Binadaki çatlama sesinden, önce uykuları sonra kendileri kaçtı
Antalya'da, arka tarafı görünecek kadar çatlak duvarların bulunduğu binada oturanlar, uykularını kaçıran çatlama sesi nedeniyle evlerinin yıkılacağı korkusu yaşıyor. Zemininde toprakla duvar arasında 4 santimetre açık oluşan apartmanda yaşayanlardan bazıları evlerini terk etti.
Konyaaltı ilçesinde 2005 yılında inşa edilen 3 katlı 12 daireli apartmanda oturanlar, 2014 yılında binalarında mantolama işlemi yaptırmak istedi. Mantolama yapmaya gelen şirket yetkilileri, binada ciddi çatlaklar olduğunu, işlemi yapmaları durumunda bu çatlakların daha büyük risklere neden olabileceğini belirterek işlemi uygulamadı. Bina sakinleri de apartmanın 10'uncu yılında sesler duymaya başladı. Özellikle gecenin sessizliğinde çıkan sesleri hırsızlara yorumlayan binada yaşayanlar, aynı sesleri başka komşuların duyduğunu anlayınca sesin duvarlarda meydana gelen çatlaklardan geldiğini anladı. Çatlaklar kısa sürede binanın iç ve dışını sardı, zemininde duvar ile toprak arasında 4 santimetre açık oluştu. Bazı apartman sakinlerinin taşındığı 12 daireli binada, halen 9 dairede yaşam devam ediyor.
MÜTEAHHİDE DAVA AÇTILAR
Ev sahipleri, binayı yapan müteahhide gizli ayıplı mal sattığı gerekçesiyle dava açtı. Dava görülürken bilirkişi raporlarında, binanın can ve mal kaybına yol açabileceğine yönelik görüş bildirildi. Davanın dördüncü yılında hakim, konunun tüketici mahkemesini ilgilendirdiği gerekçesiyle dosyayı tüketici mahkemesine yönlendirdi. Bu kararın ardından büyük şok yaşayan mülk sahiplerinden bazıları, binanın her an yıkılacağı düşüncesiyle başka yerlere taşındı.
DUVARDAKİ ÇATLAKTAN ARKASI GÖRÜNÜYOR
Özellikle apartmanın giriş katındaki bir dairede büyük çatlaklar oluştu. Bu dairede duvardaki çatlağın arasından karşı taraf rahatlıkla görülebiliyor. Bilirkişi raporunda binadaki bu durumun nedeni şöyle açıklanıyor:
"Zemin emniyet gerilmesindeki bölgesel farklılıklar, yer altı su seviyesindeki değişkenlikler gibi hususlar dikkate alındığında farklı oturma ve gerilme oluşumlarının gelişmesi yapıyı olumsuz yönde etkilemekte olup, binada oluşan çatlakların sebebi budur. Özellikle dış etkenler nedeni ile yapıdaki mevcut hasarın daha da artabileceği dikkate alınarak gerekli önlemlerin ivedi alınması can ve mal kaybı yaşanmasını önleyecektir."
TEMEL TİPİ YANLIŞ SEÇİLMİŞ İDDİASI
Apartmanda ailesiyle korku içinde yaşamaya devam eden Ender Mülazim, çatlakların ardından mahkemeye tespit davası açtıklarını söyledi. Davada binanın yapımında eksikler bulunduğuna yönelik tespitlerin ortaya çıktığını belirten Mülazim, “Ana eksiklik, temel tipinin yanlış seçilmesi gösterildi. Binamızın altından traverten ve killi bir yapı var. Bu yapıya uygun temel tipi seçilmemiş, klasik temel atılmış. Bu nedenle apartmanımız kilin üzerinde yavaş yavaş kayıyor. Bu davalar uzun sürüyor, bilirkişi acilen tedbir alınmasına yönelik rapor verdi. Ancak mahkeme henüz devam ediyor" dedi.
MÜTEAHHİT: ALLAH'IN İŞİ
Risk altında yaşamaya devam ettiklerini belirten Mülazim, yaşananlar nedeniyle apartmanı terk edenler olduğunu söyledi. Mülazim, “Bir an önce mahkeme karar versin de her şey hallolsun diye beklerken davanın dördüncü yılında hakim bu konunun yetki alanı dışında olduğunu belirterek, dosyayı tüketici mahkemesine yönlendirdi. 4 yıldır bunun bilinmemesi bize komik geldi. Müteahhit ilk davada 'Biz problemsiz yaptık, bu Allah'ın işi, Allah böyle takdir etti' dedi. Türkiye'de kötü sonuçlar çıktıktan sonra mı insanların cezalandırılması gerekiyor, öncesinden tedbir alsak, can kaybı olmadan yaptırımlar hayata geçse daha iyi olmaz mı" diye konuştu.
'İLK ZAMANLAR SESLERİ HIRSIZ ZANNETTİK'
Satın aldığı daireden korkuları sonrası kiraya çıkan Meral Aksu da apartmana girerken moralinin bozulduğunu söyledi. Aksu, "Bilirkişi raporunda, ivedilikle burayı boşaltmamız gerektiği söyledi. En ufak depremde bile risk altındayız. Üst katımda oturan hamile kadın psikolojisinin bozulduğunu belirterek 4 yıl önce taşındı. Zaman ilerledikçe çatlamalar arttı. İlk zamanlar hırsız olduğunu düşünerek uyanıyorduk, sonra sesleri diğer komşuların da duyduğunu öğrenince çatlaklardan ses geldiğini anladık. Burada oturmamın mümkün olmadığını görünce ben de evimden taşındım. 4 yıldır mahkeme süreci devam ediyor. Evi ne satabiliyorum ne oturabiliyorum. İstanbul- Kartal'da yıkılan binanın ardından iyice korkar hale geldik. İnsanların yaşam kalitesi bozuldu" dedi.
'CANSIZ BEDENLERE ULAŞTIKTAN SONRA MI SONUÇ ALINACAK'
Apartman sakini Hasan Hüseyin Mercan da 2005 yılında bankadan kredi çekerek evi aldıklarını, borcunu bitirdikleri dönemde de bu sıkıntıların ortaya çıktığını söyledi. Mercan, "Kendime ait bir evim var ama oturamıyorum, kiraya çıktım. Çünkü apartman yıkılacak diye korkuyorum. Adım attığımız zaman ses çıkıyor, geceleri sesler duyuyoruz. Bunun bir çözümü olması lazım, büyük tehlike var. Olayın sonuçlanması için mutlaka AKUT'un gelip cansız bedenleri mi çıkarması lazım" diye konuştu.