Erdoğan: Güvenlik şeridini tamamlayacağız, terör koridoruna izin vermeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin güney sınırları boyunca kurulan 30 kilometrelik güvenlik şeridinin muhakkak tamamlanacağını belirterek, "Terör örgütü ve onun yularını elinde tutanların güvenlik güçlerimiz ve masum sivillere karşı yaptıkları saldırılar bizi bu kararlığımızdan asla döndüremeyecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 milyar bütçeli toplam 532 yatırımın açılışını gerçekleştirmek için Şanlıurfa'ya geldi. Havalimanında Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Şanlıurfa Valisi Salih Ayhan, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun araç konvoyuyla kent merkezine hareket etti. Güzergah üzerinde kendisine sevgi gösterisinde bulunanlara el sallayarak karşılık veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abide Kavşağı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap etti.
'TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kardeşlik mayasıyla yoğrulmuş coğrafyanın en güzel şehirlerinden olan Şanlıurfa'da, Türk, Kürt ve Arapların asırlardır kardeşçe yaşadığını söyledi. Bin yıllık bu birlikteliği hep beraber dünyanın en güzel kültürel zenginliklerinden birine çevirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bölgemizde yaşanan istikrarsızlıkları, kavgaları, kargaşaları ve bunların yol açtığı felaketleri, acıları, zulümleri görüyorsunuz. Siz zayıf olursanız dışarıdan karışanınız da karıştıranınız da çok olur. Bugün binlerce kilometre öteden gelip kendi güvenlik ve refahları için bu bölgede bayrak gösterenleri, felaket ve vekalet savaşı yürütenleri görüyorsunuz. Üstelik bunu yapanlar aynı zamanda Türkiye'nin kendi sınırlarını, kendi vatandaşlarının hayatını güvenlik altına almasına da karşı çıkıyor. Çünkü bunların derdi, ne bu coğrafyadaki Kürt'tür, ne bu coğrafyadaki Arap'tır, ne bu coğrafyadaki Türk'tür, ne bu kadim coğrafyanın asli halkları olan diğer kesimlerdir. Bunların tek derdi, kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarıdır. İşte görüyorsunuz, sınırlarımız ötesinde besleyip büyüttükleri terör örgütü bulduğu her fırsatta ülkemize saldırıyor. Çocuk, kadın demeden vatandaşlarımızı katlediyor. Ülkemizin yaklaşık 40 yılına mal olan terörle mücadele döneminde yitirdiğimiz on binlerce canın, yaşadığımız ekonomik ve sosyal kayıpların hesabı geçmişte sorulmadığı için bugün aynı cüretle karşımıza çıkıyorlar. Ama hamdolsun, artık Türkiye eski Türkiye değil, artık Türkiye 'eline vur, ekmeğini al', 'başına vur, diz çöktür' uysallığıyla teslim alınmış eski Türkiye değil. Bugün kendi siyasi, ekonomik, askeri vizyonlarını kendi belirleyen, demokrasi ve kalkınma atılımlarını kendi iradesiyle hayata geçiren, bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan bir Türkiye var. Geçtiğimiz 20 yılda asırlık eser ve hizmetlerle kayıplarını telafi eden, altyapısını kuran, özgüvenini kazanan Türkiye, artık kararlarını kendi iradesiyle vermekte, atılımlarını kendi gücüyle gerçekleştirmektedir. Dünyanın salgından savaşa kadar pek çok krizin pençesinde kıvrandığı bir dönemde biz sadece altyapımızın gücünü ispat etmekle kalmadık. Aynı zamanda ‘Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme kabiliyetimizi de dost düşman, herkese kabul ettirdik."
'ALANDA 110 BİN KİŞİ VAR'
Türkiye'nin, yönetimden diplomasiye her alanda sahip olduğu potansiyeli en üst seviyede hayata geçirdiklerini vurgulayan Erdoğan, daha önce hedeflere dudak bükerek bakanların artık doğruya 'doğru' diyerek ortaya çıkan tabloyu kabullendiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"İnşallah 2023'te, Türkiye'yi küresel ligin zirvesine çıkartarak yeni bir dönemin kapılarını aralayacağız. Buradaki muhteşem katılımı görünce resmi rakamı alayım dedim. Resmi rakamı aldım. Emniyetin verdiği resmi rakam, şu anda bu alanda 110 bin kişi var. Bu bir rekor. İşte bu Türkiye'nin en önemli lokomotiflerinden biri de neresi? Şanlıurfa. Nemrut'u kendi ateşinde boğan Hazreti İbrahim'in, sabrın zaferinin sembolü Hazreti Eyüp'ün, dünyanın en büyük kalkınma projesi GAP'ın şehri Şanlıurfa. İnşallah ‘Türkiye Yüzyılı’nın da yıldızı olacaktır. Ülkemizin yaş ortalaması en genç şehri olan Şanlıurfa, geçmişimizin şanlı temsilcisi, geleceğimizin teminatı, gönüllerimizdeki yerini giderek daha da güçlendiriyor. Şimdi Şanlıurfa'dan öyle bir ses verin ki dünyanın dört bir yanında duymayan kalmasın. Şimdi öyle bir ses verin ki mazlumların yüreği ferahlasın, zalimlerin de kalbi titresin. Şimdi öyle bir ses verin ki sizin iradenize zincir vurmak isteyenler hüsrana uğrasın. ‘Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa etmeye hazır mıyız? Şanlıurfa 2023'te güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye'nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız? Şanlıurfa, evlatlarımıza bırakacağımız en değerli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkmaya hazır mıyız? Şanlıurfa, şu muhteşem zenginliği ve şu tertemiz kalbiyle bizimle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz sıkıntı, galibiyetle neticelendiremeyeceğimiz mücadele yoktur. Rabb'im sizlerden razı olsun. Rabb'im geleceğimizi aydınlık kılsın."
'BİN YIL ÖNCEKİ HESAPLAŞMAYI TEKRARLAMAK İSTEYENLER VAR'
Dünyanın geçen asırda yaşadığı iki cihan harbinden sonraki en sıkıntılı döneme girdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bilindiği gibi 1920'de Fransızlar bu bölgeye girdiğinde işgal generali doğruca gittiği kabrine hitaben 'Selahattin, Haçlı seferi bitti ama bak biz döndük' demiştir. Haçlı artıklarına o dönemde şanlı direnişinizle hak ettikleri cevabı evet sizler vermiştiniz. Bugün de maşaları vasıtasıyla bin yıl önceki hesaplaşmayı tekrarlamak isteyenler olduğunu görüyoruz. Şimdi de bu ruhunu satılığa çıkarmış alçaklar, en güzel cevabı, sergilediğiniz şu birlik beraberlikle, cesaretinizle, metanetinizle, fedakarlığınızla, yine sizlerden alıyor ve alacak. Bölgemizdeki her gelişmeye, Urfa'daki kardeşlik ikliminden aldığımız ilhamla bakıyoruz. Türkiye olarak Bosna'daki Karabağ'daki, Libya'daki daha pek çok yerdeki kardeşlerimize hangi duyguyla sahip çıkıyorsak Suriye'deki kardeşlerimize de aynı hissiyatla sahip çıkıyoruz. Şimdi dört şey söylüyorum. Bir ekonomi, iki diplomasi, üç terörle mücadele, dört terörle mücadelenin yanında hep birlikte Allah'ın izniyle hiç taviz vermeden inşallah bu topraklardaki kardeşlerimize gönüllerimizi açmak. Biz gönüllerimizi açtık mı? Bizde ayrım var mı? Biz ensarı da biliriz, biz muhacir de biliriz. Bundan tavizimiz yok. Bay Kemal bilmeyebilir. Ama biz biliriz. Onun öyle bir derdi yok. O ne ensardan anlar, ne muhacirden anlar. Benim peygamberim muhacirdi değil mi? Medine'ye Mekke'den bir muhacir olarak gitti. Şimdi de onun ümmeti olarak bizler muhacirler olarak da gelenleri biliriz. Ensar olarak kucağımızı açmayı da biliriz. Hiçbir dönemde mazlumun kimliğine bakmadık. Bugün de bakmıyoruz. Suriye'deki Kürt de bizim kardeşimiz, Arap da bizim kardeşimiz, Türkmen de bizim kardeşimiz. Hepsinin hakkını, hukukunu, onurunu, geleceğini korumak hem insani hem tarihi olarak boynumuzun borcudur. Tabi bunu yaparken önce kendi vatandaşlarımızı, kendi şehirlerimizi güçlü tutmamız gerektiğini biliyoruz. Bu anlayışla 20 yıldır ülkemizi, 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla huzur ve güven içinde geliştirecek, kalkındıracak, refahını artıracak çalışmalar yürüttük."
'20 YILDA 70 MİLYAR LİRALIK KAMU YATIRIMI YAPTIK'
20 yıllık AK Parti döneminde Şanlıurfa'nın da diğer şehirler gibi payına düşeni aldığını kaydeden Erdoğan, şehirden talep ve beklentileri, 'başım, gözüm üstüne' diyerek karşıladıklarını belirterek, "20 yılda 70 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık. Nereye? Şanlıurfa'ya. Eğitimde 13 bin 587 adet yeni derslik inşa ettik. Üniversitemizi yaptığımız yatırımlarla büyüttük. Gençlik ve sporda yükseköğrenim, yurt yatak kapasitemizi 4 bin 778'e çıkardık. Biri 30 bin seyirci kapasiteli stadyum olmak üzere şehrimize toplam 70 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda, Şanlıurfalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 19 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 1970 yataklı 17 hastaneden oluşan 125 sağlık tesisini tamamlayarak hizmete açtık. 1700 yataklı şehir hastanemizin inşası da sürüyor. Tarım ve ormanda Şanlıurfa'ya son 20 yılda 5 baraj, 4 gölet, 3 içme suyu tesisi, 39 sulama tesisi, 33 arazi toplulaştırma projesi, 21 taşkın koruma tesisi ve 1 hidroelektrik tesisi inşa ettik" dedi.
Yaptıkları projelerle 3,2 milyon dekar araziyi sulamaya açarak çiftçilere 9,6 milyar liralık zirai gelir artışı sağladıklarını dile getiren Erdoğan, "İnşası süren 11 tesisle 348 bin dekar araziyi daha sulayacağız. GAP projesinin eksiklerini tamamlayana kadar bize durmak, dinlenmek yoktur. Şanlıurfalı çiftçilerimize bugüne kadar toplam 16,5 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Ülkemizin en büyük üçüncü tarım arazisine sahip Şanlıurfa, yaptığımız yatırımlarla bitkisel üretimini yüzde 50'ye yakın seviyede, sera üretimini 8 kat yükseltmiş, hayvan varlığını da yüzde 60'tan fazla arttırmıştır. Göz bebeğimiz Urfa'mızı sadece ülkemizin değil, dünyanın önde gelen gastronomi merkezlerinden biri haline getirmek için pek çok projeyi hayata geçirdik, geçiriyoruz. Sanayi ve teknolojide dört yeni organize sanayi bölgesi, bir teknokent, bir araştırma geliştirme merkezi kurduk. İşverenlerimize 3,5 milyar lira tutarında prim teşviki sağladık. Enerjide şehrimizin merkeziyle birlikte 7 ilçesindeki vatandaşlarımızı doğal gaza kavuşturduk. Ceylanpınar ve Akçakale'ye doğal gaz arzına bugün başlıyoruz, Harran ve Halfeti'ye de inşallah bu ay içinde doğal gaz vereceğiz. Yaptığımız yatırımlar ve sağladığımız teşvikler sayesinde Şanlıurfa ekonomisini getirdiğimiz yeri önemli görüyor ama yeterli bulmuyoruz. Tarım, turizm, tekstil ve teknoloji alanlarında şehrimizin kalkınmasına destek olmak için istihdam garantili eğitim programlarına söz verdik. Özellikle yazılım, veri, mobil uygulamalara dayalı alanlara gençlerimizin gösterdiği ilgiden memnuniyet duyuyoruz. Şanlıurfa'daki çiftçilerimizin en önemli sıkıntılarından birinin de elektrik olduğunu biliyoruz. Bunun için şehrimizdeki güneş enerjisi sistemleri yatırımlarını özel olarak teşvik ediyoruz. Geçtiğimiz haziran ayından itibaren 20 hektar üzeri arazisi olan çiftçilerimize sulama amaçlı sabit, güneş enerjisi santrali kurma izni vermeye başladık. Bu santraller arazinin su ihtiyacını 1,5 katına kadar yapılabiliyor. Ayrıca 20 hektardan küçük alanlarda da gerektiğinde katlanıp kaldırılacak şekilde izin alınmadan güneş enerjisi santrali tesis edilebiliyor. Tarımsal üretim buna yönelik güneş enerjisi yatırımlarına, 7,5 milyon liraya kadar çok uygun şartlarda hazine destekli kredi sağlıyoruz. Şimdiye kadar bu kapsamda 229 milyon liralık kredi kullanıldı. Bu kredilerin şartları ve vadeleri daha da iyileştirilebilir. Yeter ki siz kendi enerjinizi üretin. Bu enerjiyle daha çok ürün elde edip kendinize ailenize ve ülkemize daha çok katkıda bulunun, biz her türlü kolaylığı sağlarız. Aynı şekilde organize sanayi bölgelerindeki güneş enerjisi yatırımlarının teşviki için de yüzde 25'lik parsel sınırlamasını kaldırdık. Sulama kooperatiflerinin elektrik borçlarını ödeyebilmeleri için faiz maliyetinin tamamını hazinenin üstlendiği kredi imkanı getirdik. Şanlıurfa'nın da içinde yer aldığı 6 ilimizdeki tarımsal sulama amaçlı elektrik tüketimine son 4 yılda 3,3 milyar liranın üzerinde destek verdik. Destek oranını yüzde 35'ten yüzde 45'e çıkardık, bu uygulamadan Şanlıurfa'mızda 47 binin üzerinde çiftçimiz 737 milyon lira kazançla yararlandı. Basınçlı sulamadaki elektrik destek oranını da 25'ten yüzde 35'e çıkartarak 88 bine yakın çiftçimizin yaklaşık 2 milyar lira istifade etmesini sağladık. Bununla kalmadık; elektrikteki KDV'yi yüzde 18'den yüzde 8'e indirerek ülke genelinde vatandaşlarımızın 3 milyar lira daha az fatura ödemesini temin ettik. Eski dönemlere ilişkin elektrik borçları içinde 5 yıla varan vadeyle ve faizsiz şekilde Ziraat Bankası'ndan kredi kullanılabiliyor. Dağıtım ve tedarik şirketleri borçlarını bu şekilde kapatmak isteyen çiftçilere ilave yüzde 25'e kadar indirim yapacak. Şehrimizin ihtiyacı karşılamakta zorlanan elektrik altyapısının geliştirilmesi için önümüzdeki yılın bütçesinden yaklaşık 2 milyar lira kaynak ayırdık" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca kente yenilenebilir enerji endüstri bölgesi kurulacağını da ifade ederek, "Çiftçilerimiz bu endüstri bölgesinden ihtiyaçlarını hem kolayca hem de ekonomik olarak karşılayabilecektir. Amacımız istihdama da önemli katkısı olacak bu projeyle Şanlıurfa'yı ülkemizin en büyük yenilenebilir enerji merkezlerinden biri haline getirmektir. Sık sık elektrik konusunda yaşanan tartışmalarla gündeme gelen bu şehrimizi artık kaçak göçek işlerine gerek kalmadan elektrik üretimindeki gücüyle öne çıkartacağız Yenilenebilir enerji endüstri bölgemize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
'ÖNEMLİ MESAJLAR'
Açılışını yapacağı hizmetleri anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Değerli kardeşlerim, Şanlıurfa'ya sizlerle muhabbete doyum olmuyor. Ama sizleri yorduğumun da farkındayım. Sözlerimi bitirmeden önce buradan sizlerin huzurunda bazı önemli mesajları da ifade etmek istiyorum. Bu mesajlarım Türkiye'nin geleceği üzerine siyasi ekonomik, askeri hesap yapan, içerideki ve dışarıdaki herkesin küresel krizler sebebiyle yaşanan olumsuzluklar sakın sizleri ümitsizliğe sevk etmesin. Mesajlarımızı net bir şekilde verelim. Kimse boş hayale kapılmasın. Yanlış hesap yapmasın. Siz Bay Kemal'e filan bakmayın. Onun yanındakilere bakmayın. Evet şimdi mesajlarımızı tek tek verelim. Bir; Allah'ın izniyle ve milletimizden alacağımız güçlü destekle 2023 seçimlerinde bir dönem daha Cumhurbaşkanı olarak bu kardeşinizi görevlendirmeye var mısınız? İki, Yine Allah'ın izniyle milletimizin takdiriyle Meclis’te çoğunluğu elde ederek yasama faaliyetlerini sizlerin vereceği görevle sürdürmeye biz hazırız. Siz de bu görevi vermeye hazır mısınız? Üç; Türkiye ekonomisi modelini mutlaka başarıya ulaştırarak bir süredir insanlarımızın hayatlarını zorlaştıran, sıkıntıları geride bırakacağız. Küresel ekonomide küçülme endişelerinin zirveye çıktığı bir dönemde biz üretimimizle ihracatımızla büyümeye hazırız. Siz bu görevi bize vermeye hazır mısınız? Dört; güney sınırlarımız boyunca kurmakta olduğumuz 30 kilometrelik güvenlik şeridini muhakkak tamamlayacağız. Terör örgütü ve onun yularını elinde tutanların, güvenlik güçlerimize ve masum sivillere karşı yaptıkları saldırılar bizi bu kararlılığımızdan asla döndüremeyecek. Bu görevi bize vermeye var mısınız? Beş; Türkiye yüzyılı vizyonumuzun siyasi ve ekonomik hedeflerini birer birer hayata geçirerek ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına dahil edeceğiz. Bu görevi bize vermeye var mısınız? Altı; yönetim sistemimizin, gençlerimizin özgürlük, adalet, hak, refah beklentilerine en ileri düzeyde karşılık verecek şekilde geliştireceğiz. Eski Türkiye güzellemesi yapanların tek dertlerinin 6’lı masada olduğu gibi ne yapıyorlar, 'Sen ne istiyorsun?', 'Şunu', 'Sen ne istiyorsun', 'bunu'. Onlar bir şeyler dağıtmakla meşguller. Biz 85 milyona ne yaparız? Bunu yerine getirmekle mükellefiz. Bu görevi vermeye var mısınız? Yedi; tek becerileri kendi partilerindeki iktidarlarını sürdürmek, tek başarıları kongre kazanmak olanların Türkiye'ye verecekleri hiçbir şey olmadığını, seçim gününe kadar attığımız her adımla ispatlayacağız. Buna inanıyor muyuz? Sekiz; kapalı devre parti toplantılarında belki işe yarayabilen, yalan ve iftira siyasetinin sahte cengaverlik gösterenlerin gerçek hayatta karşılığı bulunmadığını, bıkıp usanmadan, anlatmaya var mıyız? Biz 20 yıllık eserlerimizle konuşuyoruz, hizmetlerimizle konuşuyoruz. Peki Bay Kemal ve yandaşları neyle konuşuyor? Onlar musluk açıyorlar, musluk kapatıyorlar. Ama biz eserlerimizle ortadayız. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını kucaklayacak vizyonumuzla, milletimizin huzuruna çıkıyoruz ve milletimize asla yalanla değil hakikatle konuşuyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından canlı bağlantılar kurarak bazı noktaların açılış talimatını verip, daha sonra platformdan kurdele keserek tüm açılışları gerçekleştirdi.
'CHP ANKARA’DA SİYASETÇİLİK OYNARKEN, BİZ TÜRKİYE’Yİ DOLAŞIYORUZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreninin ardından gençlerle bir araya geldi. Şanlıurfalı sanatçı İbrahim Tatlıses'in de katıldığı toplantının ardından Erdoğan, AK Parti Şanlıurfa İl Danışma Meclisi toplantısına geçti. Meclis toplantısında sloganlar eşliğinde kürsüye çıkan Erdoğan, kendisine gösterilen sevgiye teşekkür etti.
Salgın şartları sebebiyle ziyaretlerine ara verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ortadan kalkmasıyla yeniden ziyaretlere başladıklarını söyledi. Yurt dışı seyahatleri haricinde her hafta sonu bir şehre giderek vatandaş ve teşkilat mensupları ile buluştuğunu anlatan Erdoğan, “Geçen hafta Konya'daydık. Öncesinde Gaziantep'in misafiri olduk. Arada Artvin Yusufeli Barajımızın açılışını gerçekleştirdik. Ankara ve İstanbul'da katıldığımız programlar, törenler proje açılışlarıyla milletimizin heyecanını paylaştık” dedi.
Türkiye’yi dolaşarak çalıştıklarını ve vatandaşlarla buluşmaya devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle dedi:
“CHP ve şürekası gibi Ankara'da toplanıp dağılarak siyasetçilik oynarken biz il il tüm Türkiye'yi dolaşıyoruz. İşte bugün de enbiyalar ve evliyalar diyarı Urfa'dayız. Yaklaşık 3,5 yıllık aradan sonra Şanlıurfalı kardeşlerimizle tekrar kucaklaşmanın tekrar bir araya gelmenin memnuniyetini yaşıyoruz. Rabbime bizleri sağlık ve afiyet içinde tekrar buluşturduğu için hamdediyorum. Biz Şanlıurfa'yı ve sizleri gerçekten özlemiştik. Abide kavşağındaki toplu açılış törenimizde Urfalı kardeşlerimizin de şahsımıza yönelik sevgisine, hasretine şahitlik ettik. Maşallah bugün meydan bir başka güzeldi, bir başka muhteşemdi. Resmi rakam olarak 120 bin kişinin katıldığı bir toplu açılışı gerçekleştirmiş olduk. Fakat havalimanından meydana gelinceye kadar da yol kenarlarındaki heyecan, coşku gerçekten çok çok farklıydı. Coşkun ırmaklar gibi kabına sığmayan, bentleri yıkıp atan bir Urfa gördük bugün. Ahde vefanız için, kelimelerin anlatmada kifayetsiz kaldığı sevdanız için her birinize şükranlarımı sunuyorum.”
'URFA’NIN CİĞER KEBABI VARKEN, ABD’DE FETÖ’CÜLERLE HAMBURGER YİYENLER BU ŞEHRİ SEVEMEZ'
Şanlıurfa’nın gönüllerinde farklı bir yeri olduğunu ve Şanlıurfa’nın sadece seçimlerde hatırlanacak bir yer olamayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiği konuşmasına şöyle devam etti:
“Burası Hazreti İbrahim'in mübarek ayaklarının değdiği topraklardır. Burası nice enbiyaya, nice evliyaya, gönül sultanına vatan olmuş mübarek bir beldedir. Bu şehir tarihi kahramanlık destanlarıyla ilmek ilmek dokunmuş müstesna bir yerdir. Şanlıurfa'nın her sayfası bir başka mücadeleyi özgürlük uğrunda ödenen bedelleri anlatan tarihi bilinmeden Türkiye anlaşılamaz. Burası sadece seçim sandığı ufukta belirince hatırlanan bir şehir olamaz. Burası siyasetçilerin sadece işi düştüğünde kapısını çalacağı bir yer asla olamaz. Urfa'yı anlamak demek bu şehre değer vermek, tarihiyle, insanıyla tüm güzellikleriyle bu şehri sevmek demektir. Urfalı'nın sofrasına oturmayan yediğini yemeyen, derdiyle dertlenmeyen, bu şehri ve insanlarını anlayamaz. Şanlıurfa'nın ciğeri varken kebabı varken dünyaca meşhur mutfağı varken Amerika'ya FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemeye gidenler bu şehri hak ettiği şekilde sevemez. İktidara giden yolun benim dili dualı Urfalı kardeşlerimin desteği yerine Londra'daki karanlık lobilerin icazetinde arayanlar bu şehrin temsil ettiği manayı idrak edemez. Türkiye'nin kendi ekonomi programına kafa yormak yerine ithal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar bu ülkenin de bu şehrin de geleceğine ışık tutamaz. Kaset kumpasıyla getirildikleri genel başkanlık koltuklarını korumak için her yolu mubah görenler Urfa'ya şanlı unvanını kazandıran mücadele ruhunu kavrayamaz. Allah aşkına ekmeğini yediği, suyunu içtiği, ülkesini yabancılara şikayet edenler vatan sevgisini yüreğinde hissedebilir mi? Urfa bölücü teröre karşı sergilediği dik duruşla şanına şan katmış cesur bir şehirdir. Biz her köşesinde bir kabri bulunan bu aziz şehri birileri gibi lafta değil, hak ettiği şekilde tüm kalbimizle seviyoruz. Urfa'ya olan aşkımızı da son 20 yıldır olduğu gibi yeni eserler ve hizmetler kazandırarak gösteriyoruz.”
'BEDAVA VAAT DAĞITMIYORUZ'
AK Parti olarak söz verdikleri projeleri hayata geçirdiklerini bu nedenle diğer siyasi partilere benzemediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Biz Bay Kemal'in CHP'si gibi seçim yaklaşınca proje açıklayıp, seçim bitince projeyi unutanlardan, inkar edenlerden değiliz. Biz seçim öncesi meydanlarda bol bol bedava vaat dağıtıp millet yetkiyi verince sözlerinin üzerine yatanlardan da değiliz. Biz yapamayacağımız işlerin sözünü vermeyiz. Söz verdiğimiz işleri de Allah'ın izniyle yerine getirene kadar durmayız. Biz bir proje açıkladığımızda peşine düşer o projeyi hayata geçirince yatırıma, hizmete dönüşünceye kadar peşinden ayrılmayız. Biz temel atar, o temeli takip eder sonra da gider açılış kurdelesini keseriz. İşte bugün Abide Kavşağı'nda hem Urfalılarla hasbihal ettik, hem de toplam yatırım bedeli 12 milyar liraya varan eserlerin açılışını gerçekleştirdik. Şanlıurfa'yı hedeflerine bir adım daha yaklaştıran tüm bu yatırımların şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Allah ömür, millet de yetki verdikçe, Şanlıurfa ve tüm Türkiye için çalışmayı sürdüreceğiz.”
PAMUK VE AYÇİÇEK ÜRETİCİLERİNE MÜJDE
Konuşmasında ayçiçek ve pamuk üreticilerine müjde vereceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün bir müjde de pamuk ve ayçiçeği üreticilerimize verelim. Pamuk üreticilerimizin mazot ve gübre desteğini dekarda 76 liradan, yüzde 257 artışla 271 liraya çıkarıyoruz. Küresel fiyatlardaki gelişmeleri dikkate alarak pamuk üreticilerimize kilogram başına düşen fark ödemesi desteğini 1 lira 10 kuruştan 1 lira 60 kuruşa yükseltiyoruz. Böylece kütlü pamukta toptan destekleme tutarımız kilogram 2 lira 14 kuruşa, dekar başına da 1071 liraya ulaşıyor. Yağlı ayçiçekte ise mazot ve gübre desteğini dekar başına 37 liradan yüzde 195 artışla 109 liraya, fark ödemesini de kilogramda 50 kuruştan 70 kuruş seviyesine yükseltiyoruz. Bu yıl 2 milyon 750 bin ton kütlü pamuk ve 550 bin ton ayçiçeği üretimiyle tüm zamanların rekorunun kırılmasını bekliyoruz. Çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız destekleme fiyatlarının üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
'KIZILELMA 2023’TE GÖKLERDE OLACAK'
Bir ay sonra tarihin dönüm noktalarından olan 2023 yılına girileceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dedi:
“Kıymetli yol arkadaşlarım. Bir ay sonra tarihimizin dönüm noktalarından 2023 senesine giriyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını kutlayacağımız 2023’te bunun yanı sıra pek çok ilki de yaşayacağız. Yıllardır büyük bir sabır ve kararlılıkla sürdürdüğümüz kritik projeleri 2023 içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz. Karadeniz'de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük gazı gelecek yıl milletimizin istifadesine sunuyoruz. Ülkemizin yerli ve milli elektrikli otomobili TOGG’u yılın ilk çeyreğinin ardından yollarda görmeye başlıyoruz. Milli muharip uçağımızın hangardan çıkarıyor, insansız savaş uçağımız Kızıl Elma'nın ilk uçuşunu 2023’te gerçekleştiriyoruz. Uzun menzilli hava savunma sistemlerimizin ilk teslimatlarını da gelecek yıl yapıyoruz. Ülkemizi nükleer lige taşıyan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ilk ünitesini 2023’te faaliyete geçiriyoruz. Bunların dışında nice yatırım, nice proje, eser ve hizmeti 2023 senesinde milletimizin emrine vermeyi hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl Aralık ayından beri yüksek seviyelerde seyreden enflasyonun yakında hızla aşağı doğru inişine şahitlik ederek bu sıkıntı üzerine kurulan kirli senaryoların da yırtılıp atıldığını hep beraber göreceğiz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını milletimiz için ifade ettiği anlama ve öneme yaraşır büyük bir başarı hikayesiyle taçlandırmakta kararlıyız. İçinde bulunduğumuz asrı Türkiye yüzyılı yapana kadar Allah'ın izniyle mücadelemize devam edeceğiz. Şüphesiz bunun için öncelikle 2023 seçimlerini gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse milletvekilliği boyutuyla zafere ulaştırmamız gerekiyor.”
2023’te milletin sandığa atacağı oylarla sadece kendini yönetecek kadroları değil aynı zamanda çoğunluğu bitme aşamasına gelen projelerin de kaderinin belirleneceğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“CHP ve şürekasının savunma sanayi başta olmak üzere yürütülen bu stratejik projeleri sürdürme iradesi de kabiliyeti de yoktur. Bırakın devam ettirmeyi, nükleer santralden İHA ve SİHA'lara kadar yapılan işlere düşmanlıklarını şimdiye kadar defalarca göstermişlerdir” dedi.
Kısa süre önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından bir heyetin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'ne gittiğini anlatan Erdoğan, “Heyet yanlarına muhalefetten de birilerini aldılar ve nükleer enerji santralini görünce bunlar bayağı orada takdirde bulunuyorlar, tebrikte bulundular. Fakat Ankara'ya döndükten sonra bu defa Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin aleyhinde konuşmaya başladılar. Bu muhalefet böyle bir muhalefet. Bunlardan bir şey olmaz. Onun için biz ne yaptığımıza, ne yapacağımıza ve bütün bunların söylediklerine kulak tıkayıp yolumuza ne devam edeceğiz. Aynı durum ülkemizin FETÖ ve PKK terör örgütleriyle bunların yurt dışındaki uzantılarına karşı yürüttüğü terörle mücadele operasyonları için de geçerlidir. Kendisine söylediğimiz Bay Kemal ifadesini bile sahiplenecek kadar idrak yoksunu, bu zatın ve masadaki ortaklarının ne terörle mücadele gibi bir öncelikleri ve sınırlarımızı güvenli hale getirmek gibi bir dertleri ne de milletimizin çıkarlarını savunmak gibi bir meseleleri vardır. Bunlar şimdi seçim geliyor. Dört tane başlık üzerinde duracaklar. Nedir? İşte devamlı dinlediğiniz ekonomi, yine bu süreç içerisinde özellikle diplomasi, terörle mücadele, bir de mülteci meselesi. Şu anda ülkemizdeki mülteci sorunuyla ilgili bunlar ileri, geri, yalan, yanlış her şeyi söyleyecekler. Akşam başka, sabah başka. Bunlarda yalan en rahat kullanılan, en rahat konuşulan bir şey. Bay Kemal bunu yaptığı gibi yanındaki şürekası da aynı şeyi yapıyor. Ama biz doğru olanı söyleyeceğiz. Bunların böyle bir dertleri olsa YPG'li teröristleri ‘topraklarını savunan insanlar’ olarak tarif etmezlerdi. Böyle niyetleri olmasa terör örgütüyle arasına mesafe koyamayanlarla gizli kapaklı bakanlık pazarlığı yapmazlardı. Böyle bir hassasiyetleri olsa kendi devletlerine iftira atmazlardı. Millete hizmet gibi bir amaçla olsa ülkü ülke gezip Türkiye'yi yabancılara şikayet etmezlerdi. Milli irade gibi prensipleri olsa küresel vesayet odaklarına bel bağlamaz büyükelçiliklerden icazet dilenmezlerdi. Bay Kemal ülkenin bekasını ilgilendiren bu meselelerdeki tavırlarıyla milli ve yerli bir muhalefet anlayışına sahip olmadıklarını Türkiye'nin hak ve hukukunu gözetemeyeceklerini ortaya koymuştur. Bunların siyasetteki tek kutsalı işgal ettikleri konumlardır. Yoksa Türkiye kaybetmiş, millet sıkıntıya düşmüş, demokrasi yara almış, ekonomi zarar görmüş, ülke düşmanları mutlu olmuş, terör örgütleri palazlanmış, hasılı 85 milyon için önemli olan hiçbir şey bu zat ve ortaklarının umurunda değildir. Türkiye'nin bu yıkım ekibinin insafına kalmaması ve başladığı projeleri bitirebilmesi bizlerin göstereceği çabaya bağlıdır. Biz yedi 24 sahada olur bu işi sıkı tutarsak Allah'ın izniyle altılı masa denilen paravan yapı emellerine ulaşamaz. Ama bizim bıraktığımız zerre misali boşluk da yalan ve iftira siyasetiyle anında doldurulacaktır. Yapmamız gereken her bir insanımızın kapısını çalmak, derdini dinlemek, beklentisini öğrenmek ve kalplerde yer edinmektir.”
'ARANIZA FİTNE FESADI SOKMAYIN'
Teşkilat mensuplarının birlik ve beraberlikten taviz vermemesini isteyen Erdoğan, “Aranıza fitne fesadı lütfen sokmayın. Birbirinizi Allah için sevin. Birbirinize gönülden bağlanın ve şu kalan 6-7 ayı bu başarıyla götürün. Dokunmadığımız tek bir kişi dahi varsa bu bizim derhal telafi etmemiz gereken bir eksiğimizdir. Özellikle gençlerimize ve kadınlarımıza ulaşmamız, onları partimize, ittifakımıza ve davamızı kazandırmamız büyük önem arz ediyor. Ülkemizin genç oranı en yüksek şehri Şanlıurfa bu konuda ayrıca sorumluluk sahibidir. Gençlere nereden geldiğimizi nereye gittiğimizi çok iyi anlatmamız lazım” diye konuştu.
AK Parti’nin üye sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük ailesi olduğuna da dikkat çeken Erdoğan, “Kendini bu büyük ailenin ferdi olarak hisseden herkese gönlümüz de, kapımız da partimizin tüm kademeleri de sonuna kadar açıktır. Kürt, Arap, Türk'üyle ülkemizin tüm renklerini bağrında yaşatan milletin ve ümmetin tüm yükünü sırtlayan Şanlıurfa'dan firesiz bir sonuç bekliyoruz. Elbette tüm bu çalışmaları yoğun bir şekilde yürütürken seçim günü sandıklara da çok iyi sahip çıkacağız. Sandık kurulu üyelerimizle, mahalle temsilcilerimizle sık sık bir araya gelerek en küçük bir eksikliğe, aksaklığa meydan vermeyeceğiz” dedi.