TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: Bizi vicdansız iş verenin eline bırakmayın
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, "Örgütlendiğimiz zaman bizleri kapının önüne koyuyorlar. Öyle bir kanun çıkarın ki işçinin lehine olsun. Mahkemeler 7 yıl sürüyor; arada ne işçi kalıyor ne sendika. Biz hükümete ve bizi yönetenlere sesleniyoruz; bizi vicdansız işverenin eline bırakmayın" dedi.
TÜRK-İŞ tarafından Ankara'da Anadolu Meydanı'nda 'Zordayız, geçinemiyoruz' sloganıyla miting düzenlendi. Binlerce işçinin katıldığı mitingde, bazı siyasi partilerin temsilcileri de yer aldı. 'İşçiyi yaşat ki devlet yaşasın' ve 'Kademeli emeklilik istiyoruz' pankartları açan işçiler, ayrıca, 'Bıçak kemikte' ve 'Kölelik düzeni istemiyoruz' sloganları attı. Mitingde çeşitli kurumlarda çalışan sendika üyeleri işçiler ve emekliler konuştu. Ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay kürsüye geldi. Atalay, bütçe görüşmelerinin haftaya başlayacağını belirterek, "İlk talebimiz vergide adalet, bu olmazsa olmazımız. Ülkeyi yönetenlere sesleniyorum; bu alana, bu işçilere kulak verin. Vergiyle ilgili işçilerin sıkıntılarını giderin.
Bugüne kadar kamu işçileri Türkiye'de ücretlerin öncüsüydü. Son 6 ayda öyle bir noktaya geldik ki asgari ücrete düştük. İş yerlerinde, evimizde huzurumuz yok. Bu iş yerlerinde bırakın bir ayı, bir hafta bile geçinemezsiniz. Öyle işçiler var ki çok önemli işler yapıyorlar ama ülkeyi yönetenler bunları görmüyor. Diyorlar ki sizi emekli edeceğiz. Bu işçiler, savunma sanayinde var, enerjide, sağlıkta, iletişimde, kara yollarında var. Bu arkadaşları emekli ederseniz orada silah da yapamazsınız, Togg'u da yapamazsınız, enerjiyle ilgili yatırım da yapamazsınız" dedi.
'HÜKÜMETTEN ÇÖZÜM BEKLİYORUZ'
Atalay, Türkiye İstatistik Kurumu açıklamalarının pazara, markete uymadığını öne sürerek, "Geçen hafta aldığım çay 169 lira. Bugün 259 lira. Bu kabul edilir bir tablo değil. Bunu kim denetleyecek. Bu ülkede emekliler, taşeronlar, staj mağdurları var. Bunların sorunlarını bu ülkeyi yönetenler çözecek, Meclis çözecek. Bu ülkede kadınlar özgürce sokaklarda dolaşsın, kadın cinayetlerine son verilsin. Tarım işçileri traktör üstünde can veriyor. Bu da bizim sorunumuz. Biz artık tüm bu sorunlara karşı hükümetten çözüm bekliyoruz, cevap değil. Bu ülke ne çektiyse özelleştirmeden çekti ama hala her yeri özelleştirmeye devam ediyorlar. Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Orada dört işçimiz olacak. Onlar ne diyorsa harfiyen uyacağız. Onlar ne karar alırsa o aldıkları karara harfiyen uyacağız. Örgütlendiğimiz zaman bizleri kapının önüne koyuyorlar. Öyle bir kanun çıkarın ki işçinin lehine olsun. Mahkemeler 7 yıl sürüyor; arada ne işçi kalıyor ne sendika. Biz hükümete ve bizi yönetenlere sesleniyoruz; bizi vicdansız işverenin eline bırakmayın" ifadelerini kullandı.
'BİZİ YOK SAYMAYIN'
İş kazalarının giderek arttığını vurgulayan Atalay, "Her gün en az 5 işçi can veriyor. İş kazalarına bir an evvel son vermek lazım. Son günlerde ülkede olağanüstü kötü tablolar var. Çocukları öldürenler, atları kesip bize yedirenler var. Buna dair acilen adım atılmalı. Bu restoranlara gitmeyin, boykot edin. Aylardır alanlarda, aylardır iş yerlerinde; bugün de buradayız. Bizi duyun, bizi yok saymayın, yarın bunun bedelini ödersiniz. İşten atılmalar devam ediyor. İşçilere mobbing yapılıyor. Bununla ilgili ülkeyi yönetenlerin bir sözü yok mu? Patronlara değil, işçiye bir çözüm bulun. Bir grup başkanvekili çıkıyor 'işçinin kaybı yok' diyor. Bu nasıl bir akıl tutulması?
Önümüzdeki hafta Meclis’e ve bütün STK’lara 70 sayfalık bir metin hazırladık onu vereceğiz ve ‘Bu adaletsiz vergi sistemini değiştirin’ diyeceğiz. Onlar düzeltene kadar da biz mücadele etmeye devam edeceğiz. Mehmet Şimşek’in dünyası başka benim dünyam başka. Benim dünyam burası. Bu alandan hükümete, ülkeyi yönetenlere tekrar sesleniyorum; bizi yok saymayın. Biz bu ülkenin yüzde 60’ıyız. Biz sizin oy makineniz değiliz. Ayağınızı denk alın. Biz her defasında sandığa gidip size oy vermek zorunda değiliz. Yarın geç kalırsınız; enflasyonu düşüreceksiniz diye bizi küçültmeye hakkınız yok" dedi.