Bakan Fidan: Netanyahu hükümeti tüm bölgeyi ateÅŸe vermek istiyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Karadağ Dışişleri Bakanı Ervin İbrahimovic ile İstanbul'da ortak basın toplantısı yaptı. Dışişleri Bakanı Fidan, "İnsani yardımlar konusunda tüm uluslararası toplum İsrail'e baskı uygulamak ve Filistinlilerin açlığa mahkum edilmesini engellemek zorundadır. Gazze'deki katliamın failleri cezasız kalmamalıdır. Bu caniler uluslararası mahkemelerde er ya da geç hesap vermeli. Fundamentalist Netanyahu hükümeti tüm bölgeyi ateşe vermek istiyor. Lübnan, Yemen ve İran'a yönelik saldırılar ve provokasyonlar bunun göstergesidir" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Karadağ Dışişleri Bakanı Ervin İbrahimovic ile İstanbul'da bir araya geldi. Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde baş başa gerçekleşen görüşmenin ardından iki bakan, ortak basın açıklamasında bulundu. Göreve geldikten sonra ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştiren İbrahimovic'e teşekkür ederek sözlerine başlayan Fidan, "Türkiye olarak Balkanların huzuruna, güvenliğine, refahına ve istikrarına büyük önem veriyoruz. Farklı dini ve etnik toplulukların yaşadığı bu coğrafyada huzur ve istikrarın kalıcı olarak sağlanmasını istiyoruz. Bugün dayanışma ruhu içerisinde ilişkilerimizi her alanda daha ileriye taşıma irademizi bir kez daha karşılıklı olarak teyit ettik. Bilhassa ekonomi ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmede hızla mesafe alabileceğimize inanıyoruz. Türk iş dünyasının Karadağ ilgisi son yıllarda giderek yoğunlaşıyor. Geçen yıl ve bu yıl Karadağ'a yapılan doğrudan yabancı yatırımlarda 3'üncü sırada yer almaktayız" dedi.
Â
"ULUSLARARASI MAHKEMELERDE ER VEYA GEÇ HESAP VERMELİ"
Karadağ Dışişleri Bakanı ile görüşmesinde Gazze'deki durumu da ele aldıklarını belirten Dışişleri Bakanı Fidan, "Bildiğiniz gibi Mısır ziyaretim esnasında El Ariş'te ve Refah'ta durumun ne olduğunu bizzat yerinde görme imkanı bulduk. Türkiye olarak Gazze'ye 56 bin tonu aşkın insani yardım malzemesi gönderdik. Gazze'ye en çok yardım gönderen ülke konumundayız. Gazze'ye yardım gönderen ülkelere de müteşekkiriz. Ancak El Ariş'te depolanan yardımların Gazze'ye ulaşmasında İsrail yüzünden çok ciddi sıkıntılar yaşanmakta. Bunu da yerinde gittik gördük. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ve uluslararası adalet divanının aldığı kararlar ortada. İnsan yardımlar konusunda tüm uluslararası toplum İsrail'e baskı uygulamak ve Filistinlilerin açlığa mahkum edilmesini engellemek zorundadır. Gazze'deki katliamın failleri cezasız kalmamalıdır. Bu caniler uluslararası mahkemelerde er veya geç hesap vermeli. Böyle düşündüğümüz için Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine açtığı soykırım davasını ilk andan itibaren destekliyoruz. Titiz bir çalışmayla, kapsamlı bir dosya hazırladık. Dosyamızı, Lahey'deki mahkemeye Çarşamba günü resmen ilettik. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Sunduğumuz dosya uluslararası ceza hukukunun gelişimine de ciddi bir katkı niteliği taşıyor. Bu davalar maalesef uzun sürebiliyor. Ama Gazze'deki katliamın faillerinin hukuk önünde hesap vermelerinin, hak ettikleri cezaya çarptırmanın başka yolu da bulunmuyor. Vicdan sahibi diğer ülkeleri de Lahey'deki bu davaya müdahil olmaya buradan davet ediyoruz. Fundamentalist Netanyahu hükümeti Tüm bölgeyi ateşe vermek istiyor. Lübnan, Yemen ve İran'a yönelik saldırılar ve provokasyonlar bunun göstergesidir" dedi.
Â
"İSRAİL'İ KAYIT ŞARTSIZ DESTEKLEYENLER GAZZE'DEKİ KATLİAMIN SUÇ ORTAĞIDIRLAR"
Adil bir çözüm için çağrıda bulunan Fidan, "Şunu açıkça söylemek istiyorum; bölgemizin daha fazla gerilime yeni çatışmalara, yeni savaşlara tahammülü yok. İsrail'in mutlaka ama mutlaka durdurulması gerekiyor. İsrail'e şartsız destek verenlere sürekli silah sevkiyatı yapan ülkelere sesleniyorum. Gerilimi tırmandıranların kim olduğu apaçık ortada. Faturayı yanlış yere kesme alışkanlığından vazgeçin Ortadoğu'da barış ve huzurun sağlamanın yolu İsrail'in çılgınlıklarını dizginlemekten geçiyor. İsrail'i kayıt şartsız destekleyenler Gazze'deki katliamın suç ortağıdırlar. Daha fazla vebal sahibi olmak istemiyorsanız artık İsrail'i durdurmalısınız. Türkiye olarak biz bölgemize huzur ve barış istiyoruz. İsrail- Filistin ihtilafının iki devlet temelinde adil bir çözüme kavuşturulması için çabalıyoruz. Biz ilişki içinde olduğumuz tüm coğrafyalarda her türlü anlaşmazlığın diplomasi ve müzakere ile giderebileceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Â
"BİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ İSTİKRAR VE HUZURUN ELÇİSİ OLARAK GÖRÜYORUZ"
Karadağ Dışişleri Bakanı Ervin İbrahimovic ise, Türkiye-Karadağ diplomatik ilişkilerinin tesis edilmesinin 145'inci yıl dönümünü kutladıklarını vurgulayarak, "Bu ilişkiler sadece 145 yıl boyunca değil ileride de devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Balkanlar'daki rolü çok önemlidir ve biz Türkiye Cumhuriyeti'ni istikrar ve huzur barışçısı, elçisi olarak görüyoruz. Hem ekonomik olarak hem ticari olarak iki ülke arasında çok büyük potansiyeller var ve Karadağ Montenegro şehrine en büyük Türk şirketlerini çekmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu.
Â