Geri Dön
Gündem'Kiracı ile kiraya verenin orta noktada buluşabileceği bir sınırlama olmalı'

'Kiracı ile kiraya verenin orta noktada buluşabileceği bir sınırlama olmalı'

İzmir Tüketici Hakem Heyeti üyesi Salih Emrah Ertan, 1 Temmuz'da sonra erecek yüzde 25'lik kira sınırlamasına ilişkin, "Yeni bir düzenleme getirileceği konuşuluyor. Getirilecek olan sınırlama hem kiracının hem kiraya vereninin kabullenebileceği, her ikisinin de orta noktada buluşabileceği bir sınırlama olmalı" dedi.

Fahiş kira artışlarına karşı ilgili kurumlarca çalışmalar sürerken, 1 Temmuz'da sona erecek yüzde 25'lik sınırlamanın uzatılacağı gündeme geldi. Sürecin hukuki boyutuna ilişkin konuşan İzmir Tüketici Hakem Heyeti üyesi, Avukat Salih Emrah Ertan, mülk sahibi ile kiracılar arasındaki problemler nedeniyle açılan davaların her yıl 2 kat arttığını söyledi. Ertan, "2023'te de 2022'nin sayılarının ikiye katlanacağı öngörülüyor. İnanılmaz bir icra dosyası, sulh hukuk mahkemelerinde dava dosyası yükü oluyor. Davanın artması demek; ihtilafın artması demek. Bir insanın barındığı evle ilgili bir sorun varsa; o insanın huzurlu olması mümkün değil. Toplumsal huzuru, doğrudan etkileyen bir mesele" dedi.

Kiracı ile kiraya verenin orta noktada buluşabileceği bir sınırlama olmalı

'YENİ BİR DÜZENLEME KONUŞULUYOR'

Sınırlama öncesi kira artışının Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranına göre yapıldığını hatırlatan Ertan, "Son enflasyonda; kiracıları korumak adına geçen yıl yürürlüğe giren ek bir madde ile 1 Temmuz 2023'te sona ermek üzere yüzde 25 artış sınırı getirildi. 1 Temmuz 2023'te bu sınır ortadan kalkacak. Tekrar TÜFE sınırına döneceğiz. Yeni bir düzenleme getirileceği konuşuluyor. Getirilecek olan düzenleme ve sınırlamalar piyasa koşullarına, kiracı ve mülk sahiplerinin koşullarına uygun olduğu müddetçe benimseniyor. Piyasa koşullarından çok bağımsız, tek taraf lehine sonuç doğuran düzenlemeler mahkemelerin yükünü arttırıyor. Mülk sahiplerinin ihtiyaç, tahliye taahhütnamesi gibi enstrümanlarla kiracılarını tahliye ettiklerini görüyoruz. Tahliye edilen kiracı 2 bin TL'lik bir evde otururken; tahliye edildikten sonra 10 bin TL'lik kiraya çıkmak zorunda kalıyor. Mal sahipleri de komşu daire 10 bin TL kira alırken; kendi dairesinden 2 bin TL alıyor. Getirilecek olan sınırlama hem kiracının hem kiraya vereninin kabullenebileceği, her ikisinin de orta noktada buluşabileceği bir sınırlama olmalı" diye konuştu.

Kiracı ile kiraya verenin orta noktada buluşabileceği bir sınırlama olmalı

'ARABULUCULUK ZORUNLU HALE GELİYOR'

Öte yandan arabuluculuk zorunluluğuna da dikkat çeken Ertan, "1 Eylül'den itibaren kira ihtilaflarında arabuluculuk zorunluluğu geliyor. Bundan böyle mal sahipleri, kira ile ilgili bir sorun olduğunda önce arabulucuya gitmek zorunda. Arabulucu aracılığı ile çözmeleri daha hızlı, iki tarafı da memnun eden bir sonuç olacaktır. Anlaşamadıkları takdirde her iki tarafın da birbirine dava açma hakkı devam ediyor. Çıkan kiracıdan sonra mülk sahibinin yeni kira bedelini belirlemesinde hiçbir sınırlama yok. Bu mülkiyet özgürlüğü ve serbest piyasanın doğal bir sonucu. Normal bir serbestlik aslında ancak günümüzde özellikle deprem nedeniyle insanların konut ihtiyacını düşündüğümüzde; geçici olarak yüzde 25'lik benzeri bir sınırlama getirilebilir. Bölgeye özel emlak odalarının belirleyeceği bir bedel olabilir. Ya da son çıkan kiracının ödediği son kiranın 2-3 katını aşamaz gibi sınırlamalar gelebilir" dedi.

Kiracı ile kiraya verenin orta noktada buluşabileceği bir sınırlama olmalı

(Fotoğrafta: Salih Emrah Ertan)