Görme engellilerin 'şehir' çilesi
Görme engelliler günlük yaşantılarında hem fiziksel hem de psikolojik olarak birçok engelle karşı karşıya kalıyor. Sokaklarda yeterince sarı çizgi olmaması, araç sahiplerinin araçlarını kaldırımlara park etmesi, aynı zamanda metrobüsler de bariyerlerin olmaması ve son zamanlarda kullanımı iyice artan elektrikli scooter'ların yanlış park edilmesi görme engelli kişilerin boğuştuğu problemlerin başında geliyor. Doğuştan görme engelli Mustafa Güler (40) ise görme engelli kişilerin günlük hayatta karşılaştıkları zorlukları İstanbul'un en kalabalık semti olan Mecidiyeköy'de dolaşarak anlattı.
Türkiye'de yaklaşık 800 bin görme engelli kişi yaşıyor. Günlük hayatta birçok engelle karşılaşan engellilerden biri de doğuştan görme engelli Mustafa Güler.
Güler, günlük hayatta görme engelli kişilerin yaşadığı zorlukları İstanbul'un en kalabalık semti olan Mecidiyeköy'de dolaşarak anlattı. Güler, sarı çizgilerin yeteri kadar olmaması, kaldırımlara araçların park edilmesinin yanı sıra özellikle metrobüsler de bariyer olmaması ve elektrikli scooter'ların yanlış park edilmesi engellilerin boğuştuğu problemlerin başında geldiğini söyledi.
“METROBÜSE BİNERKEN ZAMAN DÜŞER MİYİM? KORKUSU OLUYOR"
Akraba evliliği sonucu doğuştan görme engelli olarak dünyaya gelen Mustafa Güler, “Bizler sadece engelliler gününde ya da haftasında hatırlanmak istemiyoruz. Her gün hatırlanmalıyız. Yaşadığımız sıkıntıları her gün dile getirmeliyiz.
Ama hep engelliler gününde hatırlanıyoruz. İstanbul büyük bir şehir ve biz görme engelliler olarak çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. İstanbul şu an tam olarak görme engellilere uygun bir şekilde değil. Metrobüs duraklarının içinde yürürken takip edebileceğimiz herhangi bir yol kılavuzu yok. Her taraf reklam panosu dolu. Aynı zamanda metrobüsler arka arkaya durduğu için yolculuk yaparken bineceğimiz metrobüsün nerede durduğunu anlayamıyoruz. Bu durum ister istemez kazalara neden oluyor. Metrobüsle kaldırımın arasında herhangi bir bariyer olmadığı için bizler korkarak metrobüse yanaşıyoruz. Aman düşer miyim? korkusu oluyor. Önemli olan yetkililerin bu problemi kökten çözmeleri. Metrobüslere bariyerler ve sarı çizgiler konulmalı. Aynı zamanda reklam panolar tamamen kaldırılıp erişilebilir bir toplu taşıma yapılmalı" dedi.
“BİR DE ELEKTRİKLİ SCOOTER BİZE ENGEL OLMAYA BAŞLADI"
Görme engelli kişilerin günlük hayatta karşılaştıkları zorlukları anlatan Güler, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kaldırımlarda son zamanlarda elektrikli scooter var. Diğer engeller bize yetmiyormuş gibi bir de elektrikli scooter bize engel olmaya başladı. Yanlış park edilmesinden dolayı çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Görme engelli bireyler olarak bastonlarımızı ne kadar da iyi kullansak yine de elektrikli scootera çarpıyoruz. Bu biz görme engelli bireyler için büyük bir problem. Çünkü önüne gelen yanlış şekilde park ediyor. Park edilebilecek alanlar yaratılmasını istiyoruz. Yine vatandaşlarımız kaldırım üzerine bilinçsizce araçlarını park ediyor. Aracını kaldırıma park eden kişi bir dakikalık gözlerini kapatsın ve sokaklarda yürüsün. O zaman bizim ne demek istediğimizi anlayacak. Aynı zamanda biz o araca çarptığımızda bizim kızmamız gerekirken, araç sahibi bizi azarlıyor."
“SARI ÇİZGİLER SEMBOLİK OLARAK KONMUŞ VE ÇİZGİ YARI YOLDA BİTİYOR"
Görme engelliler için bir başka sorunun sarı çizgiler olduğunu söyleyen Güler, “Sarı çizgilerde başlı başına bir sorun. İstanbul'un genelinde sarı çizgi yok. İstanbul'da sarı çizgiyle belli bir yere kadar gidebiliyorum. Sembolik olarak bir çizgi konmuş ve bu çizgi yarı yolda bitiyor. Çizgi bitince Allah'a emanet bastonumuzla taraya taraya, ona buna çarpa çarpa gidiyoruz. Sarı çizgi İstanbul'da sadece ana caddelere koyuluyor. Ancak mahallelere girdiğimizde sarı çizgileri göremiyoruz. Her yerde olmasını istiyoruz. Hiç unutmuyorum bir gün karşıdan karşıya geçerken ışık bana yanmasına rağmen bir motosikletli gelip bastonumun üzerinden geçti. O baston benim karnıma denk geldi. Ben bilinçli bir baston kullanıcısı olmasaydım o anda farklı kazalar yaşanabilirdi" diye konuştu.