Geri Dön
GündemAbdülhamit'in torunu Osmanoğlu: Ayşe Sultan çok güçlü ve zeki bir kadındı

Abdülhamit'in torunu Osmanoğlu: Ayşe Sultan çok güçlü ve zeki bir kadındı

Kadınlar Günü özel programında konuşan Sultan II. Abdülhamit'in kızı Ayşe Sultan'ın torunu olan Mediha Nami Osmanoğlu De Martinez, geçmişte de kadınların çok güçlü olduğunu söyleyerek, büyükannesi Ayşe Sultan'ın hayatını anlattı. Osmanoğlu, "Ayşe Sultan güçlü, zekiydi. Örnek bir hayatı vardı. Dış dünyayla ve farklı sektörlerden birçok insanla iletişimi oldu. Çok başarılı bir piyanist, besteci ve yazardı" dedi.

Abdülhamit'in torunu Osmanoğlu: Ayşe Sultan çok güçlü ve zeki bir kadındı

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) tarafından '8 Mart Dünya Kadınlar Günü Özel Buluşması' düzenlendi. Online gerçekleşen programın moderatörlüğünü haber spikeri Başak Şengül yaptı. İhracata İlham Veren Kadınlar, bir araya gelerek başarı hikayelerini ve tecrübelerini aktardı.

Etkinliğin konuşmacıları arasında, şeref konuğu olarak Osmanlı Hanedanı mensubu Sultan II. Abdülhamit’in torunu Prenses Mediha Nami Osmanoğlu De Martinez, Almanya/Düsseldorf Ticaret Ataşesi Anıl Gürtuna Kaya, İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı Dilara Koçak, İHBİR Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun ve İhracat Direktörü Özlem Soysal yer aldı.

OSMANOĞLU: OSMANLIDA KADINLAR SULTANLIK POLİTİKLERİNDE ETKİLİYDİ

8 Mart’ta büyükannesi Ayşe Sultan’ın güçlü, zeki ve örnek bir hayatı olduğunu söyleyerek gönderme yapan Sultan II. Abdülhamit'in kızı Ayşe Sultan'ın torunu olan Mediha Nami Osmanoğlu De Martinez, 20’ncı yüzyılda kadınların sultanlık politikleri üzerinde çok etkili olduğunu söyledi. Osmanoğlu, “4’üncü Mehmet döneminde Kösem Sultan, krallıkta etkili oldu. Osmanlı’daki feminizm hareketi Türkiye’yi de etkiledi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin kurulmasından sonra kadınlar için çok önemli devrimlere imza attı. Seçme, seçilme hakkı ve kıyafet devrimindeki öncelikler bunlardan birkaçıdır” diye konuştu.

“AYŞE SULTAN ÇOK GÜÇLÜ BİR KADINDI”

Ayşe Sultan’ın hikayesini anlatan Osmanoğlu, “Büyükannem Yıldız Sarayı’nda doğdu, Türkçe, tarih, geometri ve piyano eğitimleri aldı. 1924’te ailesiyle ülke dışında gönderildi. Babası ve büyükannesiyle bir trenle Paris’e gittiler. Ayşe Sultan çok güçlü bir kadındı, dış dünyayla ve farklı sektörlerden birçok insanla iletişimi oldu. Çok başarılı bir piyanist, besteci ve yazardı. Ailesi, Paris’e yerleştikten sonra alçakgönüllü bir şekilde yaşadı. 2’nci Dünya Savaşı sırasında eşinden ayrıldı. Küçük eşyalar satarak 2 çocuğuyla yaşamını sürdürdü. Gençliğinde biriktirmiş olduğu pul koleksiyonunu Suriyeli arkadaşına 1 milyon frank karşılığında sattıktan sonra aldığı parayla hayatlarını sürdürdüler. Türkiye’de döndükten sonra ölmeden önce hayatıyla ilgili bir kitap yayınladı. Ayşe Sultan 72 yaşında hayatını kaybetti. Bugün olduğu gibi geçmişte de güçlü kadınlar vardı o yüzden bu hikayeyi anlattım” ifadelerini kullandı.

KAYA: KADINLARIN BAKIŞ AÇISIYLA DAHA BAŞARILI OLURUZ

Almanya Düsseldorf Ticaret Ataşesi Anıl Gürtuna Kaya ise kadın girişimcilere Almanya’ya ihracat yapacakları zaman dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı. Kaya, “Buradaki fuarlardaki ihracatçılarla bir araya geliyoruz. Üzülerek kadınların sayısının az olduğunu görüyorum. Ama ne kadar güçlü olduklarını biliyorum. Ticaret Bakanlığı bünyesinde görev yapıyorum, bakanlığımız kadın girişimciler için önemli destekler sunuyor. Almanya en büyük ticaret ortağımız, büyük önem taşıyor. Gıda sektöründe de çok güçlüyüz ama çok rekabetçi bir pazar olduğu için emek istiyor” dedi.

Almanya’da 3,5 Türkün yaşadığını aktaran Kaya, “Almanya’da gücümüzü tam olarak gösteremediğimizi gözlemliyorum. Pandemiden sektörler çok fazla etkilendi, salgından büyüyerek çıkan sektör gıda sektörü oldu. Almanya’da 3,5 milyon Türk yaşıyor. Almanlar giderek Türk mutfağını daha da tanır hale geldi. Ciddi bir potansiyel var ama burada etnik pazarda yani Türklere ulaşmakta çok başarılıyız fakat ülke geneline yayılma konusunda bazı sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Kadınların bakış açısıyla daha çok katma değer sağlayıp, başarılı olacağımıza inanıyoruz. Ambalajlamanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Almanlar, daha minimal yaşıyor, küçük ambalajlı ürünleri tercih ediyorlar” diye konuştu.

YORGUN: KADIN ELİNİN DEĞDİĞİ HER ŞEY GÜZELLEŞİYOR

İHBİR Yönetim Kurulu Üyesi Işılay Reis Yorgun, “Azmiyle, gücüyle ve başarılarıyla yılmayan, yorulmadan çalışan tüm kadınlarımızın, kadınlar gününü kutluyorum. ‘Her neslin kadını farklı bir tarih yazar’ demek istiyorum. Çünkü yaşamış olduğumuz zorlu dönemde kadınlarımızın gayretini, azmini ve başarısını bir kez daha gördüm. Her alanda çok gayret sarf ettiler. Bizler gücümüzün kaynağını geçmişteki azmimizden alıyoruz. Geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızı da bu gücü aşılayarak, yarınlara hazırlayacağız” dedi.

“İŞ HAYATINDA DAHA AKTİF ROL ALMALIYIZ”

İhracata İlham Veren Kadınlar platformunun 13 kadın girişimciyle başlayıp bu sayıyı 60’a çıkardığını belirten Yorgun, “Bu yolculukta 60 kişilik bir aile olduk. İnşallah sayımız katlanarak artacak. Kadınların desteği ile platformda ihracatı kalıcı ve giderek artırarak milli hedeflerimize de çok hızlı bir şekilde ulaşacağımıza inanıyorum. Aslında eminim demek istiyorum. Kadın girişimcilerin gözlerinde bu ışığı görüyorum. Sevgi ve duyarlılığı temsil eden toplumun temel taşı olan kadınlarımız elinin değdiği her şeyi değiştiriyor ve güzelleştiriyor. Çalışma hayatında farklı deneyimler, bakış açıları, becerileri aslında kadınlar sunuyor. İş hayatında kadınların aktif rol almasını temenni ediyorum. Sürdürülebilir gelecek, kadınların emekleriyle güçlenecek. Kadını ekonomiye dahil edince toplumsal fayda da göreceğiz” diye konuştu.

KOÇAK: DÜNYADA YETERSİZ BESLENENLERİN YÜZDE 60’I KADIN

İyi Yaşam ve Beslenme Uzmanı Dilara Koçak ise “Dünya genelinde yetersiz beslenen bireylerin yüzde 60’ını kadınlar ve kız çocukları oluşturuyor. Beslenme imkanında da maalesef cinsiyet eşitsizliği dikkat çekici seviyede. Yetersiz beslenen bireyler iyi beslenenlere göre yaşam kalitesi açısı ve sağlık açısından daha dezavantajlı oldukları gibi ekonomik olarak da daha az kazanıyorlar. Yeterli ve uygun gıdaya ekonomik bir şekilde ulaşamayanlar maalesef potansiyellerini de geliştiremiyor. Eğitim ve iş fırsatlarından da yaralanamıyorlar. Hala ataerkil toplumda erkek, erkek çocuk sofrada öncelikli oluyor, beslenmeye daha iyi şekilde erişimi olan grup. Daha iyi beslenen bireyin, eğitim olanakları da başarı seviyesi de çok daha iyi olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.

TARIMSAL ÜRETİMDE KADININ ROLÜ

Koçak, “Şiddet gören kadınların yüzde 80’i iş gücüne katılmayan kadınlardan oluşuyor. Bu bir zincir, bunu kırmak için kadınları istihdama, üretime dahil etmeliyiz. Tarımsal üretimde özellikle yerelde kadını çok önemsiyorum. Kadının bu noktada ciddi bir fırsatı olduğunu düşünüyorum. Kadınlar tarladaki işin yarısından fazlasını yapıyor ama arazi sahipliği yüzde 15. Üstelik kayıt dışı olduğu için emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Oysa emeğinin karşılığını alan kadın parasını erkeğe kıyasla daha fazla eğitime, beslenmeye harcıyor” dedi.

SOYSAL: GÜCÜMÜZÜN FARKINA VARALIM

Peyman kuruyemiş İhracat Direktörü Özlem Soysal da “Birbirinden destek alan, bilgisini, deneyimini paylaşan kadınlarımız oldukça kendi etki alanımızın sınırlı kalmayacağını düşünüyorum. Sabır, azim ve empati konularında biz kadınlar oldukça iyi durumdayız. Kadınlar gücümüzü ne kadar hisseder ve hissettirirsek aslında o kadar farkındalık yaratabiliriz. İş hayatında her şey yolunda gitmeyebiliyor ama birbirimize koşulsuz destek verirsek, birçok adımı daha da kolaylaştırabiliriz. İnsanın kaderini, gideceği yolu belirleyen en önemli etkenler, birincisi ailesi, ikincisi ilkokul öğretmeni, üçüncüsü ise ilk iş hayatındaki yöneticisidir. İnsan bunları tabi ki seçemiyor, biraz da şans meselesi” diye konuştu.

BİLDİĞİNİ PAYLAŞAN, ÖĞRETEN VE DİNLEYEN YÖNETİCİ BİR ŞANS

Soysal, "İş yerindeki huzurun, insanın ilk yöneticisiyle çok alakası var. Yöneticinin cinsiyetiyle alakası yok, empati kurabilen, iyi niyetli, adaletli düzgün insan olmasıyla çok ilgidir. Kadına değer veren, iş yerinde erkekle eşit fırsat sunacak kişileri de aileler yetiştiriyor. Bildiğini paylaşan, öğreten, yetiştiren ve dinleyen bir yönetici çok büyük bir şans. Kadın yönetici ve girişimciler olarak kendi etki alanımızda çalıştığımız ekiplere bu değerleri ne kadar doğru aktarabilirsek, işleri de o denli kolaylaştırabiliriz" ifadelerini kullandı.