‘İthal bitümlü membranlar, deprem güvenliğini riske atıyor’
İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından 2024’ün ‘izolasyon ve yalıtım yılı’ olarak ilan edilmesiyle birlikte inşaat sektöründe gözler su yalıtımındaki ithal ürünlere çevrildi. Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Başkanı Alper Doğruer ise ithal bitümlü membranların deprem güvenliğini riske attığını belirterek uyarılarda bulundu.
2024 itibariyle Türkiye'de yürürlükte olan yalıtım mevzuatları, özellikle ısı yalıtımına öncelik vererek binaların enerji tüketimini minimize etmeyi hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda ise su yalıtımı yönetmeliği ve bu alandaki ithal ürünler, inşaat sektörünün başlıca gündem maddeleri arasındaki yerini aldı. Yapılarda su yalıtımı amacıyla kullanılan bitümlü örtülerin, korozyon oluşumunu engellemek ve buna bağlı olarak donatıların depremde hasar almasını önlemek için en kritik inşaat malzemelerinden olduğunu söyleyen Doğruer ithal edilen, ancak standartları karşılayamayan ürünler için uyarıda bulundu.
‘İTHAL BİTÜMLÜ MEMBRANLAR, DEPREM GÜVENLİĞİNİ RİSKE ATIYOR’
Türkiye’de Conformité Européenné (CE) standartlarında üretim gerçekleştirenlerin bir araya gelerek kurduğu BİTÜDER’in Başkanı Alper Doğruer, konuya ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Son yıllarda standartları karşılamayan ithal bitümlü membranların ülkemizdeki projelerde kullanıldığını gözlemliyoruz. Bu standart dışı ürünler, ülkemizde su yalıtımı yönetmeliğince belirlenen standartlar görmezden gelinerek kullanılmaya devam ediliyor. Haksız bir rekabet ortamı yaratmasının yanı sıra, bu durumun ülkemizin deprem güvenliği açısından da büyük bir sorun teşkil ettiğinin altını çizmek istiyorum.”
‘SU YALITIMI OLMAYAN BİNALAR, TAŞIMA KAPASİTESİNİ YÜZDE 66 KAYBEDİYOR’
Su yalıtımının nitelikli ürün ve uygulama ile yapılmadığı durumlarda, demir donatılarda korozyon oluşumu başladığını belirten Doğruer, “Korozyon, yapıların taşıyıcı sisteminin çürümesine ve zamanla zayıflamasına sebep oluyor. Araştırmalar su yalıtımı olmayan binaların yapıldıktan sadece 10 yıl sonra başlangıçtaki taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybettiğini gösteriyor” dedi.
Doğruer şöyle devam etti:
“Bitümlü membranların doğru su yalıtımı için önemini, kaliteli malzeme kullanımının bina kalitesine etkisini her platformda anlatmayı misyon ediniyoruz. Su yalıtımından en etkili verimi alabilmek için binanın özellikleri ve ihtiyaçlarına en uygun malzemeler seçilmeli. Su yalıtımı yaptırırken kullanılan ürünlerin, Avrupa uyumluluğunu belgeleyen CE’ye sahip olmasına özen gösterilmeli. İthal ve kalitesiz, standartlara uygun olmayan ürünlerin kullanımı, bina statiği ve korozyon açısından son derece tehlikeli. Ayrıca, binada yeterli su yalıtımı olmamasından kaynaklanan teknik kayıplar gibi olumsuz konfor şartları ile sonuçlanabilir.”
'DEPREM GÜVENLİĞİNE KATKIDA BULUNMAYI HEDEFLİYORUZ'
Güvenli yapıların oluşturulması için kamu otoritesi ile işbirliği halinde, olacaklarının altını çizen Doğruer, “Kalitesiz ithal ürünler, sektörde haksız rekabeti artırıyor. Bu ürünlerin yapı güvenliğini tehdit etmemesi için tüm paydaşlarımızı farkındalık oluşturmaya davet ediyoruz. 2006’dan bu yana su yalıtım sektöründe faaliyet gösteren tüm polimer bitümlü örtü üreticilerini ayni çatı altında toplayan bir dernek olarak, sektörün kalite standartlarını korumaya özen gösteriyoruz. Ulusal ve uluslararası standartlara uygun üretim yapılmasını sağlamayı, deprem güvenliğine katkıda bulunmayı ve su yalıtım pazarında sağlıklı büyümeyi hedefliyoruz” diye konuştu.