Deniz Kayadelen Manş Denizi'ni yüzerek geçecek
Almanya'da yaşayan profesyonel yüzücü Deniz Kayadelen, 4 kişilik bir ekiple Ağustos ayında denizcilerin 'Everest’i olarak adlandırılan Manş Denizi'ni yüzerek geçmek için kolları sıvadı. Küçüklüğünden beri Manş Denizi'ni geçmenin hayalini kurduğunu belirten Kayadelen, "Bu yaşımda hayalimi gerçekleştirip sınırlarımı aşmak istiyorum" dedi.
Bakırköy Ata Spor Kulübü'nün lisanslı yüzücüsü ulusal, uluslararası birçok dereceye sahip Deniz Kayadelen, çocukluk hayalini gerçekleştirmek için harekete geçti. Emre Deliveli, Darren Watson ve Raha Akhavan'dan oluşan 4 kişilik ekiple geçiş için hazırlıklara başlayan Kayadelen, İngiltere ve Fransa'yı ayıran Manş Denizi'nin yaklaşık 35 kilometrelik zorlu etabını Ağustos ayında geçmek için hazırlıklara başladı. Ege Denizi'ndeki soğuk su antremanlarının ardından Almanya'ya dönen Kayadelen, Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarına konuştu. Almanya'da doğan ve küçük yaşlardan itibaren yüzen Kayadelen "Yüzme sevgisi ile büyüdüm. Çanakkale Boğazı ve İstanbul Boğazı'ndaki yarışlara katıldım ve derecelerim var. Hem Almanya'da hem de Türkiye'deki yüzme şampiyonalarına katılıyorum" diye konuştu.
ÇOCUKLUK HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRECEK
"Yüzme yarışlarında Türkiye'yi temsil etmekten çok memnuniyet duyuyorum" diyen Deniz Kayadelen, çok zorlu bir parkura sahip Manş Denizi ile ilgili hayallerini gerçekleştirmek için yola koyulduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Benim küçüklüğümden beri bir hayalimdi. Soğuk suya hiç alışamamışımdır. 10 sene önce hipotermi geçirdim. Ancak buna rağmen hayalimi gerçekleştirmek istedim. Korkumu yenerek bu hayalimi gerçekleştirmek için yola koyuldum. 4 kişilik bir ekip olduk. Bayrak yarışı gibi olacak. Yaklaşık 40 kilometrelik bir rotayı tamamlayacağız. Hem Türkiye Yüzme Federasyonu'na bağlı Ata Spor Kulübü'nün sporcusuyum. Türkiye'yi bu lisansım ile temsil ediyorum. Almanya lisansım da var. Manş Denizi'ni geçmede Türkiye adına katılacağız ve ülkemizi temsil edeceğiz. Manş Denizi'ni şu ana kadar 3 Türk kadın yüzücü geçti. Ben ise grup olarak katılanlar arasında 14'üncü kadın yüzücü olacağım."
SOĞUK SULARDA HAZIRLIK
Başarılı yüzücü Deniz Kayadelen, yaptıkları hazırlıklara da değinirken şöyle konuştu:
"Manş Denizi'ni geçmek çok fazla hazırlık gerektiriyor. Çoğu arkadaşımız soğuk su kamplarına gidip hazırlanyor. Ben de bu kapsamda 4 gün boyunca soğuk Ege sularında yüzdüm. Su soğukluğu 14 dereceydi. Yani vücudumu yavaş yavaş alıştırmaya çalışıyorum. Almanya'ya döndüğümde Almanya'nın göllerinde de yüzeceğim. Vücudu devamlı soğuk suya alıştırmamız lazım yoksa vücut alışkın olmayınca bilinç kaybı risklerini taşır. Ayrıca beslenme, uyku düzeni ve düzenli antremanlar çok önemli. Ben hız yarışçısıyım. Kısa kulvar yarışlarına katılıyorum. Ama bu apayrı bir şey. Manş Denizi'nin zorluğu çok başka. Bu nedenle grup olarak girmeye karar verdik. Çünkü hiportermi riski daha az oluyor. Soloda baştan sona kadar tek yüzmek zorundasınız. Grupta ise her saat bir kişi suya giriyor. Onun da ayrı bir zorluğu var. Çünkü dışarı çıkıp ısınıyorsunuz sonra bir kez daha suya atlıyorsunuz. İşte bunun psikolojik mücadelesi daha başka oluyor" dedi.
MANŞ DENİZİ BİR HEDEF DEĞİL BİR YOLCULUK
Bakırköy Belediyesi'nin ve Bakırköy Ata Spor Kulübü'nün kendisine çok destek olduğunu aktaran Kayadelen, "Manş Denizi'ni geçmek bir hedef değil bir yolculuk. Bu yolculuk hayatın her alanında çok değerli. Bu yolculuğun tadına varmak lazım. Ben aynı zamanda bir psikolog olarak da bu süreci çok entresan buluyorum. Dolayısıyla Manş'ı geçmeyi bir güçlenme ve kendimi geliştirme süreci olarak görüyorum" diye konuştu.
Geçen yıl Yunanistan'ın Simi Adası'ndan Datça'ya yüzdüğünü hatırlatan Deniz Kayadelen, gelecekle ilgili yeni hedefleri gerçekleştirmek istediğini söyledi. Kayadelen, "Farklı ülkeler arasında yüzmek gibi daha önce yapılmamış organizasyonlara katılmak şeklinde hedeflerim var." dedi.