CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan: Adil bir dünya mümkün ama Amerika'yla deÄŸil
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Dünya İnsan Hakları Günü İnsanlığın Yüzü Programı'nda yaptığı konuşmada, "Biz ne diyoruz? Adil bir dünya mümkün ama Amerika'yla değil. Çünkü Amerika İsrail'in yanında parasıyla, bütün silah mühimmatıyla yer alıyor. Ey Amerika bunun hesabını nasıl vereceksin? Görevi küresel barışı ve istikrarı korumak olan güvenlik konseyi 7 Ekim'den bu yana İsrail'i koruma ve kollama konseyine dönüştü. Ne çatışmalar bir an önce dursun diyen 121 ülkenin iradesi, ne Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin çabaları ne de geçici üyelerin samimi gayretleri, güvenlik konseyinin daimi üyelerini harekete geçirmeye yetmedi" dedi.
Â
AK Parti Ä°nsan Hakları BaÅŸkanlığı, Dünya Ä°nsan Hakları Günü nedeniyle 'Ä°nsanlığın Yüzü' Programı düzenledi. Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleÅŸen programa CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan da katıldı. Program, Fransız Karikatür Dergisi Charlie Hebdo'ya karşı yazılan sözleri ve müziÄŸi Yücel Arzen'e ait ÅŸarkının söylenmesiyle baÅŸladı. Programda Küresel Ä°nsan Hakları ve Türkiye'de Ä°nsan Hakları videosu da izletildi.  CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan konuÅŸmasında yerel seçime ve başıboÅŸ sokak hayvanlarına da deÄŸinerek, "BaşıboÅŸ sokak köpeklerinin zarar verdiÄŸi insanlarımızın haklarını korumanın da görevimiz olduÄŸunun bilinciyle hareket ediyoruz. Bu sorunu inÅŸallah inancımıza, kültürümüze ve ÅŸefkat medeniyetimizin bize vazettiÄŸi ilkeler çerçevesinde mutlaka çözüme kavuÅŸturacağız. 31 Mart için ne diyoruz, inÅŸallah yeniden Ä°stanbul diyoruz ve yola devam ediyoruz. Yeniden Ankara diyoruz ve yola devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.   Â
AYLAN BEBEĞİN ÖLÃœMÃœ BATI'YI Ä°NSAFA GETÄ°RMEDÄ°Â
Burada konuÅŸan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi bundan 75 sene evvel gerçekten büyük umutlarla kabul edildi. Aradan 3 çeyrek asır geçmesine raÄŸmen bu metin insanlığın kazanımları açısından kritik bir belge olma vasfını hala koruyor. Daha adil, daha özgür, daha insan odaklı bir dünya idealiyle kabul edilen insan hakları evrensel beyannamesi 75 yıldır uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlatmayı sürdürüyor. Beyanname bu yönüyle küresel barışın ve istikrarın tesisini de rehberlik ediyor. Her ne kadar insan hakları ihlallerini sona erdirememiÅŸ olsa da beyannameyi insanlığın onurlu yaÅŸam mücadelesinin köşe taÅŸlarından biri olarak görüyoruz. Beyannamenin insan haklarının korunması ve geliÅŸtirilmesi konusunda küresel ölçekte bir hassasiyetin oluÅŸmasına ciddi katkılar saÄŸladığına inanıyoruz. Buna raÄŸmen 10 Aralık Dünya Ä°nsan Hakları Günü'nü dünyanın pek çok yerinde insan haklarının ayaklar altına alınırken karşıladığımızda bir gerçektir. Batı toplumlarını zehirli bir sarmaşık gibi saran Ä°slam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı insan haklarına yönelik tehditlerin en başında yer alıyor. Yabancı düşmanı, ırkçı, ayrımcı ve faÅŸizan uygulamalardan en fazla maÄŸdur olan kesim, hiç şüphesiz göçmenlerin çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturan Müslümanlardır. Terörist ve terör kavramları Ä°slam'a saldırmanın, Müslümanları tahkir etmenin, masumları katletmenin bir kılıfı haline dönüştürüldü. Bundan 4 buçuk sene önce Yeni Zelanda'nın Christchurch ÅŸehrinde Cuma namazı için toplanan 51 kardeÅŸimizin ÅŸehit edildiÄŸi saldırı Ä°slam düşmanlığının nerelere varabileceÄŸini göstermiÅŸti. Müslümanlara ve göçmenlere yönelik saldırılar bununla sınırlı kalmadı. Kanada'dan Amerika BirleÅŸik Devletleri'ne, Avrupa'dan Asya ülkelerine kadar dünyanın pek çok yerinde artarak devam etti. Nefes alamıyorum, nefes alamıyorum diyerek can veren  George Floyd'un dramını asla unutamayız. Benzer olaylarla daha sonra da karşılaÅŸtık. Aylan bebek… Aylan bebeÄŸin nasıl dalgalarla kıyıya vurduÄŸunu izledik. Aylan bebeÄŸin ölümü Batı'yı insafa getirmedi. Aylan bebek bir astsubay çavuÅŸumuzun kucağında görüldüğü gibi ebediyete yürüdü. Filistin kefhiyesiyle gezen 3 genç Amerika BirleÅŸik Devletleri'nde sokak ortasında silahlı saldırıya uÄŸradı. Batılı ülkeler Christchurch saldırısından hiçbir ders çıkarmadı. Hatta fikir özgürlüğü bahanesiyle Ä°slam ve Müslüman karşıtı eylemleri meÅŸrulaÅŸtırdılar, tasvip ve teÅŸvik ettiler. Ne güvenlik boyutuyla, ne hukuki ve siyasi olarak bu eylemlerin önüne geçecek hiçbir tedbir almadılar" diye konuÅŸtu. Â
Â
KURANI KERÄ°M'Ä°N YAKILDIÄžI 500'E YAKIN SALDIRI GERÇEKLEÅžTÄ°RÄ°LDÄ°Â
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Bakınız istatistikler buz dağının sadece görünen kısmı olsa da bu acı gerçeÄŸi teyit ediyor. Yılbaşından beri çoÄŸunluÄŸu bizim büyükelçiliklerimiz olmak üzere Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı üyesi ülkelerin Avrupa'da bulunan temsilciliklerinin önünde Kuranı Kerim'in yakıldığı 500'e yakın saldırı gerçekleÅŸtirildi. Mukaddes kitabımıza yönelik bu alçak eylemlerin hemen hepsi hükümetlerin izin vermesiyle polis koruması altında düzenlendi. Ä°lk defa dün Danimarka'da, kutsal kitabımız Kuranı Kerim olmak üzere kutsal kitaplara yönelik saldırılar sebebiyle bir cezai müeyyideyi getirdiler. Müslümanlara ait ibadethaneleri, iÅŸ yerlerini, sivil toplum örgütlerini, dernekleri hedef alan nefret suçlarının sayısı günden güne artıyor. Batı'da Müslümanların ibadet, çalışma, okuma ve inancına göre yaÅŸama hakkı giderek kısıtlanıyor. Meselenin trajikomik yanı tüm bunların demokrasi ve insan haklarının beÅŸiÄŸi olarak pazarlanan ülkelerde yaÅŸanmasıdır. Sözle eylem arasındaki farkın bu kadar açıldığı bir dönem herhalde olmamıştır. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar iÅŸ icraata gelince çifte standardın, ilkesizliÄŸin ve ikiyüzlülüğün adeta kitabını yazmaktadırlar. Bu ülkeler BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesinde kayıtlı hakların sadece makbul insanlar için geçerli olduÄŸunu düşünüyor. Yine bunların nazarında, Batılı ve beyaz olmayanların bu haklardan tam olarak yararlanma hatta hiçbir ÅŸekilde yararlanma imkanı bulunmuyor. Bunu açık açık söylemeseler de kültürel ırkçılığa, yabancı karşıtlığına ve Ä°slam düşmanlığına göz yumarak Batı'nın çarpık zihin dünyasını ortaya koyuyorlar" ifadelerini kullandı. Â
Â
BÄ°RLEÅžMÄ°Åž MÄ°LLETLER Ä°NSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESÄ°'NÄ°N GÖZ GÖRE GÖRE ÇİĞNENDİĞİ YER, GAZZE VE Ä°ÅžGAL EDÄ°LMÄ°Åž FÄ°LÄ°STÄ°N TOPRAKLARIDIRÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Son dönemde Batı'nın barbarlık vasfının örneklerini doÄŸrudan yaptığı ve dolaylı olarak destek verdiÄŸi hadiseler vesilesiyle giderek daha sık görmeye baÅŸladık. Ä°nsanlığa karşı iÅŸlenen suçların eninde sonunda mahÅŸeri vicdanda yargılanmak, faillerinin de tarih önünde hesap vermek gibi bir özelliÄŸi vardır. Giderek ÅŸiddetlenen barbarlık örneklerini ve arÅŸa yükselen masum çığlıklarını bir dönüm noktasına yaklaÅŸtığımızın iÅŸaretleri olarak görüyoruz. Bugün BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin göz göre göre çiÄŸnendiÄŸi yer, Gazze ve iÅŸgal edilmiÅŸ Filistin topraklarıdır. Gazze halkının 7 Ekim'den beri hayatı baÅŸta olmak üzere her türlü hakkı iÅŸgalci Ä°srail güçleri tarafından pervasızca yok edilmektedir. Ä°srail'in hedef gözetmeksizin yaptığı saldırılar sonucunda 18 bini aÅŸkın Gazzeli kardeÅŸimiz ÅŸehit oldu. Ramallah'ta yerleÅŸimci denen teröristlerin ve Ä°srail güvenlik güçlerinin saldırılarında 300'e yakın Filistinli ÅŸehadete yürüdü. Ä°srail'in alçakça katlettiÄŸi her 3 Filistinli'den 2'si kadın veya çocuktur. Anne ve babalarının beyaz kefenlerine sarılarak gözyaşı döktüğü masum sabiler Ä°srail'in vahÅŸetinin sembolleri olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Batılı ülkelerin sınırsız desteÄŸini alan Ä°srail yönetimi, Gazze'de tüm insanlığın yüzünü kızartacak canilikte zulümlere ve katliamlara imza atıyor. SavaÅŸta bile dokunulmaması gereken ibadethanelerde okullara, hastanelerden mülteci kamplarına, evlerden çarşı pazarlara kadar tüm sivil yerleÅŸim yerleri Ä°srail tarafından alçakça bombalanıyor. Gazze'deki binaların 3'te 2'si ya tamamen yıkılmış ya ağır hasar almış ya da kullanılamaz hale gelmiÅŸtir. Ä°srail Gazze halkının suyunu, gıdasını, elektriÄŸini ve iletiÅŸimini keserek milyonlarca insanı açlığa ve ölüme mahkum etmiÅŸtir. Bugün Gazze'de sadece çocuklar, kadınlar, yaÅŸlılar, gazeteciler deÄŸil aynı zamanda insanlığa dair tüm deÄŸerler de katledilmektedir" diye konuÅŸtu.Â
Â
ADÄ°L BÄ°R DÃœNYA MÃœMKÃœN AMA AMERÄ°KA'YLA DEĞİLÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Bu vahÅŸet karşısında uluslararası kuruluÅŸlar ve insan hakları örgütleri ihlallerin önüne geçecek hiçbir somut atmıyor. Biz ne dedik? Dünya 5'ten büyüktür. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi'nde 5 daimi üye ve geçici üyeler fakat sadece Amerika'nın red oyuyla maalesef malum ateÅŸkes reddedildi. Tek başına. Böyle adalet olur mu? Böyle adil bir dünya olur mu? Biz ne diyoruz? Adil bir dünya mümkün ama Amerika'yla deÄŸil. Çünkü Amerika Ä°srail'in yanında parasıyla, bütün silah mühimmatıyla yer alıyor. Ey Amerika bunun hesabını nasıl vereceksin? Ä°nsanlık Amerika'ya insanlık için gerçekten Amerika bir BirleÅŸmiÅŸ Milletler Evrensel Beyannamesi'ne destek veren ülkedir demeyecek bundan sonra, baÅŸta biz. Diyemeyiz. Çünkü Ä°srail'in yanında yer alan Aylan bebeklerinin karşısında yer alanlara diyoruz ki, biz de sizin karşınızdayız" dedi.Â
Â
Ä°SRAÄ°L'Ä° KORUMA VE KOLLAMA KONSEYÄ°NE DÖNÜŞTÃœÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Ãœlkemizdeki gezi olaylarında ve Ukrayna'nın iÅŸgalinde olay yerlerine kamp kurup saatlerce canlı yayın yapan BBC'den CNN'ine allı ÅŸanlı basın organlarının en büyük icraatları failleri gizleyip zulmü gözlerden kaçırmaktan ibarettir. Biliyorsunuz bizim TRT'nin ve Anadolu Ajansı'nın bir ÅŸehidimiz ve kamerayı paramparça ettiler. Hani ne oldu, siz basın özgürlüğünden yanaydınız? Basın yayına hep savunucuydunuz, nasıl oldu? Bunların her ÅŸeyi yalan ve 70'i aÅŸkın basın mensubu Gazze'de ne yazık ki ebediyete yürüdü. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi'nden ise bir umudumuz, beklentimiz kalmadı. Görevi küresel barışı ve istikrarı korumak olan güvenlik konseyi 7 Ekim'den bu yana Ä°srail'i koruma ve kollama konseyine dönüştü. Ne çatışmalar bir an önce dursun diyen 121 ülkenin iradesi, ne BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri'nin çabaları ne de geçici üyelerin samimi gayretleri, güvenlik konseyinin daimi üyelerini harekete geçirmeye yetmedi. Dün gece yapılan oylamayı az önce söyledim. Amerika'nın vetosu nedeniyle yine ateÅŸkes kararı çıkmadı. Aralarında daimi üyelerin de olduÄŸu 13 ülkenin tasarıya evet oyu vermesine raÄŸmen maalesef sonuç deÄŸiÅŸmedi. Dünyanın 5'ten büyük olduÄŸu gerçeÄŸi bir kez daha görülmüş oldu. BirleÅŸmiÅŸ Milletler BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi reforme edilmesi olmazsa olmaz ÅŸarttır, ÅŸart. Bu BirleÅŸmiÅŸ Milletlerle, bu BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi'yle insanlığın bir yere varması mümkün deÄŸil. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu'nda da aynen bu ifadeleri kullanan bir lider olarak söylüyorum. Gazze'deki zulümlerle birlikte BirleÅŸmiÅŸ Milletler'in bu aciz ve iÅŸlevsiz yapısının da tüm dünyada sorgulanacağına inanıyoruz. Gazze'den sonra hiçbir ÅŸey eski tas eski hamam devam edemez" ifadelerini kullandı. Â
Â
BU UÄžURDA YALNIZ DA KALSAK, BEDEL DE ÖDESEK YOLUMUZDAN DÖNMEYECEĞİZÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Gençler, iÅŸgal edilmiÅŸ Filistin topraklarında yaÅŸanan zulmün, hoyratlığın, barbarlığın hesabı insanlık vicdanıyla birlikte hukuk önünde de mutlaka sorulmalıdır. Gazze kasapları uluslararası mahkemelerde insanlığa karşı suç teÅŸkil eden eylemlerinin hesabını vermelidir. Allah'ın izniyle eninde sonunda vereceklerdir. Biz, bu meselenin takipçisi olacağız bunu da Gazzeli masumlarla birlikte tüm insanlık adına yapacağız. Bir daha benzer dramlar yaÅŸanmasın diye, anne babalar çocuklarının parçalarını toplamasın diye, zulüm zalimin yanına kar kalmasın diye… Dünyanın dört bir yanındaki masumlar geleceklerine güvenle bakabilsin diye mücadelemizi cesaretle sürdüreceÄŸiz. Gazzeli çocuklar için gözyaÅŸlarıyla ciÄŸerparelerine sarılan o Gazzeli anneler, babalar için sesimizi yükseltmeye devam edeceÄŸiz. Rabbim Gazzeli kardeÅŸlerimize sabır versin, tahammül, dayanma ve direnme gücü versin. Tüm imkanlarımızla Filistin'in yanında olurken elbette gönül coÄŸrafyamızdaki diÄŸer kardeÅŸlerimizi de ihmal etmiyoruz, etmeyeceÄŸiz. Balkanlardan Kafkasya'ya, Arakan'dan Türkistan'a ve Kırım'a kadar nerede hakkı çiÄŸnenen hukuku ayaklar altına alınan zulme ve baskıya maruz kalan bir kardeÅŸimiz varsa, ona sahip çıkmak bizim görevimizdir. Daha önce de söylediÄŸim gibi bizim nazarımızda Gazzeli kardeÅŸlerimizle DoÄŸu Türkistan Türkleri, Kıbrıs Türkleriyle Irak Türkmenleri arasında hiçbir ayrım hiçbir fark yoktur ve olamaz. Çünkü biz tüm bu coÄŸrafyalarda yaÅŸanan bu hadiselere merhum Akif'in ÅŸu mısralarında dile getirdiÄŸi yüksek vicdan penceresinden bakıyoruz. Biz de kim olursa olsun zalimin hasmıyız mazlumun da hamisiyiz. Bugün Ä°srail yönetiminin terör eylemlerine göz yumanlar ve destek verenler yarın insan içine çıkacak yüz bulamayacak ama biz başımız dik alnımız ak bir ÅŸekilde hakkı savunmaya devam edeceÄŸiz. Bu uÄŸurda yalnız da kalsak, bedel de ödesek yolumuzdan dönmeyeceÄŸiz" diye konuÅŸtu.Â
Â
TEK PARTÄ° FAŞİZMÄ°NÄ°N AÇTIÄžI YARALARI HAMD OLSUN YÄ°NE BÄ°Z SARDIKÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Ä°nsan hak ve hürriyetleri açısından böylesi trajik bir dönemde Türkiye insanı ve insani deÄŸerleri önceleyen bir anlayışla hamlelerine devam ediyor. Son 21 yılda, hayata geçirdiÄŸimiz sessiz devrimlerle vatandaÅŸlarımızın BirleÅŸmiÅŸ Milletler Ä°nsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde kayıtlı hak ve özgürlüklerini kullanmalarını kısıtlayan pek çok engeli ortadan kaldırdık. Cebinde ay yıldızlı kimlik taşıyan herkesin hayatın tüm alanlarında bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak muamele görebilmesini temin ettik. Ãœlkemizde hiç kimsenin kökeni, inancı, ibadeti, meÅŸrebi, dili, kıyafeti, sakalı, baÅŸ örtüsü, dini ve kültürel tercihleri sebebiyle ötekileÅŸtirildiÄŸi bir iklimi asla kabul etmedik, aksini savunduk. EÄŸitim hayalleri, üniversite kapılarında yıkılan kızlarımıza yönelik ayrımcılığa biz son verdik. Kılıf kıyafetinden dolayı iÅŸ hayatından, devletten, bürokrasiden hatta ve hatta siyasetten dışlanan kadınlarımıza haklarını yine biz teslim ettik. Ãœlkemiz kadınları seçilme hakkını yani parlamentoda hiçbir kısıtlama olmadan görev yapma imkanını tam manasıyla bizim dönemimizde kullanabilmiÅŸtir. Kamu denetçiliÄŸi ve insan hakları eÅŸitlik kurumu gibi yeni yapılarla hak arama yollarını geniÅŸlettik. Devlet vatandaÅŸ iliÅŸkisinde köklü bir paradigma deÄŸiÅŸikliÄŸi gerçekleÅŸtirdik. Hiçbir farklılığa bakmaksızın tüm vatandaÅŸlarımıza eÅŸit davranan, bunları zenginlik olarak gören bir anlayışın yerleÅŸmesini biz saÄŸladık. Tek parti faÅŸizminin ve darbelerin milletimizin gönül dünyasına açtığı yaraları hamd olsun yine biz sardık. Adaletin ve güvenlik hizmetlerinin kalitesini artırarak, adil yargılanma hakkı için çok sayıda çalışma yaptık. Bu amaçla yargı reformu yasa paketleri, insan hakları eylem planları hazırlayıp hayata geçirdik. Ä°ÅŸkenceye sıfır tolerans politikasını uygulayarak bu suça iliÅŸkin cezaları artırdık zaman aşımını kaldırdık. Farklı din, mezhep ve inanç gruplarına ait cemaat vakıflarının mülk edinmelerini kolaylaÅŸtırdık. Resmi dilimiz olan Türkçe dışındaki dil ve lehçelerin öğreniminin önemini açtık. Bu dillerde siyasi propaganda, radyo ve televizyon yayını yapılmasına imkan tanıdık. Kürtçe yasak mıydı? Yasaktı, önünü biz açtık. Her türlü siyasi propagandayı Kürtçe olarak da benim Kürt vatandaÅŸlarım, Kürt kardeÅŸlerim yapabiliyor mu? Yapıyor. Önünü biz açtık. Nefret suçu, ilk kez bizim dönemimizde caza mevzuatımıza girmiÅŸtir. Alevi ve BektaÅŸi kardeÅŸlerimiz ile Roman vatandaÅŸlarımızın haklarına yönelik bir çok önemli düzenlemeyi yaptık. Kültür Bakanlığımız bünyesinde kurulan Alevi BektaÅŸi Kültür ve Cemevi BaÅŸkanlığımız bu çabalarımızın en güzel meyvelerinden biri olmuÅŸtur" diye konuÅŸtu.Â
Â
Ä°NSANLIK DÜŞMANLARININ KÖKÃœNÃœ KURUTMAKTA KARARLIYIZÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Ä°nsanımızın ihtiyaçları ve talepleri doÄŸrultusunda inanç hürriyeti konusunda ilave adımlar atmayı sürdüreceÄŸiz. Türk demokrasisi dünyada örnek gösterilen seviyeye yine bizim hükümetlerimiz döneminde ulaÅŸmıştır. Tek parti döneminde Cumhurla Cumhuriyet arasında örülen duvarları yıkmanın yanı sıra, CumhurbaÅŸkanının doÄŸrudan halk tarafından seçilmesini temin ederek milli iradeye vurulan zincirleri parçaladık, attık. Nice reformu, nice atılımı, tarihe geçen büyük bir demokratik dönüşüm hamlesini son 21 yılda baÅŸarıyla ülkemize kazandırdık. 85 milyonun tamamı zaten günlük hayatında bunları görüyor, yaşıyor. GeçmiÅŸle kıyaslandığında ülkemizin nereden nereye geldiÄŸini çok iyi biliyor. Terör örgütlerine karşı farklı cephelerde yürüttüğümüz mücadelede ülkemizin insana, insan hayatının korunmasına, temel hak ve hürriyetlerinin kullanılmasına verdiÄŸi önemin bir göstergesidir. Beynini yıkadıkları gencecik çocukları ölüme gönderen, zorla kaçırdıkları kadınları, kız çocuklarını istismar eden, daha kundaktaki bebekleri vahÅŸice katleden masumların kanı ve canı üzerinden ikbal devÅŸiren bu insanlık düşmanlarının kökünü kurutmakta kararlıyız" dedi. Â
Â
BAÅžIBOÅž SOKAK HAYVANLARI MESELESÄ°NÄ° ÇÖZÃœME KAVUÅžTURACAÄžIZÂ
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Yaklaşık 40 yıldır kan döken, vatandaÅŸlarımıza kan kusturan bu alçakları tarihin çöp sepetine atmadan mücadeleyi elden bırakmayacağız. Son 21 yılda yaptıklarımızın tamamını çok kıymetli bulmakla beraber hak ve hürriyetler meselesinde duraÄŸan bir yaklaşım sergilemiyoruz. Hayatın deÄŸiÅŸen dinamiklerini içinde biz de kendimizi sürekli yeniliyoruz, sürekli geliÅŸtiriyoruz. VatandaÅŸlarımızın bizar olduÄŸu ne varsa, hepsinin de çözümünü bulmak ve uygulamak bizim asli vazifemizdir. Mesela, başıboÅŸ sokak köpeklerinin zarar verdiÄŸi insanlarımızın haklarını korumanın da görevimiz olduÄŸunun bilinciyle hareket ediyoruz. BaşıboÅŸ sokak hayvanlarıyla ilgili artan ÅŸikayetlerin farkındayız. Önceki gün Ankara'da yaÅŸanan ve bir evladımızın ağır yaralandığı elim hadise hepimizin yüreÄŸini daÄŸlamıştır. Bu sorunu inÅŸallah inancımıza, kültürümüze ve ÅŸefkat medeniyetimizin bize vazettiÄŸi ilkeler çerçevesinde mutlaka çözüme kavuÅŸturacağız" dedi. Â
Â
31 MART MESAJI Â
Yerel seçimi de hatırlatan Erdoğan, "İnsanın hak ve hukukunun söz konusu olduğu hiçbir alanı boş bırakmıyor, görmezden gelmiyor, ihmal etmiyoruz. Elbette bazı süreçler vakit alabiliyor ama nihayetinde her meseleyi hal yoluna koyuyoruz. Vatandaşlarımızdan hükümetimize güvenmeye, bize inanmaya, bize destek olmaya devam etmelerini istiyorum. 31 Mart'ı unutmuyoruz değil mi? 31 Mart'a hazırlanıyoruz değil mi? 31 Mart için ne diyoruz, inşallah yeniden İstanbul diyoruz ve yola devam ediyoruz. Yeniden Ankara diyoruz ve yola devam ediyoruz. Durmak yok, yola devam diyoruz" dedi.
Â