Geri Dön
GündemÖzgür Özel: Emekli maaşını 17 bin liraya çıkarana kadar bütün CHP’lilerin eli yakanızda

Özgür Özel: Emekli maaşını 17 bin liraya çıkarana kadar bütün CHP’lilerin eli yakanızda

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti ile yaptıkları görüşmelere ilişkin, "Buradan Devlet Bahçeli'ye de, Erdoğan'a da sesleniyoruz; ağzınıza dolamışsınız DEM, DEM, DEM. Milletin derdi DEM değil; zam, zam, zam. 10 bin lira olan emekli maaşını evvela 17 bin liraya çıkarana kadar Türkiye'deki bütün emekliler ve bütün Cumhuriyet Halk Partililerin iki eli yakanızdadır" dedi.

Özgür Özel: Emekli maaşını 17 bin liraya çıkarana kadar bütün CHP’lilerin eli yakanızda

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, hayat pahalılığın vatandaşı zor duruma düşürdüğünü belirterek, bundan en çok emeklilerin etkilendiğini söyledi. Emeklilerin her geçen gün daha da kötüye gittiğini söyleyen Özel, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yapmış olduğu hesaplamaların gerçeği yansıtmadığını ve bu nedenle emeklilerin zam dönemlerinde mağdur edildiğini savundu. TÜİK'in hesaplamalarının aksine gerçek enflasyonun yüzde 127 olduğunu söyleyen Özel, "TÜİK'in hesaplarına göre memur emeklisine yüzde 49 zam yapıldı. En düşük emekli maaşına da yüzde 33 zam yapıldı. 6 aylık enflasyon normalde yüzde 60'ın üzerinde ama TÜİK'e göre yüzde 37. Tayyip Erdoğan diyor ki 'Enflasyona, emeklimizi ezdirmedik'. En düşük emekli maaşı, yüzde 33 artışla 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıktı. Hiçbir şey olmasa, TÜİK yalan atıyor olmasa, bütün rakamlar doğru olsa; enflasyon yüzde 37 iken en düşük emekli maaşına yapılan zam yüzde 33. Burada memurun, emeklinin cebinden nasıl para çalındığını hep birlikte görüyoruz" diye konuştu.

'BU ÜCRETİ KABUL ETMEYİN'

En düşük emekli maaşının en azından asgari ücret seviyesine çıkarılması konusundaki çağrısını yineleyen Özel, "Buradan bütün Türkiye'deki emeklilere sesleniyorum; bu açlık ücretini, bu sefalet ücretini, bu yoksulluk ücretini, sizi manavın önünden geçemez, markete gidemez hale getiren bu ücreti kabul etmeyin. Bu hafta grubumuzun Meclis'te üzerinde duracağı ilk hedef 17 bin liradır. En düşük emekli maaşı bir asgari ücret olana kadar mücadele edeceğiz. Buradan Devlet Bahçeli'ye de, Erdoğan'a da sesleniyoruz. Ağzınıza dolamışsınız DEM, DEM, DEM. Milletin derdi DEM değil; zam, zam, zam. 10 bin lira olan emekli maaşını evvela 17 bin liraya çıkarana kadar Türkiye'deki bütün emekliler ve bütün Cumhuriyet Halk Partililerin iki eli yakanızdadır. Yakanızı bırakmayız. Bu zammı alacağız" ifadelerini kullandı.

'MEMLEKETTE TEMİZLİK OLUYOR SANMAYIN'

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya döneminde 126'sı kırmızı, 5'i mavi bültenle aranan olmak üzere toplam 236 yabancı suçlunun Türkiye'de yakalandığını hatırlatan Özel, "Bu önemli bir rakam. Ama bir gerçeklik var. Bu 236 suçlu kimin zamanında gelmiş? Süleyman Soylu'nun zamanında gelmiş. Peki bu Süleyman Soylu'yu atayan dolma kalemin mürekkebi kime ait? Ali Yerlikaya'yı kim atadıysa aynı kişiye ait. Sakın ha, Ali Yerlikaya'nın döneminde yakalananlara bakıp da memlekette temizlik oluyor sanmayın. Memleketi bu pisliğe batıranlar da o Süleyman Soylu ve onu atayan dolma kalemin sahibi, 3 kelimeyle Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ey Recep Tayyip Erdoğan, eğer bu pislikten partinin ve şahsının sorumlu olmadığını söylemek istiyorsan Süleyman Soylu hakkındaki soruşturma önergesini getir imzalayalım. Meclis soruştursun; Anayasa Mahkemesi, 'Yüce Divan' sıfatıyla bu kişiyi yargılasın. Hem uluslararası suçlular için hem de Ayhan Bora Kaplan, Süleyman Soylu, Ankara'daki eğlence merkezleri ve devletimize emanet edilmiş kimsesiz çocuklar üzerinden önümüzdeki dönemde altından kalkamayacağınız o rezaletler ortaya dökülmeden evvel, ya Süleyman Soylu'nun gereğini yaparsın ya da bu rezaletten bizzat sorumlusun" dedi.

'MERKEZ BANKASI'NIN YIPRANMASI, TÜRKİYE'NİN YIPRANMASI DEMEKTİR'

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ve ailesi üzerindeki iddialara değinen Özel, "İddialar gerçekse durum çok vahim. İddialar yalansa durum yine çok vahim. Bu kurumun ilgili teftiş kurullarının harekete geçmesi, gerekirse Devlet Denetleme Kurulu'nun harekete geçmesi, bu kurumda hızlı şekilde bir tahkikatın yapılıp sonuç alınıp bu tartışmanın bitmesi lazım. Öbür türlü, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kendi iç çekişmelerinin Merkez Bankası'nda yürütülüyor olması bu kurumu yıpratmaktadır. Bu kurumun yıpranması Türkiye'nin yıpranması demektir. Bu kurumun itibar kaybetmesi, Türkiye ekonomisinin yurt dışında itibar kaybetmesi demektir" diye konuştu.