Geri Dön
GündemBaşbağlar katliamı davası yeniden görülmeye başlandı

Başbağlar katliamı davası yeniden görülmeye başlandı

Başbağlar katliamıyla ilgili 2019 yılında başlatılan yeni soruşturmanın ardından açılan 1’i tutuksuz, 20’si firari, 21 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, bugün Erzincan 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada SEGBİS ile dinlenen davanın tutuksuz sanığı S.T. (56) adlı kadın, suçlamaları kabul etmedi. 38 mağdurun 15'ini dinleyen mahkeme heyeti, duruşmayı dava dosyalarındaki eksik hususların giderilmesi için 19 Aralık'a erteledi.

Başbağlar katliamı davası yeniden görülmeye başlandı

Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993 tarihinde PKK’lı teröristler, 33 sivil vatandaşı şehit etti. O dönem yürütülen soruşturmanın ardından 20 kişi hakkında dava açıldı. İzmir’de Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde görülen davada, 2 kişi hakkında mahkumiyet kararı çıktı.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı 2019'da dosyayı yeniden açtı. 3 yıllık titiz çalışma sonucu yeni delillere ulaşıldı. Katliamda sorumluluğu bulunduğu ve terör örgütü PKK/KCK üyesi oldukları belirtilen 21 şüpheli tek tek tespit edildi. Soruşturma kapsamında şüphelilerden S.T. gözaltına alındı, diğerlerine ise ulaşılamadı. S.T., çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Firari 20 şüpheli hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı.

Soruşturmanın tamamlanmasının ardından S.T. ile katliamda sorumluluğu bulunan ve terör örgütü PKK/KCK üyesi oldukları tespit edilen firari A.Ç., A.T., C.Ş., D.K., D.S., E.M., E.K., F.Y., H.S., H.A., H.Y., İ.H.A., İ.T.Y., M.İ., M.D., M.A., N.Ö., S.Ö., S.T., Ş.Ö. ve Ü.B. hakkında ‘Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını, devlet idaresinden ayırmaya çalışmak’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. İddianamede, daha önce birçok farklı eylemlere katılan terör örgütü üyelerinin de ifadelerine yer verildi.

DAVANIN İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ

Sanıkların yargılanmasına bugün Erzincan 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmada, İstanbul Adliyesi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan tutuksuz sanık S.T. ile 4 tanık dinlendi. S.T. savunmasında, suçlamaları reddederek saldırıda kendisinin olmadığını öne sürdü. Mahkeme heyeti, 38 mağdurdan 15'inin de ifadesini aldı.

Duruşmayı AK Parti Erzincan Milletvekili Burhan Çakır, Kemaliye Belediye Başkanı Mehmet Karaman, AK Parti İl Başkanı Mehmet Cavit Şireci, Başbağlar Köyü Muhtarı Ali Akarpınar ve çok sayıda vatandaş ile katliamın mağdurları izledi.

Mahkeme devam ederken verilen arada açıklama yapan mağdurların avukatı Kadir Kartal, "2 Temmuz 1993 Madımak ve maalesef 5 Temmuz 1993 Başbağlar etnik ve inanç ekseninde emperyalistlerin gölgesinde gelişen iki acı vakadır. Aslında tüm Türk Milleti evlatları etnik ve inanç ekseninde bu olaydan uzaklaşarak Türk vatanının bütünlüğü, Türk Milletinin birliği, dirliği, refah ve huzuru Türk Devleti’nin sonsuzluğu ve gelecek nesillerimizin insanca yaşaması için uyanık olmaya davet ediyorum. 21 sanığın süratle tutuklanmasını bekliyorum. Adli kontrol şartı ile serbest bırakılan kişinin tutuklanmasını istiyoruz. Tutuklandığı zaman birçok zevat ortaya çıkar. Şu anda kaçıyor. Mevcut ifadelerde bile zımnen bu işin içinde. En önemlisi Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi 1999/21 esas sayılı dava dosyasının bu dava dosyasının içine girecek çünkü PKK terör örgütünün kurucusu, yöneticisi, başkanı olan zevatın bu dava da yargılanmasını talep ediyorum. Adaletin tecellisi adına Abdullah Öcalan’ın bu davaya gelmesi gerekir. Çünkü zaten adada da ifade ettiği gibi Şemdin Sakık’ın da iddianamedeki ifadesi bu durumu açık ve net ortaya koyduğu gibi PKK terör örgütünün zaten kurucusu, yöneticisi ve başkanı halen başkanlığı devam etmektedir. Türk Milletine sesleniyorum. Yüce Türk Milletini yönetme iddiasında görevli olanlar devlet ve millet mücadelesinde ininde ne pahasına olursa olsun terör yok edilmelidir" diye konuştu.

‘KATİLLER BULUNSUN, CEZALANDIRILSIN’

Olayın mağdurlarından o dönem 12 yaşında olan Mehmet Kaya (41), “30 sene sonra gelen geç kalınmış bir adalet için de biz kendi savaşımızı vermeye devam ediyoruz. Katiller bulunsun, cezaları yerine gelsin. Bu bizim içimizi hiçbir zaman soğutmayacak. Katliamda 12 yaşındaydım. Halen acısını yaşıyoruz. Halen ilk günkü gibi acısını yaşıyoruz. Bizim acımızı hiçbir şey dindiremeyecek. Katiller bulunsa da dinmeyecek ama biz davacı olamaya devam edeceğiz. Hakkımızı arayacağız. Şikayetçi olacağız" dedi.

Mağdurlardan Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya da “O tarihte açılan dava 1997 yılı Ekim ayında Erzincan’dan İzmir’e alındı. İzmir’de de o tarihte kurgulanmış bir mahkemede hukuk skandalları ile dolu bir şekilde kapatılmıştı. O gün devletimizi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet etmek bize zul geldiği için o gün acımızı da o skandalları da içimize gömmüştük. Ancak bugün 2019 yılından beri incelenen, yürekli savcılarımızın iddianamesi onları kutluyorum. Tebrik ediyorum. Mahkeme heyeti tarafından kabul edildi. O gün akamete uğrayan umutlarımız bugün tekrar yeniden yeşermiş vaziyette. Umuyoruz ve diliyoruz ki; adalet hakkı ile tecelli eder. Katliama katılan her kim varsa bu hain terör örgütü mensuplarının tamamı cezalarını bulur. Bunların cezalarını bulması da diğerlerine de örnek olur. Türkiye’de o kadar çok faili meçhul olaylar var ki özellikle de 1993’te. Bunlarında inşallah failleri bulunur. Bir daha da ne Sivas ne de Başbağlar hadiseleri yaşanmaz inşallah" ifadelerini kullandı.

Davayı takip eden Kemaliye Belediye Başkanı Mehmet Karaman ise, “29 yıl önce yaşanan katliam halen değişen bir şey yok. Şehitlerimiz gönlümüzde yaşıyor fakat bugün tekrar kangren olan davamıza neşter vurulduğu için yetkililere teşekkür ediyorum. Biz Türk adaletine inanıyoruz. Buradan bebek katillerine, emperyalist güçlere sesleniyorum. Türkiye’yi Türk Milletini bölemeyeceksiniz, böldürmeyeceğiz. Biz 29 yıl önce dedik ki; ‘Başbağlar’ı unutmadık, unutturmayacağız.’ 29 yıl sonra tekrar davamız gündeme geldi. Bütün yetkililere ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Şehitler bizim şehitlerimiz. Tabii ki geri gelmeyecekler biliyoruz ama Ne mutlu Türk’üm diyene diyorum" dedi.

Yaklaşık 6 saat süren duruşmanın ardından mahkeme heyeti, S.T.'nin tutuksuz yargılanmasına ve yurt dışı yasağı konulmasına karar verip dava dosyasındaki eksikliklerin tamamlanması için davayı 19 Aralık'a erteledi.