veliler katıldı. Törende konuşan Abdullah Gül, ismini taşıyan üniversitenin mezuniyet törenine katılmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, üniversitenin Anadolu'da kaliteli eğitim veren bir üniversite olarak dikkat çektiğini söyledi.

'ÜNİVERSİTELERDE SERBEST FİKİR ORTAMI OLUŞMASI GEREKİR'

Üniversitelerin sadece 'öğretim' yapmadığını da söyleyen 11'inci Cumhurbaşkanı Gül, "Üniversite sadece bir şey öğreten yer demek değil. Üniversite, lise değil. Lisede her şey öğretilir. Onlara bilgi aktarılır. Ama üniversitede sadece öğretmek değil, üniversitede araştırmalar da yapılır. Üniversitede 'inovasyon' dediğimiz yaratıcılıklar olur. Bütün bunlar üniversite olabilmesi için de o üniversiteleri çok özgür serbest fikir ortamı oluşması gerekir. Herkesin korkusuzca düşüncelerini söylemesi, tartışmalarının yapılması, fikirlerini ileri sürmesi gerekir. Ancak böyle olursa rekabet olur, yenilik ortaya çıkar. İnovasyon dediğimiz şeylerle karşı karşıya kalırız. Türkiye'deki üniversite eğitimi hepimizin en önemli gündemi" diye konuştu.

'MAHARET SADECE RAKAMLARDA DEĞİL, NİTELİK VE KALİTEDE'

Türkiye'de 7 milyona yakın üniversite öğrencisi olduğunu da sözlerine ekleyen Abdullah Gül, "200 bine yakın da öğretim üyesi var. Bu büyük bir rakam. Her yerde de üniversite var. Bununla övünüyoruz. Ama ,nitelik açısından baktığımızda biraz daha dikkatli olmanız gerekiyor. Hatta size başka bir rakamı vereyim. Türkiye'de her bin kişiye 95 tane üniversite mezunu düşüyor. Avrupa'da ne kadar biliyor musunuz? Avrupa'da her bin kişiye 35 tane üniversite öğrencisi düşüyor. Aradaki farka bakınca bizim çok daha zengin ve ileri olmamız gerekir. Maalesef öyle değil. Dolayısıyla maharet sadece rakamlarda ve sayıda değil. Maharet nitelikte, kalitede. O bakımdan üniversitelerimizin ve eğitimlerinin kalitesini arttırmak bu birinci derecede önemli bir şey. Yoksa üniversitelerde 4 yıl vakit geçirilir mezun olduktan sonra elinde diplomayla ortaya çıkar. İş aramaya başlayıp da kapılar kendisine kapanınca acı gerçekleri o zaman görürüz" ifadelerini kullandı.

'ÜNİVERSİTELER SADECE EĞİTİM VEREN KURUMLAR DEĞİLDİR'

Üniversitelerin toplumların vicdanı olduğunu da söyleyen Gül şöyle konuştu:

"Üniversite, kamunun vicdanıdır. Bütün toplumun rahatsızlıkları, bütün toplumun öne çıkarttığı önemli konular hep üniversitelerde başlar. Sadece kendi ülkesiyle değil, bütün dünyayla ilgili. Bugünlerde dünyanın en önemli konularından birisi ekranlarda bazen gözyaşıyla bazen de büyük bir üzüntüyle izlediğimiz konu olan Filistin'deki katliamlar. Birinci gelen öğrencimizin bundan bahsetmesinden ziyadesiyle mutlu oldum. Çünkü, üniversite vicdan demek. Bugün dünyanın en büyük üniversitelerinden, Amerikan üniversitelerinde, Kolombiya'da, Harvard'da, MIT'de, Oxford'da, Paris'te Sorbonne'da bütün bu üniversiteler ayağa kalkıyor. Ne için ayağa kalkıyor? Yönetimleri, idarecileri, devlet adamları Filistin'deki katliama gözlerini kapatıp çeşitli diplomatik oyunlarla bu işi kamuoyundan saklamaya çalışırken üniversite gençliği temiz, saf, iyi niyetli dünyanın vicdanı oluyor ve haftalarca televizyonlarınızda izlediğiniz gibi öğrenciler üniversitelerini işgal ediyor. Üniversiteler de Gazze'deki Filistin'deki katliamı dile getiriyorlar. Bu bakımdan üniversiteler sadece eğitim veren kurumlar değil, daha geniş, serbest tartışmanın olduğu, bütün insan hakları meseleleriyle ilgilenilen, yanlışlıklar, adaletsizlikler olduğunda bunlara duyarlı olan topluluklar. O bakımdan üniversiteleri diğer kurumlardan ayrı tutmamız gerekiyor. Tabii üniversiteler aynı zamanda öğrenmeyi de öğreten yerler."

'VATANINIZA HEP BAĞLI OLUN'

Mezun öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Abdullah Gül, "Buradan güvenli, özgüveni yüksek öğrenciler olarak mezun oluyorsunuz. Önce iyi insan olun. Ailenize değer verin. Aile bağlarınız güçlü olsun. Ülkenize, vatanınıza, Türkiye'de de çalışsanız, Türkiye dışında da olsanız vatanınıza hep bağlı olun. Doğru bir insan olarak çalışkan olun. Çalışkan olun ama ihtiraslı olmayın. Disiplinli olun ama acımasız olmayın. Şeffaf olun. Kurnaz olmayın. Ama zeki olun. Bunlar bütün insanlar için geçerli. Güzel prensipler bunları kendinizden yol edindiğimizde eminim ki doğru yerlere gideceksiniz. Şimdi üniversiteyi bitirince zannetmeyin ki her şey bitti. Kendinizi eğitmeye devam edin. Dünya o kadar hızlı değişiyor ki teknoloji o kadar hızlı değişiyor ki bunu takip etmezseniz hemen eski kalırsınız" diye konuştu. Program sonunda, mezun olan 300 öğrenciye diplomaları takdim edildi.