Geri Dön
GündemEngelliler Haftası'nda erişim simgesine dikkat çekildi

Engelliler Haftası'nda erişim simgesine dikkat çekildi

Engelliler Haftasına özel, İstanbul Rumeli Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ‘Herkes İçin Erişilebilirlik’ konferansı ile ‘erişim simgesine’ farkındalık getirmek amaçlandı. Konferansta eskiden beri kullanılan engelli simgesi ile yeni kullanılmaya başlayan erişim simgesi arasındaki farklar anlatılırken ‘erişim simgesinin’ yaygınlaştırılabilmesi için yapılabilecek çalışmalara değinildi.

Engelliler Haftası'nda erişim simgesine dikkat çekildi

 

10-16 Mayıs Engelli Haftasına özel Rumeli Üniversitesi’nde Herkes İçin Erişilebilirlik konferansı düzenlendi. Engelli simgesi yerine yeni kullanılmaya başlayan erişim simgesinin yaygınlaşması gerektiğine dikkat çekilen konferansta açılış konuşmasını Rektör V. Prof. Dr. Mustafa Kara yaptı. Erişim simgesi hakkında farkındalık çalışmaları yapan Ortodonti Uzmanı Dr. Gilman Yücel’in de konuşmacı olduğu konferansta; ‘Sanat Engel Tanımaz, Engelli Rehabilitasyonunda Fizyoterapinin Yeri, Afetlerin Engelli Bireylerin Ruh Sağlığı Üzerindeki Yeri, Erişilebilirlik Paradigması: Tasarımda Gizli Engeller, Özel Gereksinimli Bireylerde Fiziksel Aktivite Neden Önemli’ başlıklı konuşmalar gerçekleşti.  

“SİMGE DEĞİŞİMİ DEĞİL, ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ OLDU” 

Dr. Gilman Yücel, “Erişim simgesi aslında uluslararası en ikonik simgelerden biridir. Bu simge normalde engelli simgesiydi. Engelli simgesi yaklaşık 10 yıl öncesinde erişim simgesine dönüştürüldü. Aslında bu bir simge değişimi değil, zihniyet dönüşümü oldu. 2011 yılında tasarlanan “yeni erişim simgesi”, önceliği durağan bir sandalye yerine, hayatın her alanında aktif, kararlı, dinamik bir bireye veriyor ve engellere bakış açımızı baştan aşağı değiştirmeyi hedefliyor. Eski simgede öncelikle bir tekerlekli sandalye görünüyor, yeni simgede ise hareketli bir birey öne çıkıyor. Yeni erişim simgesi, dikkati bireyin arzusuna, enerjisine, hareketine çekmeyi hedefliyor.  Erişim simgesinden 6-7 yıl önce haberim oldu. Kliniğimi ilk kurduğum dönemde levhalara bakıyordum, bu dönemde engelli simgesinin erişim simgesine dönüştüğünü gördüm. Bu beni çok heyecanlandırdı. Yeni simgeyi hazırlayıp levhaları astırdım. Sonra levhaları kontrol etmeye geldiğimde ustalar bana ‘hocam siz o simgeyi yanlış asmışsınız, biz düzelttik merak etmeyin’ dediler. Simgenin eski haliyle orada olduğunu gördüm. Aslında eski simgemiz, normal uluslararası olan, baktığınızda engelli sandalyesine fokus olan, sadece sandalyeyi gördüğünüz simgeydi. Ustalar simgeyi eski haline döndürdüğünde bunun için farkındalık çalışması yapmamız gerektiğini fark ettim” açıklamasını yaptı. 

“ ZİHNİYETİMİZDE ENGELLERİ KOYAN KELİMELERDİR” 

Dr Yücel, yeni simgeye baktığınızda sandalyeden ziyade, oradaki aktif bireye fokus oluyorsunuz. Bireyin aktif ve özgür olduğunu görmüş oluyorsunuz. Burada engelli sözcüğünü, erişim sözcüğüne değiştiriyoruz. Çünkü zihniyetimizde engelleri koyan kelimelerdir. Kelimeleri değiştirdiğimizde; duygularımızı, düşüncelerimizi, davranışlarımızı ve hareketlerimizi değiştiriyoruz. Yani engelli sözcüğünü, erişim sözcüğüne dönüştürüyoruz’’ dedi.

Engelliler Haftasında erişim simgesine dikkat çekildi

“SANAT, TASARIM, PSİKOLOJİ, SPOR BİLİMLERİ, FİZYOTERAPİ GİBİ FARKLI ALANLARDA KONUŞACAĞIZ” 

Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Engelli Öğrenci Birimi Komisyon Başkanı Prof. Dr. Beyhan Bolak Hisarlıgil,  “Erişilebilir yaşamla geleceği yakala sloganıyla yola çıktık. Konferansımız kapsamında bu yeni erişim sembolünün açılımından başlayarak aslında çok farklı disiplinlerden konuşmacılarımız bulunmakta. Sanat, tasarım, psikoloji, spor bilimleri, fizyoterapi gibi farklı resimlerdeki akademisyenlerimiz herkes için erişilebilirlik temasını bizlere anlatacaklar. Burada erişilebilirlik konu başlığı altında herkes için tasarımı tartışarak, bununla ilgili bilgi üreterek ve topluma katkı sağlayarak farkındalık yaratma konusunda öncü olacağımızı düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.  

“ÜNİVERSİTE OLARAK BİZ DE BU SİMGEYİ KULLANACAĞIZ” 

Prof. Dr. Beyhan Bolak Hisarlıgil, “Bizler artık bireyleri ötekileştirmeden, ayrımcılık yapmadan bütün alanların herkes için erişilebildiği, tasarlanabildiği bir ortamdan söz ediyorsak bunun sembolünün de artık durağan olmaktan çıkıp daha devingen, engelleri tanımayan, kendi sınırlarını aşan aslında aşmaya çalışan bir insan figürüyle tanımlayabiliriz diye düşünüyoruz. Üniversite olarak bu sembolü, bu bakış açısıyla kullanmak istedik. Yenilikçi, girişimci gençleri tercih eden bir üniversiteyiz. Dolayısıyla bu yenilikçi ve girişimci tavırlar, araştırmalar bizim için oldukça kıymetli. Bunların aslında toplumsal katkıya nasıl dönüştüğü, topluma yarattığı katkı açısından da değerlendirdiğimizde bizler bu konuda öncü olmayı çok önemsiyoruz. Böylece bizler de öğrencilerimizle bir farkındalık yaratmış olacağız. Erişilebilirlik konusuna dikkat çekmiş olacağız. Bireyleri ötekileştirmeyen, onları bir bütün olarak gören bir gençliğin, geleceğin insani bir ortam sunacağız diye düşünüyoruz” dedi.  

“ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÖĞRENCİLERİMİZE HER ZAMAN DESTEK OLMAYA ÇALIŞIYORUZ” 

Üniversitelerinde yaklaşık 42 özel gereksinimli öğrenci olduğunu belirten Prof. Dr. Beyhan Bolak Hisarlıgil son olarak şunları söyledi: 

“Özel gereksinimleri ölçütünde onlara bireysel olarak sınavlarda, derslerde destek sağlıyoruz. Bu konuyla ilgili eğitimci ve akademisyenlerimiz var. Temel amacımız da düşünsel ve fiziksel olarak onların engellerini ortadan kaldırmak. Üniversite olarak sosyal sorumluluk projelerini önemsiyoruz. Sosyal sorumluluk uygulama ve araştırma ofisimiz bünyesinde özel gereksinimli bireyler için neler yapabileceğimizi oturup uzun uzun düşündük ve bununla ilgili çeşitli çalışmalar başlattık. Örneğin geçen sene Spor Bilimleri Fakültesi bünyemizde, engellilere özgü bölümümüz var. Burada festival düzenledik. Öğrencilerimiz, özel gereksinimli bireylerle bir araya geldi.”