''Futbolda Şike Kumpası'' davasında karar açıklandı
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Uğuz, "Futbolda Şike Kumpası" davasında kararı açıklamasının ardından, bir yıldır yargılama süresince sanıkların kendilerini tehdit ettiğini belirterek, "Bu tehditlere cevaben şunu ifade etmeliyim ki; Türk hakim ve savcıları bu tür tehditler ile inandığına karar vermekte çekinecek ve korkacak insanlar değildir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti varlığına kastedenleri kimi zaman bir gardırop arkasından, kimi zaman Meriç Nehri'nin kıyısından, kimi zaman ise yurt dışından saklandığı çukurdan yakalayıp Türk adaletine teslim ederek hesap soruyor, sormaya da devam edecektir" dedi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında 2016 yılından beri görülen "Futbolda Şike Kumpası" davası bugün karara bağlandı. Mahkeme Başkanı Ahmet Uğuz, kararı okumadan önce yargılamanın ilk başlarında ağır ceza başkanı olarak görev yapan ve şu an Yargıtay'da görev yapan Ali Öztürk'e ve o dönemki üyelere teşekkür etti. Uğuz, mahkeme personellerine, Silivri İlçe Jandarma Komutanlığı ve polis ekiplerine de teşekkür etti. Mahkeme başkanı, heyetin aldığı kararı okudu.
"TÜRK HAKİM VE SAVCILAR İNANDIĞINA KARAR VERMEKTE ÇEKİNECEK İNSANLAR DEĞİLDİR"
Kararın ardından konuşan Mahkeme Başkanı Uğuz, "Kamuoyunda 7 Şubat Mit Kumpası olarak bilinen dosyanın da yapılanmasını 23. Ağır Ceza Mahkemesi olarak biz yaptık. Sonrasında hayatların birleşmesi neticesinde yine kamuoyunda 'Fenerbahçe Şike kumpası' olarak adlandırılan bu dosyada karara imza atmak aşamasına geldik. 7 Şubat Mit Kumpası dosyasının yapılanmasına başlamamızın ardından iş bu dosyada dahil olmak üzere bugüne kadar yaklaşık 1 yıldır sanıklarca sistematik bir şekilde devrin ve konjonktürün değişeceğine ve yargılanacağımıza dair kimi zaman üstü kapalı, kimi zamanda açık açık tehdit ediliyoruz. Bu tehditlere cevaben şunu ifade etmeliyim ki; Türk hakim ve savcıları bu tür tehditler ile inandığına karar vermekte çekinecek ve korkacak insanlar değildir" ifadelerini kullandı.
"TAKDİR YÜCE TÜRK MİLLETİNİNDİR"
Başkan Uğuz, açıklamasını şöyle tamamladı: "Çünkü bize birilerinden farklı olarak devlete sadakatin omuzda bir yük değil, göğüste taşınacak bir şeref olduğunu öğrettiler. Çünkü bize birilerinden farklı olarak hesaplaşmayı değil, ortada bir hesap varsa o hesabı devletin soracağını öğrettiler. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti varlığına kastedenleri kimi zaman bir gardırop arkasından, kimi zaman Meriç Nehri'nin kıyısından, kimi zaman ise yurt dışından saklandığı çukurdan yakalayıp Türk adaletine teslim ederek hesap soruyor, sormaya da devam edecektir. Takdir Yüce Türk Milletinindir."