Bakan Varank: Türk milleti olarak her tökezlediğimizde küllerimizden tekrar doğduk
Erzurum Kongresi'nin 103'üncü yıl dönümü, tören ve etkinliklerle kutlandı. Törene katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Türk milleti olarak her tökezlediğimizde küllerimizden tekrar doğup ilelebet ayakta kalmanın mücadelesini verdik" dedi.
Turgay İPEK/ERZURUM, (DHA)-
• 23 Temmuz 2022 - 13:59 • Son Güncelleme:
Turgay İPEK/ERZURUM, (DHA)-
• 23 Temmuz 2022 - 13:59 • Son Güncelleme:
1
Kurtuluş Savaşı meşalesinin yakıldığı Erzurum Kongresi'nin 103'üncü yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törenler, Havuzbaşı Kent Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı önünde başladı. Törene Ticaret ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Vali Okay Memiş, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, AK Parti Erzurum milletvekilleri Recep Akdağ, Selami Altunok, Zehra Taşkesenlioğu Ban, MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek, CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, askerler, STK temsilcileri ve binlerce vatandaş katıldı.
2
KONGRE BİNASINA YÜRÜDÜLÜR
Havuzbaşı Kent Meydanı'ndaki çelenk sunumundan sonra protokol ve vatandaşlar dev Türk bayrağı ve Atatürk posteri eşliğinde 3 kilometre uzaklıktaki kongre binasına kadar yürüdü. Yakutiye ilçesindeki tarihi binadaki törende Mustafa Kemal Atatürk ile Rauf Orbay ve Hoca Raif'i canlandıran oyuncular, kongre binası önüne faytonla geldi. Atatürk'ü, Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Onur Emre Teber canlandırdı. Devlet Tiyatroları oyuncularının kongre başlangıcını sahneledikleri anları davetliler ilgiyle izledi. Kongrenin temsili canlandırılması sonrası Kazım Karabekir'i oynayan Samet Talayman, Ticaret ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Vali Okay Memiş'e Türk bayrağı verdi. Varank ve Memiş bayrağı öperek teslim aldı.
3
'KÜLLERİMİZDEN DOĞDUK'
Törende konuşan Bakan Varank, 23 Temmuz 1919'da başlayan Erzurum Kongresi ile milli mücadelenin istikametini çizen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarını saygıyla yad ettiğini söyledi. Türk milleti olarak her tökezlediğimizde küllerimizden tekrar doğup ilelebet ayakta kalmanın mücadelesi verildiğini hatırlatan Varank, "Tarihin her döneminde destanlar yazdık, büyük başarılara imza attık. Sultan Alparslan'la 1071 yılında Anadolu'nun kapılarını kapanmamak üzere ardına kadar açtık. O zamandan bu yana Anadolu yaklaşık bin senedir bizim topraklarımız, bizim ocağımız, bizim yuvamız oldu. Anadolu bizden önce de kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptı ancak hiçbir devlete bize olduğu kadar misafirperver davranmadı. Bizleri büyük bir memnuniyetle bağrına basan bu toprakları biz de mukaddes bildik. Bu kadim toprakların bir karışımı bile feda etmemek için anılarımız nice kınalı kuzularını can parelerini gözlerini kırpmadan ölüme gönderdiler. Tarihin her döneminde Anadolu kahramanlarımızın kanlarıyla sulandı" diye konuştu.
4
'ÖLÜME GÜLÜMSEYEREK GİDİLDİĞİNİ GÖSTERDİK'
Türk milletinin tüm dünyaya göğsünü gere gere 'Çanakkale Geçilmez' diyerek ölüme nasıl gülümseyerek gidilebildiğini savaş meydanlarında gösterdiğini vurgulayan Bakan Varank, şu ifadeleri kullandı:"Evet Çanakkale'de çok şehit verdik ama vatanımızı vermedik. Gelibolu Yarımadası'nı döne döne zapt edeceğini söyleyen düşman güçlerini eze eze geldikleri yere gönderdik. Kurtuluş Savaşı'nda doğudan ve batıdan kuzeyden ve güneyden aç kutlar gibi saldıran Yunan ordusuna, Fransız ordusuna, Büyük Britanya ordusuna hepsine diz çöktürdük. Hamdolsun bugün biz bu topraklar için canını veren kahramanlarımız sayesinde kimseye muhtaç olmadan özgür bir şekilde yaşayabiliyoruz. Kıymetli kardeşlerim hiçbirini sırtımızı birilerine yaslayarak elde etmektik. Milletimiz bu başarılar için canından vazgeçti, gözünü kırpmadan ölüme koştu. O zamanki Türkiye'yi bir gözünüzün önünde canlandırmanızı istiyorum. 1918 yılında Mondros Mütarekesi ile maalesef devlet teslim olmuş durumda, millet sahipsizdi. Çanakkale Boğazı, İstanbul Boğazı, Trakya ihtilaf devletlerinin Mersin, Adana, Maraş, Antep ve Urfa Fransızların, Antalya ve Muğla İtalyanların işgali altındaydı. Bin yıldır yerlisi olduğumuz Anadolu topraklarında yabancılık çekiyorduk. İngiliz askerleri Eskişehir Kütahya Amasya gibi kentlerde elini kolunu sallayarak geziyordu Yunanlılar İzmir ve Ege Bölgesi'nde zalimce halkımıza eziyet ediyordu. İşte düşmanın içimize kadar girdiği böylesine bir dönemde Türk milleti Gazi Mustafa Kemal Paşa liderliğinde harekete geçti. Erzurum Kongresi, başlayacak kurtuluş Savaşı'nın adeta bir manifestosu olarak tarihe geçti. O gün herkesin zihnine milli sınırlar içerisinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı kazındı. O gün manda ve himaye isteyen hainlerin yüzüne Türk milletinin hiçbir zaman bağımlılık altına girmeyeceği haykırıldı. O gün Türk milletinin her zaman olduğu gibi bu işgal girişimine de çok bir gün savaşarak cevap vereceği teyit edildi. Bunların hepsinden öte ümidini kaybetmeye başlamış milletimiz için Erzurum Kongresi bir umut ışığı oldu"
5