Geri Dön
GündemTürk Eğitim-Sen Başkanı Geylan’dan Babacan'a 'anadilde eğitim' tepkisi

Türk Eğitim-Sen Başkanı Geylan’dan Babacan'a 'anadilde eğitim' tepkisi

TÜRK Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, DEVA Partisi Ali Babacan’ın ‘Türkçeye ek olarak, eğitim ve öğretimde anadilinin kullanılması hakkı anayasal güvenceye kavuşturulmalı’ sözlerine tepki gösterdi. Geylan, “Bu söylemler anayasal bir suçtur. Herkesin bildiği gibi ana dilde eğitim safsatasını bu ülkede dile getiren, kalpleri, gönülleri fikirleri başka hülyalar peşinde koşan illegal mihraklar yıllardır var. Ama ‘Ben bu ülkeyi yönetmeye talibim’ diyen bir siyasal partinin genel başkanının anayasanın 42’nci maddesinin ihlal eden bu söylemini kınıyorum” dedi.

Türk Eğitim-Sen Başkanı Geylan’dan Babacan'a 'anadilde eğitim' tepkisi

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yaptığı yazılı açıklamada, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Temel Haklar Eylem Plan Tanıtım Toplantısı’nda, ‘Türkçeye ek olarak, eğitim ve öğretimde anadilinin kullanılması hakkı anayasal güvenceye kavuşturulmalı’ sözlerine tepki gösterdi. Anayasanın 42’nci maddesini ihlal eden bu söylemleri kınadığını bildiren Geylan, “Bu söylemler anayasal bir suçtur. Anayasanın 42’nci maddesinde ‘Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez’ hükmü yer alıyor. Herkesin bildiği gibi ana dilde eğitim safsatasını bu ülkede dile getiren, kalpleri, gönülleri fikirleri başka hülyalar peşinde koşan illegal mihraklar yıllardır var. Ama ‘Ben bu ülkeyi yönetmeye talibim’ diyen bir siyasal partinin genel başkanının anayasanın 42’nci maddesinin ihlal eden bu söylemini kınıyorum” diye konuştu.

‘ANAYASANIN 66’NCI MADDESİNE YÖNELİK SÖYLEMLERİNİ DE ELEŞTİRİYORUZ’

Türkiye’de Türkçeden başka bir dille eğitim almaya zorlamanın en büyük ihanet olduğunu ifade eden Geylan, şunları kaydetti:

“Vatandaşlarımızı Türkçeden başka dilde eğitim almaya zorlamak, onları eğitimde, bürokraside, akademide, sosyal yaşamın ve gelişmenin her alanından mahrum bırakmak demektir. Ayrıca aynı siyasi partinin anayasanın 66’ncı maddesine yönelik söylemlerini de eleştiriyoruz. Anayasanın 66’ncı maddesi, ‘Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’ der. Bu siyasi partinin genel başkanı bundan mı rahatsız? İktidara gelme iddiasında olan bir siyasi parti genel başkanı anayasanın 66. maddesini değiştireceklerini ifade ediyor. Anayasamızın 66’ncı maddesi devletimizin kurucusu Atatürk’ün ilkesel duruşunu yansıtmaktadır. Atatürk’ün, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ sözü önemlidir. Atatürk, ‘Ne mutlu Türk olana’ demiyor, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ diyor. Yani Atatürk, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir’ diyor. Dolayısıyla anayasamızın 66’ncı maddesinde Atatürk’ün ‘Ne mutlu Türküm diyene’ vecizesinin ruhu vardır. Bundan rahatsız olmak demek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesinden, Atatürk’ten, Anadolu’daki ebedi Türk varlığından rahatsız olmak demektir.” (DHA)