Silahla vurulup ölen avukatın cenazesi Aksaray'a gönderildi

Ankara Barosu'na kayıtlı avukat Belen Nesil Coşgun, dün öğle saatlerinde Çankaya ilçesi Pak Sokak'ta kaldığı rezidansta karın bölgesinden tabanca ile vuruldu. Kadın Destek Uygulamasına yapılan çağrı üzerine adrese sevk edilen polis ekipleri, Coşğun'u binada asansör kapısının önünde buldu. Sağlık ekibi tarafından hastaneye kaldırılan Coşğun, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.

Polis, Coşğun'un erkek arkadaşı Muhammed B.'yi gözaltına aldı. Olayın ardından 112'yi arayarak kız arkadaşının intihar ettiği ihbarını yapan Muhammed B., polisteki ilk ifadesinde de olayın intihar olduğunu ileri sürdü. Muhammed B., yaklaşık 1 aydır söz konusu adreste yaşadıklarını söyleyerek, "Banyoya girdiğimde odadan silah sesi geldi. Kız arkadaşım yatakta yaralı haldeydi, kucağıma alıp asansörün önüne kadar getirdim ve 112 ekiplerine haber verdim" dedi. Başka bir kentte otel işlettiği öğrenilen Muhammed B.'nin sorgusu sürüyor.

Öte yandan Belen Nesil Coşğun'un cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edilerek, toprağa verilmek üzere memleketi Aksaray'a gönderildi.

CENAZESİ TOPRAĞA VERİLDİ

Ankara'da dün silahla vurulması sonucu hayatını kaybeden avukat Belen Nesil Coşğun'un cenazesi, bugün memleketi Aksaray'a getirildi. Somuncu Baba Külliyesi'nde kılınan cenaze namazına Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer, Aksaray Cumhuriyet Başsavcısı Adem Aydemir, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ramiz Erinç Sağkan, meslektaşları, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Coşğun'un cenazesi, namazın ardından Evrah Mezarlığı'nda toprağa verildi.

'BAZI DEDİLLER, CİNAYET ŞÜPHESİNİN AĞIRLIKLI OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Belen Nesil Coşğun'un toprağa verilmesinin ardından Aksaray Barosu'na ait sosyal tesiste düzenlediği basın toplantısında, bazı delilerin cinayet şüphesinin ağırlıklı olduğunu gösterdiğini belirtti. Sağkan şöyle konuştu:

'' 24 yaşında gencecik, pırıl pırıl kadın bir meslektaşımız sonsuzluğa uğurladık. Önünde çok güzel günleri olan ve aslında hak savunucusu olan mesleği yürüterek, belki meslek yaşantısında, yüzlerce kadının, çocuğun, şiddete uğramasını engelleyecek ve onlar için mücadele edecekti. İnsan hakları mücadelesi verecek bir meslektaşımızı maalesef kaybettik. Yürütülmekte olan soruşturmanın selameti ve meslektaşımızın manevi hatırasına saygı bakımından, baromuzun ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamalarına itibar edilmesi çok önemlidir. Bu soruşturmayı etkin bir şekilde takip edeceğiz. Dosyadaki bazı deliller, konuya ilişkin olarak bir cinayet şüphesinin ağırlıklı olduğunu bizlere gösteriyor; ancak net sonucun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosu tarafından yapılacak açıklamaları beklemek durumundayız.”