MİT şehidinin ifşa edilmesine ilişkin davada sanıklar savunmasını yaptı
Şehit MİT mensubunun cenaze töreni haberiyle ilgili "İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçundan yargılanan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel'in de aralarında bulunduğu 8 sanıklı davada, sanıklar savunmalarını yaptı.
İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, ilk savunmayı Yeniçağ Gazetesi yazarı sanık Murat Ağırel yaptı. Ağırel savunmasında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile mücadele eden Kemalist bir gazeteci olduğunu belirterek "Hakkımdaki suçlamalar, ne bir somut delile dayanıyor, ne de vicdana sığıyor. Olmayan suçlamalarla tam 120 gündür cezaevinde bir odada hücrede tek başıma tutuluyorum. İddianame bana göre sadece bir niyetnamedir" dedi. Libya'da şehitlerin olduğu yönünde haberlerde ve sosyal medyada binlerce kişinin paylaşım yaptığını söyleyen Ağırel, kendi yaptığı paylaşımla ilgili olarak "Kastım MİT görevlilerini ifşa etmek kastıyla değil, şehitlerimizin rütbesini belirtmektir. Amacım bunları dile getirip sadece şehitlerimizi yad etmektir" diyerek tahliyesini ve beraatini talep etti.
"CENAZEDE ÇEKİLEN FOTOĞRAFLAR GİZLİCE ÇEKİLMEMİŞTİR"
Odatv'de 3 Mart'ta yayınlanan haberi yapan muhabir Hülya Kılınç ise savunmasında, "MİT mensuplarının açık kimlik, görev ve unvanlarıyla birlikte ifşa ettiğim iddiası doğru değildir. Yaptığım gazetecilik işi iddianamede gizli, gizemli, suç işlemek amacıyla yapılmış gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Şehidin cenazesinde çekilen fotoğraflar gizlice çekilmemiştir. Haberde kullanılan iki fotoğraf Akhisar Belediyesi Basın Bürosu'ndan temin edilmiştir. Cenazenin vatandaşlarca taşındığını gösteren fotoğraflar haber yayınlanmadan önce sosyal medyada mevcuttu. Suç işlediğime inanmıyorum" dedi.
"HABERİMİZDE İFŞA YOKTUR"
Odatv Genel Yayın Yönetmeni sanık Barış Pehlivan da savunmasında, "Her şey bizden önce ifşa olmasına rağmen, şehidin ailesini düşünerek, onlara bir zarar gelmesin diye, cenazenin kaldırıldığı köyün ve mahallenin adını, mezarlığın adını, şehidin soyadını, anne ve babanın adı ile soyadını yayımlamadık. Odatv'nin yayımladığı 'Libya'da şehitlerimiz var' haberi değil. Bu, 'Libya'da şehit olanlar MİT mensubuydu' haberi de değil. Bu, bir şehidin cenazesinin haberi sadece" dedi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Pehlivan, "Savcıların bize yaptığı temel suçlama, 'MİT mensuplarını ifşa etmek.' Şehit cenazesi haberimizle bu suçu işlediğimizi iddia ediyorlar. Biz de bu soruşturmanın başından bu yana diyoruz ki haberimizde ifşa yoktur. Bizden önce ifşa edilen bilgiler vardır. Bu yüzden suçtan da bahsedilemez" diye konuştu.
"ADALETE UYGUN KARAR BEKLİYORUM"
Odatv Haber Müdürü tutuklu sanık Barış Terkoğlu ise suçlamaları kabul etmeyerek "İddianamede cenazede tabut taşıyan insanların fotoğrafı için MİT mensuplarını açık kimlik, görev ve unvanlarıyla birlikte ifşa etme kastıyla yayınlandığı açık yazıyor. Kimsenin tabut taşıma stilinden MİT mensubu olduğu bilinemeyeceği için, MİT'in yazısı sayesinde bu kişilerin MİT personeli olduğunu ilk kez kendisi açıklıyor" dedi.
"DOĞRUDAN DAHİL OLMADIĞIM BİR ŞEYİN İÇERİSİNDEYİM"
Akhisar Belediyesi basın biriminde sözleşmeli memur olarak çalışan tutuksuz sanık Eren Ekici ise, "Hülya Hanım aradı, buluşmak istedi ama mümkün olmayacağını söyledim. Elimde şehit cenaze fotoğrafları olup olmadığını sordu. O ana kadar şehidin TSK mensubu olduğunu biliyordum. MİT mensubu olduğunu bilseydim başka yollarla verebilirsin fotoğrafı. Doğrudan dahil olmadığım bir şeyin içerisindeyim. Üstüme atılan suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Yeni Yaşam Gazetesi çalışanları tutuklu sanıklar Ferhat Çelik ve Aydın Keser de ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından tanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi. Savcı, mütalaasında sanıkların tutukluluk halinin devamına istedi.