Bahçelievler Belediye Başkanı Bahadır'dan evlat nöbetindeki ailelere ziyaret
Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır, bin 200 gündür Diyarbakır’da HDP binası önünde evlat nöbeti tutan aileleri ziyaret etti. Bahadır, "Benim de evladım var. Hiçbir anne, baba, dede, kim olursa olsun, kardeşinin ve çocuğunun terör örgütüne gitmesini istemez" dedi.
Diyarbakır'a gelen Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır ve beraberindeki heyet, HDP binası önünde bin 200 gündür evlat nöbetini sürdüren aileleri ziyaret etti. Dr. Bahadır, burada ailelerle tek tek görüşerek çocuklarının kaçırılma hikayelerini dinledi. Ailelere desteklerini ileten Bahadır, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, kendisinin de evladı olduğunu belirterek, “Hiçbir anne, baba, dede, kim olursa olsun kardeşinin veya çocuğunun terör örgütüne gitmesini istemez. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nde 85 milyon insanı eşit görüyoruz. Benim bir tarafım Bitlis mesela, dedem Bitlisli. İstanbul’da doğdum büyüdüm ama Bitlis’e de gidip geliyoruz. Buradaki olay, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Sünni, Alevi, şu partili, bu partili değil. Yani bir insanlık dramı. Hitler’in yaptığı soykırıma nasıl karşıysak burada da çocukların dağa kaçırılması, terör örgütüne gitmesi de bir soykırımdır. Bunun adını ‘Kürtleri koruyorum’ diyerek yapmak da hataların en büyüğüdür. Böyle bir şey olmaz" diye konuştu.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ HİÇBİR VATANDAŞINI AYIRMIYOR’
Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir vatandaşını ayırmadığını aktaran Bahadır, şu ifadeleri kullandı:
"Meclis’teki milletvekillerine bakın, hiçbirinin kökenlerine hiç bakılmamış. Gayrimüslim vekilimiz vardı, AK Partili. Türkiye’de böyle bir ayırım yok. Osmanlı’da böyle bir ayrım yok. Kütahyalı bir kardeşimiz Bitlis’te üniversitede okurken kaçırılıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Siz gerçekten düşüncenizde haklıysanız, siyasi parti kurarsınız, siyasi partiyle propaganda yaparsınız, kazanırsınız iktidar olursunuz ama sizin beyninizin arkasında Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamak, bölmek, bu Güneydoğumuzu ayırmak varsa o zaman Türkiye Cumhuriyeti buna müsaade etmez. Hiç kimse müsaade etmez. 85 milyon bir olur. Şehit verebiliriz ama o şehit karşılığında kat ve kat fazlasını alırız. Yeter ki Türkiye'nin birlik ve beraberliği bozulmasın. Varsa eski yanlışlıkları düzeltiyoruz. Şu an Cumhurbaşkanımız düzeltiyor bunu. Burada geri kalmışlık varsa düzeltiyor. Devlet de yanlış yapmışsa Cumhurbaşkanımız özür diledi. Devlet yüzleşti. Yanlışlarla yüzleşti. Burada artık 85 milyonun bir olması lazım. Şu ana kadar 39 kişi geldi, Hiçbirisine bir şey oldu mu, vuruldu mu, dövüldü mü? Olmadı ve olmayacak. Çünkü biz 85 milyon insanı aynı görüyoruz, seviyoruz ve ayırmıyoruz." (DHA)