Yakılarak öldürüldüğü öne sürülen Figen'in kardeşi: Ablam için sonuna kadar savaşacağız
Muğla’nın Yatağan ilçesinde eşi Mehmet Emin Ata Çoban (44), kayınbiraderi Süleyman Çoban (43) ve kayınvalidesi Hatice Çoban (65) tarafından yakılarak öldürüldüğü ileri sürülen Figen Çoban'ın (40) kız kardeşi Filiz Karataş, "Ablam için sonuna kadar savaşacağız. Adalete sonuna kadar güveniyorum. Suçluların en ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.
Yeşilbağcılar Mahallesi Dağdibi mevkisinde 21 Ocak'ta 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayan Süleyman Çoban, yengesi Figen Çoban'ın öldüğünü belirtip, ihbarda bulundu. Üzerine benzin döküp, kendini ateşe verdiği belirtilen 3 çocuk annesi Çoban'ın cesedi, otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Jandarma, Figen Çoban'ın eşi Mehmet Emin Ata Çoban ile kayınbiraderi Süleyman Çoban'ı gözaltına aldı. 2 kardeş, 22 Ocak'ta yurt dışına çıkış yasağı konulup, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Şüpheli görülen ölüme ilişkin araştırmasını sürdüren jandarma, bu kez Mehmet Emin Ata Çoban, Süleyman Çoban, anne Hatice Çoban ve komşuları Vahit Sarı'yı gözaltına aldı. 3 şüpheli, 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı, Sarı ise adli kontrol şartı ile salıverildi.
Figen Çoban'ın ölümüne ilişkin Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, Mehmet Emin Ata Çoban, kardeşi Süleyman ve annesi Hatice Çoban'ın şüpheli ve çelişkili durumlarının, olayın intihar olmadığını gösterdiği belirtildi. Mehmet Emin Ata Çoban'ın olay sırasında alkollü olduğu, olay tarihinde ve önceki dönemlerde eşine şiddet uyguladığı, kendisini aldattığını düşündüğü iddianamede yer aldı. Figen Çoban'ın başına aldığı darbenin etkisi ile frontal bölgede ekimoz meydana geldiği, bu yaralanma nedeniyle hareket kabiliyetinin kısıtlandığı, sırtüstü yatar vaziyette olduğu sırada üzerine hızlandırıcı madde dökülüp yakıldığı, çakmağın elinin yanına yerleştirildiği de aktarıldı.
6 YAŞINDAKİ OĞLU ANLATTI
İddianamede ayrıca Adli Tıp Kurumu 1'inci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun otopsi raporunda; alınan doku örneklerinin Kimya İhtisas Dairesi'nde yapılan tetkikinde tespit edilen ilaç etken maddelerinin, kişinin tedavisinde kullanıldığı, toksik düzeyde olmadığı ifade edildi. Tespit edilen karbonmonoksit düzeyinin ise tek başına ölüm meydana getirebilecek miktarda olmadığı, aranan diğer toksik maddelerin bulunmadığı, kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerine ulaşılamadığı vurgulandı. İddianamede; çiftin 6 yaşındaki oğullarının adli görüşme odasında alınan ifadesinde; babasının annesini yaktığını anlattığına yer verildi.
BİRLİKTE HAREKET ETMİŞLER
İddianamede, şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri de vurgulandı. Mehmet Emin Ata Çoban ile kardeşi Süleyman Çoban'ın 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aramadan önce yanan cesedin fotoğrafını çektikleri belirtildi. Ayrıca Mehmet Emin Ata Çoban hakkında soruşturma yürütülmesini engellemek için olay sırasında evde olmadığına yönelik delil yaratmak için güvenlik kamerası olan markete gittiği vurgulandı. Figen Çoban'ın komşusu Vahit Sarı'nın 112 Acil Çağrı Merkezi'ne, 'Biri, eee birisi birilerini yaktı' diye ihbarda bulunduğu, Süleyman Çoban'ın ise olayı görmesine rağmen şüphelilere konu ile ilgili konuşmamalarını söylediği belirtildi. Mehmet Emin Ata Çoban, Süleyman Çoban ve Hatice Çoban için 'kadına karşı kasten öldürme', 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme', 'eşi kasten öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis, Vahit Sarı içinse 'suçluyu kayırmak' suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istendi.
'OLAYIN GERÇEK BOYUTU ORTAYA ÇIKARILDI'
13 Temmuz'da Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davanın ilk duruşmasından önce Figen Çoban'ın annesi Zeliha Karataş (63) babası Haydar Karataş (66), kız kardeşi Filiz Karataş (22) ve ailenin avukatı Kemal Ertuğrul, gazetecilere açıklamada bulundu. Ertuğrul, yargıya güvenlerinin sonsuz olduğunu belirtip, "Jandarma ve Cumhuriyet Başsavcılığı'nın üstün araştırması sonucu olayın gerçek boyutu ortaya çıkarıldı. Böyle bir trajediye sebep olan kişilerin, bütün kadın cinayetleri davalarında olduğu gibi tutunacakları 'tahrik' indirimi unsuru bu dosyada yoktur. En ağır şekilde cezalandırılmaları için hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
Filiz Karataş ise "Ablam için sonuna kadar savaşacağız. Adalete sonuna kadar güveniyorum. Suçluların en ağır cezayı almasını istiyorum. Adalet yerini bulacak, buna inanıyorum" diye konuştu. Baba Haydar Karataş da adalete güvendiklerini söyledi.