Göktürk'te hayvanseverler 305 köpek sokağa atılmasın diye destek istiyor
Eyüpsultan'da, aralarında yasaklı ırkların da bulunduğu sokağa atılmış ve hasta köpeklerin bakımının yapıldığı Göktürk Hayvanseverler Derneği barınma alanı, İstanbul Orman Müdürlüğü arazisini işgal ettiği gerekçesiyle yıkılmak isteniyor. 25 yıldır faaliyetini sürdüren barınma alanının bugün planlanan yıkımı, içerideki 305 köpeğin yerleştirileceği bir yer bulunamadığı için ileri bir tarihe ertelendi.
Hayvanseverlerin Kemerburgaz Ormanı'ndaki bir alanda 25 yıl önce faaliyete geçirdikleri Göktürk Hayvanseverler Derneği barınma alanı yıkılma tehlikesi yaşıyor. İstanbul Orman Müdürlüğü'ne ait araziye kurulduğu gerekçesiyle şikayet edilen barınma alanında keşif yapan yetkililer bugün için yıkım kararı aldı. Polis, zabıta ve yıkım ekipleri, kararın uygulanması için erken saatlerde barınma alanına gelirken, bakımı yapılan 305 köpeğin yerleştirileceği bir yer bulanamaması nedeniyle yıkımdan vazgeçildi. Konuyla ilgili tutanak tutulmasının ardından ekipler bakım alanından ayrıldı.
Göktürk Hayvanseverler Derneği'nde yıllardır gönüllü bakıcılık yaptığını belirten Hülya Emre, "Burası Orman Müdürlüğüne bağlı bir araziymiş. En az 25 yıllık geçmişi olan bir barınak burası. Burada yaşlı, engelli hayvanlar var. Yasaklı ırk grubundan bazı köpekler var. Ne yazık ki bu hayvanların dönecek bir sokağı, bir barınağı, bir mahallesi yok. Aslında bu barınak uzun yıllardır kamu hizmeti veren bir barınak. Çeşitli şekillerde yuvalandırmalar oluyor, engelli hayvanlara yuva açılıyor. Yıkım olursa bu hayvanların nereye gidecekleri belli değil. Engelli hayvanlar var, hepsinin ayrı ayrı kullanmış olduğu ilaçlar var. Farklı tedavileri var, bunları burada çalışanlar biliyor sadece.
Biz derneğin aynı şekilde burada devam etmesini istiyoruz. Bu hayvanların bildiği alanda, güvenli ortamda yaşamlarının devam etmesini istiyoruz" dedi.
BURADA BİNLERCE HAYVANIN HAYATI KURTARILDI
Göktürk Hayvanseverler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucu üyesi Nilgül Sayar ise "Bu barınak 25 yıllık bir yer; işgaliye. Binlerce hayvanın hayatını kurtarmış bir yer. Fakat şikayetler sonucu şu an yıkılmak isteniyor. Bugün de Orman Müdürlüğü görevlileri ve zabıta burada, köpekleri boşaltıp yıkmak istiyorlar. Köpekleri alabilecek tek bir kurum var; İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Bu kapasiteye sahip bir yer. Burada 300 civarında hayvan var. Şu an Büyükşehir Belediyesinin de böyle bir hazırlığı olmadığı söyleniyor. Şu anda köpekleri nakledecekleri bir yer göstermeleri gerekiyor. Ama hiçbir yer göstermediler. Cuma günü geldiler, pazartesi 10.00'da yıkım yapacağız dediler. İki günde bir şey yapmamız imkansız köpeklerimiz hala burada. Burada sağlıklı, hasta, hepsinin durumları ayrı ayrı köpekler var. İki günde böyle bir yer inşa etmek mümkün değil. Onun için şu an burada beklemedeyiz" diye konuştu.
BİZE TEBLİGAT GELMEDİ
Sayar, yetkililerin keşif için geldiği güne kadar tahliyeyle ilgili bilgilerinin olmadığını iddia ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son şikayetle ilgili olarak Orman Müdürlüğüyle bir görüşmemiz oldu ama bize tebligat gelmedi. Tebliğ edildiğini iddia ediyorlar, ama bize bir tebligat gelmedi. Hatta az önce karakoldan arandım, 'tebligat gelmiş, ifade vermeye gelir misiniz' denildi"
Nilgül Sayar, yıkımın iptal edilmesinin ardından ise "Yıkımın iptal edilmesinin ardından ise "Hayvanlar buradan çıkmadan yıkım yapmaları çok zor. Bizim kayıtlı yasaklılarımız da var. O hayvanların sokakta kalması gibi bir durum söz konusu değil yasal olarak da. O yüzden muhtemelen bir süre tanıyacaklardır" şeklinde konuştu.
Dernek gönüllülerinden Ayşın Even Gnaegi da yıkım kararıyla ilgili şunları söyledi: "Çok üzüntülüyüz çünkü hiçbir tebligat yapılmadan 305 hayvanımızın olduğu, sadece gönüllüler tarafından her türlü desteğin yapıldığı bir yer için, nasıl olduysa bir yıkım kararı alınmış. 2015'den beri bu derneğin kurucu üyesiyim. Çok ciddi sahiplendirmeler, kısırlaştırmalar ve tedaviler yapıyoruz. Belediyeyi karıştırmadan, sadece kendi aramızdaki imkanlarla bunları sağlıyoruz. Bize destek lazım, bizim gibi insanlar lazım. Çünkü bu hayvanların gidecekleri yer yok. Hasta olanı var, kör olanı var, ilaç içeni var, topalı var, yasaklısı var. Bunları ne yapmamız lazım? Bu ciddi bir problem. Göktürk maalesef herkesin kendi hayvanını attığı bir yer. Çok sıkıntıdayız"