35 kişinin öldüğü Ezgi Apartmanı davasında fenni mesule tahliye
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerde yıkılan ve 35 kişinin öldüğü Ezgi Apartmanı davasının 4'üncü duruşmasında, fenni mesul Mehmet Tekin (60) tahliye edildi; dosyanın da yeni bilirkişi heyetine gönderilmesine karar verdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan, 35 kişinin hayatını kaybettiği ve zemin katındaki pastanede kolon kesildiği tespit edilen Ezgi Apartmanı davasının 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasına 'Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisleri istenen tutuklu fenni mesul Mehmet Tekin, müteahhit Yakup Aktaş (82), taraf avukatları ile ölenlerin yakınları katıldı. 'Olası kastla kasten öldürme ve yaralama' suçundan 876 yıl 6 aya kadar hapsi istenen iç mekan tasarımcısı Ertan Danacı (52) tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığı ile duruşmaya bağlanırken, 'Olası kastla kasten öldürme ve yaralama' suçundan 876 yıl 6'şar aya kadar hapisleri istenen ve haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan Sami Kervancıoğlu ile Mustafa Pekel duruşmada yer almadı.
(Fotoğrafta: Sami Kervancıoğlu (solda), Mustafa Pekel (sağda))
EKSİKLİK VE HATALARI ANLATTI
Duruşmada ilk olarak müşteki avukatlarının talebi ile inşaat mühendisi Şeref Alpago, uzman bilirkişi sıfatıyla tanık olarak dinlendi. Alpago, sunum yaparak yıkılan binada tespit ettiği eksiklik ve hataları anlattı. Davanın kritik noktalarından olan ve zemin katta kesildiği tespit edilen 45 santimetre çapındaki fretli kolonun, yapısı itibarıyla taşıma gücü yüksek olan kolon tiplerinden bir tanesi olduğunu belirten Alpago, statik ve mimari projeler arasında farklılık olabileceğini ancak bunun eksiklik olduğunu söyledi.
'BURADA BAŞKA BİR ŞEY VAR'
Statik projede yer alan fretli kolonun mimari projede yer almamasının eksiklik olduğunu kaydeden Şeref Alpago, "Statiker, orada yukarı doğru gitmeyen bir kolon ihtiyacının hesabını eliyle yapmış. Kolonun mimariye geçmemesi eksikliktir ama hata değildir. Fretli kolon asma kattaki kirişlerle birleşiyor, kolonun üzerine basıyor ve yükün büyük bir çoğunluğunu kolon taşıyor. Projede kolonun döşemeyi sırtladığını, yükünü aldığını ve temele indirdiğini görüyoruz. Aklıma gelen ilk soru, diğer binalar neden ayakta? Zemin aynı, yapım dönemleri aynı, kullanılan malzemeler hemen hemen aynı, 8 saniyede bu bina inerken, diğer binaların da orta veya ağır hasar alması gerekirken, camları bile patlamamış. Dolayısıyla burada başka bir şey var. Siz kendi çağında taşıyıcı olan bir kolonu kaldırıp, perdeleri de kırınca bina yıkılır. Etriyelerin doğru bükülmemesi, eksik konulması varsa, bu tespit edildiyse, bu hatadır; suçtur. Eğer bu deprem 2000 senesinde olsaydı; 0.85 ile çarpacaklar mıydı? Hayır. Beton kalitesi dönemin şartlarına göre, çok iyi bir beton. 1975 yönetmeliğine göre yapılan binayı raporda 2018 yönetmeliğine göre analiz etmişler; sonra da 'Bu bina yıkılıyordu' demişler" diye konuştu.
'TAHRİBAT YAPILMASAYDI, BU BİNA YIKILMAZDI'
Binanın statik projesini duvara yansıtarak sunumunu yapan Şeref Alpago, zemin kattaki taşıyıcı elemanların 8 ayrı noktasında tahribat yapıldığını belirterek, "Kolonu kestiğinizde 105 ve 106 kirişi de gidecek.
Burada 1 kolon ve 2 kiriş kesiliyor. Tahribatların yapıldığı perdelerin tamamı taşıyıcıdır. Şuna da bir açıklık getirmek lazım. Bir taşıyıcının aşağıdan yukarıya doğru gitmesi gerekmiyor. 'Asma kattaki kolon yukarıya gitmiyor, bu taşıyıcı değil' demek; mühendislik okuryazarlığından uzak olmak demektir. Hesap da belli, o kolon üzerine 7 ton yük alıyor. Siz, 7 ton yük alan elemanı kaldırıyorsunuz ve 'Yukarı kadar gitmiyordu' diyorsunuz. Kesilen perde betonun taşıyıcı bir özelliği yok, toprak etkisi için tasarlanmış bir perde. Tahribat yapılmasaydı, bu bina yıkılmazdı" dedi.
KIRMIZI BÜLTEN TALEBİ YİNELENDİ
Duruşmada, sanıklar Ertan Danacı, Mehmet Tekin ve Yakup Aktaş, suçlamaları reddedip, beraatlerini talep etti. Binada ölenlerin yakınlarının avukatları, 31 Temmuz'da dosyaya giren bilirkişi raporunun, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporuyla çok çelişkili olduğunu, bu nedenle dosyanın tekrar bilirkişiye gönderilmesini talep etti. Avukatlar ayrıca firari sanıklar Sami Kervancıoğlu ile Mustafa Pekel hakkında kırmızı bülten çıkarılma taleplerini yineledi.
DURUŞMA 13 SAAT SÜRDÜ
Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında sanıklarının mevcut durumlarının devamına ve dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesine karar verilmesini talep etti. Sanık avukatları da son raporun bilimsel bir rapor olduğunu, bu nedenle yeni bilirkişiye gönderilmesi, ayrıca firari sanıklar hakkındaki kırmızı bülten taleplerinin reddedilip, Samir Kervancıoğlu ile Mustafa Pekel hakkında yakalama kararının kaldırılmasını ve Mehmet Tekin ile Ertan Danacı'nın tahliye edilmesini talep etti. 13 saat süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, fenni mesul Mehmet Tekin'in tahliye edilip adli kontrol uygulanmasına, dosyanın da yeni bir bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Heyet ayrıca firari sanıklar Sami Kervancıoğlu ile Mustafa Pekel hakkında kırmızı bülten ve yakalama kararlarının kaldırılma taleplerini de reddedip, duruşmayı erteledi.