Geri Dön
GündemNarin cinayeti davasında savcı mütalaasını verdi; 4 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

Narin cinayeti davasında savcı mütalaasını verdi; 4 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

Diyarbakır’da Narin Güran cinayetiyle ilgili 4 sanığın yargılandığı davada savcı mütalaasını mahkemeye sundu. Esas hakkındaki mütalaada sanıklar, Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ile ilgili ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

Narin cinayeti davasında savcı mütalaasını verdi; 4 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4’ü hakkında Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Davanın ilk duruşması, 7 Kasım'da görüldü. 3 gün süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.

Narin Güran davasında aile üyelerinin toplantı görüntüleri dava dosyasına girdiDiyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde katledilen Narin Güran (8) cinayeti ile ilgili dava dosyasına, talihsiz çocuğun cansız bedeninin bulunmasından 1 gün önce aile üyelerinin yaptığı toplantının görüntüsü de eklendi.

SAVCI MÜTALAASINI MAHKEMEYE SUNDU

Savcı, esas hakkındaki mütalaasında sanıklar, Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıyan Nevzat Bahtiyar ile ilgili iştiraken kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Mütalaada, söz konusu sanıkların eylemleri noktasında iştirak tanımı değerlendirildiğinde; müşterek faillikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurulduğu için her bir suç ortağının ‘fail’ konumunda olduğu belirtilerek, “Fiil üzerinde ortak hakimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılmasında verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, olay sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Müşterek faillikte aranan en önemli unsurlardan birisi, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hakimiyetinin bulunmasıdır. Bu halde, suçun gerçekleştirilmesi amacıyla, fiilin icrasına katkıda bulunan suç ortaklarının tamamının, bu katkıları dolayısıyla sorumlulukları bulunmaktadır” denildi.

Narin cinayeti davasında savcı mütalaasını verdi; 4 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

‘FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİ İÇİNDE HAREKET ETMİŞLER’

Mütalaada dosya içeriğinde soruşturma ve kovuşturma boyunca bulunan ve sunulan tüm kamera görüntüleri, ifade tutanakları, adli tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu ve bu yönde desteklenen bilirkişi raporu, kriminal raporlar, ulusal kriminal büro raporu, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, olay günü sanıklar Enes Güran’ın, Salim Güran’ın, Yüksel Güran’ın ve Nevzat Bahtiyar’ın olay saatinde Arif Güran’ın evi ve civarında bulundukları hususunun daraltılmış baz analiz raporu ve bilirkişi raporuyla tespit edildiğini belirtilerek, “Ayrıca 28/11/2024 tarihli ulusal kriminal büronun raporu ile de desteklenen ahır-ev bölgesinde olay saatinde gerçek-canlı hareketleri mevcut olup Narin Güran’ın da ahır-ev bölgesine ulaştığının belirlendiği bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ortaya koymadıkları gibi fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle Narin Güran’ın öldürülme saikinin kesin bir şekilde belirlenememesine sebebiyet vererek iştirak iradelerini ortaya koydukları, kasten öldürme suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasındaki tutumları da göz önüne alındığında Narin Güran’ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme’ suçunu işleyen sanıklar Enes Güran ve Yüksel Güran’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca, sanıklar Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, alacakları ceza miktarı nazara alındığında hükümle birlikte sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, sanıkların gerçekleştirdikleri eylemin niteliği, olayın oluş biçimi, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak haklarında TCK 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, mahkememiz nezdinde adli emanete kayıtlı materyallerin dosyada delil olarak saklanmasına, işlemiş oldukları suçun kasti suç olması nedeni ile haklarında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin 1. fıkrası gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına, sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 63. maddesi gereğince cezalarından mahsubuna, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 325/1 maddesi gereğince tüm yargılama giderlerinin sanıklardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur” denildi.

Mütalaada ayrıca 27 Kasım’da dava dosyasına sunulan ve Van Kriminal Şube Müdürlüğü'ne gönderilerek ilgili videoların ses iyileştirilmelerinin ve söz konusu konuşmaların Türkçe tercümesi yapılmak üzere rapor talep edilen Erhan Güran’ın evindeki kamera görüntüleri ile ilgili olarak da, “Şahsın ikametindeki kamera görüntülerinde yer alan kişilerin eylemlerinin kasten yaralama, tehdit, suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçları yönünden suç ve suç unsuru teşkil ettiği değerlendirildiğinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur” ifadeleri kullanıldı.

SORUŞTURMA AŞAMASINDAKİ BİLGİ VE DELİLLER

Savcılık mütalaasında soruşturma aşamasında elde edilen bilgi ve deliller aktarılarak, 21 Ağustos’ta Narin Güran’ın kaybolduğuna dair ilk resmi ihbarın saat 20.43 sıralarında ağabeyi Baran Güran tarafından 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapıldığı belirtilerek, “21.08.2024 tarihinden itibaren alınan tanık beyanları ve ailenin beyanları doğrultusunda Narin Güran'ın kayıp olduğunun belirtilmesi ve aile tarafından başkaca şüphelenilen bir husus bulunmadığının açıkça belirtilmesi sebebiyle Tavşantepe Mahallesi ve civarında uzman kolluk birimlerince yoğun bir biçimde arama ve tarama faaliyetleri gerçekleştirildiği, arama çalışmalarının devam ettiği sırada 22.08.2024 tarihinde Narin Güran'ın kuzeni olan Muhammed Kaya isimli şahsın beyanına göre Suriye uyruklu şahısların kaldığı çadırların yakınında kırmızı renkli bir çocuk terliği bulduğunu ancak kolluk birimlerine haber vermeyi unuttuğunu belirttiği, şahsın aracına daha sonradan binen Osman Güran isimli şahıs tarafından terliğin aile bireylerine gösterildiği ve kolluk birimlerine de haber verildiğinin tespit edildiği, aile bireylerince terliğin numara bilgisinin dahi sorulmadan Narin Güran'a ait olduğunun söylenerek soruşturmayı, yaşantısını günlük çalışmaya bağlı idame ettiren çadırda yaşayan kişiler ile Suriyeli kişilere yönlendirilmeye çalışıldığı, Salim Güran isimli şahsın muhtar olması hasebiyle kolluk birimleriyle sürekli birlikte hareket edip sergilediği şüpheli tavırların kolluk tarafından tutanak altına alındığı, 24.08.2024 günü akşam 21.00 sıralarında Tavşantepe Mahallesi’nde rüzgarsız bir hava olmasına rağmen elektrik tellerinin birbirine temas etmesi neticesinde yangın meydana geldiği, yangın olayının meydana geldiği mahalde Güran ailesine mensup kişilerin olması, hava şartları düşünüldüğünde dış bir müdahale olmaksızın yangın meydana gelmesinin mümkün olmaması sebebiyle yangının arama çalışmalarını etkilemek ve Narin Güran'ın bulunmaması amacıyla organize edildiğinin değerlendirildiği” kaydedildi.

‘SALİM GÜRAN, TEDİRGİN HAL VE TAVIRLARDA’

Mütalaada, kolluk birimleri tarafından yapılan araştırmalarda Narin Güran'ın ikamet ettiği köyde bulunanların çok büyük bir kısmının akraba olduğu, son görüldüğü yerin evine çok yakın mesafede olması, yapılan kamera ve PTS çalışmalarında olay mahalline yabancı şahıs ya da araç girişinin bulunmaması hususları dikkate alındığında olayın aile içerisinde gerçekleştiği ve aile tarafından organize biçimde saklanılmaya çalışıldığı kanaatinin oluştuğu ifade edilerek, “Zira köy muhtarı olan ve ailenin tarlalarını ekip biçmesi dolayısıyla da önde geleni olarak hareket eden Salim Güran'ın arama çalışmalarının başından itibaren kolluk birimlerini yanlış yönlendirmeye ve arama çalışmalarına yön vermeye çalıştığı, tedirgin hal ve tavırlarda bulunduğunun kolluk birimlerince de tespit edildiği, hakkında eylemlerinden dolayı ayrıca soruşturma yürütülen Birsen Güran isimli şahsın Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde özetle; ‘Kollukta alınan ilk ifadelerinde Narin Güran'ın olay günü kendilerine iki kez geldiğini ve en son gördüğü saatin 17.40 olduğunu net bir biçimde beyan etmesine karşın daha sonra düşününce Narin Güran'ın kendilerine olay günü 14.00 sıralarında sadece bir kez geldiğini hatırladığını, kardeşi Melike ile aralarında bu konuyu konuşurken Salim Güran'ın konuşmaya şahit olması üzerine kendilerine saat 17.40 sıralarında Narin'i gördüklerini söylemeleri gerektiği şeklinde telkinde bulunduğunu beyan ettiği, yine Melike Güran'ın Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde özetle; 22.08.2024 günü akşam saatlerinde ablası Birsen ile aralarında Narin'in kaybolması konusunu konuşurken Salim Güran'ın bu olaya şahit olması üzerine kendilerine saat 17.40 sıralarında Narin'i gördüklerini söylemeleri gerektiği yönünde telkinde bulunduğunu’ belirttiği, Salim Güran isimli şahsın olayla ilgili aileyi yönlendirdiği hususunda ciddi şüpheler oluştuğu, bunun üzerine 30.08.2024 tarihinde Narin Güran'ın yakınlarının ve ailesinin cep telefonlarına usulüne uygun bir biçimde el konularak CMK 134’üncü maddesi gereğince incelenmesi amacıyla Jandarma Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderildiği” belirtildi.

ENES GÜRAN’IN VÜCUDUNDAKİ İZLER

Mütalaada, Narin’in tutuklu ağabeyi Enes Güran’ın vücudunda izlerle ilgili olarak da şu ifadelere yer verildi:

“26.08.2024 tarihinde Narin Güran'ın ağabeyi olan Enes Güran'ın kolluk personelince sağ kol iç kısmında diş izine benzer izler ile sağ göz altında morluk olduğunun tespiti üzerine durumundan şüphelenilerek gözaltına alındığı, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığında yapılan ilk muayenesinin ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu 2’nci İhtisas Kuruluna sevkinin sağlandığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2’nci İhtisas Kurulunun 28.08.2024 tarihli raporunda;

1) Kişinin sağ göz altında ve sağ ön kolda tarif ve tespit edilen yumuşak doku lezyonunun lokalizasyonu, travmatik etkileri, rengi, ölçüsü, derinliği hep birlikte değerlendirildiğinde bu lezyonların 3-6 gün arası zaman dilimiyle uyumlu olduğu,

2) Kişinin ilk günkü fotoğraflarında ve kurulumuzda yapılan muayenesinde sağ ön kol iç yüz ortada 4.5x1.9 santimetrelik hafif elipsoid şekilli ekimoz, bu ekimozun lateralinde 2.5x1.8 santimetrelik hafif elipsoid şekilli ekimoz ve bu ekimozlarında içerisinde yer yer hafif kırmızı renk değişimleri tespit edildiği, bu lezyonların insan ısırık iziyle uyumlu olduğu, lezyonların lokalizasyonları, tipik ve net bütün dişleri kavrayan çene hareketleri bütünlüğünü içermediği, sadece uç kısımları ile meydana geldiğinden, bu lezyonların sorulduğu üzere küçük çocuğa (18 yaşından küçük) ait olabileceği gibi erişkine de ait olabileceği, aralarında ayrım yapılamayacağı,

3) Sırtta interskapular bölgede en büyüğü 1*0,1 santimetrelik, en küçüğü 0,1 santimetre çaplı kırmızı renk değişimlerinin mevcut olduğu şeklinde rapor tanzim edildiği, sırtında milimetrik boyutlarda ve noktavi görünümde olan açık en büyüğü 1*0,2 santimetre boyutunda ve açıklığı aşağı bakan hilalvari görünümde olan açık mor renkli ekimoz olduğu, ihtisas kurumunda muayene sırasındaki öyküde sırtındaki ekimozların nasıl olduğunu hatırlamadığı ve duvara çarpmış olabileceğini belirttiği, mısırın çarptığını ifade ettiği sağ göz altındaki ekimoz için kendi kendine yumruk attığını ifade ettiği devamında söz konusu adli tıp raporunun dosyaya sunulmasının ardından 29.08.2024 tarihinde Enes Güran'ın kollukta alınan ifadesinde olayla bir ilgisinin bulunmadığını, kolundaki izlerin üzüntüden kendisinin ısırması sonucu oluştuğunu, gözündeki ve sırtındaki izlerin de arama çalışmaları esnasında olabileceğini ya da mısır koçanlarından oluşmuş olabileceğini beyan ettiği, Narin Güran'ın babasına ait 21 ADT 429 plakalı araç üzerinde ve içerisinde usulüne uygun biçimde uzman ekiplerce yapılan incelemede Narin Güran'a ait herhangi bir DNA örneği tespit edilemediğinin kriminal raporla belirlendiği, Salim Güran'ın fiilen kullanmakta olduğu aracında yapılan incelemede; Salim Güran'ın her ne kadar ruhsat kaydı Fuat Güran adına kayıtlı ise de kendi beyanlarında, PTS kayıtlarında ve tanık beyanlarıyla sabit olduğu üzere fiilen kullanmakta olduğu 47 KF 388 plakalı araç üzerinde arama ve inceleme yapıldığı, elde edilen numunelerin Van Jandarma Kriminal Laboratuvarınca yapılan incelemesi sonucu düzenlenen 30.08.2024 tarihli raporda söz konusu aracın şoför koltuğunun oturma kısmında Narin Güran'a ait DNA profili bulunduğunun tespit edildiği, Salim Güran'ın kullanımında olan 47 KF 388 plakalı araçta yapılan ilk incelemede belirttiğimiz şekliyle 30.08.2024 tarihli raporda aracın şoför koltuğu oturma kısmında Narin Güran'a ait DNA tespit edilmesinin akabinde araç içerisinde daha detaylı inceleme yapılabilmesi amacıyla söz konusu araç çekici marifetiyle Van Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderilmiş yapılan detaylı incelemede aracın sağ arka kapı iç kısmı üzerinden elde edilen kıl numunesinin Narin Güran'a ait olduğunun tespit edildiği, Salim Güran'ın 02.09.2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde özetle; ‘Narin Güran'ın aracına kendisiyle birlikte kesinlikle binmediğini, Narin'in araca bindiğini hiç görmediğini ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini’ şeklinde savunmada bulunduğu.”

Narin cinayeti davasında savcı mütalaasını verdi; 4 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

OLAY YERİ İNCELEMESİ VE OTOPSİ RAPORU

Mütalaada Narin’in cansız bedeninin bulunduğu yer ile otopsi raporuna da yer verilerek, şu ifadeler kullanıldı:

“Arama faaliyetleri çerçevesinde 08.09.2024 tarihinde saat 08:30 sıralarında Jandarma Sualtı Arama Kurtarma görevlilerince Tavşantepe Mahallesinde bulunan Eğertutmaz deresi içinde yapılan tarama faaliyeti esnasında Eğertutmaz deresi ile derenin toprakla birleştiği kısımda kayaların altına sıkıştırılmış vaziyette üzerini kapatacak şekilde 3 adet 40-50 santimetre çaplarında kaya parçalarının kapattığı bir çuval görüldüğü, söz konusu çuval içerisinde Narin Güran'a ait cansız bedene ulaşıldığı, otopsi işleminin yapılması amacıyla Narin Güran'ın cansız bedeninin Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığına sevkinin sağlandığı, Adli Tıp Kurumunda başından itibaren otopsiye Adli Tıp Grup Başkanı'nın da bizzat katılımıyla daire başkanları, şube müdürü, 5 adli tıp uzmanı ve haricen görevlendirilen radyoloji uzmanından oluşan heyet tarafından ayrıntılı olarak inceleme yapıldığı, skopi işlemine tabi tutulduğu, cesedin her bölgesinden incelemeye esas sürüntü örnekleri alındığı, yapılan ilk incelemede sol bacak diz kısmında kopma olduğu, cesedin bulunduğu yerin yan tarafında kaval kemiğine benzer kemik parçası ve küçük parçacıklar bulunduğu, kesin ölüm sebebinin ve sair hususların yapılacak patolojik, biyolojik ve kimyasal incelemeler neticesinde belirlenebileceğinin belirtildiği, olay yeri incelemesi sırasında entomolojik verilerin toplanması mümkün olmamakla, eldeki böceklerin cesetteki toplam topluluğu temsil edip etmediğinin bilinmemesiyle ve cesedin bulunduğu mikrohabitatta sıcaklık verileri kaydedilememekle beraber, ceset üzerindeki böcek faunasının analizi, böceklerin kolonizasyonu ve erişkin olmayan formların gelişimi birlikte değerlendirildiğinde; incelenen örneklerin yaşının toplandığı zamana (08.09.2024) göre 17 gün ± 24 saat olabileceği, küçüğün kaybolduğu zaman (21.08.2024) ile uyumlu olduğu şeklinde belirtildiği, 19.09.2024 tarihli 1’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan otopsi raporu sonucunda; çocuğun ağız burun kapanması ve boyuna basıya bağlı oksijensiz bırakılması dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, 7’nci adli dosyada kayıtlı bilgilerde; çocuğun 21.08.2024 tarihinde kaybolduğu, 08.09.2024 tarihinde dere yatağında üzerinde kaya parçası bulunan çuval içerisinde ölü olarak bulunduğu, otopsisinde dış muayenede ağızda dudak içlerinde kanama alanları, boyun bölgesinde ciltte ve yumuşak dokularda kanama alanları görüldüğü, iç muayenesinde boyun yumuşak dokularında kanama alanları görüldüğü, bu bölgelerden histopatolojik inceleme amacıyla doku örnekleri alındığı, yapılan incelemede kanama alanları tespit edildiği, boyun bölgesinde tiroid kıkırdakta kırık görüldüğü, iç organlarda tespit edilen makroskopik bulgular, iç organların histopatolojik tetkikinden elde edilen bulgular, otopsi fotoğraflarının yapılan değerlendirmesinden elde edilen bulgular dikkate alındığında; Narin Güran'ın cansız bedeni üzerinde yapılan ölü muayene ve otopsi işlemi sonrasında alınan iç organ numuneleri ve patolojik incelemeler neticesinde ‘Çocuğun ölümünün 21.08.2024 tarihinde meydana geldiği, çocuğun ağız burun kapanması ve boyuna basıya bağlı oksijensiz bırakılması dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, çocuğun ölümünün ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılmasına bağlı meydana gelmiş olduğu’ hususunun oy birliği ile mütalaa edildiği.”

‘SÜRECİN BAŞINDAN İTİBAREN TUTARSIZ BEYANLAR’

Narin Güran'a ait cansız bedenin bulunması sonrasında ailenin sürecin başında itibaren tutarsız beyanları olduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

“Narin Güran'ın 21.08.2024 tarihinde 15.44 sıralarında Eğertutmaz deresine ölü olarak bırakıldığının kamera kayıtlarından tespit edilmesine rağmen olayın en başında alınan beyanlarında Narin Güran'ı en son saat 17.00 ve 18.40 sıralarında gördüklerine dair beyanları, ailenin ilk resmi ihbarı 20.43'te yapmış olması, arama çalışmalarını yanlış yönlendirmek amacıyla sürekli kolluk görevlilerini takip ederek bilgi almaya ve dinlemeye çalışmaları, yaşantısını günlük çalışmaya bağlı idame ettiren çadırda yaşayan kişiler ve Suriyeli vatandaşların yaşadığı bölgeden bulduklarını beyan ettikleri bir terlik ile Salim Güran isimli şahsın olayın ilk günlerinde ki telefon görüşmelerinde de belirttiği gibi ‘İki Suriyeli çingene kadın, eski bir kırmızı araba görüldüğü’ şeklinde olayın seyrini değiştirmeye çalışmaları, elektrik tellerini birbirine çarptırmak suretiyle yangın çıkarmaları, cesedin bulunmasının ardından aralarında çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine söyledikleri sözler ve kullandıkları ifadeler ile ele geçirilen incelenen cep telefonlarında olay günü olan 21.08.2024 gününe ait mesaj ve görüşme içeriklerini tümüyle silmiş olmaları dikkate alındığında organize şekilde yaşanan olaydaki maddi gerçekliği saklamaya çalıştıklarının net bir biçimde anlaşılması karşısında 08.09.2024 tarihinde 23 şüphelinin gözaltına alınmasına Cumhuriyet Başsavcılığımızca karar verildiği ve halihazırda ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, ‘Suçluyu kayırma’ suçlarından soruşturma dosyasında derdest olduğu, 09.09.2024 tarihinde gözaltında bulunan Nevzat Bahtiyar isimli şahsın Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile yer gösterme işlemi yapılabilmesi amacıyla Tavşantepe Mahallesi’nde görevli kolluk görevlilerince hazır edildiği, tarafımızın da katılımıyla usule uygun yer gösterme işlemi yapıldığı, Nevzat Bahtiyar'ın yer gösterme işlemi esnasında alınan beyanında Narin Güran'ın cansız bedenini Salim Güran isimli şahsın kendisine verdiğini ve yok etmesini istediğini, karşılığında 200 bin TL para vereceğini aksi takdirde kendisine ailesine zarar vermekle tehdit ettiğini, bunun üzerine cesedi Salim Güran'ın 47 KF 388 plaka sayılı aracından alarak kendisinin kullanımında olan 23 AN 630 plakalı araca battaniyeye sarılı vaziyette bıraktığını, daha sonra kendi ahırından aldığı gübre çuvalına bırakarak Eğertutmaz deresine götürerek dere kenarında suyla birleşme noktasına bırakarak üzerini taşlar ile kapattığını beyan ettiği, şahsın beyanı üzerine ahırında yapılan incelemede temin edilen gübre çuvalları üzerindeki seri numaraları ile cesedi içerisine konulmuş olduğu gübre çuvalının seri numaralarının ardışık olduğu ve çuvalların benzer olduklarının tespit edilerek tutanak altına alındığı, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın kullanmış oldukları araçlar üzerine yapılan detaylı incelemelerde alınan toprak numunelerinin karşılaştırılmasında Van Jandarma Kriminal Laboratuvarının 16.09.2024 tarihli raporunda her iki araç içerisinden alınan toprak numunelerinin benzer olduklarının tespit edildiği.”

‘TELEFONUNDAKİ WHATSAPP VERİLERİNİ SİLMİŞ’

Mütalaada, Salim Güran’ın usulüne uygun biçimde el konularak incelenen telefonuna ilişkin yapılan incelemede WhatsApp verilerinin silinmiş olduğu, 21 Ağustos gününe ilişkin görüşme geçmişinin silindiği, telefon içerisinde bulunan kendisince yüklenilen sesli çağrıları kaydeden program içeriğinde HTS kayıtlarında tespit olunan bir kısım kayıtları sildiği sadece bazı görüşme içeriklerinin bulunduğunun belirlendiği kaydedilerek, “Görüşme kayıtlarının incelenmesinde özetle; 21.08.2024 günü yapmış olduğu görüşmelerde Narin Güran'ın kaybolduğu saati ilk görüşmelerinde 15.00 olarak söylediği, daha sonraki görüşmelerinde ise 16.00-16.30, 17.00-17.30'a kadar ilerlettiğinin görüldüğü, ayrıca Narin Güran'ın kaybolduğu saatlerde köyün içerisinde 2 çingene ile eski kırmızı bir çingene arabasının görüldüğünü görüştüğü kişilere belirttiği, Nevzat Bahtiyar isimli şahsın 10.09.2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde; ‘…21.08.2024 günü ikametimizin şebeke suyu kesik olduğundan dolayı köyümüzün muhtarı ve yakın arkadaşım olan Salim Güran'ı herhangi bir telefon uygulaması kullanmaksızın normal hat üzerinden aradım. Kendisine benim ikametime gelen su hattında bir arıza olduğunu ve içme suyumuzun akmadığını söyleyerek kendisinden su kesintisine ilişkin arızanın giderilmesini istedim. Bunun üzerine Salim Güran bana ‘Ben arıza için yetkilileri ararım’ dedi. Daha sonra aramızda herhangi bir konuşma olmadı. Bu konuşmanın hemen sonrasında ikametimden çıkarak bana komşu olan annemin ikametinden su hortumu marifetiyle ikametimin önünde bulunan ağaçları sulamaya başladım. Her ne kadar annemle komşu olsak da ikametlerimize gelen su hatları farklı olduğundan ve sadece benim ikametime gelen su hattında arıza bulunduğundan dolayı annemin ikametinden su alabildim. İkametimin önündeki ağaçları sulamaya başladıktan yaklaşık olarak 15 dakika sonrasında ikametimden yaklaşık olarak 100 metre mesafede ve benim ikametime göre yüksekte kalan Arif Güran'a ait ikametin bahçesinden Salim Güran bana seslenerek benle işinin olduğunu, aracıyla yanıma geleceğini ve hazırlanmam gerektiğini söylemesi üzerine ben de ağaç sulama işini bırakarak ikametimin önünde Salim Güran'ı beklemeye başladım. Bu sırada etrafta herhangi bir kişi veya araç göremedim. Akabinde birkaç dakika sonrasında Salim Güran 47 KF 388 plakalı aracıyla ikametimin önüne köy içerisinde bulunan okul tarafından değil de cami tarafından gelerek durdu. Bana ‘hemen arabana bin ve beni takip et’ dedi. Bu sırada Salim Güran'ın kullandığı araç içerisinde herhangi bir kimseyi ya da battaniyeyi göremedim. Salim Güran'ın aracıyla hareket etmesi üzerine ben de oğlum adına kayıtlı ancak benim de kullanımımda olan 23 AN 630 plaka sayılı aracımla kendisini takip etmeye başladım. Ancak ikametimden yaklaşık olarak 50 metre uzaklıkta mezarlığa doğru giden parke taşları ile döşeli yolda ağaçların etrafı kapattığı ve 09.09.2024 günü yer gösterme işleminde gösterdiğim yerde yolun gidiş istikametine göre solunda durması üzerine ben de aracımla gidiş istikametine göre sağ tarafında Salim Güran'ın aracının yanında durdum. Bu sırada Salim Güran'ın aracının sağ ön yolcu kısmındaki camını açması üzerine sağ ön yolcu koltuğunda bulunan içerisinde bir çocuğun sarılı olduğunu anladığım battaniyeyi gördüm. Daha sonra Salim Güran'ın araçtan inip, aracın arka kısmından bana doğru yürümesi üzerine bende aracımdan indim. Bana aracının ön yolcu koltuğundaki battaniyeyi göstererek ‘Ben Arif'in kızını öldürdüm, (sağ işaret parmağı ile Eğertutmaz deresinin bulunduğu bölgeyi göstererek) sen de bu cesedi alıp yok edeceksin, yoksa seni ve aileni öldürürüm’ diyerek tehdit etti. Ben de köyde herhangi bir arazim, maddi gücüm ve akraba çevrem olmadığından Salim Güran'ın da köyün muhtarı, akraba çevresiyle birlikte maddi olarak güçlü olduğunu bildiğimden bana ve aileme zarar vereceği korkusuyla teklifini kabul etmek zorunda kaldım. Salim Güran'ın teklifini kabul ettikten sonra bana bu sene ekmiş olduğu mısır tarlalarının hasadını kaldırdıktan sonra 200 bin TL para da vereceğini söyledi. Bu sırada olayın heyecanıyla Salim Güran'a, Narin Güran'ı neden öldürdüğünü ya da nasıl öldürdüğünü sormadım. Akabinde Salim Güran'ın aracının sağ ön yolcu koltuğunun üzerinde battaniyeye sarılı halde bulunan Narin Güran'ın cesedini birlikte alarak aracımın arka koltuğunun paspaslarının üzerine bıraktık. Ayrıca Narin Güran'a ait 2 adet terliği de Salim Güran'ın aracının sağ ön yolcu koltuğu paspaslarının üzerinden alarak aracımın içerisine ben kendim bıraktım. Cesedi benim aracıma bıraktıktan sonra Salim Güran cesedin sarılı olduğu battaniyeyi alarak aracının sağ ön yolcu koltuğunun üzerine bıraktı. Battaniyenin rengini jandarma görevlilerinin almış olduğu ifadede hatırlayamadığımı söylemiştim ancak daha sonradan düşündüğümde battaniyenin bej renginde olduğunu hatırladım. Ayrıca cesedi arabama aldığımızda etrafta herhangi bir kimseyi göremedim. Battaniyeyi alan Salim Güran aracıyla mezarlık istikametine doğru giderek uzaklaştı ancak tam olarak nereye gittiğini göremedim. Ben ise aracımla geri geri ikametime doğru yanaşarak ikametimin önünde durdum. Aracımdan inerek hızlı bir şekilde ikametimin avlusunda bulunan içerisinde inşaat malzemelerinin bulunduğu bir adet çuvalı boşaltarak getirdim ve aracımın içerisine girerek Narin Güran'ı baş kısmı aşağıda olacak şekilde çantası ve terlikleri ile birlikte çuvalın içerisine yerleştirdim. Narin Güran'ın üzerinde hatırladığım kadarıyla siyah tişört, siyah şort vardı ve omuzuna asılı bir küçük çanta vardı. Narin Güran'ın cesedi koyduğum çuvala tam olarak sığdı. Bu sırada etrafı kontrol ettiğimde herhangi bir kimseyi görmedim. Ben her ne kadar Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı'nda alınan ifademde evden kendi aracım olan 23 AN 630 plaka sayılı aracım ile çıktıktan sonra arkamdan Renault marka araçla Salim Güran'ın geldiğini ve parke döşeli köyün iç yolunda bana Salim Güran'ın korna ve selektör yaptığını söylediysem de Salim Güran'dan korktuğum için bu şekilde beyanda bulundum. Ancak olayın oluş şekline ilişkin şu an vermiş olduğum ifadem doğrudur. Narin Güran'ı çuvalın içerisine yerleştirdikten sonra tekrar aracın içerisinde aynı yere bırakarak aracımla hızlı bir şekilde Eğertutmaz deresine doğru hareket ettim. Yine 09.09.2024 tarihli yer gösterme işleminde tarif ettiğim üzere dereye yakın bir mesafede bir ağacın altına aracımı park ettim. Daha sonra araçtan inerek çuvalın içerisinde bulunan Narin Güran'ı koltuk altıma alarak dereye doğru yaya vaziyette hızlı bir şekilde yürüdüm. Bu sırada kesinlikle cesedi yere düşürmedim. Derenin kenarına vardığımda çuvalın ağzını kapatmak istedim ancak etrafta ya da üzerimde herhangi bir ip olmadığından cesedi çuvala koyduğumda Narin Güran'ın omuzuna asılı çantasının kemeri aklıma geldi. Bunun üzerine çantasını omuzundan alarak çantasının kemerini söktüm. Çantayı yine çuval içerisine bırakarak o kemer ile çuvalı bağladım. Ben cesedi yerleştirirken kesinlikle ceset üzerinde herhangi bir kesici ve delici alet yaralaması, bir kan izi ya da vücut bütünlüğünü bozacak herhangi bir yaralama görmedim. Sadece Narin Güran'ın sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde ip izine benzer bir kızarıklık gördüm. Ayrıca çuvalı bağladığım sırada Narin Güran'ın hatırlayamadığım bir ayağının dizinden itibaren aşağı tarafı çuvalın dışarısında kaldı. Narin Güran'ın neden bir ayağının çuvalın dışarısında kaldığını bilemiyorum. Zaten olayın şokuyla cesedi hemen bırakıp gitmek istediğim için daha fazla uğraşmak istemedim. Daha sonrasında derenin kenarında bulduğum bir doğal boşluğa herhangi bir kazı yapmadan çuvalın içerisinde bulunan cesedi bıraktıktan sonra cesedin üzerini 3 adet büyük taşla kamufle etmeye çalıştım ve ceset suyun içerisine girmiş oldu. Ancak kesinlikle cesedin üzerine herhangi bir çalı bırakmadım. Bu cesedi bırakma olayı yaklaşık olarak yarım saat sürdü. Daha sonra dere kenarından çıkarak aracıma bindim...’ şeklinde savunmada bulunduğu.”

Narin cinayeti davasında savcı mütalaasını verdi; 4 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

‘91 SÜRÜNTÜ ÖRNEĞİ DNA ANALİZ ÇALIŞMASINA CEVAP VERMEDİ’

Mütalaada Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin 12.09.2024 tarihli raporuna da yer verilerek, “Otopsi esnasında Narin Güran'ın vücudundan alınan yaklaşık 91 adet sürüntü örneğinin, Narin Güran'ın üzerinden çıkan kıyafet ve çantanın, ayrıca cansız bedenin üzerinde bulunan 3 adet kaya parçası ile ağaç parçalarının incelenmesinde örneklerin DNA analiz çalışmalarına cevap vermediğinin bildirildiği, Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunduğu yerden alınan tüm numunelerin 08.09.2024 tarihli yazı ile Van Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderildiği, numunelerin incelenmesi sonucunda hazırlanan 17.09.2024 tarihli raporda herhangi bir bulguya rastlanılmadığının bildirildiği, 23 AN 630 plakalı araç ve yapılan adli aramalarda ele geçirilen 5 adet battaniye üzerinde inceleme yapılması amacıyla 13.09.2024 tarihinde Van Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderildiği, numunelerin incelenmesi sonucunda hazırlanan 17.09.2024 tarihli raporda herhangi bir bulguya rastlanılmadığının bildirildiği, Narin Güran'ın ikametinden alınan halılar, yolluk parçaları, halı parçalarının 17.09.2024 tarihli yazı ile Van Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderildiği, numunelerin incelenmesi sonucunda hazırlanan 23.09.2024 tarihli raporda herhangi bir bulguya rastlanılmadığının bildirildiği” ifadeleri yer aldı.

HAYAT KADINLARI GÖRÜŞTÜĞÜ İÇİN KAYITLARI SİLMİŞ

Mütalaada Salim Güran’ın telefon mesajlarını silmesi ile ilgili verdiği ifadeye de yer verilerek, “Salim Güran isimli şahsın 13.09.2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan ifadesinde özetle; ‘Nevzat Bahtiyar'ın köylüsü ve arkadaşı olduğunu, olay günü Nevzat Bahtiyar, isimli şahsı 15.00-16.00 arasında hiç görmediğini, olay günü hiç bir araya gelmediğini, aleyhine olan beyanlarını kabul etmediğini, Yüksel Güran ile ya da Maşallah Güran ile arasında bir ilişki bulunmadığını, kendisi tarafından kullanılan aracın kapılarının sürekli açık olmasından dolayı DNA bulunabileceğini, Nevzat Bahtiyar'ın beyanlarını kabul etmediğini, hayat kadınlarıyla zaman zaman görüşme yaptığından WhatsApp kayıtlarını sildiğini ve Narin'i kendisinin öldürmediğini’ şeklinde savunmada bulunduğu” kaydedildi.

AĞABEY ENES VE ANNENİN İFADELERİ

Mütalaada ağabey Enes Güran ve anne Yüksel Güran’ın savcılıkta verdikleri ifadelere yer verildi. İfadelerde, “Enes Güran isimli şahsın 12.09.2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan ifadesinde özetle; ‘Narin Güran'ın kaybolduğunu akşam ezanının okunduğu saatlerde (21.08.2024 tarihi itibariyle 19.11) fark ettiklerini, ilk olarak kolluk birimlerince alınan beyanında kız kardeşi Narin'in kaybolduğu saati 16:30 olarak belirtmiş ise de bu hususun olayın şokundan kaynaklandığını, olay günü akşam saatlerinde mahalle bakkalına giderek alışveriş yaptığını beyan ettiği ancak mahalle bakkalının alınan ifadesinde bakkalın olay günü kapalı olduğunu beyan etmesi karşısında Enes Güran'ın beyanlarının doğruyu yansıtmadığı, sırtında bulunan izlerin arama çalışmaları esnasında oluşabileceğini, gözündeki morluğun mısır koçanlarından olabileceğini belirttiği, izlerin şekli ve yeri itibariyle darbeye bağlı olabileceği hususu hatırlatılarak sorulduğunda sinirden kendisine vurmak suretiyle izlerin meydana gelmiş olabileceğini, kolundaki ısırık izinin ise babasının ağladığını görmesi üzerine üzüntüden kendisinin ısırması sonucu oluştuğunu ve kesinlikle olayla bir ilgisinin bulunmadığını’ şeklinde savunmada bulunduğu, Yüksel Güran isimli şahsın 12.09.2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde özetle; ‘Kızının ölümüyle bir ilgisinin bulunmadığını, Salim Güran ile bir ilişkisinin bulunmadığını ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini’ şeklinde savunmada bulunduğu” belirtildi.

NEVZAT BAHTİYAR’IN SAVCILIK İFADESİ

Mütalaada, Nevzat Bahtiyar’ın savcılık ifadesine de yer verildi. İfadede, “Nevzat Bahtiyar isimli şahsın 21.09.2024 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan ifadesinde; ‘... 10.09.2024 tarihinde huzurunuzda vermiş olduğum ifade doğrudur, ancak bazı hususları olayın sıcaklığıyla ve Salim Güran'ın tehditlerinden dolayı farklı anlatmış olduğumdan o hususlara açıklık getirmek istiyorum. Şöyle ki, ben daha önce de belirttiğim gibi 21.08.2024 günü saat 15.08 sıralarında Salim Güran'ı su meselesi yüzünden aramıştım. Sonrasında Salim Güran beni Arif Güran'ın ikametinin bulunduğu yerin tepesinden seslenmek suretiyle yanına çağırdığında ben Salim Güran'ın yanına yani Arif Güran'ın evinin olduğu tarafa gittim. Daha sonra Salim Güran ile birlikte Arif Güran'ın evine girdik. Eve girdiğimizde bir oda hariç tüm odaların kapıları kapalı vaziyetteydi. Ben evin içinde Enes Güran, Yüksel Güran, Eren Güran, Muhammed Güran ya da başkaca bir kimseyi görmedim. Herhangi bir ses de duymadığımdan kapıları kapalı olan odaların içerisinde bulunup bulunmadıklarını bilmiyorum. Eve girdiğimizde Salim Güran beni solda bulunan odalardan birine götürdüğünde Narin Güran'ın yerde hareketsiz yatar vaziyette olduğunu gördüm. Hatırladığım kadarıyla Narin Güran'ın ağzında köpük şeklinde sıvı vardı. Salim Güran bana ‘Yüksel'le birlikte olduğumuzu kız gördüğü için bu kızı ben öldürdüm, artık sende benim suç ortağımsın, bu olaya tanık oldun dolayısıyla bunu yok edeceksin, yoksa senin oğlunu gittiği futbol okulundan aldırırım ve kafasına sıktırırım, bunu yok et ve sonrasında da 200 bin TL para veririm’ şeklinde konuştu. Narin Güran'ı, Salim Güran ile birlikte bir battaniyenin arasına bıraktık. Battaniyeye koyduktan sonra Salim Güran cesedi bana verdi. Ben de cesedi kucağıma alarak ikametten çıktığımda kapı önünde bulunan Narin'e ait terlikleri de Salim'in söylemesi üzerine alıp battaniyenin içine koydum ve aracıma koymak üzere ikametime doğru indim. İlk önce kendime ait ahıra pencereden cesedi koydum. Daha sonra ahırda bulunan çuvalı cesedin başından geçirdim. Çuvalı acele ile cesedin başından geçirdim ancak çuvalı bağlamamıştım. Daha sonra cesedi kendi aracımın arka koltuk paspas kısmına bıraktım. Battaniyeyi de arkamdan aracıyla gelen Salim Güran'a verdim. Salim Güran battaniyeyi alarak kendi aracına koydu. Bana da ‘Cesedi gerekirse parçala ve Eğertutmaz deresine at’ dedi. O esnada yukarı doğru yani Arif Güran'ın evine doğru baktığımda Yüksel Güran'ın yüzünü ellerinin arasına bırakmış şekilde ağlayarak baktığını gördüm. Eğertutmaz deresine doğru cesedi götürdüm ve daha önce yer göstermede de belirttiğim yere cesedi bıraktım. Üzerine de dikkat çekmemesi için büyük taş bıraktım. Narin'in bir ayağı çuvalın dışında kalmıştı. Aceleyle ve telaşla yaptığım için bağlayamadım ve bunu da düzeltemedim. Cesedi belirttiğim şekilde bıraktıktan sonra olay yerinden ayrıldım. Olaydan sonra Salim Güran ile telefonla ya da yüz yüze görüşmedim’ şeklinde savunmada bulunduğu” kaydedildi.

ENES GÜRAN SAVCILIK İFADESİ

Ağabey Enes Güran’ın savcılıkta verdiği ifadede mütalaada yer aldı. İfadede, “Enes Güran isimli şahsın kolunda bulunan ısırık izlerinin tam olarak tespiti amacıyla anne Yüksel Güran'dan alınan örneklerin ve Narin Güran'a ait örnekler ile fotoğrafların Adli Tıp Kurumu 2’nci İhtisas Kurulu'na gönderildiği, hazırlanan raporda; ‘Enes Güran’ın sağ önkolunda tarif ve tespit edilen yumuşak doku lezyonlarının lokalizasyonu, travmatik etkileri, rengi dikkate alındığında kurulumuzdaki muayene tarihi itibarı ile gerçekleşme zamanının 3-6 gün ile uyumlu olduğu, anılan lezyonların mor renkli, ark (yarım daire/hilalvari) görünümlü, bütünlük arz eden kesintisiz lezyonlar olup tipik diş izlerine ait kesici kenar, derinlik gibi belirgin morfolojik özellikler içermediği, bununla birlikte mevcut lezyonların görünümü itibariyle insan ısırık izi ile uyumlu olabileceği, Adli Tıp Kurumu Adli Bilişim İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesinin raporu, Yüksel Güran'a ait olduğu bildirilen alginat, elastomerik ölçü maddesi ile alınan ölçü modelleri, alt ve üst çenenin kapanış mumu, Enes Güran’ın diş çene muayenesi ve alınan diş izleri, Narin Güran’a ait panoramik grafi, otopsi verileri, skopi görüntüleri ve fotoğraflardan elde edilen diş çene bulguları hep birlikte değerlendirildiğinde; Enes Güran’ın sağ önkolundaki lezyonların Yüksel Güran, Enes Güran ve Narin Güran tarafından ısırılmak sureti ile meydana getirilmiş olabileceği, ancak Cumhuriyet Başsavcılığınızca sorulduğu üzere; söz konusu lezyonların yukarıda 9’uncu Maddenin 5’inci kısmında belirtilmiş olan ABFO kriterlerine göre ‘5 sonuçsuz’ kategorisinde olduğu, dolayısıyla diş izinden kimlik tespitine dönük özellikleri tanıya elverir ölçüde içermediği ve sonuç olarak eldeki tüm verilerle Enes Güran’ın, Yüksel Güran tarafından mı, Narin Güran tarafından mı yoksa kendisi tarafından mı ısırılmış olduğu hususunda adli tıbbi açıdan kesin bir ayrım yapılamadığı’ hususunun tespit edildiği” bilgileri yer aldı.

ANALİZ RAPORU MÜTALAADA

Mütalaada, sanıkların tümünün alınan HTS ve baz kayıtlarının ayrıntılı tetkiki ile jandarma personelince analiz raporu hazırlandığı kaydedilerek, “Alınan HTS kayıtlarının baz istasyonlarından faydalanılarak tam olarak yerlerinin tespiti edilebilmesi amacıyla bilirkişi olarak görevlendirme yapılması sonucunda ilgili bilirkişinin olayın gerçekleştiği Tavşantepe Mahallesine bizzat geldiği, jandarma personeli ile birlikte olayın gerçekleştiği yerlerde fiili olarak ölçüm yaparak servis sağlayan ana ve ara bazların belirlendiği, yapılan ölçümler ve baz istasyonu tespiti sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda;

1) Salim Güran’ın kullandığı 0530…numaralı telefonun HTS kayıtları incelendiğinde; 21.08.2024 günü saat 14.52 sıralarında kendi ikametinden çıktığı, kendi ikameti ile Arif Güran'ın ikameti arasında olduğu, saat 14.55 sıralarında kendi ikameti ile Arif Güran’ın ikametinin arasında bulunan yol ve civarında olduğu, saat 15.18'e kadar Arif Güran’ın ikametinin çevresinde, yakınında bulunduğu, saat 15.19’a kadar kendi ikameti ile Arif Güran’ın ikameti arasında bulunan yol ve bahçe kısmında bulunduğu, daha sonra Arif Güran’ın evine doğru yöneldiği, saat 15.20 sıralarında Arif Güran’ın ikametine geldiği ve daha sonra evin arka tarafında bulunan ahır kısmına geldiği ve saat 15.22 sıralarında evin içerisinde bulunduğu, saat 15.22 ile 15.26 saatleri arasında Arif Güran’ın ikametinde mutfak karşısında bulunan boş oda tabir edilen yerde olduğu, saat 15.32 sıralarına kadar Arif Güran’ın evinin içerisi ve diğer odalarda evin içerisinde hareketli bulunmaya devam ettiği, saat 15.36 sıralarında ahırın arka kısmına geçiş yaptığı, daha sonra Arif Güran’ın ikametine girdiği, ikamette bulunduğu, saat 15.41’de ahırın arka kısmına tekrar geçtiği, saat 15.42’de ikameti ile Arif Güran’ın ikameti arasında bulunan yolda olduğu, saat 15.43 gibi Arif Güran’ın evinin önünde olduğu, saat 15.52 sıralarında Arif Güran’ın ikametinde bulunduğu sırada Mehmet Selim Atasoy adına kayıtlı 0531… numaralı telefonu aradığı, 31 saniyelik görüşmesinin olduğu, saat 16.08’de ahırın arka kısmında bulunduğu, saat 16.10 sıralarında Arif Güran’ın ikametinden ayrıldığı, saat 16.10 sıralarında Arif Güran’ın ikametinden ayrılarak köyün yukarısında bulunan mısır tarlasına doğru hareket ettiği, Salim Güran’ın kullanmış olduğu telefonun 21.08.2024 günü saat 22.47 sıralarında Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu yere geldiği ve aynı gün saat 22.55’de ayrıldığı,

2) Enes Güran’ın kullandığı 0539… numaralı telefonun HTS kayıtları incelendiğinde, 21.08.2024 günü saat 14.30 sıralarında ikametinde olduğu, saat 15.41’e kadar GPRS almaya devam ettiği, saat 15.41’de ikametinden baz verdiği ve saat 15.51’e kadar ikametin içerinde ve müştemilatında bulunduğu, saat 15.57’de Salim Güran’ın evine geçiş yaptığı burada bulunduğu ile saat 16.04 arası yerini tam tespit edemediğimiz bir bölgede bulunduğu, saat 16.11 gibi kendi evine doğru yöneldiği, daha sonra saat 17.50’ye kadar ikamet ve müştemilatında bulunduğu ara ara hareketli olduğu, saat 17.50’den sonra ikametin dışında bulunduğu, ikamet çevresinde hareketli olduğu daha sonra aynı gün saat 18.13 sıralarında okul civarına yakın bir bölgede telefonunu kapattığı ya da kapandığı, 22.08.2024 günü saat 04.44 de telefonun açıldığı,

3) Yüksel Güran’ın kullandığı 0536… numaralı telefonun HTS kayıtları incelendiğinde, 21.08.2024 günü saat 14.28-15.38 sıralarında ikametinde ve müştemilatında olduğu, saat 15.39 ile saat 16.39’a arası yine ikameti ve müştemilatında bulunduğu, aynı gün saat 16.39’dan sonra yine kendi ikamet ve müştemilatında bulunmaya devam ettiği ve hareketli olduğu,

4-Nevzat Bahtiyar’ın kullandığı 0533.. numaralı telefonun HTS kayıtları incelendiğinde, 21.08.2024 günü saat 15.08 sıralarında Salim Güran’ı arayıp 42 saniye görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, saat 15.10 sıralarında Arif Güran ile Salim Güran’ın ikametleri arasında bulunan parke yol ve Arif Güran’ın evinin yakınlarında olduğu, saat 15.18’de Arif Güran’ın evinin çok yakınlarında bulunduğu, saat 15.26 gibi Arif Güran’ın ikametinin önüne geldiği, saat 15.27’de evin içerisinde ev ve müştemilatında olduğu aynı gün saat 15.35'e kadar evde bulunmaya devam ettiği, daha sonra 15.40 sıralarında okul civarına yakın olduğu, saat 15.57’de tarla kısmında olduğu, saat 16.00 sıralarında Narin Güran’ın cesedinin olduğu bölgede olduğu, Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu yerden saat 16.35 sıralarında ayrılarak Tavşantepe köyüne doğru geldiği, genel olarak yapılan değerlendirmede 21.08.2024 günü anne Yüksel Güran’ın saat 14.28’de telefonu kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün saat 15.38’de telefonu açıldığında yine ikametinde olduğu, abi Enes Güran’ın 21.08.2024 günü saat 14.30’da telefonunun kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün saat 15.41’de telefonu açıldığında yine ikamette bulunduğu, Salim Güran’ın 21.08.2024 günü saat 14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, saat 15.19’a kadar Arif Güran’ın ikameti ve yakınlarında bulunduğu, saat 15.20’de ahırın oraya geçiş yaptığı ve saat 16.10’a kadar Arif Güran’ın evinde ve müştemilatında olduğu, Nevzat Bahtiyar’ın 21.08.2024 günü saat 15.08’de Salim Güran ile telefon ile görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, Arif Güran'ın ikameti ve civarında olduğu, aynı gün saat 15.27 sıralarında Arif Güran’ın evine geldiği evde bulunduğu, aynı gün saat 15.35’e kadar Arif Güran'ın ikametinde olduğu ve daha sonra ayrıldığı, saat 16.00 sıralarında Narin Güran’ın cesedin bulunduğu yerde olduğu, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar isimli şahısların olay günü öncesinde ve sonrasında birlikte hareket ettiklerinin değerlendirildiği...’ şeklinde rapor tanzim edildiği, bilirkişi raporunun ve jandarma personelinin analiz raporunun uyumlu olduğu ve birbirini tamamlayıcı nitelikte bulunduğunun görüldüğü, Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunduğu yeri aile üyelerinin ya da sanıkların bilme ihtimallerine binaen Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatlarıyla Eğertutmaz deresini gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği, 21.08.2024 günü kameranın uzaklığı ve gece karanlığı sebebiyle marka, model ve renk bilgisi tespit edilemeyen bir aracın saat 22.35 sıralarında cesedin bulunduğu yere doğru hareket halinde olduğu, saat 22.48'de cesedin bulunduğu alanda durduğu, saat 22.55 sıralarında ise dönüşe geçtiğinin tespit edildiği, bu hususun dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu çerçevesinde değerlendirildiğinde kamera kayıtlarında cesedin bulunduğu yere gelen şahsın sanık Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği, bu hususun da sanığın cesedin bırakıldığı yeri bildiği ve olay günü kontrol amaçlı gittiği hususunu açıkça ortaya koyduğu” ifade edildi.

Narin cinayeti davasında savcı mütalaasını verdi; 4 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

ENES GÜRAN’IN CEZAEVİNDEN AİLESİYLE YAPTIĞI GÖRÜŞMELER MÜTALAADA

Mütalaada sanık Enes Güran’ın tutuklu olarak bulunduğu Diyarbakır 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapmış olduğu görüşme kayıtları da yer aldı. Kayıtlarla ilgili olarak da, “İncelenen çok sayıdaki telefon görüşmesi ile kapalı görüşe ilişkin görüşme kayıtlarının Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan incelemesi ve tetkikinde 17.09.2024 tarihli Enes Güran isimli şahsın en küçük kardeşi E.G. ile telefonda görüşmesi esnasında ‘Abican kimseyle konuşma, kendine dikkat et’ şeklinde beyanda bulunduğu, ağabeyi Baran Güran ile yapmış olduğu görüşme esnasında ise birkaç kez adli tıp raporunu kastederek ‘Rapor geldi mi?’ şeklinde sorduğu, bir görüşmesinde de ‘Narin benim diş fırçamı kullanmıştı bir şey çıkar mı?’ şeklinde ağabeyine sorduğu, yine abisiyle 23.09.2024 tarihli telefon görüşmesinde ‘Babama söyle, avukatları gönderdi gönderdi, yoksa artık beni ilgilendirmiyor’ şeklinde söylediği hususlarının tespit edildiği, Yargıtay 18’inci Ceza Dairesinin 2016/17804 E. 2016/19040 K. Sayılı ilamında özetle, ceza infaz kurumlarında yapılan dinleme işleminin, ‘kanuna dayalı idari tedbir’ niteliğinde olduğu, idari tedbir niteliğindeki bu dinlemeden elde edilen kayıtların, adli dinlemelere ilişkin CMK'nın 135’inci maddesinde sayılan katalog suçlar söz konusu olduğunda hukuka uygun delil niteliğinde olacağının belirtilmesi karşısında söz konusu kayıtlarının hukuka uygun delil niteliğinde olduğunun belirtildiği” ifadeleri yer aldı.

DARALTILMIŞ BAZ MÜTALAADA

Mütalaada kovuşturma aşamasında 3 Aralık tarihli daraltılmış baza ilişkin ek bilirkişi raporuna da yer verilerek, Tavşantepe köyüne; 29.08.2024-30.08.2024 tarihlerinde ve Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu tarih olan 08.09.2024-09.09.2024 tarihlerinde gidilerek; bütün şüpheliler, Salim Güran’ın ikameti, Arif Güran’ın ve Nevzat Bahtiyar’ın ikameti, ara yerler, sokaklar üzerinde gündüz ve gece farklı gün ve saatlerde daraltılmış baz çalışması yapılmış, özellikle Arif Güran ve Salim Güran’ın evi ve civarında çalışma yapılırken, bölgede bulunan görevlilerinin cep telefonları kapattırılarak bazda yoğunluk olmaması gibi hususlar dikkate alınarak, farklı programlarla, en az iki tane hatlar kullanılarak, Arif Güran, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın evi ve müştemilatında, ara yollar da adım adım çalışma yapılarak ana baz, yan baz GPRS bazları hataya yer verilmeden yüzlerce işlem yapıldıktan sonra titizlikle ve net bir şekilde tespiti yapılmış, Tavşantepe köyünün tepede kalması, şehir merkezi ve civarda bulunan bir çok bazdan sinyal alması, bazların sayısının oldukça fazla olması nedeniyle gösterilen yerlerde dar alan baz çalışması imkanını kolaylaştırdığı, aksi takdirde baz sayısının az olması durumunda bu çalışmaların bu kadar detaylandırılamayacağı, ayrıca Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu bölgenin köyün aşağıda kalması nedeni ile bazların biraz daha geniş alanda verebileceği ve cesedin bulunduğu yer ve mısır tarlası gibi kısımlarda baz çalışmasının bölgelerin geniş olmasından dolayı çok detaylı çalışılamadığı, görüldüğü gibi Tavşantepe köyü sadece 1 bazdan sinyal almayıp, en az 20 farklı bazdan sinyal aldığı ve isimleri;

1- Diyarbakır Bağlar Yeniköy Bediuzzaman Caddesi,

2- Diyarbakır Sur Yeşilvadi 1045. Sokak,

3- Diyarbakır Bağlar Selahattin Eyyubi 317.Sk 3-B blok Yaşar Apt.,

4- Diyarbakır Bağlar Bağcılar,

5- Diyarbakır Bağlar Buçuktepe,

6- Diyarbakır Sur Abdaldede Gazi Cad. 168 A,

7- Diyarbakır Sur Yeşilvadi 1028.Sk,

8- Diyarbakır Bağlar Yeniköy 1023.Sk8-Diyarbakır Bağlar Bağcılar 1110 Sk.,

9- Diyarbakır Sur fetih,

10- Diyarbakır Bağlar Batıkarakoç,

11- Diyarbakır Yenişehir Cumhuriyet 391 Sk.,

12- Diyarbakır Sur Dicle,

13- Diyarbakır Ali Paşa Karabulut 1 Sk. 8,

14- Diyarbakır Bağlar bağcılar 1074 Sk. 52,

19- Diyarbakır Bağlar Bağcılar 1169 Sk. Bağlar Bağcılar 1188 sokak,

20- Diyarbakır Yenişehir Yenişehir 24 Dedeman Otel Plaza otel

21- Diyarbakır Sur Abdalzade Gazi Cd. 168

22- Diyarbakır Bağlar Buçuktepe Uzunbahçe (Dıykuyuluhoyuk) Bağlar, Diyarbakır isimli baz istasyonların olduğu tespit edilmiş, dosyada sanıkların BTK’dan alınan HTS kayıtlarında bazların kayıtlı olarak bulunmakta ve listelenmektedir.

Ayrıca Arif Güran’ın ikameti ve müştemilatında bulunan bazlara örnek verecek olursak;

Salim Güran’ın olay günü saat 15.20 sıralarında Arif Güran’ın ikametine geldiği ve bazının ‘666342808032- opr:T.(DSEMA32L) - DIYARBAKIR SUR ABDALDEDE GAZI CD. 168 A (DIYSURESKIMARYL) SUR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Saat 15.22 sıralarında ahır kısmına geçtiği ve bazının ‘666339323022- opr:T.(SUZAN22L) –DIYARBAKIR SUR DICLE (DIYSURKIRK) SUR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Saat 15.22 ile 15.26 arasında evin içerisinde olduğu ve bazının ‘665754107021- opr:T.(DBYMZ21L) - DIYARBAKIR BAGLAR YENIKÖY BEDIÜZZAMAN CD. (DIYYENIKOYMEZAR) BAGLAR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Saat 15.36 sıralarında Arif Güran’ın ikametine girdiği ve bazlarının ‘665754107021- opr:T.(DBYMZ21L) - DIYARBAKIR BAGLAR YENIKÖY BEDIÜZZAMAN CD. (DIYYENIKOYMEZAR) BAGLAR, DIYARBAKIR’ ile 666342808032 -opr:T.(DSEMA32L) - DIYARBAKIR SUR ABDALDEDE GAZI CD. 168 A (DIYSURESKIMARYL) SUR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Saat 15.52 sıralarında Mehmet Selim Atasoy ile görüştüğünde Arif Güran’ın ikametinde olduğu ve bazının ‘666342808032- opr:T.(DSEMA32L) – DIYARBAKIR SUR ABDALDEDE GAZI CD. 168 A (DIYSURESKIMARYL) SUR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Saat 16.08 sıralarında Arif Güran’ın ikametinin arka tarafında bulunduğu ve bazının ‘666339323023 - opr:T.(SUZAN23L) - DIYARBAKIR SUR DICLE (DIYSURKIRK) SUR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Saat 16.35 sıralarında Uzunbahçe tarafından bulunan mısır tarlasında olduğu ve bazının ‘666239512047- opr:T.(DBKUY47L) - DIYARBAKIR BAGLAR BUÇUKTEPE UZUNBAHÇE (DIYKUYULUHOYUK) BAGLAR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Nevzat Bahtiyar’ın olay günü saat 15.10 sıralarında Arif Güran ve Salim Güran’ın ikametleri arasında bulunan yol ile Arif Güran’ın evinin yakınlarında olduğu ve bazının ‘666242016022 - opr:T.(DIYBA22L) - DIYARBAKIR BAGLAR SELAHATTIN EYYUBI 317. SK. 3 B-BLOK YASAR APT. (DIYBAYINDIRLIK) BAGLAR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Saat 15.18 sıralarında Arif Güran’ın ikametine yakın olduğu ve bazlarının ‘66628530027- opr:T.(DIYKA27L) - DIYARBAKIR BAGLAR BAGCILAR 1074. SK. 52 (DIYKARANFILSOK) BAGLAR, DIYARBAKIR’ ve ‘666340655041 -opr:T.(DCARK41L) - DIYARBAKIR SUR YESILVADI 1045. SK. (DIYCARIKLI) SUR, DIYARBAKIR’ olduğu, saat 15.27 sıralarında Arif Güran’ın ikametinde ve müştemilatında olduğu, bazının ‘665754107021- opr:T.(DBYMZ21L) - DIYARBAKIR BAGLAR YENIKÖY BEDIÜZZAMAN CD. (DIYYENIKOYMEZAR) BAGLAR, DIYARBAKIR’ olduğu,

Saat 16.00 sıralarında Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu bölgede olduğu, bazının ‘666316337031- opr:T.(DISHA31L) - DIYARBAKIR SUR YESILVADI 1028. SK. (DIYSURHASIRLI) SUR, DIYARBAKIR’ isimli bazların olduğunu görebiliriz.

Tek başına baz numaralarına bakılarak karşılaştırma yapılmasının hataya düşüreceği, söz konusu tespitler yapılırken, bölgede yapmış olduğumuz ölçümler sonucu elde ettiğimiz sinyal gücüne ilişkin veriler, kişinin HTS raporunda yer alan baz geçiş sıralaması, bölgeye hizmet sağlayan bazlardaki ara baz, ana baz ve yan baz ayrımının yapılması ve dile getirdiğimiz diğer hususlar değerlendirilmektedir. Dar alan baz çalışmalarında yoruma dair en ufacık bir husus olamayacağı, yapılan çalışma sonuçlarının HTS’deki görüşmelere ve bazın yoğunluğuna ya da bazların değişkenliğine göre yön aldığı, bazların çok olmasının olayların ve şahısların bulundukları yerinin tespitine avantaj sağladığı kolaylık sağladığının bilinmesinin önemli olduğunu ve bu çalışmalar yapılırken yaklaşık olarak 2 metre ve 1 dakika bazlar arası geçişten ve hareketlilikten kaynaklı yanılma olabileceği hususunu vurgulamak isteriz. Ayrıca ilk raporumuzda geçen Salim Güran’ın kullandığı 0 530 … numaralı telefonun 21.08.2024 günü saat 22.47 ile 22.55 arası Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu yerdeki mısır tarlasından baz verdiği belirtilmiş, burada mısır tarlası olarak belirtilen alanın Narin Güran’ın cesedinin bulunduğu yerin yakınındaki tarla olduğu anlatılmaktadır, şeklinde belirtildiği.”

ULUSAL KRİMİNAL BÜRO RAPORU MÜTALAADA

Mütalaada, üs bölgesine ait görüntülerle ilgili Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan rapor da yer aldı. Raporla ilgili şu ifadelere yer verildi:

“15.18.47 - 15.18.50 saat aralığında deşifre klibinde belirtildiği üzere, ev-ahır bölgesinde yoğun karartılar ve ışıklı bölgeler izlenmiş olup, izlenen bu hareketliliklerin piksel bozunumu olmadığı, gerçek- canlı hareketleri olduğu görülecek olup bu hareketlilik halihazırda sürerken koyu karartının ahır-ev bölgesine yaklaşma görüntüsünün de mevcut olduğu, 15.18.49 - 15.18.50 saat aralığında görülen ve deşifre klibi boyunca koyu karartı görünümlü hareketli olarak izlenen alanda kıyafet unsurlarının koyu renk olmasından ve kısa boylu, zayıf algılanmasından kaynaklı Narin Güran’ın ahır-ev bölgesine yaklaşmakta olduğu ve yukarı doğru giderek gözden kaybolduğunun değerlendirildiği şeklinde belirtildiği.”

NARİN’İN AVUCUNDAKİ KIL ÖRNEKLERİ İLE İLGİLİ RAPOR DA MÜTALAADA

Mütalaada, 2 Aralık tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna da yer verildi. Raporla ilgili olarak, şu ifadelere yer verildi:

“Gönderilen kıl örneklerinin yapılan makroskobik ve mikroskobik incelemesinde; Narin Güran'ın sol avuç içerisinde ve siyah şort üzerinde bulunan yaklaşık 29 santimetrelik kahverengi kıl örnekleri ile atlet üzerinden alınan yaklaşık 16 santimetre ve 11 santimetrelik kahverengi kıl örneklerinde, Mitokondriyal DNA'da (mtDNA) yüksek oranda polimorfizm gösteren kontrol bölgesindeki bazların sekanslanması ile elde edilen verilere göre; Yüksel Güran, Enes Güran ve Narin Güran'a ait mtDNA dizilerinin birbiri ile aynı olduğunun tespit edildiği, Mitokondriyal DNA'nın (mtDNA) sadece anneden çocuğa aktarıldığı ve aynı annesel soyağacındaki bireylerde (kardeşler, anneanne, teyze, dayı, teyze çocukları gibi) aynı baz dizilimine sahip olduğundan, şahısların aynı annesel soydan gelip gelmedikleri ile ilgili bilgi sağladığının belirtildiği.”

‘AİLENİN 20.43’TE KAYIP İHBARINI VERMESİNİN İZAHI OLMAZ’

Savcılık mütalaasında, olay günü saat 15.11.10'da son kez görülen kızlarının kayıp olduğunu kolluk birimlerine saat 20.43'te haber vermesinin izahının olamayacağı belirtilerek, “Yapılan soruşturma ve kovuşturma neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 21.08.2024 tarihinde 20.43'te aile tarafından 112 ihbar hattına Narin Güran'ın kaybolduğu yönünde yapılan ihbar neticesinde kayıp çocuk konusu olarak soruşturmaya başlanıldığı, sahada görev alan kolluk birimlerince aktarılan bilgiler neticesinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan değerlendirme neticesinde soruşturmanın derinleştirildiği, özellikle ailenin aşamalarda kolluk görevlilerini yanlış yönlendirdiği ve çelişkili beyanlarda bulundukları, çocuğu kaybolan bir ailenin kamera kayıtlarından olay günü saat 15.11.10'da son kez görülen kızlarının kayıp olduğunu kolluk birimlerine saat 20.43'te haber vermesinin izahının olamayacağı, olay günü şehir dışında olduğu HTS kayıtları ve beyanlarla tespit edilen hakkında ayrıca soruşturma yürütülen Narin Güran'ın babası Arif Güran'a kızının kayıp olduğunun eşi ve çocukları da dahil hiçbir aile ferdi tarafından haber verilmemesi, şahsın kızının kayıp olduğunu komşu köyden bir arkadaşının haber vermesiyle öğrenmesi, bu tür durumlarda böyle bir haberin baba ile paylaşılacağı hususunun tartışmasız bir toplumsal gerçeklik olduğu” denildi.

‘BULDUKLARINI İDDİA ETTİKLERİ TERLİK İLE KOLLUK PERSONELİNİ YANILTMAYA ÇALIŞTILAR’

Narin’in arama çalışmaları sırasında bulunduğu iddia edilen terlik ile kolluk personellerinin yanıltmaya çalışıldığının belirtildiği iddianamede, “Arama faaliyetlerinin başında öncelikle kolluk görevlilerinin aile tarafından Narin Güran'ın son görüldüğü saat hususunda açıkça yanılgıya uğratıldığı, dosyanın aşamalarında yaklaşık 16.00 sıralarında Eğertutmaz deresine cansız bedenin bırakıldığı sabit olan Narin Güran'ın 17.40'da kendilerine geldiğini söyleyen Maşallah Güran, Birsen Güran ve Melike Güran'ın beyanları, saat 18.47'de Narin Güran'ı gördüğüne ilişkin Maide Kaya isimli çocuğun beyanı dikkate alındığında ailenin organize şekilde hareket ederek çocuk yaştaki tanıkların dahi bu şekilde beyan vermelerini sağlayarak Narin Güran'ın bulunmasını ve olayın aydınlatılmasını engellemeye çalıştıkları, bazı aile üyelerinin jandarma personelini sessizce dinleyerek yapılacak işlemleri öğrenmeye çalıştıkları, yine bazı aile üyelerinin elektrik tellerinin birbirlerine çarpmasını sağlayarak yangın çıkarmaları, bazılarının ise ayak numarası itibariyle uyumsuz olmasına rağmen buldukları veyahut tamamen kendi senaryoları olan bulduklarını iddia ettikleri terlik ile kolluk personelini yanıltmaya çalıştıklarının açıkça belirlendiği, aile üyelerinin neredeyse tamamının 21.08.2024 gününe ait konuşma, mesaj içerikleri ve WhatsApp kayıtlarını silmiş olduklarının belirlenmesi karşısında aile üyelerinin başından itibaren olaydan haberdar oldukları ve ortaya çıkmasını engellemeye yönelik olarak yoğun çaba içerisinde olduklarının şüpheye yer vermeyecek biçimde tespit edildiği, bu hususun Erhan Güran’ın ikametine ait kamera görüntüleri ile de ortaya konulduğu ve bu tutumlarını kovuşturma aşamasında da ısrarla sürdürerek yargılamaya ve maddi gerçeğe katkıları bir yana yargılamayı sürüncemede bırakmak adına ağız birliği yaparak birbirlerine karşı gösterdikleri hassasiyeti aile bireyi Narin Güran'ın ölümünün net bir biçimde ortaya çıkması noktasında göstermediklerinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde aşikar olduğu” ifadelerine yer verildi.

‘HTS ANALİZİ VE DAR ALAN BAZ ÇALIŞMASI YAPILAN BİLİRKİŞİ RAPORUNDA YAKLAŞIK OLAY SAATİNDE BİR ARADALAR’

HTS analizi ve dar alan baz çalışması yapılan bilirkişi raporunda Nevzat Bahtiyar ile Salim Güran’ın, yaklaşık olay saatinde bir arada oldukları değerlendirildiği belirtilen mütalaada, “Narin Güran'a ait en net son görüntünün Tavşantepe İlkokulu’na ait kamera olduğu, Narin Güran'ın 21.08.2024 günü saat 15.11.10'da (kamera saatinin güncel saate göre yaklaşık 4 dakika ileri olduğu) kamera açısından çıkarak ikametine giden patikaya yöneldiğinin net tespiti karşısında Narin Güran'a ait cansız bedenin bulunduğu yeri gösterir tüm kayıtlar ve deliller tekrar irdelenerek bu saat sonrasına yoğunlaşıldığında Tavşantepe Mahallesi’nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kamera açısına 21.08.2024 günü saat 15.41.56'da şüpheli bir aracın girdiği, aracın 15.44.43 sıralarında Eğertutmaz deresinin yakınında bulunan toprak yolda durduğu, kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz deresi civarından ayrıldığı, söz konusu aracın kırmızı renkli şahin marka araç olduğunun tespit edildiği, kamera kayıtlarının takibinde aracın 23 AN 630 plakalı kırmızı renkli şahin marka Ferhat Bahtiyar isimli şahıs adına ruhsata kayıtlı ancak fiilen sanık Nevzat Bahtiyar'ın kullanımında olan araç olduğunun gerek aşamalarda verilen beyanlar gerekse de kamera görüntülerinden açıkça belirlendiği, sanık Salim Güran'ın olayın en başından itibaren telefonundaki ses kayıtlarında Narin Güran'ın kaybolduğu saat ile ilgili olarak çelişkili beyanlarda bulunduğu, sanığın öncelikli amacının Narin Güran'ın bulunmasını ve ölümünün net bir biçimde ortaya çıkmasını engellemek olduğu, ses kayıt içeriklerinde jandarma personeline haber verirken köyde çingenelerin eski bir kırmızı arabayla görüldüklerine dair beyanlarda bulunarak ve yukarıda ayrıntıları belirtilen şekilde Çarıklı Mahallesi’nde Nevzat Bahtiyar'ın akrabalarının evlerinde arama yapılmasını sağlayarak ilk günden itibaren olası bir olumsuz durumda ise eylemden sadece Nevzat Bahtiyar'ı sorumlu tutabilmek için bir organizasyon içerisinde olduğu, zira Nevzat Bahtiyar'ın cesedi bıraktığı aracın eski model şahin marka ve kırmızı renkli bir araç olmasının bu hususu açıkça ortaya koyduğu, şahsın telefonunda yapılan teknik incelemede cihazda yer alan kayıt programındaki olay gününe ilişkin kendince önemli gördüğü kayıtları silmesi, WhatsApp kayıtlarını silmesi hususlarını izah edemediği, alınan son savunmasında hayat kadınlarıyla görüştüğü yönündeki beyanının kayıt silme eylemine karşı geliştirilmiş bir savunma niteliği taşıdığı, bu durumu doğrulamak için de olay günü Narin Güran'ın cansız bedeninin gömülmesinden sonra hayat kadını olduğu değerlendirilen bir kişiye mesaj gönderdiği ve bu mesajın silinmeden telefonda bulunmasının da bu durumu kuvvetle ortaya koyduğu, Nevzat Bahtiyar ile olay günü 15.08 dışında hiç görüşmediğini beyan etmesine karşın HTS analizi ve dar alan baz çalışması yapılan bilirkişi raporunda yaklaşık olay saatinde bir arada oldukları ve birlikte hareket ettiklerinin açıkça ortaya konulduğu” denildi.

‘AĞABEY, NARİN’İN KAYBOLDUĞU SAAT İLE İLGİLİ SÜREKLİ OLARAK ÇELİŞKİLİ BEYANLARDA BULUNDU’

Ağabeyi Enes Güran’ın, Narin’in kaybolduğu saat ile ilgili sürekli çelişkili beyanlarda bulunduğu ifade edilen mütalaada, “Salim Güran’ın, fiilen kullandığı kendi beyan ile de sabit olan 47 KF 388 plaka sayılı araçta yapılan incelemelerde şoför koltuğu oturma kısmında sürüntü şeklinde DNA profili ile sağ arka kapı iç kısmında kıl örneğinden elde edilen DNA profillerinin Narin Güran'a ait olduğunun açıkça belirlenmesi durumunun sadece aracın kapılarının açık olması veya tüm çocukların arabaya binmiş olabilecekleriyle savunulmasının mümkün bulunmadığı, zira DNA profiline ilişkin inceleme yapılırken araç içerisinde bulunması muhtemel tüm DNA profillerine dair çalışma yapıldığı, yalnızca belirlenmiş olan Narin Güran'a ait DNA profiline dair bir inceleme yapılmadığı, araçta elde edilen tek DNA profilinin Narin Güran'a ait olduğu, sanığın kendi ailesine dair bir DNA profili dahi bulunamadığı, zira Narin Güran'ın babası Arif Güran'a ait araç içerisinde yapılan incelemede de herhangi bir DNA bulunamadığı, kendi babasına ait araçta dahi DNA bulgusu olmayan Narin Güran'ın DNA profilinin sanığa ait aracın iki bölümünde de çıkmasının hayatın olağan akışına açıkça aykırı olduğu, teknik olarak da DNA profilinin kan, meni, doku, organ, kıl, idrar, tükürük ve vücut sıvısı gibi biyolojik örneklerde bulunabileceği, Nevzat Bahtiyar isimli şahsın alınan beyanında Narin Güran'ın yerde yatar vaziyette iken ağzından sıvı geldiği yönündeki beyanının da DNA profilinin biyolojik örnekten elde edilmiş olabileceği ve sanık Salim Güran'a bulaşması sonucu araçta bulunması hususlarını kuvvetle muhtemel ortaya koyduğu, bu sebeplerle sanığın öldürme eylemi içerisinde olduğu ve delilleri karartmaya çalıştığı, dolayısıyla diğer sanıklar ile birlikte Narin'in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu, sanık Enes Güran'ın olay günü ve sonrasında alınan beyanlarında Narin Güran'ın kaybolduğu saat ile ilgili sürekli olarak çelişkili beyanlarda bulunduğu, olay günü mahalle bakkalına giderek alışveriş yaptığı yönündeki beyanının mahalle bakkalının o gün dükkanını kapattığına dair beyanı karşısında açıkça gerçeğe aykırı olduğunun tespit edildiği, Narin Güran'ın son kamera açısına girdiği saat olan 15.11 öncesinde ve sonrasında ikamette bulunduğunun HTS analiz raporu ve bilirkişi raporuyla sabit olduğu, sanığın gözlerinde bulunan morluklara ilişkin olarak ilk olarak mısır tarlasında meydana geldiği yönündeki beyanları sonrasında kendine sinirle vurmuş olabileceğini söyleyerek açıkça çelişkiye düştüğü, sırtında bulunan tırnak izine benzer izlere ilişkin ilk beyanlarında bir açıklamada bulunamaz iken adli tıpta sorulan öykü noktasında duvara vurduğu, sonrasında alınan beyanlarında arama çalışmalarında bazı yerlere girerken sırtının çizilmiş olabileceği yönündeki çelişkili beyanları, ceza infaz kurumunda bulunmakta iken görüş esnasında sürekli adli tıp raporlarının çıkıp çıkmadığını sorması nedeniyle üstü örtülü bir şekilde Narin'in cesedi üzerinde kendisine ait herhangi bir DNA çıkıp çıkmayacağı hususunda tedirgin olduğu, Narin Güran'ın diş fırçasını kullanması gibi bir durumdan bahsetmesi ve kardeşi Eren'i kimseye bir şey anlatmaması şeklinde tembih etmesi, yine aynı şekilde Enes Güran'ın ağabeyi olan Baran Güran ile cezaevinden yapmış olduğu telefon görüşmesinde kendisine ısrarla görüş için avukat gönderilmesini istediği, olası herhangi bir gecikmede aileye dosyaya ilişkin konuşacağı şeklinde tehditvari cümleler kurduğu, tanık Hediye Güran'ın aşamalardaki beyanlarında zamana ilişkin tutarlı ifadelerin bulunmadığı, olayın cereyan ettiği saatlere ilişkin Enes Güran'ı korumak maksadıyla Enes'in uyuduğuna yönelik çelişkili beyanlarda bulunduğu, aile bireylerinin ve Enes'in arkadaşları olan tanıkların çelişkili beyanları dikkate alındığında sanığın olayın en başından itibaren ısrarla çelişkili beyanlar ile tutum ve davranışlarda bulunduğunu, eyleme iştirak etmiş olmanın korkusuyla bu şekilde davrandığının açıkça mahkeme huzurunda da görüldüğü, dolayısıyla diğer sanıklar ile birlikte Narin'in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu” ifadelerine yer verildi.

‘NEVZAT, DİĞER SANIKLAR İLE BİRLİKTE NARİN'İN ÖLDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN İŞTİRAK İRADESİ İÇERİSİNDE’

Mütalaada, Narin’in cesedini dere kenarına taşıyan Nevzat Bahtiyar’ın, diğer sanıklarla iştirak içinde olduğu belirtilerek, “Sanık Yüksel Güran'ın, 02.09.2024 tarihinde düzenlenen tutanak içeriğinde de belirtildiği üzere 21.08.2024 günü ilk saatlerinden itibaren Narin Güran'ın vefat ettiğini bildiği şeklinde hal ve tavırlar sergilediği, üzüntünün yanı sıra bir korku ve endişe barındıran sözler söylediği, ‘Enes'i nasıl kurtarabilirim’ şeklinde beyanlarının bulunduğu, Narin Güran'ın cansız bedenine ulaşıldığı gün çıkan tartışmada kardeşi Yasemin'in ‘Doğruyu söyleseydiniz böyle olmazdı’ şeklindeki sözleri, sanık Nevzat Bahtiyar'ın ifade ve savunmalarında Narin Güran'ın cansız bedenini sanık Salim Güran'dan alıp götürdüğü esnada yukarı doğru yani Arif Güran'ın evine doğru baktığında Yüksel Güran'ın yüzünü ellerinin arasına bırakmış şekilde ağlayarak baktığını gördüğü şeklindeki ifadeleri, sanık Yüksel Güran'ın olayın başından beri bir anne içgüdüsü ile kızının kaybolduğu gibi bir davranışta bulunmayıp kızı Narin'in ölümünü kabullenişine dair hareketler sergilemesi dikkate alındığında sanık Yüksel Güran'ın diğer sanıklar ile birlikte Narin'in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu, sanık Nevzat Bahtiyar'ın ilk andan itibaren Narin Güran'a ait cansız bedeni sanık Salim Güran'dan alarak çuval içerisinde Eğertutmaz deresine bıraktığı yönündeki beyanları, cansız bedeni içinde bulunduğu çuval ile sanık Nevzat'ın ahırında bulunan çuvalların benzer ve numaralarının ardışık olduğu yönündeki tespitler, dosyada mevcut kamera kayıtları ve HTS-daraltılmış baz raporu ile sanık Nevzat Bahtiyar'ın fiilen kullanmakta olduğu kırmızı arabayla Narin Güran'a ait cansız bedeni son olarak alınan beyanında belirttiği gibi ikametten aldığı ve bıraktığı Eğertutmaz deresine gittiğinin belirlendiği, olay günü ve olay saatinde arkadaşı olan sanık Salim Güran ile birlikte Narin Güran'ın ikametine girdiklerinin ve birlikte hareket ettiklerinin tespiti karşısında kovuşturma aşamasında da sürdürdüğü tutumu göz önüne alındığında diğer sanıklar ile birlikte Narin'in öldürülmesine ilişkin iştirak iradesi içerisinde olduğu” denildi.