YÖK Başkanı: Üniversitelerimizin küresel bilgi toplumunun saygın bir üyesi haline geleceğine inanıyoruz
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Üniversitelerimizin Türkiye’nin kalkınma hedefleri doğrultusunda nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde, bilgi ve teknoloji birikiminin oluşturulmasında öncü birer kurum olmalarını arzu ediyoruz. Bu vasıflarıyla da küresel bilgi toplumunun saygın bir üyesi haline gelebileceğine inanıyoruz" dedi.
Erciyes Teknopark tarafından Erciyes Kültür Merkezi'nde düzenlenen Yükseköğretim Kurulu Araştırma Üniversiteleri Toplantısı'na, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış ve çeşitli üniversitelerin rektörleri katıldı. Toplantıda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Türkiye Cumhuriyeti, ülkenin insan kaynağının niteliğini artırmak ve genç nüfusla birlikte artan yükseköğretim talebine karşılık vermek için son yıllarda yükseköğretime yurt sathında erişilebilir kılmıştır. Dahası, Türkiye, öncelikli hedefleri bakımından nitelikli bilgi üretmek ve bunun ekonomik getirilerini güvence altına almak istemektedir. Bu kapsamda ülkemizde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu irade ile hem üniversitelerin kalitesini hem de uluslararası rekabet gücünü artırmak için yükseköğretime yönelik mali destek programlarını zenginleştirmiştir" diye konuştu.
'YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ARASINDA GÖRÜNÜR OLAN FARKLILAŞMA SÖZ KONUSU OLMUŞTUR'
Yükseköğretim sistemine değinen Prof. Dr. Özvar, "Yükseköğretim sisteminde özellikle 2006 yılı sonrasında yaşanan genişlemeye paralel olarak yükseköğretim kurumları arasında gittikçe daha görünür olan bir farklılaşma söz konusu olmuştur. Bu fiili farklılaşmayı daha sistematik hale getirmek ve kaynakları daha verimli kullanmak için, yükseköğretim kurumlarımızın misyon farklılaşmasını tutarlı bir şekilde özümsemelerini ve bu çerçevede faaliyet göstermelerini özellikle önemsiyoruz. Üniversitelerimizin Türkiye’nin kalkınma hedefleri doğrultusunda nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde, bilgi ve teknoloji birikiminin oluşturulmasında öncü birer kurum olmalarını arzu ediyoruz. Bu vasıflarıyla da küresel bilgi toplumunun saygın bir üyesi haline gelebileceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
'ÜLKEMİZİN İHTİYAÇLARINI GÖZETİYORUZ'
YÖK tarafından başlatılan 'Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı'na 20'si devlet, 3'ü vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 23 üniversitenin araştırma üniversitesi olarak ilan edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Özvar ,"Kalkınma planlarında yükseköğretim kurumlarına ilişkin yer alan hedefler bizim için önem arz etmektedir. Bu kapsamda, üniversitelerin yüksek katma değerli çıktılar üretimini desteklemek ve kapasitelerini geliştirmek için gayret sarf ediyor ve ülkemizin ihtiyaçlarını gözetiyoruz. 11. Kalkınma Planı'nda yer alan şu madde bizim için özellikle önemlidir; 'Araştırma üniversiteleri yetkinlikleri dikkate alınarak öncelikli sektörlerle eşleştirilecek, belirlenen hedeflere ulaşmak için oluşturulan projelere dayalı iş modelleri uygulamaya konulacak ve bu iş birlikleri desteklenecektir.'" dedi.
'KURUMLARIMIZIN KENDİ ARAŞTIRMA MERKEZLERİNİ AKTİF HALE GETİRMELERİNİ İSTİYORUZ'
Araştırma Üniversiteleri Destek Programı çerçevesinde, bu yıldan geçerli olmak üzere, yıllık olarak, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından her yıl yapılan performans değerlendirmesi sonuçlarına göre, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından araştırma üniversitelerine kaynak tahsis edileceğini söyleyen Prof. Dr. Özvar, şöyle devam etti:
"Burada bu desteğin kapsamı konusunda üniversitelerimizin benimsemesini beklediğimiz bir yaklaşımı da ifade etmemiz hayati önem arz etmektedir. Öncelikle bu desteğin, araştırma üniversitelerimizce sadece bir araştırma desteği olarak algılanması ve kapasitelerini bu destekle sınırlandırmalarını doğru bulmuyoruz. Bizim beklentimiz, üniversitelerimizin bu desteği, sahip oldukları araştırma kapasitelerini geliştirmek için sağlanan itici bir güç olarak algılamalarıdır. Diğer bir ifade ile, araştırma üniversitelerimizden beklentimiz, sadece devletten gelen bu destek için birbirleriyle rekabet etmeleri değildir. Kurumlarımızın potansiyellerini daha da ileri götürerek finansal kaynaklarını çeşitlendirip kendi araştırma merkezlerini daha da aktif hale getirmelerini istiyoruz. Yani, üniversitelerimiz ancak kaynak çeşitliliğini sağlayabilirlerse kendi ayakları üzerinde durabilir, kurumsal kapasitelerini daha da güçlendirebilir ve dünyadaki eşdeğerleriyle yarışabilirler."
BAP YÖNETMELİĞİ'NDE DEĞİŞİKLİK
Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma (BAP) Yönetmeliği’nde gerçekleştirdikleri değişikliği açıklayan Özvar, "Yakında ilan edeceğimiz değişiklikle Araştırma Üniversiteleri Destek Programı kapsamında aktarılan kaynağın kullanımına ilişkin getirdiğimiz önemli bir esnekliğin müjdesini de bu vesile ile ilk kez sizlerle paylaşmak isterim. Program çerçevesinde sağlanan ödeneğin etkin kullanımı, uygulama süreç ve sonuçlarına ilişkin izleme ve değerlendirme YÖK tarafından yapılacak ve buna ilişkin raporlama hazırlanarak Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile paylaşılacaktır. Destek programının işleyişine ilişkin Usul ve Esaslar da Strateji ve Bütçe Başkanlığımız ile koordinasyon içerisinde ayrıca YÖK tarafından hazırlanmakta olup yakın zamanda tamamlanmış olacaktır" diye konuştu.