Diyarbakır'da Sur Kültür Yolu Festivali, 3'üncü kez başladı
Diyarbakır'da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından organize edilen Sur Kültür Yolu Festivali'nin 3'üncüsü başladı. 20 Ekim'e kadar sürecek olan festivalde, 46 noktada 250'ye yakın etkinliğin startı verildi.
Dünyanın en uzun süreli festivalleri arasında yer alan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'nin önemli duraklarından Sur Kültür Yolu Festivali'nin 3'üncüsü başladı. Mezopotamya'nın çok dinli, çok dilli, çok kültürlü yapısı, kendine has mimarisi ve sanat anlayışı ile pek çok uygarlığın merkezi olan Diyarbakır'da 8 gün sürecek festivalde, 46 noktada, 250'ye yakın etkinlik yapılacak. Festivalde, tiyatro temsillerinden; Türkçe, Kürtçe, şarkıların seslendirileceği konserlere, çocuk programlarına kadar pek çok farklı etkinlik düzenlenecek. Açılışa Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Vali Murat Zorluoğlu, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk, Sinema Genel Müdürü Birol Güven, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat, bazı siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
'KEYİFLİ BİR FESTİVAL SÜRECİ GEÇİRECEĞİZ'
Sur ilçesindeki İçkale Müze Kompleksi'nde düzenlenen açılışta konuşan Bakan Yardımcısı Mumcu, "Kültür Yolu Festivalleri, Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy'un liderliğinde 4 yıl önce bir bölge ve bir şehirde başladığımız, bu yıl 7 bölge 16 şehirde devam ettirdiğimiz ülkemizin en büyük ve en zengin marka projelerinden bir tanesidir. Diyarbakır, bu yıl 3'üncü kez Kültür Yolu Festivali'nde yer alıyor. Diyarbakır tarihi mekanları genç ve dinamik nüfusuyla turizm potansiyeliyle ve elbette kendine özgü gastronomisiyle ülkemizin önde gelen cazibe merkezlerinden bir tanesidir. Bize düşen Diyarbakır'ımızın tüm güzelliklerini, tarihi değeri ve imkanlarını daha görünür ve daha bilinir kılmak. Bu amaçla Diyarbakır'ın tarih kokan sokaklarına, zamana meydan okuyan yapıları ve kadim kültür mirasına yakışır şekilde 46 noktada 250'ye yakın etkinlik planladık. 9 gün boyunca konserler, sergiler, söyleşiler ve her yaşa uygun etkinlikleri sanatseverlerimizle buluşturmayı düşünüyoruz. Tecrübelerimize dayanarak festivalin Diyarbakır'ımızın turizm potansiyeline de büyük hareketlilik getireceğine olan inancımız tamdır. Gerek civar şehirlerden gerek 81 vilayetimizden ve yurt dışından olmak üzere festivalin büyük ilgi göreceğine inanıyorum. Festival duraklarını keşfetmek için çok heyecanlıyım. İnşallah 7'den 70'e Diyarbakırlılarla birlikte diğer şehirlerden gelen misafirlerimizle, sanatçılarımızla keyifli bir festival süreci geçireceğiz. Tüm vatandaşlarımızı büyük çoğunluğu ücretsiz olan etkinliklerimize, kültür ve sanat buluşmalarımıza katılmaya davet ediyorum" dedi.
'DİYARBAKIR EN BÜYÜK ADAY'
Vali Murat Zorluoğlu da yaptığı konuşmada, "Diyarbakır çok önemli turizm potansiyeline sahip. Diyarbakır'ın geçmişi milattan önce 10 bin 500 yılına kadar gidiyor. Bu ana kadar tespit edebildiğimiz, kazılarda elde edebildiğimiz bütün bulgular Diyarbakır'da tarihin 12 bin 500 sene öncesine gittiğini gösteriyor. Çayönü arkeolojik kazı alanımızda elde ettiğimiz bulgular, insanlığın toplayıcılık ve avcılık döneminden yerleşik hayata bu bölgede geçtiğini gösteriyor ve yine ilk tarımın burada yapıldığını, ilk buğdayın Diyarbakır'da üretildiğini bulgular bize gösteriyor. Diyarbakır çok önemli bir inanç turizm merkezidir. İçerisinde bulunduğumuz bu alanın hemen arkasında bulunan Hazreti Süleyman Camisi'nin içerisinde 27 sahabe medfundur. Çünkü Diyarbakır Peygamber Efendimizin vefatının 7'nci yılında 639'da Hazreti Ömer döneminde İslam orduları tarafından fethedilmiş, çok önemli bir beldedir. Bu fetih sırasında burada 500'e yakın sahabe şehit olmuş. Eğil ilçemizde Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen iki peygamber olan Hz. Zülkifl ve Hz. Elyesa'nın da kabirleri bulunmaktadır. Bunlara ilave olarak çok sayıda cami, kilise, han, hamam, konak ve benzeri yapıyı Diyarbakır bugüne kadar çok iyi bir şekilde taşıyabilmiştir. Kentin huzur ve güveninin de tam olarak sağlanmasıyla Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da katkılarıyla gerçekleştireceğimiz tanıtım faaliyetleriyle Diyarbakır önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin parlayan şehri olmaya en büyük adaydır" diye konuştu.
'DİYARBAKIR SEYİRCİSİNİ İKİYE KATLADIK'
Diyarbakır'da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından organize edilen Sur Kültür Yolu Festivali'nin açılışına katılan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Diyarbakır seyircisini ikiye katladıklarını belirterek, "Geçen sene bizim koyduğumuz oyunlarla, birlirkte repertuarımızla birlikte Diyarbakır seyircisini ikiye katladık. Bu çok gurur verici bir şey. Demek ki iyi oyunlar sergilediğimiz zaman seyirci, o oyunları takip ediyor. Çünkü halk için buradayız. Devlet tiyatrosu, halka hizmet ediyor. Kar amaçlı bir kurum değiliz. Ne kadar çok insanın ruhuna, gönlüne dokunabilirsek bizim için kazanç odur. Kültürü, sanatı yaymak bizim başlıca görevimiz ve bu anlamda da hareket kabiliyetimiz çok yüksek" dedi.
'BENİM GÜNDEMİMDE OLAN BİR ŞEY DEĞİL'
'Lale Devri' tartışmalarına ilişkin de Karadağlı, "Lale Devri konusu, benim gündemimde olan bir şey değil. Yaklaşık 1 ay geçti. O zaman da söylemiştim. Sayıları çok az olan bir gruptu. Ama sanatçılarımızın görevlendirmeleri yapılıyor. Herkes görevi başında. Çünkü valilerimizden, belediye başkanlarımızdan ve kaymakamlarımızdan çok fazla talep geliyor ve yeni oyunlar üretmek zorundayız. Benim oyuncularıma da ihtiyacım var. Tabii ki gidip, dışarıda iş yapabilirler. Herkese izin veriyorum, bunu destekliyorum da ama devlet tiyatrolarındaki asli görevlerini aksatmamak kaydıyla. Onun dışında bir problemimiz yok" diye konuştu.
'BİR REKOR KIRDIK VE 2 MİLYONUN BANDINI GEÇTİK'
Devlet Tiyatroları'nın 75 yıllık bir tarihe sahip olduğunu söyleyen Karadağlı, şunları söyledi: "Halkımızın tiyatroya ilgisi çok fazla. Özellikle pandemiden sonra daha da fazla oldu. Çünkü insanlar evlere kapandı. Belki dijital kanallarda diziler seyretti ama pandemi bittikten sonra insan sosyal bir varlık olduğu için canlı canlı performansları görmek istedi. Bu anlamda da sadece devlet tiyatrolarına değil, tiyatroya bir ilgi oluştu. Bunun dışında devlet tiyatroları zaten çok güçlü bir sanat kurumu. Son 1 yılda da devlet tiyatrolarının 75 yıllık tarihinde bir rekor kırdık ve 2 milyon bandını geçtik. 2 milyon 250 bine şu anda dayandık. Bu da çok gurur verici. Demek ki halkımızın beklentisi, bizden çok fazla. Önümüzdeki yıl, daha da çok seyirciye ulaşmak için uğraşıyoruz" dedi.