Kızılay 156 yaşında
Türk Kızılay 156’ncı yıl dönümünü, 'Aynı Hilalin Altında' temasıyla kutluyor. Kızılay'ın 156 yıllık tarihinin Türk milletinin tarihiyle ortak olduğuna işaret eden Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, “Türk Kızılay'ın 156’ncı kuruluş yıl dönümünü büyük bir gurur ve mutlulukla kutluyoruz. Merhamet çınarımız 11 Haziran 1868'de kurulduğundan bu yana insanlığa umut ve gönüllerdeki iyilikleri büyüten bir meşale haline geldi” diye konuştu.
Türk Kızılay’dan yapılan açıklamaya göre, 11 Haziran 1868 yılında ‘Osmanlı Hasta ve Yaralı Askerlere Yardım Cemiyeti’ adıyla gönüllüler tarafından kurulan ve bugüne kadar ulusal ve uluslararası tüm insani yardım çalışmalarını hayırseverlerin desteği ve gönüllülerin katkılarıyla hayata geçiren Kızılay, 156’ncı yaş gününü kutluyor. İnsani yardım dünyasına ‘Kızılay’ sembolünü armağan eden Türk Kızılay, bayrağında taşıdığı hilale atfen bu yılki kutlamaları ‘Aynı Hilalin Altında’ temasıyla hayata geçiriyor.
“KIZILAY, GÖNÜLLÜLERİ VE ÇALIŞANLARI İLE İNSANLIĞIN UMUDU OLMAYI SÜRDÜRÜYOR”
Hayırseverlerle ihtiyaç sahipleri arasında “İyilik köprüsü” olmanın yanında iyiliğe yön veren bir kurum olan Kızılay'ın 156 yıllık tarihinin Türk milletinin tarihiyle ortak olduğuna işaret eden Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, “Türk Kızılay'ın 156’ncı kuruluş yıl dönümünü büyük bir gurur ve mutlulukla kutluyoruz. Merhamet çınarımız 11 Haziran 1868'de kurulduğundan bu yana insanlığa umut ve gönüllerdeki iyilikleri büyüten bir meşale haline geldi. Bugün, hepimizin gönlünde yer bulan Kızılay, doğal afetlerin, savaşların, salgın hastalıkların, birlikteliğe ihtiyaç duyduğumuz tüm anların ortasında, gönüllüleri ve çalışanları ile insanlığın umudu olmayı sürdürüyor. Kızılay'ın bir parçası olan tüm gönüllülerimize, çalışanlarımıza ve bağışçılarımıza en derin teşekkürlerimi sunuyorum. Kızılayımızın 156’ncı yaşı kutlu olsun” dedi.
DEPREM BÖLGESİNDE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Sosyal yardım ve güçlendirme faaliyetlerinin yanında afetlerde de ilk andan itibaren destek veren Kızılay’ın Kahramanmaraş depremlerinin etkilediği bölgede iyileştirme faaliyetlerini sürdürdüğünü aktaran Prof. Dr. Meriç, “Afet sonrası iyileştirme faaliyetlerini yürütmek üzere depremden en çok etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Osmaniye ve Gaziantep olmak üzere 6 ilde Toplumsal Hizmet Merkezleri kurarak bu merkezler aracılığıyla afetzedelerle doğrudan temas ediyor. Bölgede nakit temelli destek programları da yürüten Kızılay, bugüne kadar toplamda 525 bin 933 haneye 2.6 Milyar lira nakit yardım sağladı. İlk fazı tamamlanan Esnaf ve Çiftçi Programları ile toplamda 48 Milyon lira ile 600 esnaf ve 860 çiftçimizin geçim kaynağına destek olunurken ikinci faz esnaf desteği ödemelerine de başlandı. İkinci faz ödemeleriyle 3 bin 585 esnafa toplamda 98.9 milyon lira destek sağlandı. Kızılay 100. Yıl Kütüphanelerinde de gençlere ders çalışma ortamı sağlanırken psikososyal destek ekipleriyle eş zamanlı olarak ruh sağlığı ve psikososyal destek çalışmaları yürütülüyor” diye konuştu.
“FİLİSTİN HALKININ YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEK”
Prof. Dr. Meriç, “Milletimizin dayanışma ruhuyla Gazze’deki çatışma mağdurlarına destek olmak için çalışan Kızılay, uçaklar, iyilik gemileri ve bölgeden temin edilen tonlarca yardımı bölgeye ulaştırdı. Refah bölgesindeki çatışma ortamı nedeniyle Gazze’deki aşevini Deyr Belah bölgesine taşıyarak ve tekrar işler hale getirerek günde 15 bin kişiye sıcak yemek sağlıyor. Gazze’ye alternatif yollardan insani yardım ulaştırılması için tüm muhataplarla görüşen Türk Kızılay, Filistin halkının yanında olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
“ALDIĞI KAN BAĞIŞLARIYLA YAKLAŞIK 1200 HASTANENİN KAN BİLEŞENİ İHTİYACINI KARŞILADI”
Kızılay’ın, gönüllülük platformuyla 70 binden fazla gönüllünün 540 bin üzerinde insani yardım faaliyetinde aktif olarak rol aldığını belirten Prof. Dr. Meriç, “Ülkenin kan ihtiyacını karşılamak için görevlendirdiği yaklaşık 4 bin çalışanıyla her gün 300 noktada kan bağışı alıyor. Yılın ilk 5 ayında 1.193.394 ünite kan rakamına ulaştı. Aldığı kan bağışlarıyla yaklaşık 1200 hastanenin kan bileşeni ihtiyacını karşıladı. Böylece Türkiye’nin yıllık kan ihtiyacının tamamını gönüllü ve güvenli kan bağışçılarından sağlamayı hedefliyor. Kök hücre tedavisi bekleyen hastalar için ise 2013 yılından bu yana ‘Türkök Projesi’ yürütülüyor. Kan gibi hayati öneme sahip Türkök projesinde yaklaşık 1.100.000 kişi aktif kök hücre bağışçısı bulunuyor” dedi.