Bakan Tunç: AYM de Yargıtay da anayasamıza bağlıdır

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara'da düzenlenen 'Yargı Reformu Strateji ve İnsan Hakları Eylem Planı' toplantısına katıldı. Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, DEM Parti milletvekillerinin dokunulmazlıklarına ilişkin, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) seçilmiş olan milletvekillerinin terörle mücadele noktasında devletimizin, milletimizin yanında olması gerekir. Herkesin sorumlu davranması gerekir. Eğer siz milletten yetki alarak gelmiş ve o kürsüde konuşuyorsanız, milletin beklentilerine uygun sözler sarf etmeniz gerekir. Eğer sarf etmezseniz, terörü destekleyen açıklamalarda bulunursanız elbette ki orada konu, yargıya intikal eder. Bu anlamda da tabii Meclis'te çok sayıda dokunulmazlık dosyası var. Yaklaşık şu ana kadar 800'ü buldu. 800 dokunulmazlık dosyasının büyük bir bölümü de terör propagandası ile alakalı. Bu anlamda karma komisyonlarda bekleyen dosyalar var. Bu dosyalarla ilgili hangi kararların verileceğini, elbette ki Meclis'teki ilgili komisyonlarımız belirleyecektir. Devletimizin birlik beraberliğini, ülkemizin bütünlüğünü bozmaya yönelik bu tür teşebbüslere, kesinlikle müsaade etmeyeceğimizi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Bakan Tunç, DEM Parti'nin Diyarbakır'da düzenlediği Gençlik Meclisi Kongresi ile alakalı soruşturmada gözaltına alınan 52 kişiden 23'üyle ilgili işlemlerin sürdüğünü, sürecin takip edildiğini aktardı.

'TARTIŞILMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ'

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun özerklik ve federasyonun tartışılması gerektiğiyle ilgili sözleri de sorulan Bakan Tunç, "Bunların tartışılması bir kere söz konusu olamaz. Bunu kabul etmek mümkün değil. Anayasamızın 3'üncü maddesi açık. 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür'. Bu 3'üncü madde, anayasamızın değiştirilemez maddelerindendir. Dolayısıyla değiştirilemez maddelerin tartışılmasıyla ilgili bir durum söz konusu olamaz" ifadelerini kullandı.

'BAZI ANAYASA MADDELERİNİN YOK SAYILMASI TARTIŞMALARA YOL AÇIYOR'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Can Atalay kararı üzerinden Anayasa Mahkemesi'ni eleştirmesine ilişkin Bakan Tunç, "Anayasa Mahkememizin son verdiği kararlarla ilgili bir tartışma ortamı oluştu. Anayasa Mahkememiz de Yargıtay'ımız da Anayasa'mıza bağlıdır. Bu Anayasa maddeleri değişmediği müddetçe bu Anayasa hükümlerinin uygulanması lazım. Dolayısıyla Anayasa maddelerinin bir kısmıyla bağlı, bazı maddelerle bağlı olmamak gibi bir durum söz konusu olamaz. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi de anayasaya bağlı olacak, Yargıtay'ımız da bağlı olacak. Tüm mahkemelerimizin uygulamak zorunda olduğu bir anayasa var. Dolayısıyla yorum yoluyla bazı anayasa maddelerinin yok sayılması elbette ki tartışmalara yol açıyor. Bu tartışmalara yol açmayacak şekilde anayasanın ve kanunlarımızın uygulanması noktasındaki hassasiyeti tüm yüksek mahkemelerimiz, yargı kurumlarımız, yasamamız, yürütmemiz, hepimizin bağlı olduğumuz kurallar var. Bu kurallar çerçevesi içerisinde hareket etmek durumundayız" dedi.

Anayasa Mahkemesi'nin tutuklu milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı vermesine ilişkin Tunç, "Bu kararla ilgili olarak da gerekçeli karar henüz daha açıklanmadı. Gerekçeli karar açıklandıktan sonra ilgili mahkemeler kararlarını vereceklerdir. Hep beraber onu bekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

'İLGİLİ ŞAHIS GELİP İFADESİNİ VERECEKTİR'

Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu Mohammed Hassan Shekh Mohamud'un, motokurye Yunus Emre Göçer'in ölümüne yol açtığı kazaya ilişkin soruşturmada Adli Tıp'tan ikinci raporun da geldiğini belirten Bakan Tunç, "Araç sürücüsünün asli kusurlu, motosikletli kuryemizin de tali kusurlu olduğu yönünde rapor geldi. Bu raporlar çerçevesinde dava açılacaktır ve bu dava çerçevesi içerisinde de kovuşturma devam edecektir. Şundan hiç şüpheniz olmasın; yargımız vatandaşımızın hakkını, hukukunu elbette ki koruyacaktır. Buradaki bilirkişi raporları çerçevesi içerisinde gerekli karar verilecektir. Vatandaşımızın hak ve hukukunun göz ardı edildiği, bir yabancı karşısında vatandaşımızın hakkının korunmadığı yönündeki eleştirilere kesinlikle katılmak mümkün değil. Bizim önceliğimiz vatandaşımızdır. Vatandaşımızın hak ve hukukunu koruma noktasındaki en doğru kararı yargımız verecektir. Zaten bilirkişi raporu çerçevesinde önümüzdeki birkaç gün içerisinde iddianamede hazırlanacaktır. Tahmin ediyoruz ki yakın bir zamanda ilgili şahıs da yurt dışından gelip ifadesini verecektir. Bu noktada özellikle Dışişleri Bakanlığımızın da görüşmeleri söz konusu oldu. Yakın zamanda bu süreç gerçekleşecek" diye konuştu.

'55 KİŞİ HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI'

Gazeteci Can Ataklı'nın şehit babasına hakaret ettiği yönündeki iddiaların sorulması üzerine ise Bakan Tunç, "Şehit babamıza yönelik bu ifadeleri kabul etmek mümkün değil. Bu konuda da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu beyanı duyar duymaz gerekli soruşturmayı başlattı ve bu soruşturma neticesini hep beraber bekliyoruz. Sadece bu konuda değil, sosyal medyada da şehit ailelerimize ve şehitlerimize yönelik, özellikle terör propagandası yapan, suçu ve suçluyu öven kişiler noktasında tespitler var. Bu tespitler ışığında başlatılan soruşturmalar var. Şu ana kadar 55 kişi hakkında 15 ilde, sosyal medyadaki yaptıkları paylaşımdan dolayı 'Terör propagandası', 'Suç ve suçluyu övme' ve 'Şehit ailelerine hakaret'ten dolayı açılan soruşturmalar var. Bu soruşturmalar, 15 ilde 55 kişi hakkında açıldı. Bunun 26'sının yurt dışında olduğu tespit edildi. Diğer hesaplar yurt içinden. Bu hesaplardaki paylaşımlarla ilgili olarak da 29 kişi tespit edildi. Bu kişilerden 3'ü tutuklandı. Şu anda 1'isi de gözaltında. Süreçler devam ediyor. Bu noktada özellikle sosyal medya aracılığıyla suç işleyenler karşısında yargımız, soruşturma makamlarımız kararlı bir şekilde mücadele ediyor" dedi.