Geri Dön
GündemBeşiktaş'ta, 29 kişinin öldüğü yangınla ilgili dava 11 Kasım'a ertelendi

Beşiktaş'ta, 29 kişinin öldüğü yangınla ilgili dava 11 Kasım'a ertelendi

Beşiktaş'ta, 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan gece kulübündeki yangınla ilgili davaya devam edildi. Mahkeme, 21 Ekim'de olay yerinde keşif yapılması kararı vererek duruşmayı 11 Kasım'a erteledi. Tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Beşiktaş'ta, 29 kişinin öldüğü yangınla ilgili dava 11 Kasım'a ertelendi

 

Beşiktaş'ta bulunan bir gece kulübünün tadilatı sırasında çıkan ve 29 kişinin hayatını kaybettiği yangınla ilgili davanın duruşması bugünde devam etti. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen duruşmaya; tutuklu 5 sanık, bir kısım tutuksuz sanık, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada tanıkların savunmaları alındı. Bazı tanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

'DAHA ÖNCE BIR YANGIN ÇIKTIĞINI GÖRMEDİM'

Tanık Berna Çaltepe, “2011 yılından itibaren iş yerinde muhasebeci olarak çalışıyorum, mali olan tüm konulara ben bakıyorum. İşletme kâğıt üzerinde Fatma Dörtgüle ait gözüküyor. Firma iflas edip tekrar açmak istediklerinde Bahadır ve benim üzerime geçti. Mali müşavirlik sınavını kazandığım için iş yeri benim üzerimden çıkarıldı. Tadilattan önce mimara çizim yapılacağı konusunda bilgi verildi. Mehmet bey ile bana gidip bakmamı istenildi. Çizimlere baktık ve görüntülü arayarak fotoğraf gönderdiğimizi hatırlıyorum. Ocak-Şubat ayı içerisindeydi. Daha önce bir yangın çıktığını görmedim. Yangın çıktığında orada değildim. Yangın söndürme sistemleri vardı ve bakımları yapılmıştı. Olaydan önce Eylül ayında yenilenmişti" şeklinde konuştu.

'TÜPLE YANGINA MÜDAHALE ETTİK'

Tanık Zafer Akpınar, “Whatsapp grubunda o gün için herkes gelecek diye bir yazı hatırlamıyorum. Sahne için bir düzenek kurulacaktı, sahne yangından bir gün önce kurulu şekilde geldi. İçeri ise düzeneğin üzerine koyarak sahne ekibi içeri getirdi. Düzenek zemine oturtturmak için olan bir düzenek. Zabıta ya da emniyet görevlileri kontrole gelirdi, müşterilerin kimliklerine de bakardı. Tadilat sürecinde geldiklerini hiç görmedim. Bu dönemde normal maaşlarımız yattı. Tadilat süreci boyunca iş sağlığı uzmanları gelmedi. Yangın tüpü dükkanın belli noktalarında mevcuttu ve 1 tane kapının çıkışında vardı. Tüp, yangın sırasında düzgün çalıştı. Müşteri giriş ve arka kapı sürekli açıktı. Olay gerçekleştiği anda biz arka kapıdaydık. Bu sırada çalışanlar vardı ve çalışıyordu. Kaynak yapılıyordu. Kaynak işçileri çalışırken güvenlik önlemi konusunda bir şey görmedim. Yangın sırasında biz dışarı çıktık. Önünüzde rahmetli bir arkadaşımız vardı. Tüple yangına müdahale ettik, tüp bitince bizi dışarı attı. Olay günü, vefat edenlerden Ali Binaliçayır, Ahmet ve Şivan'ı gördüm" dedi.

'YANGIN 30-20 SANİYE İÇİNDE BÜYÜDÜ'

Tanık Engin Eser ise, “Garson olarak Aralık ayı sonundan itibaren toplam 4 aydır orada çalışıyorum. Mekanın son haftası olduğu için ve sevdiğim için çay ocağında vakit geçirmek için gitmiştim. Yangına kapı tarafında yakalandım. Ben yukarıdan düşen yangın parçaları gördüm. 30-20 saniye içinde yangın büyüdü. Ahmet arkadaşım yangına müdahale etmek için içeri girdi. Çalıştığım süre zarfında iş sağlığı güvenliğine denk gelmedim. İşten çıkarılma kararlarına Erken Dillice karar verirdi. Tadilat sürecinde hiç yangın durumuyla karşılaşmadım" diye konuştu.

'DURUŞMA ERTELENDİ'

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, 21 Ekim Pazartesi günü olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 11 Kasım'a erteledi.

İddianame:

Cumhuriyet Savcısı'nın olayla ilgili hazırladığı iddianamede; 2 Nisan, saat 12.35 sıralarında "Masquerade" isimli iş yerinde yangın çıktığına ilişkin ihbar üzerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin sevk edildiği, itfaiye görevlilerinin içeride mahsur kalan kişileri dışarıya çıkardığı belirtilerek, yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Savcılık ve bilirkişi heyetinin olay yerinde yaptığı çalışma neticesinde; gece kulübü işletmesinin sahiplerinin Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül ile Mehmet Memduh Ceylan, mesul müdürünün ise İsmet Şen olduğunun belirlendiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 29 kişi 'maktul', 27 kişi 'müşteki', 9 kişi ise 'sanık' sıfatıyla yer alıyor. Sanıklar Kahraman Erdem, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül, Mehmet Memduh Ceylan, İsmet Şen, Dursun Çelik, Sibel Çelik ve İbrahim Bildirici'nin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.