Bakan Uraloğlu: Afet ne tür olursa olsun, biz hiçbirinde insanımızı yalnız bırakmadık
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Afet ne tür olursa olsun, biz hiçbir afette insanımızı yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Farklı dinden, farklı dilden insanların bir arada huzur içinde yaşadığı eşsiz Hatay'ımızı yeniden medeniyetler beşiğine çevireceğiz. Eskiyi yerine getirmenin ötesine geçecek, her zerresinde ecdadımızın izi olan bu kutlu şehri çok daha güçlü ve gelişmiş bir şekilde ayağa kaldıracağız" dedi.
Bir dizi ziyaret ve açılış için kente gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 6 Şubat depreminde hasar gören Hatay Havalimanı'nda incelemelerde bulundu. Yetkililerden çalışmalarla ilgili bilgi alan Bakan Uraloğlu, "Şu anda hükümetimizin önceliği depremin etkilerini tamamen ortadan kaldırmak. Hatay'ın Antakya, Defne, Kırıkhan ve Samandağ gibi ilçeleri de depremlerden en çok etkilenen bölgelerdendi. Maalesef birçok yapı yıkıldı ve birçoğu da kullanılamaz hale geldi. Bu yapılar arasında Hatay Havalimanımız da vardı. Havalimanımızın bulunduğu alandaki faylanma ve zemin sıvılaşması sebebiyle kalıcı yüzey deformasyonları ve 1- 1,5 metreye varan kalıcı oturmalar görülmüş. Pisti ve çevresindeki alan bu oturmadan etkilenmişti ama deprem sonrasında öncelikle insani yardım ve tahliye uçaklarının kullanımına açmak üzere gerekli çalışmaları hızla yaparak pisti en kısa sürede hizmete açtık. Sonrasında da bir daha benzer depremler yaşanması halinde dahi hasar görmeyecek şekilde altyapının inşası için gerekli çalışmaları başlattık. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde hazırlanan bir rapor doğrultusunda da Bakanlığımızın ilgili birimleriyle gerekli teknik çözümleri geliştirdik.
'O GÜNLERDE YAPILAN TESPİTİN DOĞRULUĞUNUN GEÇERLİ OLDUĞUNU GÖRDÜK'
Bakan Uraloğlu, Hatay Havalimanı'nın yerinin yanlış olduğuna yönelik eleştirilere de değinerek, "Havalimanlarının yapılabileceği yerlerin tespiti, Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu tarafından yayınlanan sivil havacılık kriterlerine göre yapılan yer seçimi çalışmalarıyla belirlenmektedir. Havalimanı yapılabilecek alternatifler öncelikle, hava araçlarının uçuş operasyonlarını emniyetle yapılabilmesi için gereken alçalma ve tırmanma mesafelerinin sağlanıp sağlanmaması, hakim rüzgar yönü açısından uygun olup olmaması yönleriyle değerlendirilmektedir. Bunun dışında da arazinin türü, zemin ve yer altı suyu durumu, drenaj imkanları, kara yolu, enerji nakil hatları, temiz ve atık su kaynakları, şehir merkezine uzaklık ve ulaşım imkanları gibi birçok yönden de inceleme yapılmaktadır. Hatay Havalimanı'nın yer tespiti de belirtilen kriterler dikkate alınarak 1990'lı yıllarda yapılmıştır. Topboğazı, Serinyol, İskenderun ve Amik Ovası olarak tespit edilen dört alternatif alan üzerinde yapılan detaylı incelemeler neticesinde en uygun alanın Amik Ovası alternatif olduğu belirlenmiştir. Yaptığımız çalışmalar sonrasında o günlerde yapılan tespitin doğruluğunun bugün de geçerli olduğunu gördük. Ama burada şunu belirtmek istiyorum ki; nasıl ki 2011 yılında hizmete açtığımız Hatay Havalimanı, yeni terminal binası ve trafik kontrol kulesi gibi diğer üst yapılar depremlerden dolayı dikkate alınabilecek bir hasar görmediyse, şimdiki çalışmalar sonrasında da havalimanımız, taşıma kapasitesi yüksek zemin oluşturularak daha büyük depremlerden etkilenmeden faaliyetine devam edecektir" ifadelerini kullandı.
'NE TAŞKIN, NE DE DEPREMLER ARTIK HAVALİMANIMIZI ETKİLEYEMEYECEK'
Mühendislik altyapısı ve ulaşım yapılarında özel çözümlerin yerli ve milli kapasite ile yapıldığını hatırlatan Bakan Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemiz mühendisleri ve kurumları tarafından projelendirilip deniz üzerinde inşa edilen Ordu-Giresun ve Rize-Artvin havalimanları, Marmaray ve Avrasya Tüneli gibi deniz altından tüneller, 1915 Çanakkale ve Yavuz Sultan Selim Köprüleri gibi dünyanın en uzunları arasında yer alan köprüler. Çamlıca Kulesi gibi dünyanın en gelişmiş yayıncılık kulesi gibi nice ulaşım ve haberleşme altyapısı doğanın tüm zorlukları ve olumsuz koşullarına rağmen başarıyla tamamlanarak hayata geçmiş ve hizmete başlamıştır. Şimdi yeni Hatay Havalimanımızı da zemin taşıma gücünün artırılmasını sağlayacak yüksek ve geçirimsiz bir dolgu üzerine inşa edecek, aynı zamanda 14 kilometre uzunluğundaki çevre güvenlik duvarını yeniden inşa ederek havalimanının bulunduğu alanı sel taşkınlarından koruyacağız. Böylece az önce de belirttiğim gibi ne taşkın ne de depremler artık havalimanımızı etkileyemeyecek. Projemiz kapsamında PAT sahalarının uygun bir kota getirilerek drenaj sistemi ile yenilenmesi, ayrıca mevcut binaların güçlendirme ve onarım işlerinin yapımını planlıyoruz. Terminal, teknik blok kule, itfaiye binası, kuvvet santrali, lojman ve garaj binalarını güçlendireceğiz. 3 bin metre uzunluğu ve 45 metre genişliği ile geniş gövdeli uçakların inebileceği şekilde pist yenileyeceğiz. 2 bin 720 metre uzunluğunda yeni paralel taksi yolu, 2 adet hızlı çıkış ve 4 adet bağlantı taksi yolu inşa edeceğiz. Apron ve çevre güvenlik yolunu yenileyeceğiz. Yeni ısı merkezi, regülatör binaları, nöbetçi kulübeleri ve çevre düzeni imalatlarını da yapacağız. Tüm bu çalışmalarımızı 2026 yılı ilk çeyreğinde tamamlamayı hedefliyoruz. Depremde zarar gören 5 kilometre uzunluğundaki Hatay Havalimanı Bağlantı Yolundaki çalışmalarımız da devam ediyor. O dönemde hasar gören kesimlerin geçici onarımları Karayolları Genel Müdürlüğümüz ekiplerince hızlıca yapılmıştı. Ardından kalıcı onarımları için de proje çalışmalarını tamamlayarak yapım ihalesini gerçekleştirdik. İhale kapsamında 2,5 kilometrelik kesimi yeniden inşa ediyor, kalan 2,5 kilometrelik kesimde ise onarım çalışmaları yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız liderliğindeki AK Parti hükümetleri olarak Van, Elazığ, Malatya, Bingöl ve İzmir'de olan depremlerde, Karadeniz'i vuran sel felaketlerinde, Antalya, Manavgat, Muğla'da çıkan orman yangınlarında. Afet ne tür olursa olsun, biz hiçbir afette insanımızı yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Farklı dinden, farklı dilden insanların bir arada huzur içinde yaşadığı eşsiz Hatay'ımızı yeniden medeniyetler beşiğine çevireceğiz. Eskiyi yerine getirmenin ötesine geçecek, her zerresinde ecdadımızın izi olan bu kutlu şehri çok daha güçlü ve gelişmiş bir şekilde ayağa kaldıracağız."
İSKENDERUN SAHİLİNDE İNCELEME YAPTI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, geçen hafta yaşanan şiddetli yağış ve lodosun ardından denizin karayla birleştiği İskenderun sahilinde inceleme yaptı. Yaklaşık 1 metreyi aşan su altında kalan İskenderun sahilinde yapılacak olan tahkimat projesiyle ilgili yetkililerden bilgi aldı.
İSKENDERUN OSB KAVŞAĞI VE BAĞLANTI YOLU AÇILIŞINA KATILDI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu İskenderun’daki incelemelerinin ardından İskenderun OSB kavşağı ve bağlantı yolu açılışına katıldı. Açılışın ardından açıklamalarda bulunan bakan Uraloğlu, “Ulaştırma Bakanlığı olarak ülkemizin alt yapısını güçlendirmek güzelleştirmek ve vatandaşlarımıza daha konforlu bir yaşam sunmak hedefiyle önemli adımlar atıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonunda gerçekleştirdiğimiz projelerle Türkiye yüz yılında şehirlerimizi birbirine daha da yaklaştırıyor ulaşım altyapısını güçlendiriyoruz. Karayolu, yük ve yolcu taşımacılığında sağladığı esneklikle, ön plana çıkan dinamik ulaşım mottalarından birisidir. 2022-2023 yılları arasında tam 23 bin 182 kilometre yol yaparak bölünmüş yollarımızı toplamda 29 bin 283 kilometreye ulaştırdık. Artan yolcu ve yük trafiğinin sağlıklı olarak sürdürülebilmesi yolları ve standartlarının yükseltilmesi ile mümkün hale gelmiştir. Ülkemizde trafik akışının yoğunlaştığı doğu, batı, kuzey ve güney koridorlarında belirleyerek bu akslarda yol standartlarını yükseltmeye de devam ediyoruz. 2028 yılında bölünmüş yol ağımızın 31 bin 250 kilometreye 2053 hedeflerimiz kapsamında da 38 bin 60 kilometreye yükseltmeyi planlıyoruz. Otoyollarımızı özelinde de 2028 yılına kadar bin 900 km daha yeni otoyol yatırımını gerçekleştirmeyi planlıyoruz" dedi.
Bakan Uraloğlu, Hatay'ın, Avrupa ve Anadolu'yu orta doğuya bağlayan yolların kavşak noktasında bulunduğuna dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti:
"Ülkemizin Doğu Akdeniz'den dünyaya açılan kapısı konumundaki İskenderun limanına ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle Hatay'ın ulaşım ağını güçlendirecek her projenin öneminin farkındayız ve tüm projelerimizi yakından takip ediyoruz. 2002 yılından bu yana Hatay'ın Ulaşım ve iletişim altyapısı için 26 milyar 200 milyon lira yatırım yaptık. 2002 yılında ilimizde 151 kilometrelik bölünmüş yol uzunluğunu 501 kilometreye, 172 kilometrelik bütün ve sıcak karışımlı yol uzunluğunu da 424 kilometreye yükselttik. Şu anda da 14 önemli karayolu projesine de devam ediyoruz. Hayata geçirdiğimiz İskenderun Organize Sanayi Bölgesi otoyol önemli karayolları projelerinden biriydi. 3.9 kilometresi bölünmüş yol 6,1 kilometresi de tek yol olmak üzere toplam 10 kilometre uzunluğunda bütün ve sıcak karışımın kaplamalı standardında yolumuzu tamamladık. Proje ile otoyoldan devlet yoluna kavşak düzenlemesini yaparak özellikle ağır tonajlı ve sanayi araçların İskenderun Organize Sanayi Bölgesi'ne ve demir çelik tesislerine ulaşımının standardını yükselttik. Organize Sanayi Bölgesi Demir Çelik Tesisleri ve bölgedeki hizmet veren 2 adet limanın otoyola bağlantısı İskenderun Kavşağı üzerinde 20 dakika alırken kavşağımızla sadece 2 dakikaya düştü. Böylece bölgede üretilen ürün ve hizmetlerin İskenderun Limanı'na ve pazarlara daha hızlı ve konforlu ulaşımını tesis etmiş olduk. Ayrıca bu bağlamda bu bağlantı sayesinde zamandan 263 milyon TL akaryakıttan 228 milyon olmak üzere yıllık toplam 491 milyon liralık tasarruf sağlayacağız. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonuna da 27 milyon 900 ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.