Üniversitede kurulan merkezle Bingöllü yetiştiriciler, pahalı civciv almaktan kurtuldu
Bingöl Üniversitesi'nde, 2015'te 70 bin lira maliyetle kurulan kanatlı hayvan kuluçka merkezinde, tavuk, kaz, ördek, hindi, bıldırcın civcivler, 21-28 günlük gelişme döneminin ardından sahiplerine teslim ediliyor. Diğer zamanlarda ise merkezde lisansüstü tez çalışmaları yürütülüyor. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan İnci, "Merkezdeki makineler sayesinde çiftçiler, pahalı civcivler almak yerine, döllenmiş yumurtalarını getirip kuluçka döneminden sonra ihtiyaç duydukları civcivleri alabiliyor" dedi.
Bingöl Üniversitesi'nde Ziraat Fakültesi tarafından 2015 yılında 70 bin lira maliyetle kanatlı hayvan kuluçka merkezi kuruldu. Bilimsel ve tez çalışmalarının da yürütüldüğü merkezde, her yıl mart ve temmuz ayları arasında yetiştiriciler için kuluçka hizmet veriliyor. Yetiştiricilere daha ekonomik hayvan temini sağlamayı amaçlayan merkezde, üreticilerden alınan cüzi miktardaki ücret, yine merkezin büyümesi için harcanıyor. Merkezdeki 4 büyük kapasiteli ve iklim kontrollü kuluçka makinesi, eklenen sistemle bilgisayardan da kontrol edilebiliyor. Yıl içinde 750 yetiştiriciye ait tavuk, kaz, ördek, hindi, bıldırcın yumurtalarının, 21-28 günlük gelişme döneminin ardından çıkan civcivlerin sahiplerine teslim edildiğini belirten Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan İnci, merkeze getirilen yumurtaların gelişim ve çıkış süreçlerinin farklı sıcaklık ve nemde takip edilip, kuluçka sürelerinin tamamlandığını söyledi.
KULUÇKAYLA DAHA FAZLA YAVRU
Doç. Dr. Hakan İnci, merkezde pahalı civcivler yerine kuluçkayla daha fazla yavru kanatlı hayvan elde edildiğini belirterek, "Merkezimizde 4 adet büyük kapasiteli ve iklim kontrollü kuluçka makinelerimiz var. Yeni bir sistem ekledik, artık bilgisayardan da kontrol edebileceğiz. Kanatlı hayvan türlerine ait yumurtaları burada, gelişim ve çıkış süreçlerini farklı sıcaklık ve nemde takip ederek, kuluçka sürelerini tamamlıyoruz. Artan nüfusun ihtiyacını karşılayacak doğal kaynaklara sahip değiliz. Amacımız, birim alanından daha fazla verim elde etmektir. Normalde tavuk, hindi ve kazlarda kuluçka sürecinde, sınırlı sayıda yavru çıkarılırken, biz burada aynı sürede daha rantabl şekilde ve daha fazla yavru elde edebiliyoruz. Bu makineler sayesinde yetiştiriciler, pahalı civcivler almak yerine, döllenmiş yumurtalarını getirip kuluçka döneminden sonra ihtiyaç duydukları civcivleri alabiliyor. Halkımıza, Bingöllü yetiştiricilerimize yardımcı oluyoruz. Bize yumurtalarını getiriyorlar. Geçen sene faaliyete geçirdiğimiz, yumurta iç ve dış kalite özelliklerini belirleyebiliyoruz. Döllülük kontrolü yapıyoruz. Burada da kendilerine yüzde kaç çıkış yapılabilecek konusunda bilgi verebiliyoruz. Yumurtalar gelişim sürecinden sonra, çıkış dönemine alınıyor. Çıkış döneminde de gelişim sürecini, kayıtları alınarak sahiplerine teslim ediliyor. Pandemi dönemi ve sonrasında insanların gıdaya olan ihtiyacı ve önemi ortaya çıktı. Bingöl'ün uzak ilçelerinden gelen yetiştiricilerimizin de bazı iklim koşullarından dolayı alamaması durumlarında da otel hizmeti de veriyoruz. Bakımlarını da yaparak, sahiplerine teslim ediyoruz" diye konuştu.
'HEDEFİMİZ 1000 ÜRETİCİYE ULAŞMAK'
Hizmet karşılığı yetiştiricilerden alınan ücretin, yine merkeze harcandığını ifade eden Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turgut Aygün, "Kuluçka merkezimiz 1 Mart'tan itibaren faaliyette ve temmuz ayı sonuna kadar faaliyetlerine devam edecek. Her tür kanatlı hayvan yumurtalarını kabul ediyoruz. Özellikle tavuk, kaz, ördek, hindi, bıldırcın gibi yumurtaları kabul ediyor. Merkezimiz yetiştiricilere hizmet vermeye devam ediyor. Bunu daha da ilerletmek hedefindeyiz. Üreticilerden bu hizmetler karşılığı çok cüzi bir miktar ücret alınıyor. Bu piyasaya göre çok ekonomik bir miktardır. Şu ana kadar 750 üretici hizmet aldı. Hedefimiz 1000 üreticiye ulaşmak" dedi.