Malatya'da depreme yakalandı, 'Kıyameti yaşadık' dedi
Ersin DEMİR- Emre ÖNCEL/ SAMSUN, (DHA)- MALATYA'da depremde evleri hasar görünce Samsun'a gelen ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hastalıkları nedeniyle tedavi gören Nazan Kutluer (53), "İkinci deprem daha da kötüydü. Birincisinde kendimizi dışarı attık ama ikincisinde arabanın içindeydik, sokaktaydık. Felaketi, korkuyu, kıyameti yaşayıp, buraya geldik" dedi.
Kahramanmaraş merkezli 10 ili vuran 2 büyük depremin ardından Samsun'a getirilen yaralı ve hastaların tedavileri, kentteki hastanelerde sürüyor. OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedaviye alınan depremzedelerin ise sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Burada daha önceki hastalıkları nedeniyle tedavi gören Nazan Kutluer, Malatya'da oturduğunu, depremlerde evinin hasar gördüğünü anlattı. Kutluer, "Evimiz yıkılmadı ama hasarını bilemiyoruz. Hasar tespiti yapılsa da eve girebileceğimi düşünemiyorum. İkinci deprem daha da kötüydü. Birincisinde kendimizi dışarı attık ama ikincisinde arabanın içindeydik, sokaktaydık. Allah, kimseye bizim yaşadıklarımızı yaşatmasın. Felaketi, korkuyu, kıyameti yaşayıp, buraya geldik. Samsun'a depremden 3 gün sonra geldik. O 3 gün boyunca arabanın içindeydik. Eşim hastanede çalışıyor. Hastanenin bahçesindeydik. Samsun'da kuzenlerim var; sağ olsunlar, buraya davet ettiler. Geldiğimizden beri de hastanede yatıyorum" dedi.
'GÖZÜMÜN ÖNÜNDE BİNA YIKILDI'
Nazan Kutluer'in oğlu Utku Kutluer (21) de "İnsanlar canlarını, ailelerini, birikimlerini kaybetti. Allah kimseye yaşatmasın. İlk deprem, gece 4 sularında olduğu için zaten sersemsin; bir şeyin farkında değilsin. Zorla dışarı çıkıyorsun, rüya olduğunu sanıyorsun ama ikincisinde gözümün önünde bina yıkıldı. Onu yaşamak daha kötü" diye konuştu.
Kutluer ailesini ziyaret edip, doktorlardan bilgi alan OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Fatih Özkan ise "Şu an hastanemizde 17 depremzede bulunuyor. İçlerinde crush sendromlu olan var; kimisi hafif yaralanma ile gelmiş kimisi hastanelerde yatarken buraya gelmiş. Şu anda hastalarımızın hiçbirinde bizi korkutacak hayati bir durum söz konusu değil. Sadece fiziki ya da tıbbi anlamda değil psikolojik anlamda da her türlü desteği veriyoruz" dedi.
