Geri Dön
GündemCumhurbaşkanı Erdoğan Yassıada'yı ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yassıada'yı ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yassıada'da yaptığı konuşmada, "Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak 14 Aralık 2015'te adını koyduğumuz bu adanın yıl sonu itibariyle açılışını yapacağız. Sivriada'da amfi tiyatro yapabilirsek burası süper bir şey olur. Sivriada'yı da cazibe merkezi haline getirebileceğimize inanıyorum. Kimse bu ülkede darbe yapamaz. Bütün mesele bizim güç kazanmamızdır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yassıada'yı ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Demokrasi ve Özgürlük Adası" olarak yeniden düzenlenen Yassıada'yı ziyaret etti.

İnşaatın büyük oranda tamamladığı adanın ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AK Parti Ankara Milletvekili Mücahit Arslan, MESA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, AK Parti genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da eşlik etti.


ERDOĞAN İNCELEDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam kararı alındığı Yassıada'da yapımı devam eden müze ve kongre merkezinin son halini yerinde inceledi, çalışmalar konusunda yetkililerden bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra gazetecilerle ve gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle bir söyleşi gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yassıada'ya Yaslıada dediğini belirterek, "Ama şimdi yeni adıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak adını 14 Aralık 2013'de koyduğumuz bu adanın fevkalade bir durum olmazsa yılsonu itibariyle açılışını yapacağız. Bu konuda TOBB ile yaptığımız anlaşma ve bu arada yüklenici firmanın yapmakta olduğu çalışmalarla, zor şartlara rağmen, tüm malzemenin dışarıdan buraya getirilmesi, burada inşaatların sürdürülebilmesi, çevre düzenlemesi ve peyzaj tüm bu çalışmaların hakikaten kolay şartlarda olan bir çalışma değil. Ama bütün bu zorluklara rağmen yaklaşık 5 yılı bulduk" dedi.

Erdoğan, yılsonu itibariyle projenin tamamlanacağını belirterek, “Demokrasi ve Özgürlükler adasını da böylece hayata geçirmiş olacağız. 27 Mayıs 1960 darbesinin burası sembol mekanlarından biri. Eski adıyla Yassıada. Yeni adıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası diyoruz. Ve adamıza da hoş geldiniz" diye konuştu.


“ULUSLARARASI BAZDA DA TOPLANTILARIMIZIN YAPILDIĞI BİR ADA HALİNE GETİRELİM"

Erdoğan, “Darbenin 59. yıl dönümünde darbenin şehitleri merhum Başbakan Adnan Menderes ile bakan arkadaşları Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu birlikte bu adada yargılandılar, ama İmralı'da da ne yazık ki idam edildiler. Yassıada'yı ziyaret ederek sona gelen çalışmaları istedim ki yerinde bir göreyim. Sürekli buradan geçişte helikopterle denetledim, baktım. İnşaat süreci içerisinde ilk defa inerek yerinde görelim istedim. Sizlerde zannediyorum yargılamanın yapıldığı salonun dışında her yeri gördünüz. Salonun henüz iç kısmı bitmiş değil. Bunu da yılsonu itibariyle bitirmiş olacağız. Böylece adayı, temennim odur ki; sadece ulusal değil uluslararası bazda da toplantılarımızın yapıldığı bir ada haline getirelim. Burada toplantı yapılır, diyelim 3 gün 4 gün girilir, 1 haftaysa 1 hafta girilir ve burada bu toplantılar yapılır. Ondan sonra da sonuç burada açıklanarak bu toplantılar buradan dağılır. Bunları şehrimizin merkezinde yaptık bu güne kadar. İstanbul'da, Antalya'da yaptık. Şimdi de böyle bir adada, böyle bir yerde, hiç kimsenin gelmediği, sadece aktörlerin geldiği ve toplantıya katıldığı bir yer olarak burayı değerlendirelim istedik" şeklinde konuştu.


“İŞLETMESİ KENDİNE AİT OLACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB'nin projeye evet dediğine dikkat çekerek, “İşletmesiyle kendilerine ait olacak. Bu işletmeyle birlikte bizlere de belli bir süre tahsis edilmek üzere, devlet olarak da müsaade ederlerse bazı toplantılarımızı burada yapacağız. 27 Mayıs 1960 tarihi, Cumhuriyet tarihinde milli iradeye karşı yapılmış ilk askeri darbe ve Türk demokrasi tarihinde kara bir leke olarak hatırlanmaktadır. Darbe sonrasında 592 kişilik Demokrat Parti kadrosunun 11 ay boyunca sözde yargılamaları burada gerçekleştirilmiştir. Bu sözde yargılamalar dönemin başbakanı Adnan Menderes ile bakanları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun idam edilmesiyle, idama giden bir yol olmuştur burası. Bu nedenle Yassıada adeta bir Yaslıada olarak anılmıştır" dedi.


"BU ADA ACILARLA ANILAN BİR KİMLİĞE SAHİPTİR"

Erdoğan, “Yassıada'da 1960 darbesi öncesinde yapılan lojman ve spor tesisleri 1960 darbesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin en hukuksuz yargılamalarının yapıldığı salonlara ve zindanlara dönüşmüştür. Tarihi olarak da Bizans döneminden beri politik sürgünlere, haksız ve hukuksuz yargılamalara, idam süreçlerine şahitlik etmiş olan bu ada acılarla anılan bir kimliğe sahiptir. Bu doğrultuda demokrasi tarihimizde verdiğimiz mücadeleleri unutturmamak, toplumumuzda geçmişten aldığı referanslarla bir gelecek vizyonu sunabilmek, tüm dünyaya demokrasi ve özgürlükler adına mesaj vermek adına 2015 yılında Yassıada'nın Demokrasi ve Özgürlükler Adasına dönüştürülmesini öngören bir proje başlattık" şeklinde konuştu.


27 MAYIS DARBESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu girişimle, 27 Mayıs darbesinin demokrasi şehitlerinin tutulduğu Yassıada, bir tarih platosuna dönüştürülmüştür. Adada hukuksuz yargılamaların gerçekleştiği spor salonu ile adanın merkezinde bulunan tarihi tüm yapılar muhafaza edilerek ve çevresindeki yeşil dokuyla entegresi sağlanarak bir dönüşüm gerçekleştirilmiştir. Bu projede, karanlıktan aydınlığa geçişi simgeleyen ve demokrasimizin geleceğine ışık tutan Demokrasi Feneri, Sonsuzluk İskelesi, Özgürlük Platformu, Demokrasi Şehitleri Anıtı, kütüphane, müze, konferans salonu, 27 Mayıs canlandırma alanı ve sergi salonları gibi pek çok yapı yer almaktadır. Ada, ziyaretçilerin 27 Mayıs darbesi sonrası yaşanan yargılamaları gerçek mekanlarında gezerek hissetmeleri ve bu hissin bütün ziyaretçilere yayılmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Böylece, 27 Mayıs'ta yaşananların mimari anlamda yaşatılarak, tarihte yaşanmış acılarla yüzleşilmesi, onlardan ders çıkarıp geleceğe umutla bakılması amaçlanmıştır"


ADADA OLANLAR

Erdoğan, "Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda demokrasi mücadelemiz ve bu uğurda hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimizin isimleri ve hatıraları ebediyen yaşatılacaktır." diyen Erdoğan, "Adada, yargılama sürecinde kullanılmış yapılar özgünlüğü korunarak görsel ve fiziksel anlatımlarla zenginleştirilmiş ve "27 Mayıs Tarih Platosu", "Demokrasi ve İnsan Hakları Müzesi" ve "Adnan Menderes Kongre Merkezi" olarak darbe dönemi karanlığına bambaşka bir kimlikle ışık tutacaktır" dedi.


DEMOKRASİ FENERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “24 metre yüksekliğindeki demokrasi feneri, İstanbul kıyılarıyla, Adalar'a yansıyan bir ışık kaynağı olarak demokrasiye olan saygı ve inancı canlı tutacaktır. Bütün bunlarla beraber burada asıl derdimiz kapalı spor salonu yargılama alanı olarak bulunuş. Şimdi orayı bizler inşallah bir müzeye dönüştüreceğiz. Bu konuda objelerle toplandı, toplanıyor. Bu objelerle burası zenginleştirilecek. Adnan Menderes Kongre merkezi 600 kişilik. Burada birçok kongre yapma imkanı bulacağız. Yüklenici olarak işletmesi de TOBB'a ait olmak üzere, burada bu tür toplantıların yapılması adaya farklı bir zenginlik kazandıracaktır. Öğrencilerimizi buraya yoğun bir şekilde taşıyarak, burada neler olmuş, Türkiye'nin demokrasi tarihinde neler var? Bunun arkasında kimler var? Milli irade burada nasıl dar ağacına çekilmiş? Kimler tarafından çekilmiş? Tarih bilinmezse geleceği hiçbir zaman belirleyemezsiniz. Bunun arkasında kimler var? Bunlar ortaya konulmalı. Özellikle bir CHP anlayışının ne olduğu burada bizzat yerinde görmüş olacak. Hakimin şu ifadesi önemli; bizi buraya gönderen irade derken, o irade kim? Bu iradenin O irade ne yapıyor? Böyle emretmiş. Böyle emrettiği için de bir ülkenin başbakanına, dışileri bakanına, maliye bakanına burada idam kararı veriliyor. Ondan sonra da İmralı'da idam ediliyorlar. Bunu nesillerin bilmesi lazım. Bunu nesiller bilecek ki, ona göre milli iradeni değeri, kıymeti ortaya çıksın. Yoksa atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Bizim artık buna bu kuşaklarla beraber dur dememiz lazım. Bunları okurlarınıza özellikle işlemeniz, televizyon programlarında aynı şekilde anlatmanız gerekiyor ki; bu oyunlar tekrar tekrar yine gündemimize gelmesin. Bunların artık silinip gitmesi lazım" dedi.


“AYNI TUZAĞA BİR DAHA DÜŞMEYELİM"

Erdoğan, “Burada uluslararası toplantılarımızı yaptığımız zaman da gelenler olacak. Biz bu adayı anlatırken, bu adanın bu özelliklerini anlatacağız. Bu adadan bunlar geçti. Bu adada bir başbakanın idamı aynen onaylandı, iki bakanın idamı onaylandı" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, “Bu milletin tarihinde neler var bunları bizim bilmemiz lazım. Bileceğiz ki, aynı tuzağa bir daha düşmeyelim. Bilmezsek daha çok tuzaklar kurarlar. Burası aynı zamanda bir ispat. Yıl sonuna kadar fevkalade bir durum olmazsa burayı bitireceğiz. Burayı bizim süratle yıl sonuna kadar bitirelim çünkü biraz sarkmamız oldu. Burası inşallah dünyada anılacak. Özellikle öğrencilerimiz için gerek müze, gerekse bir çok etkinlikte burasının anılması çok çok önemli. Devreye girdiği andan itibaren burada çok büyük bir imkan söz konusu" şeklinde konuştu.


SİVRİADA

Erdoğan, “Bir de daha sonra hemen karşı tarafımızda Sivriada var. Orada da bir amfi tiyatro yapabilirsek burası süper bir şey olur. O taş ocağı zaten tamamen avuç içi gibi olmuş. Onu bir amfi tiyatro haline getirdiğimiz zaman orası muhteşem bir şey olur. Konserler verilebilir, her şey orada yapılabilir. Bir çok etkinliklerde burayla bağlantılar da kurulabilir. Pendik tarafıyla, buradaki otellerle kurulabilir. Buradaki bağlantılar kurulmak suretiyle Sİvriadayı'da çok çok önemli bir cazibe merkezi ben getirebileceğimize inanıyorum. Şartları biraz zor ama ben inanıyorum ki azmi, inancı olan insana zor her zaman kolay olur. Bunu da başarmamızda çok büyük fayda var. " diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YASSIADA'DA SORULARI YANITLADI

Gazeteciler, gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleriyle gerçekleştirdiği söyleşinin ardından Erdoğan, soruları yanıtladı.

Erdoğan, objelerle beraber kütüphane konusunda çalışılabileceğini, uygun bir bölüme proje içinde kütüphane konulabileceğini anlattı. Erdoğan, kütüphanenin Demokrasi ve Özgürlükler Adasının tarihini bugüne taşıyacak şekilde güçlü bir kaynak, arşiv oluşturacak şekilde yapılabileceğini belirterek, “Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde 5 milyon ciltlik kütüphaneyi şu an bitirmek üzereyiz. Bir de İstanbul'da Rami Kışlası'nı Ankara'dan daha güçlü bir kütüphane haline getiriyoruz. Bu 6 milyon ciltlik bir kütüphane olacak. Ama dijital ortamda bu kitaplar sergilenecek. İnşallah bu adımları atmanın yanında Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na da kendisini tanımlayan bir kütüphaneyi kazandırmış oluruz" dedi.


“DEVLET TİCARETLE UĞRAŞMAZ"

Erdoğan, işletmesiyle ilgili bir netlik olup olmadığı, İstanbul'dan her gün ziyaretçi gelip gelemeyeceği, otellerin her zaman açık olup olmayacağına şeklindeki bir soru üzerine ise, işletmeyle ilgili oluşum tamamlandığını söyledi.

Erdoğan, işletmeyi TOBB'un yapacağını belirterek, “Devlet ticaretle uğraşmaz. Belli toplantılarda bu oteller kullanılırsa burası yürümez, iflas eder. Denizin aşırı tehdidi olduğu zamanlarda belki gidiş gelişlerde sıkıntılar yaşanabilir. İnşallah gidiş geliş noktasında daha iskeleler bitmedi. Deniz otobüsü, İDO gibi deniz araçlarıyla inşallah gidiş gelişler olacak. Aslında adaya karadaki yaklaşımlar Ataköy'den 16 kilometre, Kadıköy'den 13 kilometre, Suadiye'den 14 kilometre, Heybeli 5.5 kilometre, Büyükada yaklaşık 10 kilometre, Pendik 14 kilometre civarında. Araç noktasında İDO'nun, şehir hatları, deniz otobüsleri sürekli servis yapabilecekler. Belki o konuda kendi servisleri olacak" şeklinde konuştu.


“ARTIK BU ÜLKEDE DARBELER DEVRİ KAPANMIŞTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizde siyasi hayatınız boyunca birçok badire atlattınız. Merak ettiğim bu adayı dolanırken neler hissettiniz? Türkiye'de darbeler dönemi artık kapanmıştır, diyebilir miyiz?" şeklindeki soru ise şöyle yanıt verdi:

“Şu anda bu işareti onun için vermek istedik. Artık bu ülkede darbeler devri kapanmıştır. Burada aslında bunu yapmakla, 'Bakın sizin darbe yaptığınız yeri biz güllük gülistanlık hale getirdik. Siz darbeciydiniz, biz burayı pırıl pırıl hale getirdik. Bu bir farkın aynı zamanda ortaya konmasıdır. Demokrasi Feneri olarak adını koymamızın hepsi bir anlam ifade ediyor. Temennimiz bu ülke artık konuşmaktan öte bu tür şeyleri bir daha insanlar yaşamaz. Bunların hala heveslileri var mıdır? Vardır. İçeriden veya dışarıdan. Dünyanın değişik her tarafında bu tür hevesler ne yazık ki bitmiyor. Güçlendikçe kimse bu ülkede darbe yapamaz. Bütün mesele bizim güç kazanmamızdır. Hala birileri Türkiye içinde bakıyorsun ekonomi, bir şeyler hala konuşuyorlar. Hala bir şeyler yapmanın gayreti içerisindeler. Ama bunlara inşallah bu fırsatı vermeyeceğiz. 23 Haziran'da büyükşehir belediye başkanlığı seçimi var. İlgili ilgisiz, bakın kimler bu işle ilgileniyor. Türkiye seçime giderken hala burayı nasıl karıştıracaklar, bunun hesabı içerisindeler. Kendilerine göre, belediye seçimine giderken merkezi yönetimin ekonomik noktadaki performansını belediyeden almak gibi bir gayretleri var. Belediye başkanının böyle bir görevi yok, o merkezi yönetimin görevi. Size ne. İşi bu tarafa doğru kanalize etmenin gayreti içerisindeler."


“40 BİN AĞACI DİKEREK BURANIN NE HALE GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜN"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Helikopterden geçerken inceledim dediniz? Beğenmediğiniz nokta oldu mu?" sorusu üzerine de, eksikliklerin bulunduğunu, bunlar bittiğinde beğenilen, beğenilmeyenlerin ortaya çıkacağını söyledi.

Erdoğan, gezip gördükçe de çok mutlu olduğunu belirterek, dünyadan gelenlerin hayran kalacağı bir proje olduğuna inandığını da belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eksik dediniz neler eksik? Artık yaslı ada demeyecek miyiz?" Sorusu üzerine Erdoğan, adanın Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak dünyada nam salacağını ifade ederek, “Projede olması gereken eksiklikler bulunuyor, proje daha bitmedi. Projede vaat edilen neyse onların bitmiş olması lazım. Peyzaj çalışmalarında dev saksılar içerisinde ağaçları falan gördünüz, hangi ağaçlar yaşayabilir, hangileri yaşayamaz. Öyle laflar ettiler ki; 'Ağaçlar kesildi, ağaçlar söküldü, şu, bu oldu' falan. Şu andaki hedef buraya 40 bin ağaç dikmek. 40 bin ağacı dikerek buranın ne hale geleceğini düşünün. Buradaki inşaat bu ağaçlar arasında kapatılmış olacak. Çok daha güzel bir hale gelmiş olacak. Ben Ladini çok severim. Hanımefendi, Başkanım burada Ladin olmuyor, dedi. Daha çok geniş yapraklı, çam vesaire var. İnşallah güzel bir eseri bize kazandıracaklar. Şu anda iyi gidiyor. Yılsonu itibariyle burayı dört dörtlük bitmiş olarak görmüş olacağız." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi Feneri'nin içine bir asansör koyulmasını söylediğini, engellilerin de rahat bir şekilde gezebileceğini söyledi.


“TOBB O İŞİ ZATEN ÇÖZECEKTİR"

Erdoğan, bir gazetecinin adaya erişim konusunda ve yeme içme yerleri konusundaki sorusu üzerine, "Bizim için burada tamamen bitmiş, tükenmiş, harabe ve tarihi itibariyle bizim için kara bir tablonun olduğu bir ada vardı. Şimdi biz bu adayı bu hale hamdolsun getirmesi için TOBB'a dedik ki bu iş size yakışır. Dolayısıyla bu adayı şöyle ele alalım ve proje için Çiğdem Hanımlar, vesaire çalışmayı yaptılar, bunun üzerine bir çalışma yapalım ve bu projeyi hayata geçirerek hem özellikle kendi tarihimizdeki bu kara lekeyi silme mücadelesi verelim, - bakın sildik demiyorum- hem de uluslararası toplantıları, ulusal toplantıları burada yapalım bu toplantılarla da bu adanın mahiyetini gelenlere gidenlere anlatalım. Şimdi işin restorandı, diğer bölümleriydi, içinde olan insanlar olarak inanıyorum ki TOBB o işi zaten çözecektir" dedi.


ADANIN LOGOSUNU TANITTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın logosunu da katılımcılara tanıttı. Erdoğan, logonun yatay görüntüsünde merhum Başbakan Adnan Menderes'in siluetinin görüldüğünü belirtti.

Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerle adada iki ayrı hatıra fotoğrafı çektirdi.