‘Örneklerle Filmlerde Kaos ve Karmaşıklık Modellemeleri’ söyleşisi gerçekleşti

Teorisyen, eleştirmen ve yazar Prof. Dr. Gediz Akdeniz, Senaristbir-Kent Üniversitesi iş birliğinde İstanbul Kent Üniversitesi Taksim yerleşkesinde ‘Örneklerle Filmlerde Kaos Ve Karmaşıklık Modellemeleri’ söyleşisi gerçekleştirdi. Söyleşiye senaristler ve akademisyenler katıldı.

Filmlerdeki kaos ve karmaşık yapının nasıl çözümlenebileceğine dair örnekler veren Prof. Dr. Akdeniz, “Sinemada iki türlü kaos var, bazı filmler bize kaosu öğretmeye kalkan filmler, biz onlarla ilgilenmiyoruz. Biz kaosu metafor olarak ele alan ama bir kere bile kaos kelimesini filmde geçirmeyen dillerle ilgileniyoruz. Uzun zamandan beri çok önemli yönetmenler bu tip modellemeleri yapıyor. Bizde de Kurak Günler filmi buna çok güzel bir örnek” dedi.

PROF. DR. AKDENİZ: BİR KERE BİLE KAOS KELİMESİNİ FİLMDE GEÇİRMEYEN DİLLERLE İLGİLENİYORUZ

Prof. Dr. Gediz Akdeniz ise “Bugün burada filmlerde kaos ve karmaşıklık metaforlarının nasıl dillendirildiği üzerine örnekler vereceğim. Bu örnekler üzerinden sinemacıların yeni arayışları üzerinde duracağım ve bu yeni dilin nasıl eleştirisel olarak ele alındığı hakkında örnekler anlatacağım. Sinemada iki türlü kaos var, bazı filmler bize kaosu öğretmeye kalkan filmler, biz onlarla ilgilenmiyoruz. Biz kaosu metafor olarak ele alan ama bir kere bile kaos kelimesini filmde geçirmeyen dillerle ilgileniyoruz. Bu, filmin kendi senaryosu içerisindeki yapının okunmasından ortaya çıkıyor. Böyle ilginç filmler var, mesela Woody Allen’in Maç Sayısı filmi, Yavuz Turgul’un Yol Ayrımı filmi bu tip kaos örnekleri olarak ele alınabilir. Uzun zamandan beri çok önemli yönetmenler hatta Oscar alan yönetmenler bu tip modellemeleri yapıyorlar. Yani kaotik bir yapıyla diğer bir kaotik yapıyı anlatma modellemeleri Oscar alan filmlerde var. Bizde de Kurak Günler filmi buna çok güzel bir örnek. Karmaşık bir yapıyla daha karmaşık bir yapıyı anlatabilen bir film, bu filmi çok seviyorum. Öğrenciler ve senaryoyla ilgilenenler yeni bir film yapmak istediklerinde veya senaryo yazmak istediklerinde bu tip değişikliklerin ve yeni dillerin farkında olduklarında yazacağı şeye muhakkak büyük bir katkısı olur” ifadelerini kullandı.

KARA: ALIŞIK OLMADIĞIMIZ DURUMLARIN GERÇEKLEŞMESİNE KARMAŞIKLIK VE KAOS DİYORUZ

İstanbul Kent Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Çağrı Kara ise "Bu etkinlik İstanbul Kent Üniversitesi ve Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ile Senaristbir iş birliği arasında sinema sektöründe çalışanlar ve sinemaya ilgi duyan öğrenciler için onları hem bilgilendirmek hem yönlendirmek hem de gerekli alanlarda donanım sahibi olabilmelerine yol gösterebilmek amacıyla düzenleniyor. Günlük hayat pratiklerinde karşılaşmaya alışık olmadığımız durumların gerçekleşmesine karmaşıklık ve kaos diyoruz. Örneğin kahramanın yanlışlıkla yargılanıp hapse düşmesi ve oradan kurtulmaya çalışması gibi. Panelin ana konusu filmlerde gerçekleşen bu durumun, karmaşıklık ve kaos durumlarının çözümlenmesi. Bu panelde bu içeriklerin senaryo pratiklerinde nasıl karşımıza çıktığı konusunu ve çözümleme modellerini konuşacağız” diye konuştu.

“FİLMLERDEKİ KAOSU, KARMAŞIK VE KAOTİK YAPIYI OKUMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ”

Kara, “Sinemada kaos öngörülemez ve anlaşılamaz olan içeriklerin nasıl analiz edilebileceğini, nasıl okunabileceğini ve filmler üzerinde nasıl kurgulanabileceği üzerine bir çalışma pratiği. Bunları anlayabilmek, bu tarz filmleri doğru okuyabilmek ve doğru yorumlayabilmek için sistemin çeşitli kuralları var, bu  bir çeşit film okuması yapabilmenin incelikleri yani nasıl bir yapıyla karşı karşıya olduğunuzu anlamak ve onu çözümleyebilmeye çalışmak. Öncelikle filmi izlediğimizde ‘bu filmin senaryosu neden böyle yazılmış anlaşılmıyor?’ Ya da ‘acaba bize ne anlatmak istiyor?’ gibi bir şeyle karşı karşıya kaldığımızda o film senaryosunun içerisindeki metaforları felsefik alt yapıyı yani alt metinde geçen ve bize iletilmek istenen düşüncenin anlamlı hale gelebilmesi için aslında bir çözüme ulaşmak açısından filmlerdeki kaosu, karmaşık ve kaotik yapıyı okumak oldukça önemli” dedi.