Geri Dön
GündemTCMB Başkanı Kavcıoğlu: Enflasyonun gerileyişini sürdüreceğini öngörüyoruz

TCMB Başkanı Kavcıoğlu: Enflasyonun gerileyişini sürdüreceğini öngörüyoruz

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, "Enflasyonun gerileyişini sürdüreceğini ve ekim ayı Enflasyon Raporu'ndaki tahmin patikamızla uyumlu bir seyir izleyeceğini öngörüyoruz. Orta vadeli enflasyon tahminlerimiz çerçevesinde 2023 yılında enflasyon oranının yüzde 22,3'e düşeceğini, 2024 yılında ise tek haneye gerileyerek yüzde 8,8 oranında gerçekleşeceğini öngörüyoruz" dedi.

TCMB Başkanı Kavcıoğlu: Enflasyonun gerileyişini sürdüreceğini öngörüyoruz

TCMB Başkanı Kavcıoğlu, bankanın faaliyetlerine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunum yaptı. Kavcıoğlu, 2020 yılında başlayan koronavirüs salgınının küresel ekonominin tedarik zincirlerinde kalıcı bir hasar bıraktığını belirterek, pandeminin olumsuz etkileri bitmeden yaşanan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın da enerji ve emtia fiyatlarının tarihi yüksek düzeylere çıkmasına yol açtığını söyledi.

'ENFLASYON DÜNYA GENELİNDE ARTMAKTA'

Kavcıoğlu, OECD'ye üye ülkelerin enerji harcamalarının, milli gelirlerinin yüzde 18'ine ulaşarak 1970'lerde yaşanan OPEC krizinden bu yana kaydedilen en yüksek seviyelere ulaştığını vurgulayarak, "Bu gelişmeler, küresel büyüme ve enflasyon rakamlarına çok olumsuz yansımıştır. Örneğin, en büyük ticari ortağımız olan Avrupa Birliği'nde rekor nitelikte dış ticaret açığı oluşurken, enflasyon da tarihi ortalamaları aşmıştır. Etkisi sürmekte olan pandemi nedeniyle yükselen küresel enflasyon, savaşın yıkıcı etkisiyle artış eğilimini hala sürdürmektedir. Küresel enflasyon artışlarının temelinde arz şokları kaynaklı maliyet enflasyonu bulunmaktadır. Dünya genelinde üretici ve tüketici fiyatları enflasyonu arasındaki fark artmaktadır. Rusya-Ukrayna Savaşı'yla birlikte yükselen enerji fiyatları, özellikle net emtia ve enerji ithalatçısı ülkelerde üretici ve tüketici fiyatları enflasyonu arasında belirgin bir ayrışmaya yol açmıştır. Halen, İspanya, Fransa ve Almanya'da üretici fiyatları tüketici fiyatlarının 5 katı, euro bölgesinde ise 4 katı artış göstermiştir" dedi.

'ÜLKEMİZİN KÜRESEL EKONOMİDEKİ PAYI ARTMAYA DEVAM ETMEKTEDİR'

Ancak küresel arz şoklarına ve bölgede yaşanan savaşa rağmen Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir düzeyde ve kesintisiz olarak büyümeye devam etttiğini işaret eden Kavcıoğlu, "Pandemi döneminin olağanüstü olumsuz koşullarında bile hızla toparlanarak sağlam ve dayanıklı görünümünü sürdüren ülkemizin başarılı büyüme performansı çeşitli ülke gruplarıyla yapılan karşılaştırmalarla da teyit edilmektedir. Türkiye'nin küresel ekonomi içerisindeki payı, satın alma gücü paritesine göre, hesaplanan milli gelir bazında yıllar itibarıyla ikiye katlanarak yüzde 2'ye ulaşmıştır. Bu artış, 2000 yılında dünya sıralamasında 18'inci sırada bulunan ülkemizin 2022 yılı itibarıyla 11'inci sıraya çıkmasını sağlamıştır. Ülkemiz, değişen küresel şartlara uyum sağlayarak ve bu şartların sunduğu fırsatlardan azami ölçüde yararlanarak yakın tarihteki ekonomik başarılarını güçlendirmek amacıyla Türkiye Ekonomi Modeli'ni hayata geçirmiştir. Uygulanmakta olan Türkiye Ekonomi Modeliyle birlikte ülkemizin küresel ekonomideki payı artmaya devam etmektedir" diye konuştu.

'TÜRKİYE, TOPLAM İSTİHDAMINI EN FAZLA ARTIRAN ÜLKELERDEN BİRİ'

İşsizlik oranlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kavcıoğlu, "Eylül ayında mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak işgücü 34,3 milyon kişiye ulaşırken, işsizlik oranı yüzde 10,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Sektörler itibarıyla incelendiğinde, hizmetler sektörü istihdamı 17,5 milyon kişi, sanayi sektörü istihdamı ise 6,6 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. 2022 yılının üçüncü çeyreğinde istihdam edilen kişi sayısı, 2020 yılının ikinci çeyreğine kıyasla hizmetler sektöründe yüzde 21,4 oranında büyümeyle 3,1 milyon ve sanayi sektöründe yüzde 25 oranında büyümeyle 1,3 milyon olmak üzere toplamda 4,9 milyon kişi artmıştır. Aynı dönemde, pek çok ülkede istihdam sınırlı düzeyde yükselirken, Türkiye OECD ülkeleri arasında toplam istihdamını en fazla artıran ülkelerden biri olmuştur" ifadelerini kullandı.

Kavcıoğlu, küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki olağanüstü yükselişle birlikte enerji ithalatının, milli gelir içerisindeki payının yüzde 3,8'den tarihi rekor niteliğindeki yüzde 10,9'a çıktığını vurgulayarak, "Bu artışın etkisiyle 2022 yılında cari açığımız yükselmiştir. Yatırım, istihdam ve ihracatın artırılması ile cari fazla vermeyi hedefleyen Türkiye Ekonomi Modeli'nin cari denge üzerindeki olumlu yansımaları, enerji fiyatları tarafından gölgelenmesine rağmen giderek daha somut hale gelmektedir. Fiyat ve çevrimsel etkilerden arındırıldığında cari dengemiz üst üste dört çeyrek fazla vermiştir. Ülkemiz, enerji ve emtia fiyatlarındaki normalleşme ile birlikte sürdürülebilir cari fazla hedefine ulaşacaktır" dedi.

'TURİZM SEKTÖRÜ DIŞ DENGEYE OLUMLU YANSIDI'

Turizm sektörünün ilk 9 aydaki performansının dış dengeye olumlu yönde katkı sağladığını aktaran Kavcıoğlu, "Aylık bazda bakıldığında, seyahat gelirlerinin 2022 yılı boyunca ciddi bir yükseliş göstererek önceki yılları aştığı görülmektedir. Seyahat gelirlerinde geçmiş yıllara kıyasla kaydedilen bu artışın, özellikle yaz aylarına doğru belirginleştiği gözlenmektedir. Yabancı ziyaretçi sayısı da yıl genelinde istikrarlı bir görünüm sergileyerek, son aylardaki ivmelenmeyle birlikte 2019 yılı rakamlarını geçmiştir" diye konuştu.

Ardından enflasyona değinen Kavcıoğlu, enflasyondaki artışın önemli bir kısmının dışsal şoklara duyarlı gıda, enerji ve temel mal gruplarındaki yükselişten kaynaklandığına işaret ederek, "Mevcut yıllık enflasyon oranında önümüzdeki aylarda hızla ortadan kalkacak baz etkileri bulunmaktadır. Dolayısıyla enflasyonun gerçek eğilimini anlamak için aylık gelişimlere odaklanmak daha sağlıklı bir yaklaşımdır. Aylık bazda bakıldığında, tüketici fiyatlarındaki artışlar 2022 yılı başındaki hızlı gerilemeyi takiben, savaşın etkileriyle dalgalı bir seyir izleyerek yıl genelinde kademeli olarak yavaşlamıştır" dedi. 

'ELİMİZDEKİ TÜM ARAÇLARI KARARLILIKLA KULLANMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Aylık enflasyonun kademeli şekilde tarihsel ortalamaları yakınsamakta olduğunu gözlemlediklerini belirten Kavcıoğlu, "Bu gelişmeyle birlikte enflasyonun gerileyişini sürdüreceğini ve ekim ayı Enflasyon Raporu'ndaki tahmin patikamızla uyumlu bir seyir izleyeceğini öngörüyoruz. Orta vadeli enflasyon tahminlerimiz çerçevesinde 2023 yılında enflasyon oranının yüzde 22,3'e düşeceğini, 2024 yılında ise tek haneye gerileyerek yüzde 8,8 oranında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Merkez Bankası olarak, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek temel amacımız doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elimizdeki tüm araçları Liralaşma Stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

MUHALEFET KOMİSYONU TERK ETTİ

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na yaptığı sunumun ardından, muhalefet partilerinin sözcüleri, kur korumalı mevduat üzerinden çeşitli eleştirilerde bulundu. CHP ve İYİ Partili milletvekilleri, bir kez daha Merkez Bankası'nın rakamları gizlediğini iddia etti. Milletvekillerinin iddialarına yanıt veren Kavcıoğlu, "Meclis'ten bilgi gizlenmesi söz konusu olamaz. Merkez Bankası'nı zarara sokan bir işlem söz konusu değil. Kur korumalı mevduattan çıkanların ancak yüzde 20'si gitti. Bazısı borsaya da gidiyor. Bizim neyi açıklayacağımız kanunda yazıyor. Dünyanın en şeffaf Merkez Bankası olarak haftalık bilançosu yayınlanır. Tüm değerlendirme yıl sonu bağımsız denetimden sonra da açıklanır. Merkez Bankası'nın hiçbir kalemi gizli değildir" dedi.

Bu açıklamaların ardından muhalefet partilerinin milletvekilleri 'rakamlar gizleniyor' iddiası ile art arda komisyonu terk etti.

​'150 TONA YAKIN REZERV ARTIŞI SAĞLADIK'

Kavcıoğlu, komisyonda milletvekillerinin sorularına da yanıtladı. Dövizin istikrarlı seyrinin enflasyonda yavaşlamaya katkı sağladığını ifade eden Kavcıoğlu, ayrıca altın rezervinin 765 tona ulaştığını belirterek, "Bu yıl 150 tona yakın rezerv artışı sağladık" dedi.

Kavcıoğlu, piyasa ve politika faizlerinin de çok makul bir noktaya geldiğini söyledi.