Diyarbakır'da açılan Afet ve Deprem Polikliniği'nde 400 çocuğa hizmet verildi

Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde 13 Şubat'ta açılan Afet ve Deprem Polikliniği'nde, 2 ila 18 yaş grubundaki depremzede çocuklara hizmet veriliyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından açılan poliklinikte, şu ana kadar 400 depremzede çocuğun muayenesi gerçekleştirildi. Depremin ruhsal izlerinin silinmeye çalışıldığı poliklinikte, çocukların sorunları tespit edilip takip ediliyor.

Türkiye'nin hem deprem hem sel felaketini yaşadığını hatırlatan Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyaz Karay, "Bu doğal afetler insanları hem fiziksel hem de ruhsal anlamda çok etkilemektedir. Bu etkiler, uzun süreli de olabiliyor. Çocukların temel güven duygusu zedelendiği için, yaşadığı yerin güvensiz bir yer olabileceği üzerine kaygılar oluşabilmektedir. Çocuklarda; ebeveynlerden ayrılmak istememe, tuvalete bile ebeveynlerle birlikte gitme, ebeveynlerle birlikte yatma isteği gibi sorunlar, sık gördüğümüz belirtilerdir. İdrar kaçırma gibi belirtiler de var" dedi.

'ÇOCUKLARIN DUYGULARINA MUTLAKA İZİN VERİLMELİ'

Bu süreçte ebeveyn davranışlarının önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Karay, "Ebeveynlerin doğal afet sırasında olabildiğince sakin kalabilmesi, çocuğun etkilenme düzeyini ciddi anlamda azaltır. Çünkü çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarına göre afetin iyi ya da kötü olup olmadığını beyinlerinde kodlayabilmektedir. Ebeveyn çok telaş, panik haldeyse çocuklar; çok fazla etkilenmektedir. Ebeveynler, çok daha sakin olursa çocuklar da az etkilenmektedir. Afet sonrasında ise çocukların duygularına mutlaka izin vermelidir. Çocuğun yaşadığı afeti ifade etmesine fırsat vermelidir. Kendi dünyasında olup, biten şeyleri anlamamıza yardımcı olur" diye konuştu.

'EN ÇOK BAŞVURU ADIYAMAN'DAN OLDU'

Polikliniğe en çok başvurunun Adıyaman'dan geldiğini söyleyen Uzm. Dr. Karay, "Bize başvuran hastaları, ilk önce Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı arkadaşlarla değerlendirip, ilaç tedavisi veya oyun terapi odasına yönlendirip yardımcı olmaya çalışıyoruz. Oyun odasında özel bir oyun türü yok. Doğal afeti algılama şekli farklı olduğu için ilk oyunu çocuğa bırakıyoruz. Daha sonra çocuğun ilgi alanlarına, yaşadığı olayı yorumlama şekline göre biz de onları yönlendiriyoruz. Depremzede çocuklara rutin bir hayattaymış gibi davranılması gerekir" dedi.