Doğanlar Apartmanı davasında savcı, iki sanık için ayrı ayrı 15'er kez hapis cezası istedi
İzmir'de, 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 15 kişinin öldüğü, 12 kişinin de yaralandığı Doğanlar Apartmanı davasında savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, tutuklu sanıklar Çetin Doğan ve Mehmet Sedat Boyacı'nın 'olası kastla öldürme' suçundan ayrı ayrı 15'er kez cezalandırılmasını; tutuksuz yargılanan Gündüz Uysal'ın ise 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan cezalandırılmasını istedi.
Ege Denizi'nde Seferihisar açıklarında, 30 Ekim 2020'de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesindeki Doğanlar Apartmanı'nda 15 kişi yaşamını yitirdi, 12 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında binanın müteahhidi Çetin Doğan ve binanın statik-betonarme proje müellifi Mehmet Sedat Boyacı tutuklandı. Sürveyan olarak gösterilen Gündüz Uysal tutuksuz yargılanırken, yapı fenni mesulü Bedriye Işıldak ise firar etti. Hazırlanan iddianamede sanıklar hakkında, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Sanıkların yargılanmalarına bugün İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Celseye tutuklu sanıklar Çetin Doğan ve Mehmet t Boyacı SEGBİS ile katılırken, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Celsede, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden istenen bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığı açıklandı. Mahkeme başkanı tarafından okunan raporda proje müellifi Mehmet Sedat Boyacı ve sürveyan Gündüz Uysal'ın tali, müteahhit Çetin Doğan ve yapı fenni mesulü Bedriye Işıldak'ın asli kusurlu olduğu belirtildi.
'VERECEĞİNİZ CEZANIN EMSAL OLMASINI İSTİYORUM'
Raporun okunmasının ardından depremden kızları Elif, Ezel ve Ezel ile enkazdan çıkarılan ve oğlu Umut'u kaybeden Seher Perinçek'e söz verildi. Perinçek, "Yüce mahkemenizden talebim, müteahhidin, fenni mesulün, sürveyanın, proje müellifinin en üst sınırdan cezalandırılmalarıdır. Verilebilecek hiçbir ceza oğlum Umut'u geri getirmeyecek ve acıma derman olmayacak, yüreğimdeki yangını söndürmeyecek. Bu salonda bulunan taraflar canlarını yitiren kişiler. Ben ise 4 çocuğumla birlikte o binanın kolonlarının nasıl patladığını, 1 saniye içinde nasıl göçtüğünü yaşayarak gören 23 saat boyunca enkaz altında kalan ve oğlum Umut'un ellerimin arasından kayışına tanık olan bir anneyim. Başka annelerin yüreklerinin yanmasını istemiyorum. Vereceğiniz kararın ülkemiz için emsal olmasını istiyorum. Belki de bu kadar ile torunlarınızın, yeğenlerinizin hayatını kurtarıyor olacaksınız" ifadelerini kullandı.
'EN KALİTELİ MALZEMEYİ KULLANDIM'
Söz verilen sanıklardan Çetin Doğan üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Doğan, "En kaliteli yerlerden malzeme alıp kullandım. Sedat Boyacı nereden malzeme aldığımı iyi bilir. Gündüz Uysal da buna şahittir. Yanındaki bina da aynı bina. O neden yıkılmadı. Aynı malzemeleri kullandım" dedi. Sanık Sedat Boyacı ise, "Kalp hastasıyım, prostatım var. Çok kötü durumdayım. Ev hapsine razıyım. Kaçacak bir durumum yok. Trafik cezam bile yok" diye konuştu.
FİRARİ SANIĞIN DOSYASI AYRILDI
Konuşmaların ardından savcı mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında, Çetin Doğan ve Mehmet Sedat Boyacı'nın 'olası kastla öldürme' suçundan ayrı ayrı 15'er kez hapis cezasıyla cezalandırılmalarını, Gündüz Uysal'ın ise 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan cezalandırılmalarını talep etti. Savcı, firari olan Bedriye Işıldak'ın dosyadan tefrik edilmesini istedi. Savcının mütalaasının ardından sanık avukatları, savunma için süre istedi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren heyet, savunma için istenen sürenin verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.