Şah kartallarının sayısı azalıyor
Türkiye'nin birçok ilinde son yıllarda yuva sayıları giderek azalan ve küresel ölçekte tehlike altında olan şah kartallarla ilgili Bolu'da 2015 yılından beri araştırmalar yapan biyolog Cansu Özcan, önceki yıllarda 18 olan yuva sayısının 12'ye düştüğünü belirledi.
Küresel ölçekte nesli tehlike altındaki şah kartalların dünya çapındaki en önemli üreme alanlarından olan Bolu'da 2015'ten bu yana araştırmalar yapan biyolog Cansu Özcan, bölgede, 2019 yılında uluslararası bir doğa koruma kuruluşu olan OSME'nin (Ornithological Society of the Middle East) biyoçeşitlilik fon desteğiyle bir proje yürüttü. Proje ekibi Ayı Film kurucusu Nurten Şalıkara ve Dev Belgesel Koordinatörü Onur Özcan'ın desteğiyle bölgedeki okullarda, köylerde ve sahada yerel yönetimlerle birlikte şah kartalın korunmasıyla ilgili eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapıldı. Bu ender tür hakkında bilgi veren ekip, arazide yöreden gençlerle birlikte kuş gözlemi yaparak şah kartallarını izledi. Bölgede ve Türkiye'de daha fazla kitleye ulaşmak amacıyla da kısa bir tanıtım filmi hazırlandı.
SÖĞÜT VE KAVAKLARI KESMEYİN
Dörtdivan, Gerede ve Yeniçağ ilçelerinde şah kartalların üreme ve beslenme alanları bulunduğunu belirten Cansu Özcan, "Bolu civarında şah kartallar iki tip yuvalama alanı seçiyor. Yaşlı ibreli ormanlar ve tarım arazileri içerisindeki yaşlı söğüt ve kavak ağaçları. Türün bölgede korunması ve neslini devam ettirebilmesi için yuvalama alanlarının ve yuva yaptıkları ağaçların korunması ve kesilmemesi çok önemli" dedi.
YUVA SAYISI 12'YE DÜŞTÜ
Bolu'da geçen yıllarda yapılan araştırmalarda 18 yuva tespit edilirken, tüm koordinatları yeniden inceledikleri ve bu çalışmada 12 yuva belirlediklerini belirten Özcan, Türkiye'de şah kartalların en önemli üreme ve yuvalama alanlarının Trakya, Bolu ve Eskişehir olduğunu söyledi. Ayrıca Çorum, Çankırı, Sivas, Çanakkale, Kütahya ve Ankara'da da şah kartal yuvaları olduğunun bilindiğini belirten Özcan, avlanma ve üreme alanlarının yok edilmesi gibi birçok insan faktörü nedeniyle bu hayvanların hızla yok olduğuna işaret etti.
ENERJİ HATLARI ÖLDÜRÜYOR
Diğer bir tehlikenin de enerji nakil hatları olduğunu kaydeden Özcan, şöyle konuştu:
“Bolu ve çevresinde yalıtımı yapılmamış çok fazla elektrik direği ve enerji hattı bulunuyor. Şah kartal başta olmak üzere geniş kanatlı diğer kuşlar tünemek için direklere konduklarında ya da uçarken tellere çarparak yaralanıyor ve ölüyor. Bu oranın Türkiye'de yüksek olduğunu düşünüyoruz. Özellikle yuvadan ayrılan gençler elektrik ve araç çarpmaları, avcıların vurması nedeniyle üreyemeden ölüyor. Ölüm ve yaralanmaların önüne geçilebilmesi için elektrik dağıtım şirketleri tarafından teller ve direkler izole edilmelidir."
ŞAH KARTALLAR ÇİFTÇİ DOSTU
Şah kartalların çiftçi dostu olduğuna dikkat çeken Özcan, “Bölgedeki ana besini halk dilinde 'köstü' denilen kör fareler ve diğer küçük kemirgenlerdir. Çiftçilerin zararlı gördüğü kör fareler ve diğer kemirgenler şah kartal başta olmak üzere yırtıcı kuşlar tarafından avlanıyor. Böylece ekosistemdeki denge sağlanmış ve alandaki yoğunlukları kontrol altına alınmış oluyor. Ayrıca çok iyi bir avcı kuş olan şah kartalların diyetinde yılan, kirpi, tilki, sansar, gelincik, tavşan ve kuşlar da yer alıyor" dedi.
'AJAN KUŞ' SANIYORLAR
Şah kartallar ve diğer yırtıcı kuş türlerin Türkiye'de vurulmasının yasak ve yasal cezası olduğunu vurgulayan Özcan, "Buna rağmen yasa dışı avcılık da Türkiye'de epey yaygın. Kuş araştırmacıları ve kuş bilimcilerin kuşların göç rotalarını ve kuşları tehdit eden faktörleri belirlemek için taktığı vericiler ve halkalar bazen avcılar tarafından fark edilip 'ajan kuş' sanılarak vuruluyor. Böyle bir önyargıyı kırmak ve avcılara doğru bilgiyi aktarmak projenin önemli amaçlarından biri" diye konuştu.
TÜRKİYE ÇAPINDA İLETİŞİM AĞI
Bolu'daki eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının 2020 yılında da devam edeceğini belirten Özcan, şunları kaydetti:
"Şah kartalların korunması ve neslini devam ettirebilmek için bölgede, mümkünse tüm Türkiye'de bir iletişim ağı oluşturmak, bu iletişim ağı ile yaralı şah kartallar ve diğer yırtıcı kuşlara hızlı bir şekilde tedavi desteğinin verilmesi ve ardından doğaya dönme şanslarının artırılması amaçlanıyor. Proje kapsamında vatandaşlar kendi bölgelerinde buldukları yaralı ya da ölü bir yırtıcı kuşların fotoğraflarını çekerek ve bulduğu noktanın konumunu göndererek bu ender kuşların korunmasına destek olabilirler."