Geri Dön
GündemHakkari'de DEM Parti'li milletvekilleri oturma eylemine devam ediyor; yürüyüşe müdahale

Hakkari'de DEM Parti'li milletvekilleri oturma eylemine devam ediyor; yürüyüşe müdahale

Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın gözaltına alınıp, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılması ve yerine kayyım ataması sonrası kentte DEM Parti'li milletvekillerinin başlattığı oturma eylemi 2'nci günde devam etti. Polis, kent merkezinde geniş güvenlik önlemi alırken, belediye binasının bulunduğu cadde ise barikatlarla kapatıldı.

Hakkari'de DEM Parti'li milletvekilleri oturma eylemine devam ediyor; yürüyüşe müdahale

'31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM) Hakkari Belediye Başkanı seçilen Mehmet Sıddık Akış, dün sabah saatlerinde, Van'da bir yakının evinde gözaltına alındı. Akış'ın gözaltına alınması sonrası, kente gelen DBP Eş Genel başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tirkayi, milletvekilleri, Van, Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş başkanlarının da aralarında olduğu partililer, polisin belediye binası önüne yürüyüşe izin vermemesi üzerine oturma eylemi başlattı. Dün gece kent merkezinde Cumhuriyet Caddesi'nde başlatılan ve sabaha kadar süren oturma eylemi, bugün de devam etti. Kayyım atamasına karşı bugün DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP Sözcüsü Deniz Yücel ve milletvekillerinin katılacağı yürüyüş düzenlenecek. Yürüyüş sonrası ise milletvekillerinin oturma eyleminin devam edeceği belirtildi.

Hakkaride DEM Partili milletvekilleri oturma eylemine devam ediyor; yürüyüşe müdahale

POLİSE JANDARMA TAKVİYESİ

Hakkari'de belediye binası önüne yürümek isteyen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti milletvekilleri ve partililerin içerisinde bulunduğu gruba, polis izin vermeyip, müdahalede bulundu. Göz yaşartıcı bomba ve TOMA aracından sıkılan tazyikli su ile yapılan müdahalede, gruptaki 2 kişi baygınlık geçirdi. Hatimoğulları, polisin müdahalesine tepki gösterip, barikatı açmalarını istedi. Müdahalede 1 kişi gözaltına alınırken, kent merkezindeki olaylar ara sokaklarda sürüyor. Gerginlik devam ederken, İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler de kent merkezine geldi. Jandarma ekipleri, ara sokaklarda polise destek amaçlı hazır bekletiliyor.

'BUNLAR, AKP'NİN BU ÜLKEYİ YÖNETME BİÇİMİDİR'

Tülay Hatimoğulları, Bulvar Caddesi'nde yapılan müdahale sonrası açıklama yaptı. Hatimoğulları, siyasi darbenin yaşandığı kentin merkezinde olduklarını söyleyerek, "Dün sabah Hakkari Belediye Eş Başkanımız Van'da gözaltına alındı ve aslında gayriresmi bir şekilde kayyım atandı. Önce kayyım atanıyor, kolluk kuvveti belediyeyi sarıyor. İçişleri Bakanı, kayyım kağıdını daha sonra gönderiyor. İşte bu, devleti çetenin yönettiğinin göstergesidir. Mehmet Sıddık Akış eş başkanımız, 2014'te hakkında açılmış bir dava üzerinden şimdi yargılanmak üzere gözaltına alınıyor. Oysaki 2014'te açılmış olan dava dosyası bekliyor ta ki belediye eş başkanı seçilene dek o dosya bekletilmiş ve bakın hukuken olması gereken şayet bir soruşturma gerekiyorsa, bir belediye eş başkanı için yapılması gereken şudur. Soruşturma önce açılır ve süreci takip edilir. Nihai karar, hukuken bütün süreçler tamamlanana ve nihai karar açıklanana dek belediye başkanı görevinden el çektirilemez. Sonuç itibarıyla bir hüküm giyerse, onun yerine o kentin belediye meclisinden yeni bir belediye başkanı seçilir. Oysa bunlar, bütün bu aşamaları yerine getirmeden daha kayyımın atandığı kağıt bile gelmeden, belediyeyi polis, kolluk kuvveti kontrol altına alıyor. Bunlar, AKP'nin bu ülkeyi yönetme biçimidir. Bunun adı, faşizmdir, darbedir. Bunun adı, siyasi darbedir. Bu siyasi darbeyi burada, huzurunuzda bir kez daha protesto ediyor ve kabul etmeyeceğimizi bu alanda, bu meydanda haykırıyoruz" dedi.

'ÇETE HUKUKUNU REDDEDİYORUZ'

Hatimoğulları, "Bugün Bahçeli çıkmış, DEM Parti'ye laf atıyor. İçişleri Bakanını kutluyor. Çeteleri, kendisi gibi olanları kutluyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Çete hukukunu reddediyoruz. Bu ülkede demokrasi kazanacak, halk kazanacak, hukuk kazanacak, özgürlükler kazanacak. Bizler kazanacağız. Halk kazanacak. Değerli Türkiye halkları, bugün Hakkari'ye kayyım atamak sadece siyasi iradeye, sadece Kürt’ün siyasi iradesine kayyım atamış demek değildir. Türkiye demokrasisine, Türkiye'deki anayasaya da Türkiye'deki hukuka da yerel yönetimler kanununa da kayyım atanmış demektir. Bu kayyımcı zihniyete karşı, bütün demokrasi güçleri hep birlikte en güçlü tutumu sergilemektedir. Bakın kayyımlar neler yaptı? Sadece belediyenin kaynaklarını çalıp, çırptılar. Hakkari halkı, bunu kabul etmeyecek. Alkış ve zılgıtlarımızla bu kayyımcı zihniyeti hep beraber kınıyoruz. Son sözümüz şu olacak; bizler direneceğiz, bizler kayyımcı anlayışa karşı tüm Türkiye halklarıyla, Türkiye'de ezilen ve sömürülenlerle, adalet isteyenlerle, Türkiye'nin demokratik bir şekilde yönetilmesini isteyenlerle beraber direneceğiz" diye konuştu.

CHP SÖZCÜSÜ YÜCEL: KAYYUM UYGULAMASI ANTİDEMOKRATİKTİR, ANAYASAYA AYKIRIDIR

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Bursa Milletvekili Kayahan Pala ve Antalya Milletvekili Cavit Arı'dan oluşan heyet Hakkari'ye geldi. Hakkari Belediyesi'ne kayyum olarak atanan Vali Ali Çelik ile görüşen CHP'li heyet, daha sonra Cumhuriyet Başsavcısı Harun Ünlüsoy ile görüştü. Yapılan görüşmelerin ardından CHP il binasına geçen heyet, değerlendirmelerde bulundu. CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Hakkari Belediyesi'ne kayyum ataması ile ilgili MYK toplantısında konuyu değerlendirdiklerini ve yapılan değerlendirme sonucunda bir heyetle kente geldiklerini söyledi. Yücel, "Önce kayyum olarak atanan Sayın Vali ile görüştük. Olayın hukuki boyutu ile ilgili, hukuki süreci ile ilgili başsavcı ile de görüştük. Diğer yandan buraya gelmişken Hakkarili hemşerilerimizle bir araya gelerek yaşanan anti demokratik olayla ilgili tepkilerini ve tavırlarını bizlerle paylaştılar. Şimdi şunu söylemek istiyorum: Suçlamadan ve yürütülen dava dosyasından tamamen bağımsız olarak ifade etmek gerekirse kayyum uygulaması antidemokratiktir, anayasaya aykırıdır. Hakkarili hemşerilerimiz, daha iki ay önce iradelerini ortaya koymuşlardır ve bir belediye başkanı seçmişlerdir. Buna bir idare tasarrufla, idari yaptırımla Hakkari halkının iradesinin gasbedilmesi ve yok sayılması yasaya ve anayasaya aykırıdır. Bir kere görevden alınan, gözaltında bulunan belediye başkanı, eğer seçilme yeterliliğine sahip değilse, hakkında bu kadar ağır ithamlar varsa neden aday olması ve seçilmesine izin verilmiştir? İkincisi eğer hakkında seçilme yeterliliğini engelleyecek bir delil veya mahkumiyet kararı yoksa, o zaman sandığa gittikten sonra, seçildikten sonra neden görevden alınmadı? Belediye kanununun 45'inci maddesinde 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında açıklanan 674 sayılı kanun hükmünde kararnameyle bir değişiklik yapıldı. Terör suçlamasıyla, terörle iktisatlı olarak iddia edilen soruşma açılması durumunda, hakkında bir dava açılmış olmasa da sadece soruşturma ile kayyum ataması yasalaştı. Bu bir kere anayasamızın 38'inci maddesine göre bir kişi hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı yok ise masumdur. Dolayısıyla hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmayan bir kişiye bu şekilde bir cezalandırma ve yaptırım uygulaması anayasaya aykırıdır" dedi.

'KAYYUM UYGULAMALARI AKP'NİN BELEDİYELERE ÇÖKME PROJESİDİR'

Hakkarililerin bu şekilde cezalandırılmasının doğru olmadığını söyleyen Yücel, "31 Mart yerel seçimlerinin sandık sonuçları AKP ve Cumhur İttifakı'na çok önemli mesajlar verdi. Ama hala bu mesajları almakta, idrak etmekte direndiklerini görüyoruz. Hakkari'de yaşadığımız kayyum uygulaması, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra yaşanan ilk kayyum uygulamadır. O yüzden çok çok önemlidir. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman kayyumun karşısında olmuştur, her zaman demokrasinin yanında olmuştur. Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan, bu uğurda mağdur olan kim olursa olsun, siyasi parti gözetmeksizin, siyasi görüş gözetmeksizin CHP onun yanında olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Birileri yumuşamadan bahsediyor. Biz ona yumuşama demiyoruz, normalleşme diyoruz. Türkiye'nin normalleşmesi gerekiyor, Türkiye'nin bu antidemokratik uygulamalardan kurtulması gerekiyor, Türkiye'nin demokrasinin bütün kurumlarıyla, gelenekleriyle yeniden hayata geçmesine, işlev hale geçmesine ihtiyacı var. Ama bu şekilde kayyum uygulamalarıyla ne normalleşme gerçekleşti ne de demokrasi yeniden hayata geçer. Şunu çok iyi biliyoruz. Kayyum uygulamaları, AKP'nin belediyelere çökme projesidir. Geçmişte 2019'dan 2024'e kadar 48 seçim çevresinde kayyum uygulaması yapıldı ve 31 Mart yerel seçimlerinde bu antidemokratik uygulamaya halkımız her yerde en ağır şekilde gerekli cevabı verdi. Bundan kimse nemalanmaya, faydalanmaya heveslenmesin. Bunun sonuçları sandık geldiğinde de çok ağır olur" diye konuştu.

'KAYYUM ATAMASINA KARŞI BURAYA GELDİK'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz ise kayyum atamalarının doğru bir tercih olmadığını belirterek, "Hakkarili hemşerilerimizle dayanışma için buradayız. Kayyum atamasına karşı buraya geldik. Hakkari belediyesine atanan kayyum, hukuki bir şey değildir, anayasaya aykırıdır. Darbe döneminde yapılmış bir kanun hükmünde kararname ve yasa ile Hakkari halkının iradesi yok sayılarak belediyeye bir çökme operasyonudur" dedi.

CHP'li heyet, daha sonra DEM Parti Hakkari İl Başkanlığını ziyaret etti. Heyet, kayyum atamasına ilişkin DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç'tan bilgi aldı.