Dizi ihracatının cirosu 11 yılda 350 katına çıktı
‘Dünyada Türk Dizi Fenomeni’ başlıklı söyleşide öğrencilerle bir araya gelen Selin Arat ve İzzet Pinto, sektöre dair veriler paylaştı. Selin Arat, Türkiye’nin, dünya dizi pazarında, ABD’den sonra en çok dizi ihraç eden ikinci ülke konumunda olduğunu belirtirken İzzet Pinto ise Türkiye’nin dizi ihracatının 11 yıl önce 1 milyon dolar bile olmayan yıllık cirosunun 350 milyon dolara ulaştığını kaydetti.
TIMS&B Productions Uluslararası Operasyonlar Direktörü Selin Arat ve Global Agency Kurucu ve CEO’su İzzet Pinto, Yeditepe Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım ile Sosyoloji bölümleri iş birliğiyle gerçekleştirilen “Popüler Kültür Söyleşileri” kapsamında Yeditepe Üniversitesi’ne konuk oldu.
SELİN ARAT: DÜNYA İÇİN TASARLIYORUZ
Çalışmalarını, yalnızca Türkiye’deki değil tüm dünyadaki seyircinin izlemesi üzerine tasarladıklarını ifade eden Selin Arat, “O nedenle her zaman, tabii ki öncelikle, dünyadaki tüm film ve televizyon sektörünün kuralı olan, iyi bir hikâye arıyoruz. Bunları taşımak üzere dünyada sevilen oyuncularımızla çalışmak kadar yeni yetenekleri de keşfetmenin önemine inanıyoruz, Muhteşem Yüzyıl’daki Meryem Uzerli örneği gibi” dedi.
Muhteşem Yüzyıl’ın tüm dünyada en çok izlenen Türk dizisi olduğunu anımsatan Arat, “En baştan tüm dünya düşünülerek tasarlanmıştı ve karşılığını da buldu. Biz onu iyi icra edemeseydik, dağıtımını iyi yapamasaydık, bu rakamlara ulaşamazdı. Önemli olan evrensel kodları içinde barındıran bir hikâye yaratmak. Yaptığınız işte hikâye yerel olsa da, başka kültürlere de dokunabilecek duyguyu, ruhu içinde barındırması çok önemli” diye konuştu.
Değişen rating sistemleri ve dijital platformlardan dizi yayınlanmasının yeni bir izleyici kitlesi oluşturduğunu da anımsatan Arat, değişen parametrelerin içinde en iyi ürünü ortaya çıkarmaya çalıştıklarını anlattı. Selin Arat, en çok Güney Amerika olmak üzere tüm dünyaya dizi satışı yaptıklarını, ancak Batı ve Kuzey Avrupa’nın henüz Türk dizilerini tercih etmediğini ifade etti.
“İSTANBUL’A HAYRAN KALIYORLAR”
İzzet Pinto da, hikâyenin dizi tercihlerinde ana unsur olduğunu belirterek özellikle kadınları konu edinen, melodram türü, zengin ve yoksul hayatın paralel işlendiği hikâyelerin daha çok izlendiğini, erkek ağırlıklı veya mafya hikâyelerinin ise yurt dışında talep görmediğini anlattı.
Türk dizilerinin satışında İstanbul’un önemli bir avantaj olduğunu vurgulayan Pinto, “Diziler genellikle İstanbul’da çekiliyor. İnsanlar, bu dizileri izlerken İstanbul’un güzelliğine de hayran kalıyor. Bazı insanlar kostümleri inceliyor, bazıları da o şehrin güzelliğini görmek istiyor” diye konuştu.
“70 DİZİNİN 15’İ YURT DIŞI İÇİN UYGUN OLUYOR”
Dizi ihracatının 11 yıl önce başladığını ifade eden İzzet Pinto, şu bilgileri verdi:
“Bugüne kadar yaklaşık 300’e yakın dizi film ihraç edildi. Biz şirket olarak 60 dizi ihraç ettik. Belki bu süre zarfında 700-800 dizi üretildi ama bunların hepsi yurt dışına satılmadı. Yılda yaklaşık 70 proje hayata geçiyor fakat bu 70 projenin yarısı, 5-6 bölümü yayınlandıktan sonra izlenme oranları düşük olduğu için yayından kalkıyor. Yaklaşık 15 dizi, yurt dışı için uygun kriterleri taşıyor.”
11 yıl önce 1 milyon dolar bile olmayan dizi ihracatının cirosunun 2018 yılında 350 milyon dolara ulaştığını kaydeden İzzet Pinto, 2019 yılında reklam sektörünün zor bir dönemden geçmesinin televizyon sektörünü de yakından etkilediğini, kanalların reklam gelirlerinde düşüş olması nedeniyle dizi sektöründe de yaşanan düşüşün, rakamlara büyüme değil durağanlık olarak yansıyacağını anlattı.