'İnternetten yasaklı ırkların satışı engellenmeli'
Bursa’da, kurduğu barınakta 700'ü aşkın köpeğe bakan ve 'Her Eve Bir Pati Derneği'ni (HEDAP) kuran Emre Demir, sokak hayvanlarının sayısının her geçen gün hızla artığını belirterek, tüm hayvanların acilen kısırlaştırılması ve internetten yasaklı ırkların satışın engellenmesi gerektiğini söyledi. Türk Veteriner Hekimler Birliği Genel Sekreteri Sinan Sağlam ise sosyal medyaya yönelik denetimlerin artırılması gerektiğini belirtti.
Kentte yardıma muhtaç ve terk edilmiş köpeklere bakmak için HEDAP'ı kuran Emre Demir, Nilüfer ilçesi Başköy Mahallesi'nde 15 dönüm alanda faaliyete geçirdiği barınakta 700'ü aşkın köpeğe bakmaya başladı. Aynı zamanda HAYTAP Bursa temsilcisi olan Demir, sokak hayvanlarının sayısının her geçen gün hızla artığını belirterek, tüm hayvanların acilen kısırlaştırılması ve internetten satışının yasaklanması gerektiğini söyledi. Demir, “Yaşadığımız en büyük problem popülasyonun artış göstermesi ve bunun suçlusu olarak da son halka olan sokak hayvanlarının gösterilmesi. İnsanlarda ciddi anlamda duyarlılık söz konusu. Herkes kapısının önüne mama ve su koyarak sokak hayvanlarının yaşamasına katkı sağlıyor. Hayvanlar yiyip içtikçe popülasyonu daha fazla artıyor. Bu noktada da işin içerisine kısırlaştırma giriyor. Aynı zamanda hala internet üzerinden yasak olmasına rağmen yasaklı ırkların satışı devam ediyor. Mevcutta çok güzel bir yasa var. Ancak bu yasayı denetleyemediğimiz için bu açıklar ortaya çıkıyor. Sürekli akan bir musluğun önüne bir kova koyup, onu boşaltıyoruz. Musluğu baştan kapatmıyoruz. Hala telefonla aradığınızda başka bir şehirden otobüsle kapınıza kadar satışı yasak olan pitbull ya da farklı bir ırk gelebiliyor. Tabi ki böyle olması yaşanan problemlerin artmasındaki nedenlerden bir tanesi" dedi.
‘10 MİLYON SOKAK HAYVANI VAR’
Sokak hayvanlarının insanlara sıkıntı oluşturmasını istemediklerini belirten Demir, şöyle konuştu:
"Biz hayvanseverler ve STK’lar olarak sokaklarda köpeklerin 10’lu, 15’li sürüler halinde gezmesini ve insanlara karşı bir sıkıntı oluşturmasını istemiyoruz. Yaşanan tüm olaylar vicdanen bizi de çok üzüyor. Bunlar kısırlaştırmaya yoğunlaşılmaması nedeniyle oluyor. Ne yazık ki her belediyede veteriner işleri birimi yok. Bunun zorunlu bir birim haline gelmesi gerekiyor. Hala birçok belediyede veteriner işleri, zabıtaya ya da fen işlerine bağlı durumda. Veteriner işleri birimi hem hayvan hem de insan sağlığı için olması gereken zorunlu birimlerden bir tanesidir. O birimlerin olması gerekiyor ki kısırlaştırılmaların sayısı artsın. Bu birimler kurulsun ki kısırlaştırma işlemi daha profesyonel yapılabilsin. En son yapılan bakanlık açıklamasına göre 10 milyon sokak hayvanının olduğu belirtildi. Bu çok büyük bir rakam. Biz bu rakamın daha da fazla olduğunu düşünüyoruz. Bizce hayvan bakmakla hayvan sevmek arasında çok büyük farklılıklar var. Herkes hayvan sevebilir ama herkes hayvan bakamaz. Hayvan bakmadan önce insanlara belli yetkililer tarafından belli eğitimler belli sertifikalar verilmesi gerekiyor. Belki bu insanlar bu eğitimi aldıktan sonra hayvan bakmaktan vazgeçecekler. Yavru bir köpek herkese şirin geliyor olabilir ama bir zaman sonra artan maliyetlerden dolayı zorunlu ya da zorunlu olmayan nedenlerle bu hayvanları bırakıyor. Bu da popülasyonu artırıyor.”
‘SİGORTA SİSTEMİ DEVREYE GİRSE DAHA İYİ SONUÇLAR ALABİLİRİZ’
Evcil hayvan bakımında son zamanlarda artan maliyetlere dikkat çeken Demir, “Ne yazık ki artan maliyetler nedeniyle köpeklerine bakamadıkları için terk ediyorlar. Belki devlet tarafından bir sigorta sistemi devreye girse daha iyi sonuçlar alabiliriz. Şu an bazı özel sigortalar var. Devlet tarafından kontrollü şekilde bu sistem devreye alınsa ben şahsen hayvanımın bu sistemden yararlanmasını isterim. Gerekli ödemelerini yaparım. Bunlar birçok gelişmiş ülkede olan sistemler. Şöyle bir gerçek var, bu hayvanlar bir şekilde var olmuş. Bunların duyguları bize çok yakın. Bu hayvanlar terk edilmeyi, sevilmeyi, kızmayı anlayabiliyorlar. Şiddet gördüklerinde şiddeti anlayabiliyorlar. Bizim de vicdani ve ahlaki sorumluluğumuz gereği, hayvanları zehirleyelim demek yerine daha yapıcı adımlar atmalıyız. Çözümün bir parçası olarak bu süreçte yer almalıyız” diye konuştu.
'SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN ETKİN KONTROL YAPILMALI'
Sosyal medya üzerinden yasaklı ırkların satışının kontrol altına alınamadığını belirten Türk Veteriner Hekimler Birliği Genel Sekreteri Sinan Sağlam da denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Denetimler çok etkin bir şekilde yapılamıyor. Hem piyasada hem de sosyal medya üzerinden yasaklı ırkların satışı çok önemli boyutlara ulaşıyor. Barınaklarda da bu tür hayvanların sayısı arttı ve kapasiteleri doldu. İnsanları da tehlikeye sokabilecek başıboş, yasaklı ırklara da rastlayabiliyoruz. Bunlar halk sağlığını tehlikeye attığı gibi insanlara ve çocuklara da saldırılar gerçekleştiriyor. Önemli olan sosyal medya üzerinden etkin bir kontrolün yapılması gerekiyor. Pandemi sürecinde insanların eve kapanma dönemi son bulduğu için aşırı derecede de dışarıya bırakmalar da söz konusu. En önemli sebeplerden bir tanesi de bakım ve sağlık hizmetlerinin artış göstermesinden de kaynaklanıyor. Aylık bakımları çok daha makul düzeyde olurken, piyasa şartlarının yükselmesi de terk etmeleri etkiliyor. Bakım masrafının üzerine bir de sağlık masrafları eklenince, yapılmaması gerekeni yapıyor dolayısıyla onları birine sahiplendirme yerine sokağa gizlice bırakıyor."