Mağaradan çıkartılan ABD'li araştırmacı: Türk hükümetinin hızlı müdahalesi hayatımı kurtardı
Mersin'deki Morca Mağarası'nda araştırma yaparken 1200 metre derinlikte rahatsızlanıp, getirildiği 1040 metrede doktorların tedavisi yapılan, 6 ülkeden profesyonel ekibin çalışmasıyla 11’inci günde kurtarılan ABD'li Mark Dickey (40), "Türk hükümetinin hızlı müdahalesi ve kaynak sağlaması hayatımı kurtardı. 'Yaşayamayacağım' dediğim noktaya gelmiştim. Yeniden yer üstünde olmak inanılmaz" dedi.
Anadolu Speoloji Grubu Derneği'nin (ASPEG) organizasyonunda Anamur ilçesi Sugözü Mahallesi'ndeki Morca Mağarası'nda yeni bir geçit bulmak ve haritasını çıkarmak için keşif gezisine katılan 4 ABD, 4 Türk, 4 Romanya ve 1 Macaristan vatandaşından oluşan, aralarında nişanlısı Jessica Van Ord'un da olduğu ekibe liderlik yapan profesyonel mağaracı ABD'li Mark Dickey, 2 Eylül'de 1200 metre derinlikte mide rahatsızlığı geçirdi. Dickey'in ekip arkadaşlarından biri, yetkililerden yardım istemek için mağaranın içerisinde, hastalandığı yerin 500 metre ilerisindeki 7-10 saat arasındaki mesafedeki sabit telefon hattına ulaşmak için harekete geçti. Nişanlısı Jessica ile diğer ekip arkadaşları, yardım gelene kadar kendisini iyi hissedebilmesi için Dickey'e müdahalelerde bulundu. 3 Eylül'de telefona ulaşan ekip arkadaşı, yetkililerden yardım talebinde bulundu. Yardım çağrısı üzerine bölgeye AFAD, AKUT ve UMKE ekipleri sevk edildi.
MAĞARADA MÜDAHALE
Bölgeye Bulgaristan, İtalya, Hırvatistan, Polonya ve Macaristan'dan da kurtarma ekipleri gönderildi. ABD Ulusal Mağara Kurtarma Komisyonu'nun deneyimli eğitmeni olan Mark Dickey'e 4 Eylül'de doktorların da aralarında olduğu ilk ekip ulaştı. 1040 metre derinlikte tedavisine başlanan Dickey'e, 4 ünite kan verildi. Uygulanan tedaviye olumlu yanıt veren Dickey, ayağa kalktı. AFAD, AKUT ve UMKE ile yurt dışından gelen 192 kişilik profesyonel kurtarma ekipleri, Toros Dağı'nın 2 bin 100 metre yüksekliğindeki mağara girişinde kamp kurdu. Mark Dickey'in mağaradan çıkartılabilmesi için kurtarma hazırlıkları yapıldı. Girintili çıkıntılı ve yan yollarla ulaşılan mağaraya uzman ekipler, sağlam kayalara iplerle bağlantı noktaları döşedi.
ADIM ADIM ÇIKARTILDI
Hazırlıklarını tamamlayan kurtarma ekibinde yer alan Bulgar ekibi, Dickey ile ilk teması sağladı. Kan verilip serum bağlanan Dickey, doktorların da onayı ile 9 Eylül'de çıkışa geçti. 7 ayrı bölüme ayrılan mağarada sedye ile adım adım taşınan Mark Dickey, bugün saat 00.30 sıralarında mağaradan çıkarıldı. Bölgede bekleyen sağlık ekibi tarafından muayene edilen Dickey, helikopter ile Mersin Şehir Hastanesi'ne götürüldü. Yoğun bakıma alınan Mark Dickey, sağlık durumuna göre normal odaya alınacak.
İLK CÜMLESİ: YER ÜSTÜNDE OLMAK İNANILMAZ
Sedyeyle mağaradan çıkartılan Mark Dickey'in ilk sözleri, "Yeniden yer üstünde olmak inanılmaz" oldu. Çok kısa konuşma yapması gerektiğinin söylendiğini hatırlatan Mark Dickey, "Kapsamlı bir konuşma için hazırlıklı değilim. Yeniden yer üstünde olmak inanılmaz. Beklenmedik bir tıbbi sorun nedeniyle hiç beklemediğim kadar uzun bir süre yer altında kaldım. AFAD'a hemen teşekkür etmek istiyorum. Türk hükümetinin desteği hayatımı kurtardı. Kelimenin tam anlamıyla hiçbir soru sorulmadı. Ayrıca Macar mağara kurtarma servisine de hemen teşekkür etmek istiyorum. İlk ulaştığım kişiler onlardı. Türk hükümetinin desteğiyle hemen müdahale ettiler. Yaklaşık 8 saat içinde oradaydılar ve hayatımı ikinci kez kurtardılar. Çok çılgın bir macera oldu ama sağ salim yüzeye çıktım. Hala hayattayım. Avrupa Mağara Kurtarma Birliği ve çok sayıda kuruluş tüm şartları mümkün kıldı. Uzun süre kan kusmaya devam ettim. Bilincimi korumak zorlaşmaya başladı. 'Yaşayamayacağım' dediğim noktaya gelmiştim" diye konuştu.
NİŞANLISI KONUŞTU: MARK'IN HAYATINI KURTARDILAR
Mark Dickey'in nişanlısı Jessica Van Ord, mağarada geçirdikleri sıkıntılı günleri anlattı. Van Ord, Mersin Şehir Hastanesi'nde kendilerini otel konforunda hissettiklerini belirtirken, "Mark, Türk ekiplerin desteğinden dolayı çok şanslı. Ben kurtarma çalışmalarında yer almış biri olarak, birçok kişiyi tanıyordum. Çok destek hissettim, o yüzden çok şanslı hissettim. Türk hükümeti de yardım konusunda istekliydi. Mağaraya indiler birçok teknik zorluk olmasına rağmen yaptılar bunu. Mark'ın ilk kelimeleri dışarı çıkınca 'Jessica nerede' olmuş. Ama Türkleri görmekten çok mutluydu. Çok teşekkürler Türk yetkililere. Mark'ın hayatını kurtardılar. Özellikle ilk başta hızlıca mağaraya yanımda götürdüğüm serumları vererek büyük yardımcı oldular" dedi.
'GÖTÜRDÜĞÜMÜZ YİYECEKLERLE BESLENDİK'
Mağarada oldukları sürece nasıl beslendiklerini de anlatan Jessica Van Ord, "O süreçte yanımızda götürdüğümüz mercimek, patates vardı, onları yedik. Su, kahve ve çay içtik. Bunlar normalde kampa götürdüğümüz şeylerdi. Mağaraya ne götürürseniz yiyebiliyorsunuz" diye konuştu. Jessica Van Ord, bundan sonra da mağaralarda araştırma yapmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.