Çomaklı: Türk kadını yumruğunu masaya vurduğunda düşman kaçacak yer arardı

Yakutiye ilçesindeki Erzurumlu Emrah Müzesi'nde Kahraman Türk Kadını üzerine söyleşi yapan yazar Zekiye Çomaklı, tarihe yazılmış fakat hikayesi kaybolan kadınlardan bahsetti. Anadolu kadınının, ele geçirilemeyen özgür bir ruhu olduğunu belirten Çomaklı, şunları söyledi:

"Vatanını, bayrağını, dinini, milletini, yuvasını ilgilendiren olaylar karşısında suskun kalmaz, aziz vatanına zarar verecek olaylara, hiç düşünmeden tavır alır, karşı koyar, gözünü kırpmadan erinin, babasının, oğlunun yanında yer alır. Yaşadıkları coğrafyanın özellikleri insanların yüzlerine ve kişiliklerine yansır, sert iklimin insanı sert, haşin, aniden öfkelenen, atak bir huya sahip olur. Anadolu insanı ile coğrafyası arasında ilginç bir ilişki vardır. Boylu poslu, kara kaşlı- kara gözlü, çatık kaşları çok az konuşan, yakışıklı dadaşın yanı sıra bu coğrafyanın kadını da farklıdır. O başka kadınlar gibi, kimsenin yaptığında hata arayan değil, her sabah evladına 'kimseye bulaşmamasını' tembih eden kadın olarak bu vatanın en karanlık günlerinde ayakta kalmayı başarmış, delikanlı, vakur, başını asla eğmemiş, dimdik durmuştur yoklukların içinde. Bin kere ölmüş, bin kere dirilmiştir, vatanına yan bakanlara ummadığı dersi vermiş, asla yıkılmamıştır. Türk kadını yumruğunu masaya vurduğunda düşman kaçacak yer arardı. Kocası gurbette babası mezarda olsa bile, kimseye boyun eğmeden ekmeğini taştan çıkarmayı bilmiş bu coğrafyanın kadını. Hiçbir olumsuzluk onu yıldırmamış, yuvasının selametini düşünüp kimseye borçlu kalmadan hayatını idame ettirmeyi başarmıştır." 

GÖZÜNÜ KIRPMADAN ERİNİN, BABASININ, OĞLUNUN YANINDA YER ALIR

"Damarına basmayınca, konu namus olmayınca çemkirmez kimsenin yüzüne. Dinini, milliyetini sorgulatmaz asla” diyen Zekiye Çomaklı, “Ağzından çıkan sözün sahibidir her zaman, kalp kırarsa tamirine uğraşır, kalbi kırılırsa vuslat kıyamete kalır onun gönlünde. Oğul anası olmak başka bir saygınlık kazandırır ona, kadının adı yok değil, kadının adı dört dörtlük vardır burada? Kocalar, hanımların sözünü dinlemediklerini söyleseler de inanmayın, Valide Sultan yap, demezse yapamazlar düşündüklerini. Vatanını, bayrağını, dinini, milletini, yuvasını ilgilendiren olaylar karşısında suskun kalmaz, gözünü kırpmadan erinin, babasının, oğlunun yanında yer alır. Nene Hatun, Kara Fatma, Şerife Bacı, Halime Çavuş, Nezahat Onbaşı, Gördesli Makbule ile Alevi-Sünni, Kürt-Türk, Laz Çerkez ayırmadan simgeleşen Anadolu kadını zihinlerden silinmemiştir. Milli Mücadelede Erzurum Kongresi ile hukuki bir yapıya kavuşan 'Vatan bir bütündür, parçalanamaz' ilkesini benimseyen, Osmanlı-Rus Savaşlarında Dadaş kahramanlığını sergileyen Anadolu'da isimsiz birçok Anadolu kadını bu coğrafyanın kadını değil mi? Bu kadının memleket sevgisi ve cesareti korkutucudur aslında. Dedim ya başka türlü cesurdur bu coğrafyanın kadını ve 'Vatan bir bütündür parçalanamaz' diye haykırır can bedenden ayrılana kadar" dedi.

SANAT DÜNYASINDAN KADINLARI DA UNUTMAMAK GEREK

Zekiye Çomaklı, kahraman Türk kadınları ile Erzurum'da ilkleri başaranların isimlerini şöyle sıraladı:

"Çifte Minareli Medreseyi yaptıran Hüdavent Hatundan, Yakutiye Medresesindeki kitabede adı yer alan Bolugan Hatun’a, hükümdarlık yapmış Mama Hatun'dan, Abdurrahman Gazi Türbesi'ni yaptıran Ayşe Hatun'a ve sonra vatan savunmasında yer alan Nene Hatun, Kara Fatma, Gül Yurdaköle, Name Hatun, Nezahat Onbaşı ve Sakine Batur'a gibi onlarca kadının yanı sıra Erzurum'da her konuda ilkleri başarmış kadınlarımızdan ilk kadın gazeteci Nehire Koçer, Ortaya Asya'ya gönderilen ilk büyükelçi Fatma Serpil Alpman, ilk öğretmenlerden Fatma Toksoy Güneri, ilk zabıta Memuru Afife Ark, sanat dünyasından da Neriman ve Perihan Altındağ kardeşler gibi kadınları da unutmamak gerek." 

DAVETLİLERE ÇORBA İKRAM ETTİ

Çomaklı, söyleşi sonrası Kurtuluş Savaşı'nın kadın kahramanlarından, 'Kara Fatma' olarak bilinen Fatma Seher Erden'in Milis Müfreze Komutanı iken cephedeki askerine yaptığı ve günümüzde 'Kara Fatma Çorbası' adını alan çorbayı davetlilere ikram etti.