Geri Dön
Kültür&SanatİTO ‘film endüstrisi’ raporunu açıkladı

İTO ‘film endüstrisi’ raporunu açıkladı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) sinema, TV, dizi ve animasyon endüstrisinin gelişimini ele alan Türkiye’de Film Endüstrisi araştırmasını yayınladı. Raporda film endüstrisi ekonomi ve kültürel açıdan etkileri inceleniyor. İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, “Dizilerimiz 150 ülkede ekranlara çıksa da sinemada da bunu gerçekleştirmeyi başarmalıyız” dedi.

İTO ‘film endüstrisi’ raporunu açıkladı

İstanbul Ticaret Odası (İTO), yayınladığı ‘Türkiye’de Film Endüstrisi (2016-2020)’ başlıklı raporun tanıtımını Eminönü Merkez Binası’nda yaptı. 2005-2010 ve 2011-2015 dönemi araştırmalarının devamı niteliğinde olan rapor, sinema filmi ve TV dizisi sektörlerinin durumuna ışık tutarken, geleceğe dair bir yol haritası da sunuyor.

Prof. Dr. Rıdvan Şentürk yönetimindeki ekip tarafından hazırlanan raporda sinema sektörü, TV ve dizi sektörü ile animasyon sektörü finans kaynaklarından ihracat imkanlarına kadar birçok başlıkta ele alınıyor. Sinema film ve dizi sektörlerine ilişkin yapım, dağıtım, gösterim, pazarlama ve ihracat gibi temel süreçler detaylı şekilde inceleniyor.

İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay ise film sektörünün Türkiye’nin uluslararası tanımı anlamında en önemli güç olduğunu belirterek, “Film sektörü ayrıca ekonomimizin dinamosu diye tanımlanabilecek bir misyona da sahip. Çünkü sinema ve film sektörleri ülkelerin kreatif gücünü gösteren en önemli sahnedir” diye konuştu. 

İTO ‘film endüstrisi’ raporunu açıkladı

 “ARAŞTIRMA BİR YOL HARİTASI NİTELİĞİNDE”

Kuralay, Türkiye’de Film Endüstrisi araştırmasında elde edilen birçok verinin, film endüstrisinin kat ettiği mesafeyi gösterirken aynı zamanda bir yol haritası niteliğinde olduğunu kaydetti. Kuralay, “Üç ayrı araştırma raporu ile toplam 15 yıllık süre içinde sektörde meydana gelen değişimleri bilimsel metotların ışığında değerlendirmiş olduk. Raporun sonunda görüyoruz ki olumlu değişimler olmasına rağmen, kreatif anlamda elimizdeki potansiyeli hala yeterince değerlendirme imkanı bulamıyoruz. Evet dizilerimiz 150 ülkede ekranlara çıksa da sinemada da bunu gerçekleştirmeyi başarmalıyız” dedi.

Kuralay, İTO olarak kreatif endüstrilerin ekonomi içerisindeki payının nasıl artırılacağına dair çalışmalar yürüttüklerini söyledi. 2015 yılının bu anlamda bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Kuralay, şu ifadeleri kullandı:

 “O yıl Türkiye MIPCOM Dizi, Film, İçerik, TV ve yapım fuarının ‘Onur Konuğu’ oldu. Hatta yaptığımız tanıtım faaliyetleri o fuarın literatüründe unutulmaz bir sayfa oluşturdu. MIPCOM Fuarı’nda ülkemizin elde ettiği başarı o yıldan sonra da artarak devam etti. Bu çerçevede, dizi, film, içerik, TV ve yapım fuarlarına zamanla MIPTV, ATF, NATPE ve DISCOP’u da ekledik. Odamızın bu fuarlara iştiraki, sektörün başarılarına ve uluslararası platformdaki etkinliğine yön verdi ve katkı sağladı. Özellikle 500 milyon dolar üzerindeki ihracat hacmi ile ABD’den sonra talep edilme noktasında ikinci sıraya kadar yükselen Türk dizi sektörü ile çok önemli ilerlemeler sağlayan sinema sektörü bu alanda dikkat çekici bir performans sergiledi.”

RAPORDAN ÖNE ÇIKANLAR 

Türkiye’de Film Endüstrisi raporunda sinemanın, hem sunduğu dünya görüşü ve gerçeklik algısı bakımından etkilediği seyirci kitlesinin genişliği hem de aynı ölçüde şekillenen maddi boyutu ile günümüzün en büyük ve devingen endüstrilerinden biri olduğu kaydedildi.

Türk film sektörünün 2000 yılı sonrası aktif bir canlanma içine girdiği ve gerek gişede yüksek getiriler sağlayan popüler filmlerin gerekse yurt dışında birçok festivalde ödül alan yapımların ortaya çıktığı belirtilen raporda, 2010 sonrasında da televizyon dizilerinin dış pazarlarda görünürlüğüyle birlikte bu sektörün daha aktif hale geldiği kaydedildi.

Türkiye’de son 10 yılda başlayan ve hızla gelişen dizi ihracatının tekstil, mücevherat, gayrimenkul, turizm başta olmak üzere pek çok sektörü ekonomik anlamda etkilediği belirtilen raporda, dizilerin ihracatının yalnızca ekonomik değil kültürel boyutunun olduğunu da vurgu yapıldı. Raporda, TESİYAP verileri göre son beş yılda 152 ülkeye dizi ihraç edildiği belirtildi.

2016-2020 yılları arasında Türkiye’de sinema salonlarında toplam 1.739 yapımın dağıtıma girdiği tespit edilmiştir. Bunun içerisinde 1.092 yapım yabancı kökenli, geri kalan 647 yapım yerli üretimdir.

Türkiye’de seyirci kitlesinin yerli yapımları ağırlıklı olarak tercih ettiği gözlemlenmektedir.

Bilet satışlarından elde edilen gelirlere, sonrasında diğer mecralardan oluşan gelirlerin toplamına, yapım süreçlerine ve istihdam alanlarına bakıldığında Türk sinema sektörünün hacminin 10 milyar dolar olduğu aktarılmaktadır.

2016-2020 yılları arası dönemde toplam 248 yerli dizi üretilmiştir. 

Diziler, bölüm başına ortalama 1 milyon ile 5 milyon TL arasında bütçelerle yapılmakta ve söz konusu bütçeler; hikâye, tür, yıldız oyuncu kullanımı gibi unsurlara göre değişkenlik göstermektedir. 

Son döneme ilişkin elde edilen verilere göre yerli dizilerin ihracat alanı ortalama 150 ülkeyi kapsamakta ve dizi ihracatından 350 milyon dolar civarında gelir elde edilmektedir.