Ä°mamoÄŸlu, Ä°stanbul Deprem Seferberlik Planı'nı açıkladı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Deprem Seferberlik Planı'nı açıkladı.
Toplantı CHP Genel Sekreter Yardımcıları Seyit Torun, Gökçe Gökçen,  Adana BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Zeydan Karalar, Mersin BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Vahap Seçer, aralarında Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Celal Åžengör ve Prof. Dr. Haluk EyidoÄŸan'ın bulunduÄŸu uzmanların katılımıyla gerçekleÅŸtirildi.Â
"EÄŸer bu topraklarda durmadan depremler oluyor, binalar yıkılıyor, insanlarımız ölüyorsa; iktidarı, muhalefeti, bürokratı ve vatandaşıyla birlikte hepimiz, depremi Türkiye'nin birincil sorunu kabul etmeliyiz" diyen Ä°mamoÄŸlu, ÅŸunları söyledi:Â
"Bundan sonra deprem tartışması, fay hattı tartışması, deprem nerede olacak, ne zaman olacak, olacak mı, olmayacak mı, hangi büyüklükte olacak tartışmalarını bir tarafa bırakmalıyız. Deprem bu topraklar için bir realitedir. Nokta. Bu topraklarda milyonlarca yıl önce, depremi oluşturan mekanizmalar oluştu; milyonlarca yıl boyunca da var olmaya devam edecek. Depremleri durduramayacağımıza göre, milletçe depremde yıkılmamak için, bir devlet olarak gelecekte de ayakta kalabilmek için, deprem dirençli yerleşim alanları ve deprem dirençli kentler yaratmak zorundayız. Biz, bugün itibariyle İBB olarak inisiyatif alıyoruz, düzen değiştiriyoruz. Düzen değiştirmek, cesaret işidir. Cesur olabilmek için, önce o düzenin bir parçası olmaktan kurtulmak gerekir. İBB, 2019 Haziran'ından bugüne, 'imar-rant-siyaset' düzeninin bütünüyle dışındadır. Bu sebeple deprem konusunda en ileri, en cesur adımları atabilecek bir konumdayız. Bu konumumuzun gereğini ilk günden beri yerine getirdiğimiz gibi, deprem konusunda da yerine getirmek için İstanbul olarak ayağa kalkıyoruz. Deprem dirençli İstanbul için, seferberlik başlatıyoruz" dedi.
Â
"ŞİLİ VE JAPONYA'DA NASIL MÜMKÜN  OLABİLMİŞSE, İSTANBUL'DA DA MÜMKÜN"
"Peki bu mümkün mü" sorusunu yönelten İmamoğlu,  "Evet. Pekala mümkün. Kaliforniya, Meksika, İtalya, Endonezya, Şili ve Japonya'da nasıl mümkün olabilmişse, İstanbul'da da mümkün. İnsanlarımızı korumak için, deprem dirençli kent uygulamasını ilk kez İstanbul'da başarıp, Türkiye'ye örnek olacağız. Hedefimiz bu, seferberliğimizin amacı bu. Deprem, İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve beka meselesidir. Tarih boyunca İstanbul'u nasıl vurduysa, yine vuracaktır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Eğer bu topraklarda, millet olarak neslimizi ebediyen yaşatacaksak; kısa, orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Ve yine kimsenin kuşkusu olmasın bunu başarabiliriz. Bunun için teknik bilgilerimiz, 'know how'ımız, gücümüz var, irademiz var, finansal gücümüz var. Bu ulusal seferberlikte, devletimizle, hükümetimizle, bilim insanlarımızla, sivil toplumumuzla ve milletimizle birlikte çalışmak ve birlikte başarmak istiyoruz. Başaracağımıza da inanıyoruz" diye konuştu. İstanbul Valiliği'nden dün itibariyle davetler aldıklarını aktaran İmamoğlu, "AFAD bünyesinde toplantılar var. Bu toplantılar ve sonrasında olacak bütün toplantılardan sonra kamuoyunu en üst seviyede bilgilendireceğimizi, söyleyeceklerimiz ve takip edeceklerimiz üzerinden de toplumla iş birliği yapacağımızı şimdiden duyurmak isterim" dedi.
"GELÄ°N, 'MARMARA DEPREM KONSEYÄ°' KURALIM"
"KahramanmaraÅŸ Depremi, bu ülkenin bütün yöneticilerini bir yol ayrımına getirmiÅŸtir, getirmelidir" diyen Ä°mamoÄŸlu, "Artık ya hep birlikte harekete geçeceÄŸiz ya da depreme hazırlık konusunda iÅŸ birliÄŸine yanaÅŸmayan kim varsa, koltuklarını bırakıp evlerine dönecek. Çok hızlı, çok net, çok kararlı olmak ve hep birlikte harekete geçmek zorundayız. BoÅŸ söze kimsenin tahammülü kalmadı. Bu boÅŸ sözü ben söylüyorsam, benim için de geçerli. Memleketin hangi makamında bulunan kiÅŸi varsa, onun için de geçerlidir. Zaman; somut çözüm, somut öneri ve somut icraat zamanıdır" dedi. Ä°mamoÄŸlu, bu kapsamdaki çözüm önerilerini şöyle sıraladı:Â
"Gelin, İstanbul ve bütün Marmara bölgesini depreme hazırlamak üzere bir 'Marmara Deprem Konseyi' kuralım. Yıllardır hükümetimize yaptığım çağrıyı, bugün buradan bir kez daha tekrarlıyorum: Bakanlıklar, valilik, İBB, ilçe belediyeleri, ilgili sektörlerin meslek grupları, STK'lar ve üniversitelerle birlikte bir oluşum planlayalım. Hükümetin ve Marmara bölgesindeki tüm yerel yönetimlerin uzlaşmasıyla oluşacak bu saygın ve güçlü konseye, gerekli özerkliği ve uygun çalışma koşullarını sağlayalım. Onlar, bize ortak akılla bir yol haritası hazırlasınlar. Mühendisliğinden planlamasına, lojistiğinden sağlık stratejisine, sosyal alanda yapılması gerekenlerden yönetsel-hukuki boyutlara kadar her düzeyde yapılacak işler bilimsel yaklaşımla tanımlansın.  Hangi kurumun ne düzeyde görev alacağını belirleyelim ve hızlı bir süreç işletelim. İstanbul ve Marmara deprem seferberliğini bilimsel, planlı ve kararlı adımlarla başlatalım. İBB böyle bir organizasyon içinde üzerine düşen her görevi sonuna kadar yapmaya hazırdır. Çünkü, bu en doğru ve en sağlıklı yoldur"
Â
"BÜTÇEMİZİ REVİZE EDECEĞİZ"
İBB olarak harekete geçmek için ideal koşulların oluşmasını beklemediklerine vurgu yapan İmamoğlu, "Uzmanlarla birlikte hazırladığımız 'Deprem Eylem ve Müdahale Planı'yla birlikte, deprem hazırlıklarımızı bugünden itibaren daha ileri bir aşamaya taşıyoruz. Bu hareket planına uygun olarak, afet hazırlık dahil, bütçemizi revize edeceğiz. Ne kadar artırabiliyorsak, zaruri harcamalarımız bir yana konulmak şartıyla, deprem için ayıracağız. Önümüzdeki 3 ayda, içerisinde enerji, su, barınma ve atık gibi kritik ihtiyaçların hazır olduğu 30 deprem parkını daha halkımıza kazandıracağız. Tahliye yollarındaki güçlendirme faaliyetlerimiz ile afete müdahalenin etkin olmasını sağlayacağız. Birçok alanda mevzuat çalışmaları öneriyoruz. Yaklaşık 1,5 yıldır 'İstanbul İmar Yönetmeliği'nin yenilenmesi üzerine çalışıyoruz. Belirli büyüklüklerdeki parsellere deprem konteynırı koyulması, çıkmaların sınırlandırılması, deprem izolatör sistemlerinin yapılarda kullanılmasının teşviki, dönüşüm amaçlı çatıların bağımsız bölüm olarak iskanı, açık alan ve yeşil alanlarda afet öncelikli altyapı hazırlıklarının yapılması gibi hususlar İstanbul'u afetlere hazırlamak anlamında önemli bir rol üstlenecektir" diye konuştu.
"MALİYETİNE GÜÇLENDİRME YAPACAĞIZ"
Ä°stanbul Ä°mar YönetmeliÄŸi'nin revizyon çalışmasını bu ay itibariyle Ä°BB Meclisi'ne sunacaklarını altını çizen Ä°mamoÄŸlu, "Bu noktada önemli bir baÅŸlık da yapıların, iskan-yapı kullanım izni verildikten sonra, belirli periyotlarda denetlenmesi konusunun bir an önce hayata geçirilmesidir. Bunun mutlaka imar mevzuatı içerisinde yer alması gerekmektedir. Tüm ilçe belediyelerimizle gerekli yazışmaları yaptık ve onları ortak eylem planı oluÅŸturmaya davet ettik. Åžayet ruhsatlı, iskanlı bir binaya sonrasında herhangi bir müdahale edilmiÅŸse, bu bir suçtur ve bizler kamusal sorumluluÄŸumuz ile bu suça meydan vermeyeceÄŸiz. Güçlendirme çalışmalarımıza, Meclis'e sunduÄŸumuz yönetmelik önerisi ile baÅŸladık. 'Ä°stanbul Güçleniyor' sistemi kuruyoruz. Bu sistem ile hızlı taramaya baÅŸvuran ve güçlendirme önerisi alan binalardan baÅŸlayıp maliyetine güçlendirme yapacağız. Kısmi ve kapsamlı güçlendirmeye iliÅŸkin ayrı bir yönetmelik hazırlıyoruz. Bu yönetmelikte riskli bina analizi ve hızlı bina taraması sonuçlarına göre, güçlendirme kapsamında olacak yapılar için yapım süreci ve finansman modelleri tarif edeceÄŸiz. Hızlı taramayı yaygınlaÅŸtıracağız" bilgilerini paylaÅŸtı.Â
Â
"HIZLI TARAMA SİSTEMİNE BAŞVURAN SAYISI 110 BİNİ GEÇTİ"
Kahramanmaraş Depremi sonra hızlı tarama sistemine başvuran sayısının 110 bini geçtiğini aktaran İmamoğlu, "Bu konuda hızlı hareket edebilmek ve bu işi yaygınlaştırmak için, meslek odaları ve ilgili paydaşlarla birlikte ilerleyeceğimiz bir protokol yaptık. Bu sürecin daha da yaygınlaştırılması için, merkezi idare tarafından mevzuat çalışması yapılmasını öneriyoruz. Ruhsatsız, iskansız binalar ile ilgili acilen bir arada çalışmaya koyulmalıyız. Bütüncül konut politikaları yaklaşımı dahilinde, Mart ayında, kendi mülkiyetimizde bulunan proje ve ruhsatlandırma süreci bitmiş alanlarda, ilk etapta 5.000 birimlik sosyal kiralık konut ve ödenebilir sosyal konut yapımının temelini atıyoruz. Orta vadede, 10 bin konutun daha inşa sürecini başlatacağız. Toplanma alanları ve geçici barınma alanlarında su deposu, foseptik çukuru, güneş paneli, alet ve gereç dolabı, çöp toplama alanı, çadır yerleşim alanı gibi tüm detayları planlıyoruz. Lojistik merkezlerimizi belirledik, ihtiyaçlarımızı tespit ettik. İstanbul'un mevcutta sahip olduğu, AFAD'ın belirlediği 2.450 hektar alanı, 2,2 kat artırarak, 7.850 hektara çıkartacağız" dedi.
"4,5 MİLYON VATANDAŞ İÇİN GEÇİCİ  BARINMA ALANLARI HAZIRLAYACAĞIZ"
Avrupa ve Anadolu yakalarında 4,5 milyon vatandaÅŸ için geçici barınma alanlarını hızla hazırlayacaklarını belirten Ekrem Ä°mamoÄŸlu, "Toplanma alanları, geçici barınma alanları ve 1. derece tahliye koridorları imar planlarına iÅŸlenecektir. Bunlarla ilgili plan deÄŸiÅŸikliÄŸi ve plan tadilatları yapılmayacaktır. Alt yapı çalışmalarının geliÅŸtirilmesi ve hızlanması için, merkezi yönetim desteÄŸi ve finansal desteÄŸe ihtiyaç bulunmaktadır. Bunu ısrarla talep ediyoruz.  Afet anında ışıklandırma eksikliÄŸinin önemini, geçtiÄŸimiz depremde tekrar gördük. Elektrik ile ilgili projelendirmeye baÅŸlıyoruz. Ana arterlerde, peyder pey güneÅŸ enerjili sokak lambası projeleri gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Ä°letiÅŸimin kesilmemesi, elektrik sıkıntısı yaÅŸanmaması için kamu binalarında, gemilerde mobil baz istasyonlarının kurulması, toplanma alanlarında ÅŸarj ünitelerinin hazır edilmesi projelerimizi gerçekleÅŸtireceÄŸiz. Erken uyarı konusunda, 50 kilometre uzunluÄŸunda fiber optik tabanlı erken uyarı sistemimizi geliÅŸtiriyoruz. Bu hat üzerindeki 5 bin sensör ve geliÅŸtirilecek olan yapay zeka sayesinde, depreme yönelik hazırlığımızı ve müdahalemizi en üst düzeye çekeceÄŸiz" diye konuÅŸtu.Â
Â
"BEDELLİ ASKERLİK YAPACAK İNSANLARA AFET GÖNÜLLÜSÜ EĞİTİMİ VERİLSİN"
İstanbul'un her mahallesinde etkili arama-kurtarma ekipleri oluşturmak üzere bir proje başlattıklarını kaydeden İmamoğlu, "İstanbul İtfaiyesi'nde, ilçe belediyelerinin koordinasyonunda eğitimler verip, gerekli ekipmanı eğitimli kişilere sağlayacağız. Meslek örgütleriyle yapacağımız protokol ile 5 bin tane meslek insanını yetiştirip, ilgili ekipmanlarıyla tüm mahallelerde hazır edeceğiz. Bu yapacaklarımız, İstanbul'un depreme hazırlığında çok önemli bir aşamayı daha geride bırakmamızı sağlayacak ama maalesef 'çürük binalar' üreten bu düzeni değiştirmeye yetmeyecektir. Bunun için, TBMM'nin ve merkezi yönetimin atması gereken hayati adımlar vardır. Birçok kurumun bu konuda hazırlıklı olması ve sadece İstanbul'a dahil değil, yakın bölgedeki birçok şehirde yine bu anlamda gönüllülerin tanzimi ve yetiştirilmesi konusunda hızlı ve etkin bir çalışmanın ortaya konulması şarttır. Örneğin; yoğun bir şekilde son dönemde bedelli askerlik hakkının açıklandığı ve oluşturulduğu bir ortamda, 1 aylık askerlik yapan insanlara sadece afet gönüllüsü eğitimi verilse bile, önemli bir adım olduğunu buradan duyurmak istiyorum. Sadece askerlik görevini yapan Mehmetçiklerimiz değil, bu süreçte 1 aylık dönemde dahi afet gönüllüsü eğitimini alan yüz binlerce insanımızın yüzde 30'un, 40'ını bu sürece katabilirsek ülke çapında ne büyük kazanım olduğunu hepinize hatırlatmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
"GELİN CANLARIMIZI BİZDEN KOPARAN  BU DÜZENİ HEP BİRLİKTE DEĞİŞTİRELİM"
"Bu süreçte, Ä°stanbul'a özel kanun çıkarılması bir zorunluluktur" diyen Ä°mamoÄŸlu, "Ama tüm ülke için de imar aflarını artık geri dönmemek üzere, hayatımızdan sonsuza kadar çıkarmalıyız. Bu ülkede bundan böyle her imar affı teklifini, geleceÄŸimiz için bir ihanet gibi görmeliyiz. Dahası, imar aflarının yasaklanmasına iliÅŸkin anayasal düzenleme yapmalıyız" ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
"Yerel yönetimlerle iş birliği yapmadan, oldu-bittiye getirme yöntemlerinden, seçim vaadi gibi konuşmalardan vazgeçelim" diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:  "Biz, bugün itibariyle, İstanbul'u depreme dirençli bir kente dönüştürme konusunda kararlıyız, cesuruz. Biz, artık duramayız. Hepimiz biliyoruz ki; İstanbul durursa, Türkiye durur. İstanbul durursa, Türkiye diz üstü çöker. Bizim için bu, bir başlangıç. Bu amaçla, bugün itibariyle sahaya çıkıyoruz. 15 gün sonra güçlendirme başvurularını almaya başlıyoruz. Perşembe günü mahalle aralarına giriyor ve yıkımlarımıza devam ediyoruz. Nisan'da tekrar bir araya geleceğiz ve afet eylem planımızın detaylarını sizlerle paylaşacağız. Toplantılarımıza gelinmese de biz, tüm kurumlarımızın toplantılarına tam motivasyonla katıldık, katılmaya devam edeceğiz. Gelin, şehirlerimizde ağır ağır, sinsi sinsi katliamlar üreten, canlarımızı bizden koparan bu düzeni hep birlikte değiştirelim. Şimdi başlayıp, 5 yıllık plan, 10 yıllık plan ve 20 yıllık planla, tüm kentlerimizi deprem dirençli kent haline getirelim. Kaderimiz, bu topraklarda yükselip, depremle yıkılıp giden diğer medeniyetlerin kaderine benzemesin"